Geçtiğimiz gün Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında 6 yıl 3 ay hapis cezası vermesiyle gözlerin çevrildiği HDP Van Milletvekili Lezgin Botan, İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’nın cevaplaması istemiyle soru önergesi hazırladı. Soru önergesinde verilen kararın hiçbir hukuki dayanağı olmadığını söyleyen Milletvekili Botan, “Tamamen siyasi bir karardır ve kararın açıklandığı tarih ise milletvekili yemin töreninin yapıldığı 17 Kasım oluşu popüler tabiriyle “manidardır!” Dedi.

 

Eğitim Sen Van Şubesi’nde yönetici olduğu 2011 yılında ‘KCK operasyonları’ kapsamında gözaltına alınan ve 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan HDP milletvekili Lezgin Botan’a Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17 kasımda verdiği karara tepki gösteren Botan, verilen kararın hiçbir hukuki dayanağı olmadığını söyleyerek, tamamen siyasi bir karar olduğunu belirtti.

 

BOTAN: HAKLARIN İRADESİ TESLİM ALINMAK İSTENİYOR

Milletvekili Botan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde, neredeyse her gün baskı rejiminin yeni bir marifetleriyle güne başlıyoruz. Otoriterleşmenin tüm toplumu sarmaladığı, hukuk tanımazlığın ve keyfiliğin iktidar tarafından bir yönetim şekline dönüştürüldüğünü, maalesef, yaşayarak görüyoruz. Özelde ise Kürt halkının sokağa çıkmasını bile artık yasaklayan, her gün sivil cinayetlerin yaşandığı, mezarlıkların bombalandığı, cenazelerin dahi gömülemediği, kentlerinin ablukada olduğu, caddelerinde tankların yürüdüğü ve bu uygulamaların artık rutinleştiği bir dönemdeyiz. Her gün seçilmişlerimiz, üyelerimiz ve hatta bize oy verdikleri veya sempati duyduklarından şüphelendiklerine dahi saldırılar, gözaltılar ve tutuklamalarla toplumsal muhalefet ve halklarımızın iradesi teslim alınmaya çalışılıyor. Ve Ak Parti iktidarı da buna mizah anlayışını zorlarcasına “Huzur ve demokrasi operasyonları” diyor.”

 

“KARAR HUKUKİ BİR SKANDALDIR”

Bu operasyonlardan kendisinin de nasibini aldığını ifade eden Botan, “Yıllardır partimiz ve seçilmişlerimiz üzerindeki sistematik saldırılar gün be gün artarak devam ediyor. Bunun bir parçası olarak “ileri demokrasileriyle” getirdikleri huzurdan hakkımda hapis cezası verilerek bende nasibimi almış bulunmaktayım. Eğitim Sen Van Şubesi’nde yönetici olduğum dönemde 2011 yılındaki “KCK operasyonları” adı altında düzenlenen siyasi soykırım operasyonlarında 25. Dönem HDP milletvekili Selami Özyaşar ile sendika üyesi arkadaşımız Mahmut Galip Yaviç ile birlikte tutuklanarak cezaevine konulduk. 1 yıl cezaevinde yattıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldık. Hakkımızda isnat edilen suçlamalar ise kanunlarca hiçbir suç unsuru taşımayan, yürüttüğümüz sendikal faaliyetler ve demokratik haklarımızın kullanımından başka bir şey değildir ve bu faaliyetler kamuya açık, alanlarda gerçekleşmiş aleni faaliyetlerdir. Örneğin; işyeri temsilciler toplantımızı, meclis toplantısı ve örgüt propagandası gören miyop bir hukuki zihniyetle karşı karşıyayız. Bir başka örnek de; Eğitim destek Evleri Belediyeler tarafından desteklenen, mülki amirlerin yasal izni ve il-ilçe milli eğitim müdürlüklerinin denetimine tabi, kamu yararına yürütülen bir eğitim hizmeti iken ısrarla örgüt faaliyeti gibi yansıtılması ayrı bir hukuki skandaldır. Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi bunlar bir suç ise benzer ve çok daha kapsamlı eğitim faaliyeti yürüten, Sayın Cumhurbaşkanının oğlunun kurduğu TÜRGEV’e İstanbul Büyükşehir Belediyesi eğitim faaliyetleri için onlarca bina tahsis etmektedir. Burada kamu yararına bir faaliyet yürütüldüğü için söz konusu vakıflara ve benzeri kurumlara hemen her yerde rastlamak da mümkündür. Ancak Van örneğinde olduğu gibi bölgede bu tür faaliyetler yürüten STK’lar, belediyeler örgüt faaliyeti yürütüyormuş gibi kriminalize edilmekte ve haklarında cezai davalar açılmaktadır.” Dedi.

