AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium'da düzenlenen AK Parti 5. Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda konuştu. Davutoğlu, 20 yılı aşkın süredir belediye başkanlığı yapanların da salonda bulunduğunu belirterek, onların eser ve hizmetleri sayesinde, her mahalli seçimde milletin AK Parti'ye olan teveccühünün artarak devam ettiğini bildirdi. Sur gibi illerin yeniden inşası anlamında çalışmaların yürütüldüğü şu sıralar Davutoğlu Van'a da değinerek kentlerin tarihi dokusunun korunması konusunda talimatlar verildiğini açıkladı.

Belediye başkanlarının her türlü alt ve üst yapı sorunlarına çözüm üretebilmek için büyük gayret sarf ettiklerini, kendilerinin de kent hayatının kalitesine katkı sağlayabilmek ve millete hizmet götürmek adına ürettikleri projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Davutoğlu, 2002 yılında bütçeden belediyelere ayrılan 4 milyar 700 milyon liralık payın geçen yıl 46 milyar 400 milyon liraya ulaştığını, 2002'de yüzde 1,35 olan mahalli idarelere aktarılan payın gayrı safi yurt içi hasıla içindeki oranının da 2015'te yüzde 2,37'ye yükseltildiğini ifade etti. Davutoğlu, 2002'de İlbank'tan belediyelere 360 milyon lira kredi verildiğini anımsatarak, bu rakamın geçen yıl 7 milyar 150 milyon liraya yükseldiğine dikkati çekti. Belediyelere tahsis edilen uzun vadeli kredini miktarının da 26 milyar lirayı bulduğunu dile getiren Davutoğlu, sadece kredilendirme yapmadıklarını, 14 yıl önce İller Bankası üzerinden belediye ve il özel idarelerine 70 milyon lira hibe verildiğini, geçen yıl kendilerinin 650 milyon lirayı yerel yönetimlere hibe ettiklerini kaydetti. Davutoğlu, "Hangi rakamı alırsanız alın bu rakamlar 2002'ye göre 10 misli artmıştır. Bu da AK Parti farkıdır, AK Parti'nin getirdiği bereketin hizmetin farkıdır." dedi.

 

BİZİM MEDENİYETLERİMİZİN ŞEHİRLERİ VAHDET ÜZERİNEDİR

Başbakan Davutoğlu, "Bizim medeniyetimiz bir şehir medeniyetidir. Bizim şehirlerimiz insanların aynasıdır. Evet, şehir kendini mimarisiyle gösterir lakin şehrin mimarisi insanı anlatır, bizi anlatır. Bizim medeniyetlerimizin şehirleri vahdet üzerinedir. Bizim şehirlerimizin meydanlarının merkezinde ulu camilerimiz vardır ve diğer her şey onun etrafında inşa edilir. Tıpkı evrenin merkezindeki Kabe gibi. Medeniyetlerimizin inşa ettiği şehirlerde evlerin camları mahremiyet gereği birbirine bakmaz, bizim medeniyetimizde şehrin doğal görünüşüne aykırı mekanlar yapılmaz." değerlendirmesinde bulundu. İstanbul'da Mimar Sinan Günü dolayısıyla şehirlerle ilgili kanaatlerini paylaştığını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti: "Değerli belediye başkanlarımız her birinizin en asli görevi şehirlerimizi Rabbimizin lütfettiği doğayla uyumlu hale getirmektir. Yine her birimizin görevi tarihi dokuyu korumaktır. Bizler Medine'yi, Şam'ı, Kahire'yi, Bağdat'ı, Buhara'yı ve Semerkand'ı inşa etmişiz. Batılıların karanlık olarak niteledikleri Ortaçağ'da biz Kurtuba'yı, Granada'yı Tuleytula'yı, yani Toledo'yu, inşa etmişiz. Ancak medeniyet tasavvuru olmayan, geçmişten beslenip geleceği inşa etmek yerine, köksüzlükten beslenip, açlıkla, hırsla, tamahla betonlar dikenler yüzünden bizim neslimiz gerçekten viran bir miras devraldı. Bizler AK Parti olarak sahip olduğumuz medeniyet tasavvuruyla hareket edip şehirlerimizi yeniden imar etmenin, yeniden inşa etmenin mücadelesini verdik ve buna uygun bir belediyecilik anlayışını hayata geçirdik. Bu konuda emeği geçen bütün belediye başkanlarımıza huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyorum."

