Hastanedeki onkoloji doktorları tarafından geçen yıl başlanan "psikoterapi" uygulaması kapsamında, kanseri yenen kişiler, kanser tedavisi gören hastaları onkoloji kliniği ve kemoterapi kür merkezinde ziyaret ederek tedavi sürecinde yaşadıklarını anlatıyor. Bu sayede moral bulan ve umutları artan hastalar, kendileri gibi hasta olanların iyileştiğini görünce tedavi sürecini de daha hassas yürütmeye başladı.

Uygulamadan olumlu dönüşler alan doktorlar, morali yükselen hastaların tedaviye daha çok inandığını ve aksatmadan kontrollerini düzenli yaptırdıklarını belirledi. Kür merkezinde görevli hemşireler de zaman zaman düzenledikleri etkinliklerde bildikleri enstrümanları çalıp şarkılar söyleyerek hastalara moral veriyor.

"BU YÖNTEMLE TEDAVİDE DEVAMLILIĞI SAĞLIYORUZ"

Tıbbi Onkoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Abdullah Sakin, AA muhabirine, merkezlerinde kanser tedavisi gören çoğu hastanın bu yöntem sayesinde tedaviye inançlı devam ettiğini söyledi. Hastanelerinde tedavi alarak iyileşen hastalarla iletişimlerini kesmediklerini belirten Sakin, şöyle konuştu:

"Tedavisini tamamlamış kişileri takibe alıyoruz. Belli aralıklarla merkezimize davet ettiğimiz bu kişiler, kendileri gibi kansere yakalanan hastalara tedavi sürecinde yaşadıklarını anlatıyor. Kanser tanısı almış bir kısım hasta ya tedavi almayı reddediyor ya da ilk tedavisini aldıktan sonra bir daha hastaneye gelmiyor. Bunun önüne geçmek için psikoterapi uygulamasını başlattık. Merkezimizde daha önce tedavi alarak iyileşen kişiler, tedavisi süren hastaları ziyaret ederek tedavi süreçlerini anlatıyor. Bu yöntemle hastalarımızın çoğu tedaviye daha fazla uyum sağlıyor, umutları artıyor. Bu yöntemle birçok hastamızın tedavilerini aksatmalarının önüne geçiyor, sağlığına kavuşmasını sağlıyoruz."

"ŞARKI DİNLEMELERİNİ VE KİTAP OKUMALARINI ÖNERDİM"

Kanseri yenen 19 yaşındaki İlhan Kaya ise kansere yakalananlara destek olmaya çalıştığını, kendisinin de inancı ve hayata olan bağlılığı sayesinde bu hastalığın üstesinden geldiğini aktardı. İlk zamanlar korkmasına, iyileşemeyeceğini düşünmesine rağmen doktorların ve sağlık görevlilerinin yakın ilgisi sayesinde bu algısının değiştiğini anlatan Kaya, şöyle devam etti:

"Sağlık çalışanları sayesinde kanseri yendim. Kontrollerim devam ediyor. Benim gibi kansere yakalanan hastaları ziyaret ediyorum. Kendimden örnekler veriyorum. Hastalara morallerini yüksek tutmalarını, ümitsizliğe kapılmamalarını, bu hastalığı yenmenin imkansız olmadığını anlatıyorum. Hastalara tedavi sürecinde moralimi yüksek tutmak için yaptığım etkinliklerden söz ediyorum. Çoğu hastaya komik videolar izlemelerini, şarkı dinlemelerini ve kitap okumalarını önerdim. Çünkü hastalığım döneminde bunların çok faydasını gördüm. Ailem, kardeşlerim ve arkadaşlarım bu süreçte bana çok destek oldu."

"ANLATTIKLARIMIZ HASTALARA UMUT OLUYOR"

Sağlığına kavuşan Emine Öner de meme kanserini ailesinin ve sağlık çalışanlarının desteğiyle yendiğini belirtti. Kanserle 2 yıl süren zorlu bir mücadele verdiğini dile getiren Öner, şunları söyledi:

"Kesinlikle atlatılamayacak bir hastalık değil. Mücadele ederseniz bu hastalığa karşı galip gelebilirsiniz. Ameliyat oldum, radyoterapi ve kemoterapi tedavisi aldım. Sağlığıma kavuştum çok şükür. Hastanede tedavisi devam eden hastaları ziyaret ederek iyileştiğimi anlatıyor, onlara moral veriyorum. Anlattıklarımız hastalara umut oluyor. Bu hastalığın tedavisinde yüksek moralin ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendim. Bu hastalığı yenmek zor değil. Hastaların doktorlarını dinlemeleri, önerilen tedaviyi almaları ve kendilerini üzmemeleri tavsiyesinde bulunuyorum."

"UMUDUMUZ ARTIRIYOR"

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinden tedavi için Van'a gelen 69 yaşındaki Musa Çalar, "4 ay önce mide kanseri teşhisi konuldu. Tedaviye başlamadan önce çok kötüydüm. Şu an durumum iyiye gidiyor. İyileşen hastalar buraya geliyor. Hastalıkları döneminde yaşadıklarını ve tedavi süreçlerini bize anlatıyorlar. Bu kişilerin anlattıklarını dinledikçe iyileşeceğimize dair umudumuz artıyor. Biz de iyileşeceğiz inşallah." dedi.

Editör: TE Bilisim