ŞEHRİVAN HABER: ŞABAN BEYAZSAÇ-FATMA NUR POLATCAN

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Van'da gerçekleşen Belediye Başkanları Çalıştay'ında konuştu. 3 günlük kamp ve öncesinde başlayan ziyaretlerde ülke gündemine düşen açıklamalar ve ziyaretler yapan CHP’nin zirvesinde yerel yönetimlerin yoğunlukta değerlendirildiği bir açıklama yaparken Van’a da ayrı bir parantez açtı. Van’ın terk edilmiş bir durumda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ticaretin gelişmesi için elinden gelen tüm çabayı göstereceklerini ve kentin kaderini değiştireceklerini belirterek, bölgenin kültür, sanayi, üretim ve turizm merkezi olacağını söyledi.

KILIÇDAROĞLU, VAN’A AYRI BİR PARANTEZ AÇTI!

Van’da konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin en güzel kentlerinden birinde, Van’da buluştuk. Van’ın bizim açımızdan özelliği, bir belediye başkanımızın bile olmaması. Ama Van’ı gezerken, değerli arkadaşlarım da gözlemlerini aktardılar, büyük bir kabul var. Herkeste bir beklenti var. Dolayısıyla bu beklentiyi, kabulü büyütmemiz gerekiyor. Bunu birlikte, beraber yapacağız. Sorunlar var, sorunların tümünün farkındayız. Sorunları çözmek gibi bir hedefimiz var, bir idealimiz var. Akılcı politikalarla sorunları çözmek istiyoruz. Sorunları çözerken kimsenin kimliğine inancına, yaşam tarzına kilitlenmeden, insanı insan olarak gören ve insanı bir değer olarak kabul edip o çerçevede sorunların çözümüne kilitlenen bir hedefimiz var” dedi.

“VAN’IN OLAĞANÜSTÜ GÜZEL BİR COĞRAFYASI VAR”

Van’da 7 bin yıllık bir tarihin üzerinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “3 bin yıllık Van Kalesi hala ayakta, dipdiri duruyor. Van Kedisini gördük. Otlu peynirini, şelalelerini gördük. Görkemli bir tarih var. Olağanüstü güzel bir coğrafyası var. Dolasıyla çok saygın, zengin bir kültürü içeren ve o kültürü koruyan Vanlı kardeşlerimiz var. Onlarla beraber olmak son derece önemli. Van’ın 16. yüzyılda önemli bir yazarı var. Feqiyê Teyran. Bu yazar Yaşar Kemal’in ‘Karıncanın Su İçtiği’ romanında da geçen bir yazarımız. Masalları ve destanları en güzel anlatan yazarlardan birisi. Vanlı pek çok sanatçı var. Erol Evgin, Funda Arar, Sinan Çetin, gazeteci Fatih Altaylı, fotoğrafçı, Mahmut Turgut, Uğur Yücel, Ruhi Su, İlker Kaleli gibi değerli sanatçıları, yazarları, çizerleri, romancıları, öykücüleri bünyesinde tutan bir kent” ifadelerini kullandı.

“VAN BİRAZ KADERİNE TERK EDİLMİŞ, DIŞLANMIŞ DURUMDA”

Burası büyümeye hazır olan bir kent diyen Kılıçdaroğlu, devamında şunları söyledi: “Diğer kentlerde olduğu gibi bu kentinde birçok sorunu var. Burası sanayi, tarım ve turizm açısından değerli bir kent. Tek sorunu var. Van’a kilitlenen bir siyasal anlayış yok. Van biraz terk edilmiş, dışlanmış durumda; Van’ın sorunlarıyla ilgilenen bir siyasal anlayış yok. Ama Van’daki tabloyu ters yüz edip Van’ı büyütmek de bizim boynumuzun borcudur. Sınır ticareti burada çok önemli. Sınır ticaretinin gelişmesi için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Vanlı kardeşlerime sözümdür, iktidarımızda, Millet İttifakı’nın iktidarında, görecekler, Van’ın nasıl büyüdüğünü, geliştiğini; bölgenin nasıl kültür, sanayi, üretim, turizm merkezi olduğunu herkes görecek. Önce Vanlılar görecek. Vanlılara söz veriyoruz.”

