Ak Parti Van Büyükşehir Adayı Osman Gülaçar haber7'ye verdiği bir röportajda şimdiye kadarki en çarpıcı değerlendirmede bulundu. AK Parti'nin Van'daki oy oranının yüzte 70 olduğunu söyleyen Gülaçar, halkın üzerinde büyük baskı olduğunu söyledi. Projelerini ve adaylık sürecini değerlendiren Gülaçar 'çılgın' projelerden ziyade insan odaklı projeleri hayata geçirmenin en büyük öncelikleri oduğunu kaydetti.

İşte o röportaj:

Van 30 yeni Büyükşehir'den biri 2009'dan bu yana Van'da bir şeyler değişti mi? Belediyecilik anlamında Van'ın 5 yılını değerlendirir misiniz?

5 yıl Van için çok büyük kayıp. Halkımızın sağ duyusuyla 30 Mart'ta inşallah Van yeniden AK belediyeciliğe kavuşacak. Van artık büyükşehir. Halkımız bunun idrakine vardığı andan itibaren bakışları değişti. Çünkü şu ana kadar köylerimiz hizmeti il özel idaresinden ve kaymakamlıklardan alıyordu. Büyükşehir yasasının anlaşılmasıyla beraber halkımızın teveccühünün AK Parti'ye yöneldiğini açık bir şekilde söyleyebilirim.

"VAN'A YENİ BİR SOLUK GETİRECEĞİZ"

Hazırladığınız projelere baktığımız zaman gençlere yönelik bilim merkezleri, yeniotogar, kültür merkezleri, Van denizi için çok ciddi projeler var.  Sizin de Van için bir çılgın projeniz var mı?

Ankara, İstanbul Konya gibi şehirler bunlar AK belediyeler. Büyükşehir olarak da halkın fiziki olan ihtiyaçlarını gidermişler. Dolayısıyla çılgın projelere imza atma salahiyetine sahipler. Ama Van geçmiş 30 yılını telafi etmekle oluşturacak. 5 yılda geleceğini inşa edecek. Biz de AK Parti belediyeciliğini kendimize örnek edinerek belediyeciliğe Van'da yeni bir soluk getireceğiz.

"TÜM PROJELERİMİZ İNSAN ODAKLI"

Van'da da sosyal belediyecilik için projelerinizden bahseder misiniz?

 Biz Van için projelerimizi 6 başlıkta topladık. 1.'si Fiziki belediyecilik ve burada olmazsa olmazımız. Alt ve üst yapılar.. Farklı bir vizyona kavuşması için projelerimizi bu manada gerçekleştirdik. Burada da en ihtiyaç duyduğumuz alanlarda projelendirmeye çalışıyoruz.

 Bölgemizin en büyük sorunlarından biri de işsizlik. Bu manada ekonomik anlamda da Van'ın bir belediyecilik yapması gerekiyor. Buradaki bütün projelerimizde, insanımıza istihdam sağlam üzerine kurulu. Tüm projelerimiz insan odaklı.

AK Parti'nin seçim beyannamesinde de yazdığı gibi bizim tüm projelerimiz insan, şehir ve demokrasi üzerine...

Sosyal alanda AK Parti hükümetinin çalışmaları dünyada takdir toplayan işler. Bu noktada AK Parti hükümetinin sadece Van için harcadığı meblağ: katrilyonlarla ifade ediliyor.

Bizim sosyal projelerimizde; kadınlarımıza, gençlerimize, çocuklarımıza yönelik çok fazla projemiz var. Allah nasip ederse bu projeleri hayata geçirip bizden sonra gelecek belediye başkanlarına da bir örnek teşkil edecek.

"VAN TURİZM ŞEHRİ OLACAK"

Turizm açısından Van istediği verimi hala alamıyor mu?

Van için iş istihdam derken, bunlardan biri Turizm. Bizim Van Denizimiz var. Biz göl demiyoruz. Bu Van Denizi'nden bizim insanımız yararlanamamış. İşte o büyük projelerimizden biri de sahil yolu ve şehir parkı. Biz Vanlıları denizle buluşturacağız. İç ve dış turizmi zengin kılma çalışmalarımız var.

Van'ın ihtiyaçları gereği tarım ve hayvancılık alanında bir çalışmamız olacak. 30 Mart'tan sandıktan zaferle çıktığımız andan itibaren Tarım ve Hayvancılık Başkanlığı kuracağız. Burada Tarım bakanlığıyla koordineli olarak ihtiyacı karşılayacağız.

Sizin masanızdaki anket ne? AK Parti'nin oy oranı Van'da nedir?

Bunu ifade ederken şunu belirtmemiz lazım. Halkımızın üzerinde bir baskı ve korku var. Ama bu baskıya rağmen Allah'ın izniyle AK Parti hem büyükşehiri hem de birçok ilçeyi alacak noktadadır.  En zayıf gördüğümüz Başkale ilçemizi de alacağımızı görüyorum ve inanıyorum.