 

"VAN'IN TARİHİ DOKUSUNUN KORUNMASI YÖNÜNDE TALİMAT VERDİM"

Davutoğlu, ikinci grupta ise tarihi kimliğin korunmasının yanı sıra hızla büyüme özelliğini dikkate alacaklarını bildirdi. Hızla büyüyen şehirlerde belediyelerin, artan nüfus, hızla gelen göç ve ekonomik ihtiyaçlar karşısında acil çözümler üretmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmede bulundu: "Bu şehirlerimize hizmet üretirken tarihi ve kültürel mirası dikkate alıyoruz ancak ekonomik büyümeden dolayı bu şehirlerimizin ihtiyaçları ve hizmet kalemleri farklılık gösteriyor. Üçüncü olarak da metropol şehirler. Nüfus çeşitliliği, etnik ve kültürel çoğulculuğu itibarıyla adeta Türkiye'nin özeti olan bu şehirlerimize mesela İstanbul'umuza, Ankara'mıza çok yönlü ve büyük projeler ile hizmet etmeye çalışıyoruz." Başbakan Davutoğlu, son 2-3 ay içinde ziyaret ettiği tüm şehirlerde ve Doğu ile Güneydoğu'da terörle mücadelede öncü olan kentlere yaptığı ziyaretlerde belediye başkanlarından brifing aldığını aktararak, Mardin, Van, Manisa gibi şehirlerin tarihi dokusunun korunması yönünde talimatlar verdiğini bildirdi. 

 

VAN, DİYARBAKIR, URFA ÖRNEĞİ...

Diyarbakır ve Şanlıurfa'ya yaptığı ziyaretlerde de her iki şehrin tarihi dokularının aynen muhafazası ve hızla artan nüfusa cevap teşkil edecek şekilde yeni bölgeler, yeni beldeler inşa edilmesi konusunu da paylaştığını vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi: "Bir kez daha ifade ediyorum, Şanlıurfa'nın, Diyarbakır'ın, Van'ın, Manisa'nın gittiğimiz her şehrin tarihi dokusu korunacak. Aynı şekilde İstanbul'da geçtiğimiz hafta Mimar Sinan günü vesilesiyle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve ilgili arkadaşlarla bir araya geldik. İstanbul'umuzda da tarihi dokuya, çevre dokusuna aykırı hiçbir yapılanmaya izin vermeyeceğiz. Dikey mimari yerine, İstanbul'un dokusuna uygun yatay mimariyi esas alacağız. Önümüzdeki günlerde benzer şekilde Ankara'mız ile ilgili olarak da Büyükşehir Belediye Başkanımız ve ekibiyle bir araya gelecek, Ankara'mızda bütünleşen projeye ağırlık vereceğiz."

 

BİBLO ŞEHİRLER KORUNACAK

Konuşmasının sık sık coşkulu kalabalık tarafından kesilmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Bütün şehirlerimizle gurur duyuyoruz. Biblo gibi şehirlerimizi koruyacağız, gelişen şehirlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacağız. Değerli başkan arkadaşlarım, şunu hiç unutmayınız, doğal estetiği insani estetikle buluşturamamış bir şehir hakiki manada şehir niteliği kazanamaz. Geleceğin şehrini, insan ruhunu sıkıntıya sokan dikey bir şehir olarak tahayyül edemeyiz. Bu konuda sizlere büyük görevler düşüyor. Sizin vazifeniz, Türkiye'nin her yerinde şehrin işlevsel yönünü ve estetik özelliğini tahkim etmektir. Pazarını, piyasasını güçlendirmek, sanayisini, tarımını takviye etmektir."

 

ŞEHİR YÖNETİMİNDE 5 PRENSİBE DİKKAT

Belediye başkanlarından 5 prensibe dikkat etmelerini isteyen Başbakan Ahmet  Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şehrin bütün işlevselliğini yansıtan kent konseyleri kurmak, onlarla istişarelerde bulunmak ve böylece şehrin işlevsel bütünlüğünü sağlamak hepimizin görevidir. Şehirlerimizde mimariyi her yönüyle göz önünde bulundurmak, mekana yansıyan bir estetik oluşturmak bizim görevimizdir. Biz AK Parti iktidarları olarak şehirlerin tarihi kimliğinin bozulmasına asla izin vermeyiz. Burada 5 prensibe dikkat etmenizi rica ediyorum. Birincisi şehir aidiyeti, şehir aidiyeti olmadan şehir gelişmez, şehir geleceğe hazırlanamaz. Bugünkü tema itibarıyla da şehir aidiyetinin gelişmesinin en öncelikli şartı da gençlerimizin, şehirlerimize sahiplenmesini sağlamaktır. İkincisi nezaket, şehir atmosferinde komşuluk ilişkilerini şehrin nezaketini, şehrin ahlakını yansıtmak. Üçüncü husus, şehir kültürünün muhafazası, şehir kültürünü siz inşa edeceksiniz. Şehir kültürünü belediye başkanlarımız temsil edecek. Dördüncüsü şehir ahlakı ve adalet. Şehirde adalet ile hükmedeceksiniz ve nihayet beşincisi de ehliyet ve liyakat. Şehir idaresi aynen devlet idaresi gibidir. Ancak ve ancak ehliyetle, liyakatla taçlanır."