“VANLILARIN KADERİNİ DEĞİL, TÜRKİYE’NİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEĞİM”

Bölgede yerel yönetimlerle ilgili ciddi bir sorunların olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Kayyum atamasından duyulan ciddi bir rahatsızlık var. Alanda da görüyoruz bunu. ‘Seçtiğimiz belediye başkanına görev yaptırmıyorlar’ deniyor. Vanlı kardeşlerime ve yine kayyum atanan bütün belediyelerin bulunduğu yerdeki vatandaşlarıma seslenmek isterim. Kayyum uygulamasına karşıyız. İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nde bunu gayet açık ve net ifade etmişiz. Aynen okuyayım: ‘Yeni bir merkez-yerel dengesi oluşturulacaktır’ diyor. Hedefimiz bu. ‘Yerel yönetimlerin gelirleri artırılacak’ deniyor. Evet, gelirleri artırılacak. Bu konudaki hedefimiz de çok belli. Belediye başkanı arkadaşlarıma da söyleyeyim, ilk yerel yönetimlere aktarılacak kaynak taşıt alım vergisi ve motorlu taşıtlar vergisi. Park sorununu siz çözeceksiniz, vergiyi onlar alıyorlar. O verginin size gelmesi lazım. Öte yandan Sayın Başkan ile konuşurken, ‘İnşallah kentimizin kaderini değiştirirsiniz’ dedi. Sayın Başkan, sadece Vanlıların kaderini değil, söz veriyorum Türkiye’nin kaderini değiştireceğiz. Herkesin huzur içinde yaşadığı bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Her grubun huzur içinde yaşadığı bir Türkiye inşa edeceğiz.”

“VAN’IN NASIL VAN OLDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ”

Kentteki vatandaşların durumunu yorumlayan Kılıçdaroğlu, “Vanlı bir kardeşim medya aracılığıyla, ‘Kılıçdaroğlu acaba bizim eve gelebilir mi, uzun süredir elektriğimiz yok, borcumuzu ödeyemiyoruz.’ Gittim. Ziyaret ettim. Bu mahallede dediler, buna benzer çok ev var, yoksulluk diz boyu dediler. Eğer sosyal devlet, sosyal devletliğini yapmazsa, siyasi otorite sosyal devletin yapması gerekeni yaptırtmazsa; bana oy vermedi diye cezalandırırsa; Vanlılardan şunu bekliyorum, bize katılacaksınız. Bize destek vereceksiniz. Beraber olacağız, birlikte olacağız. O zaman göreceksiniz Van’ın nasıl Van olduğunu göreceksiniz. Sadece Vanlılar değil, İranlılar da görecek Van’ın nasıl değerli bir kent olduğunu. Türkiye de dünya da görecek.” Şeklinde konuştu.

KILIÇDAROĞLUN’DAN VANLILARA BİZE KATILIN ÇAĞRISI!

Van’a güzel bir şehir vurgusunu yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Van’da Vanlı kardeşlerim huzur içinde yaşamak istiyorsa bize katılın diyorum onlara. Bu bölgede huzur içinde yaşamak istiyorsanız bize katılın. Van’ın büyümesini, bölgenin yıldızı olmasını istiyorsanız bize katılın. Kayyum uygulamasına son verilmesini, seçimle gelenin seçimle gitmesini istiyorsanız, oyunuzun değeri olsun istiyorsanız o zaman bize katılacaksınız. Van’ın görkemli tarihinin ve doğa güzelliklerinin sadece bölgede değil bütün Türkiye’de ve dünyada duyulmasını istiyorsanız bize katılacaksınız. Sınır ticaretinin gelişmesini, komşu ülkelerle ekonomik ve sosyal ilişkilerin gelişmesini istiyorsanız bize katılacaksınız. Düşüncesini ifade etti diye hapse atılan kişilerin ya da düşüncesinden ötürü hiç kimsenin hapse atılmasını istemiyorsanız, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istiyorsanız, Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istiyorsanız bize katılacaksınız.”

“SİZİN İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Van’dan Türkiye’ye seslenen Kılıçdaroğlu, “Devleti soyan beşli çetelerden, uyuşturucu baronlarından şikâyet ediyorsanız bize katılacaksınız. Devletin ahlakla, adaletle, erdemle, bilgiyle, birikimle yönetilmesini istiyorsanız bize katılacaksınız. Hiçbir vatandaşın kimliğinden ötürü, inancından ötürü, yaşam tarzından ötürü suçlanmasını ya da ötekileştirilmesini istemiyorsanız bize katılacaksınız. Bu ülkeyi sevenler beraber olmak zorundadırlar, bu ülkenin çıkarını savunanlar beraber olmak zorundadırlar, bu ülke için çalışmak isteyenler beraber olmak zorundadırlar. Doğu, batı, güney, kuzey ayrımı yapmadan toplumun her kesiminin kucaklanmasını istiyorsanız yine bize katılacaksınız. Unutmayın biz CHP’yiz, halkın partisiyiz, sizin partiniziz, sizin için çalışıyoruz.” Diye ekledi.