AK PARTİ'NİN YÜZDE 70 OYU VAR ANCAK...

Bunun sebebi; halkın bezmiş olmasıdır. BDP'nin olduğu bölgelerde halk fakirleşiyor. Baskın ve korku artıyor. Halk bundan bıktı ve zincirlerini kırdı. AK Parti'nin bu bölgede yüzde 70 oyu var. Ama bu baskıyla, şiddetle bunun önü kesiliyor. Başkale'de baskıyla açık oy kullandırılıyor.

Demokratik bir seçim olduğu takdirde bu seçimin galibi açık ara AK Parti'dir. Fakat işin realitesini söylemek gerekirse bizim yaptırdığımız ankete göre; en yakın rakibimize 4-5 puan fark atmış durumdayız ve bu fark her geçen gün de artıyor.

Belediye başkan adayı olduktan sonra menfur bir saldırıyla karşılaştınız? Saldıranlar BDP'li partililerdi bu iş organize mi? Bir de BDP kanadından bir özür geldi mi?

Ben aday adayı olarak başvurmadım. Başbakanımız beni aradı "Büyükşehir Belediye Başkanımız sizsiniz" dedi. O günden itibaren sahaya indik ve saha çalışmalarımız başladı. Herkesin beklentisi çok tanınan biri değil bir de imam. Halbuki benim iktisatçı yönüm hiç ön plana çıkarılmadı.

"ÖNE GEÇTİĞİMİZDEN BERİ SALDIRI ALTINDAYIZ"

İmamlık sıfatından şeref duyuyorum. Bizim yaptığımız çalışmalar kısa sürede ses getirince karşı tarafın saldırısına maruz kaldık. Merkezde ev toplantıları, esnaf ziyaretleri ve çalışmalar yapıyoruz. Onlar da biz de anket yaptırıyoruz. Anketlerde kendilerini geçtikten sonra bu saldırılar başladı.

Sahadaki sevgiyi, teveccühü gördükten sonra şiddete yöneldiler. Bu şiddetin de dozajını arttırdılar. Biz şimdiye kadar 6 kez saldırıya uğradık.

BDP OLAYLARI TAHRİK EDİYOR

Biz ilk saldırıdan sonra bu lokal, fevri bir iş dedik ama o saldırıdan sonra evimize bomba atıldı. Çaldıran'da miting esnasında önce sözlü ardından taşlı sopalı bir saldırıya maruz kaldık. Son olarak Edremit'te yaptığımız çalışmalar esnasında bir saldırı oldu. Hiç istemediğimiz olaylar bunlar ama maalesef her şey ortada.

Bütün bu şiddet olayları yaşanırken BDP kanadı ya alaylı bir tavır takınıyor ya da hiçbir açıklama yapmıyor. Şu ana kadar bir tek itidal çağrısı yapılmadı. Bu resmen bir skandaldır.

Amaçları baskıyı bilinçli bir şekilde arttırmak ve bu baskıdan oy devşirme tüm planları bu.

Bizim 30 Mart'ta cesur tavır göstermemiz lazım. Halkımız 30 Mart'ta 1 günlüğüne cesur bir tavır gösterirse 5 yıl boyunca özgür yaşayacağız. Ama biz 30 Mart'ta boyun eğersek tutsak olarak baskı altında yaşayacağız.

Ben bu noktada halkımızın sağ duyusunu görüyorum. Bizim ilk saldırıdan sonra bir açıklamamız var: " Allah şahit biz korkmuyoruz" bu ifade bütün Türkiye'de büyük ses getirdi. Özellikle kendi halkımızda büyük bir teveccühe dönüştü.

Halkımız da cesaretlendi. Ondan sonra da oy oranımız çok ciddi manada yükselişe geçti. Bundan sonra halkımız "Hocamız bu işi çözer"  demeye başladı. Belki de ilk defa Van halkı böyle bir hava yakaladı.

Van yaşanan depremi atlattı mı? Ve sizin kentleşmeyle ilgili ne gibi bir projeniz var?

Ben 1999'da Marmara depreminde o bölgedeydim. 28 Şubat sürgünündeydim. Deprem olduktan sonra onlarca gün geçti ve hala enkazlar da insanlar vardı. O gün orada devlet yoktu. Ama Van depremi Pazar günü 1:30'da oldu o gün Başbakanımız 4:30'da oradaydı. Kurtarmalara birebir eşlik ediyordu.

9 AYDA YARALAR SARILDI

Van depreminin kısa sürede yara sarmasının en büyük sebebi; halkıyla bütünleşmiş bir Başbakan olması. Bütün bir milletine örnek bir Başbakan. İşte o Başbakan 9 ay içerisinde tüm yaraları sardı. 28 bin 500 konut yaparak vatandaşlarına verdi.

