Haftasonu Diyarbakır’da gerçekleştirilen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Kongresi’nde konuşma yapan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in “Türklerden umudu kesmiş durumdayım” şeklindeki sözleri dikkat çekti. Önder, bugün Davutoğlu’na Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile verdiği yanıtta ise, “Gitsin Kandil’de çay içsin’ diyor. Gittik. Biz o çayı Kandil'de içtik. Üstelik MGK'de aldığınız kararla oraya gittik” dedi. Haftasonu DTK'da yaptığı konuşmada Cumhuriyet’e 100 yıllık avans verildiğini söyleyen Sırrı Süreyya Önder, “Karar süreçlerinin demokratikleşmesi tek bir insanın paranoyalarına endekslendi ve ortaya geldiğimiz an bu 100 yıllık avansın artık bittiği…”ifadelerini kullandı.“Bir Anadolu lafı vardır” diyerek anlattığı hikayenin ardından sert ifadeler kullanan Sırrı Süreyya Önder, “Ben de Türklerden, bu anlamdaki Türklük anlayışından çoktan umudu kesmiş durumdayım. Ne yapacaksa bu coğrafyaya Kürt’ün bu iradesi, bu kararlılığı, bu demokrasiye bağlılığı, bu özgürlük tutkusu ve onuruna düşkünlüğü yapacaktır. Geldiğimiz yer burası…” dedi. DAVUTOĞLU'NA KANDİL VE KAÇAK ÇAY CEVABIHDP’li Sırrı Süreyya Önder, bugün ise Davutoğlu’na Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile yanıt verdi. Önder, “Gitsin Kandil’de çay içsin’ diyor. Gittik. Biz o çayı Kandil'de içtik. Üstelik MGK'de aldığınız kararla oraya gittik, sizin görüşlerinizi götürdük onların düşüncelerini getirdik. Bu halkın önüne tank ve toptan başka koyacağınız hiçbir siyasi çözüm yok mudur? Türkiyelileşmek sevdamızdan geri adım atmış değiliz ama sizin savaş politikalarınız ülkeyi bölmeye götürüyor. Henüz geri dönüş imkansız değilken gelin bu meselenin çözümü için uğraşalım. Bizim en iyi bildiğimiz iş barış dilenmek. Bu ülkeyi kocaman bir hapishaneye çevirdiniz” dedi. "NE OLDU DA ASKERİ ÇÖZÜME BIRAKTINI LİMANLARI?"AK Parti’nin politiklarının sorunları büyütmekten başka bir işe yaramadığını vurgulayan Önder, “Ne oldu da askeri çözüme bıraktınız limanları. Bu ülkenin yakılan kavrulan çocuklarının ahı yeter, hepsi sizden hesap soracak. Eğer benim yokluğumda barış gelecekse ben Meclis’in bahçesinde kendimi öldürürüm. Yol yakınken bir sinemacının yanıtı olarak görmeyin. Sanırım Başbakan, film çevirmeyi basit bir iş zannediyor; sanat kendini küçümseyenleri fena halde madara eder. Sizlerin ‘zafer’ olarak diyeceğiniz bir şey yani o noktaya geldiğiniz gün bu ülkenin bölündüğü gün olacaktır” ifadelerini kullandı.