Kürt sorununda barışçıl çözüm önerisini yineleyen HDP, bunun için Abdullah Öcalan’ın vazgeçilmez bir isim olduğunu kaydetti.

 

HDP’nin açıklaması şöyle:

” Uluslararası komplonun 18. yılına girerken, kan ve gözyaşının dindiği, eşitliğin ve özgürlüğün egemen olduğu bir ülkede yaşama isteğimizi bir kez daha vurguluyoruz.

Kürt sorununu karşılıklı görüşme ve müzakereyle çözmek isteyen; bu tutumu aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşmesi adımı olarak değerlendiren; Kürt halkının eşit haklara sahip olması ve eşit halkların barış içinde yaşamasının önündeki engellerin kaldırılması için çabalayan sayın Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde, uluslararası sözleşmelerin çiğnendiği koşullarda tutuluyor. Dünyanın farklı ülkelerinde ve Türkiye’de her yıl 15 Şubat’ta gerçekleştirilen eylem ve etkinliklerle bu duruma dikkat çekiliyor, uluslararası komplo mahkum ediliyor ve sayın Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşmasının önemine vurgu yapılıyor.

Özellikle 2015 Nisan ayından bu yana ağır tecrit koşullarında yaşayan ve ne avukatları ne de ailesi ile görüştürülmeyen sayın Abdullah Öcalan, Kürt sorununun demokratik, barışçı siyasi çözümünde vazgeçilmez isimdir. Türkiye toplumunun ve dünyanın dikkatle izlemiş ve olumlu sonuçlanması için destek sunmuş olduğu İmralı görüşmelerinin kesilmesinin ve müzakere adımlarının atılmamasının bugün yarattığı sorunlar ortadadır.

Saray-AKP iktidarının, içerde Ergenekon çetelerinden 90’ların özel harekatçılarına, siyaset alanının en gerici unsurlarından askeri vesayet savunucularına kadar geniş bir yelpaze ile ittifak kurması; dışarda ise Suudi-Katar işbirliği ile Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’ya yeni şekil vermeye çabalaması ile olumlu bir sonuç alınamayacağı çok açıktır. Kürt halkını düşman ilan ederek Rojava’ya saldırı hazırlığı politikası olsa olsa Türkiye’yi hızla bir bölge savaşının içine itecektir.

Şu çok açık ki, kendi içinde ve bölgede Kürt halkıyla barışmayan, halkın taleplerine karşı silahla, savaşla, ablukayla, sokağa çıkma yasaklarıyla, sivil katliamlarıyla cevap veren bir siyasetin geleceği yoktur. Bu, aynı zamanda Ortadoğu’da da Türkiye’nin her türlü ilişkisini sınırlayan, dar bakışlı ve düşmanlık geliştiren bir çizgidir.

Barış, artık sadece silahların susması değildir, aynı zamanda demokratik bir Türkiye’nin kurulması mücadelesidir. Üzerinden 17 yıl geçmiş olsa da, 15 Şubat Uluslararası Komplosu’nun boşa çıkarılmasının yolu, İmralı’da Türk ve Kürt halklarının, Türkiye ve bölge halklarının tarihsel ve stratejik ittifakı için bütün varlığını ortaya koyan sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin derhal sonlandırılması ve müzakerelere başlanmasıdır.


KAYNAK-İLKE HABER

Editör: TE Bilisim