“ÇİFTÇİNİN BİR DİLİM EKMEĞE MUHTAÇ OLDUĞU BİR TABLO KARŞIMIZDA DURUYOR”

Beraber ve birlikte olmak zorundayız diyen Kılıçdaroğlu, “Kavgadan uzak durmak zorundayız. Beraber, birlik olursak hızla büyüyebileceğimizi göreceksiniz. Türkiye zengin bir ülke. Saman ithal eden bir Türkiye istemiyoruz biz. Şeker, buğday ithal eden bir Türkiye istemiyoruz biz. Yozgat’ın kokulu mercimeği varken dışardan mercimek ithal etmek istemiyoruz biz. Van’ın ovaları, yayları varken dışarıdan canlı hayvan ithal edilmesini, et ithal edilmesini istemiyoruz biz. Bizim halkımız, insanımız üretecek. İnsanımız zenginleşecek. Bunu istiyoruz. İstediğimiz şeyler bizim kişisel arzumuz değil. Toplum için, halkımız için istiyoruz.”

“BİRLİKTE YAPACAĞIZ”

“Hangi görüşten, hangi partiden olursa olsun herkes için istiyoruz. O açıdan bütün vatandaşlarıma tekrar seslenmek isterim. Evet, bir sorun var Türkiye’de. Evet vatandaşlar nefes alamıyor. Evet evlerde huzursuzluk var, ciddi bir işsizlik var. Evet gençler geleceği yurt dışında aramaya başladılar. Evet bilim insanları yurt dışına gitmeye başladı. Üniversiteler bilgi üretemez noktaya geldi. Bunların hepsinin farkındayız. Çiftçinin bir dilim ekmeğe muhtaç olduğu bir tablo karşımızda duruyor. Tarlaların ekilmediği bir Türkiye görüyoruz artık. Bir dönüşüme ihtiyacımız var. Bir değişime ihtiyacımız var. Bir ayağa kalkmaya ihtiyacımız var. Bir çalışmaya ve bir alın teri dökmeye ihtiyacımız var. Bunu yapacağız. Beraber yapacağız. Birlikte yapacağız" dedi.

“HAKSIZ ELEŞTİRİLER YAPILIYOR”

Kılıçdaroğlu, cümlelerini şöyle sürdürdü: “Kayyum uygulamalarına son verilip, seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimle gidebilecekleri konusundaki taahhüdümüz var. Bunu kurultayımız kabul etti. İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nin dışında yine aynı şekilde, altı liderin bir araya gelerek oluşturduğu ve kamuoyuyla paylaştığı güçlendirilmiş parlamenter sistem metninde de kayyum uygulamasına son vereceğimizi, seçimle gelenin seçimle gideceğini, milletin iradesine saygı duymanın da demokrasinin gereği olduğu bir şekliyle ifade edildi. Baskılar, tehditler var. Soruşturmalar var. Belediye başkanlarımızın başarılarını kıskananlar var. Başarılarının önüne nasıl set çekebiliriz, arayışı var. Oysa akıllı bir yönetim, belediye başkanlarının başarılı olmasını ister. En azından sosyal patlamaların önüne belediye başkanları geçiyor, diye düşünür. Ama o kadar ciddi bir önyargıya sahipler ki CHP’li belediyeler nasıl başarısız olur, bunun arayışı içindeler. Polis baskınları, diğer baskınlar, ihbarlar, şikayetler, haksız eleştiriler yapılıyor. Buradan vatandaşlarıma açık ve net ifade etmek isterim: Bu engellemelerin hiçbirisi CHP’li belediyelerin hizmet vermesine asla ve asla engel olamayacaktır. Belediye Başkanlarımız, bütün engelleri aşarak halka hizmet verecektir. CHP’li belediyelerin olduğu yerde hiçbir çocuk yatağa aç girmez, girmeyecektir.”

Editör: TE Bilisim