 

DAVUTOĞLU: VAN BELEDİYESİNDE HİZMET EKSİKLİĞİ VAR

Yerel ve merkezi yönetimlerde, farklı partilerdeki belediyelere ayrımcılık yapmadıklarını dile getiren Davutoğlu, "Milletin emaneti olan bütçeyi, hukuk çerçevesinde, yasalar çerçevesinde kimin ne hakkı varsa adilane paylaştırıyoruz. Bölgedeki büyükşehir ya da şehir belediyelerinden hiçbiri, ilçelerden hiçbiri bizde hakkının kaldığını iddia edemez." dedi.  Başbakan Davutoğlu, daha önce muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyeler ile ilgili bazı bilgileri paylaştığını belirterek, "Muğla, Diyarbakır, Van, Mardin gibi illerdeki belediyelerdeki hizmet eksikliği, yatırım eksikliği, proje eksikliğine dair çarpıcı rakamlar aktarmıştım" diye konuştu. Salonu dolduran partililerin "Meclis'te terörist istemiyoruz" şeklinde slogan atmaları üzerine Davutoğlu, "Biz de Meclis'te teröre destek veren hiç kimseyi istemiyoruz" dedi. Davutoğlu'nun bu sözleri uzun süre alkışlandı. 

 

BİRİLERİ TAHRİBATA SOYUNURSA HİÇ TEREDDÜT ETMEDEN TEDBİRİ ALIRIZ

Davutoğlu, bazı il belediyelerinin hizmet ve yatırım eksikliği ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: "Maalesef bu belediyeler merkezi bütçeden aldıkları gelirleri yatırıma dönüştürmekten bile aciz durumdalar. Vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik projeler geliştirmiyor, yatırım yapmıyorlar. Fakat bu tip belediyecilik anlayışı için de yolun sonu görünmüştür. Ben inanıyorum ki Türkiye'nin yerel yönetim kalitesindeki artışı hayatında hisseden başka şehirlerdeki, ilçelerdeki AK Partili belediyelerin başarılı hizmetlerini gören, 'benim oy verdiğim belediye neden bu hizmetleri değil de şu eziyetleri bana reva görüyor' diyen vatandaşlarım bu belediyeciliği Türk siyasi hayatından ebediyen çıkartacak, onlara 2019'da hak ettikleri dersi verecektir. Bütün şehirlerimiz, ilçelerimiz, beldelerimiz bizim için azizdir. Biz vatandaşlarımızın mağdur olmaması için üzerimize düşen ne varsa yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz. Bize oy vermiş olsun olmasın bütün vatandaşlarımızın huzuru, emniyeti ve refahı için çalışıyoruz. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Herkes şunu bilsin, biz şehirlerimizi daha da mamur kılmanın gayreti içerisindeyken birileri tahribata soyunursa hiç tereddüt etmeden tedbirini alırız, alıyoruz, alacağız."

 

DOKUNULMAZLIK AÇIKLAMASI

Teröre destek veren, terör örgütünün sözcülüğüne soyunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırılması için dün AK Partili milletvekillerinin tam bir kadroyla, omuz omuza 316 imzayla TBMM'ye anayasa değişikliği teklifi verdiğini anımsatan Davutoğlu, "İşte AK Parti farkı bu. Yıllardır bizim dokunulmazlıkların kaldırılmasından tedirgin olacağımızı zannedip meydan okuyanlara şunu söyledim bir ay önce, 'madem meydan okuyorsunuz, işte hodri meydan 316 milletvekili hiçbir şeyden çekinmeden, kınayanın kınamasından çekinmeden imzasını attılar. Bu da şunu gösterir AK Parti karar aldı mı, yola çıktı mı hiçbir fire vermez. Haftalardır dokunulmazlıklar konusundaki tartışmalar milletimizin gözü önünde cereyan ediyor. Biz, Yüce Meclis'i, terör destekçiliğinin zırhı haline getiren milletvekillerini yargı önüne çıkarmak için harekete geçtik. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi, terör sözcüsü haline gelen milletvekillerini kendisini siper etmek amacıyla dokunulmazlıkların kaldırılmasını teklif eden bu girişimimize destek vermedi. Muhalefeti mazeretsiz bırakmak için bu teklife de 'evet' diyerek Meclis'i meşgul etmeyecek bir yasa teklifiyle fezlekeleri yargıya intikal ettirme önerisini geliştirdik" diye konuştu.