 

“KARARIN HUKUKİ DAYANAĞI YOKTUR”

Duruşma tarihinin 17 kasım yani TBMM yemin törenine denk getirilmesini manidar bulduğunu ifade eden Botan şöyle konuştu: “2011’den beridir devam eden yargılanma sürecimiz Van 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce 17 Kasım’da görülen duruşmayla, yani 26. Dönem milletvekilliği yemin töreninin olduğu gün karara bağlanmış, şahsım, 25. Dönem HDP Van milletvekilimiz Selami Özyaşar, Mahmut Galip Yaviç ve Hakan Yaman hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 6’şar yıl 3’er ay hapis cezası verilmiş, Müzahit Karakuş ve Sinan Gündüz arkadaşlarımız ise beraat etmiştir. Öncelikle belirtmek isterim ki; verilen kararın hiçbir hukuki dayanağı yoktur ve tamamen siyasi bir karardır ve kararın açıklandığı tarih ise milletvekili yemin töreninin yapıldığı 17 Kasım oluşu popüler tabiriyle “manidardır!” Ayrıca bu karar, AKP iktidarı ve o dönemki ortakları cemaat ile birlikte yürüttükleri, 2009 yılında yüzlerce kişinin “KCK Operasyonları” adı altında hukuksuz bir şekilde tutuklandığı siyasi soykırım operasyonlarının da bir devamıdır. Bu karar, yargıyı nasıl siyasallaştırdıklarını bir kez daha göstermiş ve yargıyı muhalefet üzerinde bir “terbiye aracı” olarak kullanma zihniyetlerini de iyice açığa çıkartmıştır.”

 

“KARAR VERMEYE DEVAM EDİYORLAR”

“Buradan hareketle belirmek isterim ki; hakkımızda soruşturma yürüten emniyet mensupları ve savcılar dahil çoğunluğu daha sonra “paralel yapı operasyonları” adı altında soruşturmaya tabi tutulmuş, bir kısmının görev yerleri değiştirilmiş, bir kısmı görevden alınmış ve cezaevine konulanlar olmuştur.” Diyen Botan, “Hal böyleyken İktidarın o meşhur “Ordumuza Kumpas kurdular” söylemiyle birlikte cezaları Yargıtay tarafından onanmış olmasına rağmen Ergenekon, Balyoz gibi davalarda yeniden yargılanma yolu açılmış ve neredeyse yargılananların tamamı serbest bırakılmıştır. Ama aynı kumpaslarla düzenlenen “KCK operasyonları” adı altındaki siyasi soykırım operasyonlarında ise kendileri hukuksuzca işler yaptıkları gerekçiyle tutuklanan, görevden alınan veya sürülen polis, savcı ve hakimlerin topladıkları deliller, hazırladıkları iddianameler ve verdikleri kararlar geçerli sayılmış ve hala da şahsımla ilgili davada olduğu gibi yeni kararlar vermeye de devam ediyorlar.” Dedi.

 

“KARAR HUKUKİMİDİR?”

HDP milletvekili Lezgin Botan kendisine hakkında verilen kararla ilgili İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’nın cevaplama istemiyle soru önergesi hazırladı. Botan 2 Bakan’ın cevaplaması istemiyle hazırladığı soru önergesinde şu soruları sordu:

“KCK operasyonlarının tüm aşamalarında görev almış polis, savcı ve hâkimlerden kaçı hakkında “Paralel örgüt” adı altında işlem yapılmıştır? Hakkımda yürütülen davayla ilgili delil toplama, dinleme, gözaltı kararı ve hakkımızda hazırlanan iddianame ile ilgili çalışmalarda yer almış polis ve savcılarla ilgili “Paralel örgüt” suçlamasıyla görev yeri değiştirilen, hakkında dava açılan, görevine son verilen veya tutuklanan var mıdır?

Var ise bu polis ve savcıların şahsımın da içerisinde yer aldığı davayla ilgili toplanan sahte ve tamamen uydurulmuş deliller ile ilgili bir inceleme yapılmış mıdır? Ve bu delillere dayanarak hazırlanan iddianame üzerinden verilen karar ne kadar hukukidir KCK adı altında yapılan operasyonların tüm aşamalarında görev almış polis, savcı ve hâkimlerden “Paralel örgüt” suçlamasıyla yargılandığı halde; bu polislerin topladıkları deliller, savcıların yazdığı iddianameler geçerli kabul edilerek karara bağlanan kaç dava vardır? 

Editör: TE Bilisim