HDP Van Milletvekili Özdal Üçer 2011 yılında yaşanılan iki büyük depremin ardından İş-Kur tarafından işe alınan, 14 Haziran 2014 tarihinde işlerine son verildikten sonra dönüşümlü olarak oturma eylemi yapan işçilerin sonunun ne olacağını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sordu. Üçer ayrıca geçtiğimiz gün Valiliğe yürümek isteyen işçilere yapılan müdahaleyi de Başbakan’a sorarak, “Hiçbir taşkınlık yapmadan Valiliğe doğru tamamen barışçıl bir yürüyüş düzenleyen bu işçilere, müdahale emri kim tarafından verilmiştir? Konuyla ilgili soruşturma başlatılmış mıdır?” diye sordu.
ÜÇER: SESLERİNİ DUYURMAYA ÇALIŞIYORLAR
Üçer, Feqiye Teyran Parkında eylemlerini sürdüren işçilerin seslerini duyurmaya çalıştıklarını dile getirerek, “Van’da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011’de meydana gelen 7.2 ile 5.6 büyüklüklerindeki depremlerin ardından İş-Kur, Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında 7 bin 286 kişiyi, Milli Eğitim Müdürlüğü başta olmak üzere çeşitli resmi kurumlarda görevlendirmiştir. 3 yıldan fazla bir süredir yılda 9 ay çalışıp, 3 ay boş kalan işçiler, son olarak 14 Haziran 2014 tarihinde işten çıkarılmıştır. Ancak son işten çıkarma olayı (önceki yıllardaki gibi) 3 aylık dönemi kapsamamaktadır. İşçilere verilen bilgi, bir daha çalıştırılmayacakları yönündedir. Bunun üzerine 7 bin 286 işçi dönüşümlü olarak Van şehir merkezinde bulunan Feqiye Teyran Parkı’nda oturma eylemi yaparak, seslerini duyurmaya çalışmaktadır. Bir aya yakın bir süredir oturma eylemini devam ettiren işçiler 17.07.2014 tarihinde yaptıkları basın açıklamasının ardından Valilik binasına doğru (barışçıl bir şekilde) yürümek istemiş fakat güvenlik güçlerinin çok sert müdahalesiyle karşı karşıya kalmıştır. Polisin yoğun tazyikli su ve biber gazıyla müdahale ettiği olaylar esnasında, (ilk belirlemelere göre) biber gazından etkilenen 2 kişi ambulanslarla hastaneye kaldırılmış, 1 kişi ise plastik merminin isabet etmesi sonucu ayağından yaralanmıştır.” Dedi.
İŞTE ÜÇER’İN İŞÇİLERLE İLGİLİ SORU ÖNERGESİ
Bu sert müdahale ile işçilere, oturma eylemine son vermeleri konusunda gözdağı mı verilmek istenmektedir? Hiçbir taşkınlık yapmadan Valiliğe doğru tamamen barışçıl bir yürüyüş düzenleyen bu işçilere, müdahale emri kim tarafından verilmiştir? Konuyla ilgili soruşturma başlatılmış mıdır? İş-Kur işçilerinin haklı taleplerine aradan geçen bir aylık süreye rağmen neden hala olumlu cevap verilmemektedir? Devlet, (yılda sadece 9 ay) asgari ücrete yakın bir bedelle çalışan bu depremzede emekçilere ayıracak kaynak bulamamakta mıdır? Aldıkları çok düşük ücrete rağmen çalıştıkları birimlerin en ağır işlerini gören bu işçilerin işten çıkarılması hangi zihniyetle açıklanabilir? İşçilerin (sırf geçimlerini sağlayabilmek adına) kötü çalışma şartlarına bile razı oldukları işlerinden sürekli olarak çıkarılmalarının talimatı kim tarafından verilmiştir? Bu durum şahsınızın bilgisi dâhilinde midir? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı neden hala yaşananlara müdahale etmemekte ve hiçbir girişimde bulunmamaktadır? İşçilerin yeniden işe alınmaları gerçekleşecek midir? Aileleri ile sayıları on binleri bulan bu insanların sorununu çözmek, sosyal devlet ilkesi bağlamında, hükümetinizin sorumluluğunda değil midir?
