8'İNCİ GÜN YOĞUN BAKIMA GİDEN TABLO OLUŞUYOR

Hastalık geliştikten sonra ilk hafta içerisinde ateş, eklem ve kas ağrıları, koku ve tat almada değişiklik, bazılarında ishal gibi bulguların oluştuğunu dile getiren Prof. Dr. Taşova, birinci haftadan sonra daha çok nefes darlığı ve zatürre bulgularının ön plana çıktığını söyledi. Erken dönem teşhis olduğunda hastalığın daha iyi kontrol edilebildiğini dile getiren Prof. Dr. Yeşim Taşova, hiç tedavisiz ya da bilinmeden giderse yaklaşık 8 ile 10 gün civarında ağır bir tablo haline büründüğünü belirtti.

Taşova, "Hastaneye yatıştan 8 gün civarında yoğun bakım gerektiren akut solunum sıkıntısı sendromuna ve yoğun bakıma kadar gidebiliyor hasta. Aslında 2 ile 3 haftalık bir süre içerisinde bu tablo tedavisiz ve ağırlaşacak olan tablo bu şekilde ilerliyor. Ne kadar hafifse geçişi de o kadar kolay oluyor. Ağır olan olgularda, ne kadar ağır olarak geçirirse de bulguların ortadan kalkması da o kadar uzun sürüyor" diye konuştu.

"NEKAHET DÖNEMİNDE BULAŞTIRMA OLMUYOR"

Bütün enfeksiyonlarda hastalık sonrası denilen 'nekahet dönemi' kişilerin özellikle vücut ağrılarının devam ettiğinin görüldüğünü kaydeden Taşova, bu dönemde bulaşın olmadığını aktardı. Taşova, şöyle konuştu:

"Şimdiki bulgularımızla bu dönemin biraz da uzun devam ettiğini görüyoruz. Bu viral enfeksiyonlarda özellikle gripte de bazı ağır geçiren kişilerde yaşanan sorunlar olarak görülüyor. Bu nekahet dönemi, iyileşme döneminde geçiş olarak adlandırıyoruz. Bu dönemde bulaşıcılık olmuyor.

Bulaşıcılık hiçbir bulgunun olmadığı, daha görülmediği ilk 48 saatte, sonra bulguların görüldüğü ilk birkaç günde oluyor. Ondan sonraki dönemde virüsün üremesi giderek azalıyor ve bu azalmayla birlikte bulaşıcılık da azalıyor. Hastalığı geçirmiş olan kişi nekahet döneminde olan kişinin şimdiki bilgilerimizin ışığında bulaşıcılığının olmadığını biliyoruz."

"PCR TESTİ 47 GÜNE KADAR POZİTİF GÖSTEREBİLİR"

PCR testinin bazı kişilerde 30 hatta 47 güne kadar pozitif kalabildiğini gösterdiğini dile getiren Taşova, "PCR, bir mikroorganizmanın çekirdeğinin bir parçasını buluyor. Yani burada bir ölü mikroorganizma olup, onu da tespit edebilir. Buna yönelik çalışmalar Ankara'da da yapıldı. İstanbul'da bilim kurulu üyemiz Prof. Dr. Kenan Midilli tarafından da yapıldı. Bu noktada bulaşıcılığının olmadığı görüldü" dedi.

Virüsün mutasyon geçirmesi ya da bağışıklık sisteminin yeterli olmaması durumlarında tekrar aynı virüsle enfekte olunabilir mi gibi konuların virüsün henüz 'bilinmeyenleri' olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yeşim Taşova, "Ama buna karşı antikor oluştuğunu biliyoruz, ki aşı çalışmaları gayet güzel ilerliyor.

Editör: TE Bilisim