 

 

 

 

BELEDİYE BAŞKANLARINA SESLENDİ!

Belediye başkanlarına seslenen Davutoğlu, geçen Hükümet olarak 3 aylık eylem planı kapsamında vaat ettiklerini yüzde 100 yaptıklarını ve millete hesap verdiklerini belirterek, "İnşallah sizler de 2014 seçimleri öncesi söz verdiğiniz her şeyi yapacaksınız. Nerede başınız ağrır, eksiklik olursa Hükümetimiz yanınızdadır. Söz verdiğiniz her şeyi yapacaksınız" diye konuştu. Davutoğlu, seçimler öncesinde 'Onlar konuşur, AK Parti yapar' sloganını kullandıklarını hatırlatarak, şimdi ise 'Söz verdik, yaptık' dediklerini vurguladı. Milletle kurdukları gönül bağını her gün biraz daha güçlendireceklerini dile getiren Davutoğlu, milletin teveccühüne, Allah'ın lütfu ve rızasına layık olabilmek için canla, başla çalışmayı sürdüreceklerini söyledi. 

 

 

 

YÖNETİMİN YAPILANDIRILMASI NOKTASINDA ÇOK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK

Türkiye'de yönetimin yapılandırılması kapsamında 2002'den beri çok önemli çalışmalar yapıldığına dikkati çeken Davutoğlu,  yerel yönetimler alanında kanunlar çıkarıldığını, reformlar gerçekleştirildiğini belirtti. Davutoğlu, büyükşehir belediyesi, belediye, il özel idaresi, mahalli idare birlikleri kanunlarının bazılarının yenilendiğini bazılarının ise sıfırdan çıkarıldığını söyledi. İl özel idareleriyle belediyelere genel bütçe gelirlerinden pay verilmesinin sağlandığını anlatan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Özellikle 6360 sayılı Kanun ile çok köklü değişiklikler, yenilikler getirdik. Büyükşehir belediyelerinin sınırlarını, il sınırlarına genişlettik, 16 olan büyükşehir sayısını 30'a çıkardık. Büyükşehir belediyesi kurulan illerde, il özel idarelerini, belde belediyelerini ve köylerin tüzel kişiliğini kaldırdık. Oralardaki yerel hizmetlerin büyükşehir ve büyüşehir ilçe belediyeleri tarafından yapılmasını sağladık. Yerel yönetimler alanında yaptığımız bütün reformlarla merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkisini daralttık. Yerel yönetimlerin merkezi bütçeden aldığı payları artırdık. Yerel yönetimlerde katılımcılığı ön plana çıkardık. Yerel yönetim meclislerini güçlendirdik, denetim yetkilerini artırdık, yerel yönetimlerin karar ve işlerini kamuoyunun bilgisine açtık. Şeffaflığı yaygınlaştırdık. Personel istihdamına esnek bir yapı getirdik. Yerel yönetimlerin kendi aralarında ve yabancı mahalli idarelerle işbirliği yapmalarını teşvik ettik. İl özel idareleriyle nüfusu 50 bin ve üzeri olan belediyelerde stratejik plan yapma ve performans esaslı bütçe hazırlamayı zorunlu hale getirdik."

 

 

 

BELEDİYE BAŞKANLARINA EŞİT MESAFEDEYİZ

Davutoğlu, bugüne kadar hizmet üretirken, yatırım yaparken, kaynak dağıtırken nasıl adaleti gözettilerse, ayrımcılığa tevessül etmedilerse bundan sonra da aynı hassasiyetle yola devam edeceklerini vurguladı. Hükümet olarak tüm belediyelere, belediye başkanlarına eşit mesafede olduklarına işaret eden Davutoğlu, "Hepsini kendi belediyemiz olarak görüyoruz ve uyum içinde milletimize hizmet etmenin hissiyatını taşıyoruz. Hiçbir zaman ayrıştırıcı siyasetin tuzağına düşmedik, hizip siyasetini, zümre siyasetini, kavim, kabile, bölge siyasetini cahili adetidir diyerek elimizin tersiyle reddettik. 'Türkiye bir bütündür, bu vatan bir bütündür, bu millet bir bütündür' diyerek herkese hizmeti şiar edindik." diye konuştu. Davutoğlu, milleten aldıkları güç ve enerjiyle yola aşkla, heyecanla devam edeceklerini belirterek, tüm illerin, ilçelerin, beldelerin, köylerin daha çok kalkınması, gelişmesi, güzelleşmesi; imkanların ve kaynakların artıp, adaletle paylaşılması, ülkenin güçlenerek, dünya ile rekabet edebilmesi için koşacaklarını kaydetti.

Editör: TE Bilisim