İki gün önce bir köy ziyaretine gitmiştik. Oradaki bazı yapılar kerpiç az hasarlı yerler için bize bir istekte bulundular. Biz de inşallah gerekli yerlere başvurularımızı yapacağız. 30 Mart'tan sonra eksiklerimizi gidereceğiz.

"VAN'DA İŞSİZLİĞİ BİTİRECEĞİZ"

Bizim en önemli sorunlarımızdan biri ne? İşsizlik bu konuda önemli çalışmalarımız var.

Bir de alt gelir seviyesindeki vatandaşlarımıza konut sahibi olmasını sağlamak. Başbakanımızın 1994'teki yaptığı gibi burada da aynı sistemi uygulayacağız.

Allah nasip ederse tekstil kenti faaliyete geçireceğiz. Burada 10 bin gencimizi istihdam edeceğiz. Bizim yaptığımız her proje insan odaklı. Şöyle bir umudum var; eğer ben 5 yıl içerisinde işsizlik problemini çözmeye gayret edeceğiz. Bugün Van'da kuruma kayıtlı 50 bin işsiz var. Amacımız bu rakamı minimize etmek.

Ben Van'dan çok umutluyum. Bölge şehirlerinden çok farklı,  gelişmeye çok açık. Başbakan'la bir telefon görüşmesi yaptım. Sizin adınıza halkımıza söz veriyoruz. Bütçemiz yetmese de Başbakanınız size sahip çıkar dedim. O da bize "Hele siz bir kazanın merak etmeyin" dedi.

Osman Hoca'nın iktisatçı yönünü biraz açar mısınız?

Ben iktisat mezunuyum. Üniveristede Kampüs Cami'sinde birkaç yıl görev yaptım. Üniversiteli gençlerin isteklerini, ruh hallerini görünce imamlık vazifemden vazgeçemedim. Bu halkın ve bu gençlerin bana ihtiyacı var dedim. İktisatçı kimliğimi arka planda tuttum.  Ama inşallah bundan sonra belediyecilik bir şirketse biz de bunu daha profesyonelce yapmamız gerekiyor. O kimliği orada ortaya çıkaracağız ama cemaatle namaz kılmaya devam edeceğiz.

VAN'A YAPILAN YATIRIM MİKTARI: 14.4 KATRİLYON

Halkımız 60-70 yıl sistemin baskısı altında kalmış. Tam bu baskılar Başbakan Erdoğan gibi bir liderle biterken sonrasında bu bölgenin kendi insanı kendi insanına baskı yapmaya başladı. İnsanımız özgür iradesiyle sandık başına gidip karar versin. Halkımızın çoğunluğu AK Parti'den memnuniyetini dile getiriyor. AK Parti döneminde Van'a yapılan yatırım miktarı 14.4 katrilyon. Bu Van'ın 79 yılda aldığı yatırımın onlarca katı. Bu halk AK Parti'nin liderine güveniyor. Halkımız inşallah Van'da da bizi zafere ulaştıracaktır. Halkımızın dik duruşunu istiyoruz.

 HERKESİ AĞLATAN SELAHATTİN DEDE

Beni çok etkileyen bir hadiseyi anlatmak istiyorum Muradiye'de çok büyük bir miting gerçekleştirdik. Geçen hafta eşini kaybetmiş 90 yaşında bir Selahattin amacımız var. Dedi ki size şunları söyleyeyim " Bu gözler Kur'an'ın ateşlere atıldığı, yakıldığı günleri gördü. Camilerimizin ahırlara dönüştüğünü, ezanların yasaklandığını gördü.  Sonra Menderes geldi. Ezanı asli şekline döndürdü, camileri açtı. Ama Allah istedi ki; bu ümmet içinden bir lider çıkarsın. O lideri de Recep Tayyip Erdoğan olarak gönderdi. Lütfen ne olur ona sahip çıkın dedi. O ağladı herkes ağladı.

Molla Kasım köyünde 73 yaşında bir Zelife anamız yolumuzu kesti. Benim boynuma sarıldı. Ben ona kurban olurum." Dedi.  Yine bir ihtiyarımız elini cebine attı ve Başbakan'ın fotoğrafını çıkardı ve öpmeye başladı. Dedi ki; "Ben bu adama sabah akşam dua ediyorum"

Başbakanımız büyük bir savaşın ortasında. Ama geçen yıl Umre'de gördüğüm insanlar Başbakan'a yüksek sesle dua ediyorlardı. Bu adamın gücü nerede diye soruyorlar. Bu adamın gücü duada ve secdede.

Kaynak: Haber7

Editör: TE Bilisim