ŞEHRİVAN ÖZEL: ÖMER TOKTAŞ-HAKİM İNALÖZ- Van son dönemlerde yaşadığı ekonomik sıkıntılar, çözülmeyen temel sorunlar, birçok sektörde Türkiye’nin son 10 ili arasında yer alması gibi konularla gündeme gelmeye devam ediyor. Yaşanan sıkıntılar ve eksiklikler sürekli olarak kentin eksileri olarak öne çıkmaya devam ederken mevcut problemler tekrar tekrar gündeme gelip gündemden düşüyor. Kentin turizmde, tarımda ve daha birçok sektörde ciddi potansiyellere sahip olmasına rağmen halen hiçbir sektörde tam anlamıyla bir sıyrılma yaşanmazken, kentin mevcut sıkıntılardan kurtulması için birkaç alanda öne çıkması ise elzem olarak görülüyor. İşte tüm bu tartışmalar sürerken Van Ticaret ve Sanayi odası Başkanı Necdet Takva tüm bu konularla ilgili Şehrivan’a değerlendirmelerde bulundu. Ülkenin en fakir illerinden birisi olarak görülmesine rağmen Van’ın aslında zengin olma potansiyeli bulunduğunu söyleyen Takva, “Bunu hayata geçirecek bu kent yöneticileridir, politikacılardır, milletvekilleridir, mülki amirlerdir, yerel yöneticilerdir; bu konuda bir istişare içerisinde olmaları gerekir. Bunu da ideolojik derinliklerle çözmemiz mümkün değil. Yani bir ortak akla ihtiyacımız var.” Diye konuştu. Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, son zamanlarda sürekli olarak ekonomik sıkıntıları ile gündeme gelen Van’ın mevcut ekonomik sıkıntılardan kurtulması ve fakirlikten kurtulma reçetesini paylaştı. Kentin İstanbul’dan 5 kat daha büyük bir coğrafyaya ve ciddi potansiyele sahip olduğunu belirten Takva, Van’ın ortak bir akıl ile zenginleşebileceğinin altını çizdi. İşte Takva’nın Şehrivan aracılığı ile dile getirdiği o değerlendirmeler… “TÜM YÖNETİCİLER AN İÇİN BİR ARAYA GELMELİ” Van’ın mevcut ekonomik sıkıntılarını çok rahat aşacak potansiyele sahip olduğunu belirten Takva, bu noktada kaynakların etkin kullanımı konusuna vurgu yaptı. Ekonomik bir kalkınmanın elde bulunan kaynakların doğru bir akılla kullanılması gerektiği ile de alakası olduğunu belirten Takva “Geniş bir coğrafyaya sahibiz. İstanbul’dan 5 kat büyük bir şehirden bahsediyoruz, coğrafi olarak toprağımız var, suyumuz var, enerjimiz var, güneşimiz var. Bunu insanların hayatını kolaylaştıracak, bunları zenginleştirecek bir akılla yönetmemiz gerekiyor. Kaynaklarımızı etkin kullanmamız gerekiyor. Devletin merkezi hükumetin bu şehre akıttığı ya da göndermiş olduğu kaynakları çok verimli kullanmamız lazım. Burada da kurum yöneticilerine, yatırımcı kurumlara, kenti yönetenlere çok büyük görevler düşüyor.” “ZENGİNLEŞMEMİZİ SAĞLAYACAK BİR AKLA İHTİYAÇ VAR” “Biz Ticaret ve Sanayi Odası olarak sadece bir lobi kuruluşuyuz ve bunları sıklıkla ifade ediyoruz ama bunları hayata geçirecek bu kent yöneticileridir, politikacılardır, milletvekilleridir, mülki amirlerdir, yerel yöneticilerdir; bu konuda bir istişare içerisinde olmaları gerekir. Bir araya gelmeleri gerekiyor yani bu şehirde yaşayan Kürtlerin, Türklerin hiçbir ayrıma gitmeden zenginleşmesini sağlayacak bir akla ihtiyacımız var. Bunu da ideolojik derinliklerle çözmemiz mümkün değil. Yani bir ortak akla ihtiyacımız var.” Diye konuştu. NECDET TAKVA: VAN ASLINDA ZENGİN BİR KENT AMA… Ekonomik bir kalkınma sağlamak adına öncelikli olan konunun kentteki Türkiye ortalamasının üstünde olan işsizliğin ortadan kaldırılarak mümkün olabileceğine değinen Takva “Şimdi şehrimize en büyük handikaplarından biri genç nüfus ve bu genç nüfusun işsizlik meselesidir. Van aslında zengin bir kent fakat zenginliklerini ekonomiye katma değeri yüksek alanlara yöneltme konusunda ne yazık ki istenilen düzeyde bir başarı elde edemiyor. Bunu organize edecek yani işte toprağımızı, suyumuzu, güneşimizi, insanlara hizmet edebilir düzeyde zenginliğe dönüştürecek bir akla ihtiyacımız var. Dolayısıyla bu insanları 21 yaş ortalamasındaki genç insanları ve işsizlik oranının Türkiye ortalamasının 3 katı olduğu bir dönemde iş dünyası üzerindeki en büyük baskı bu. Bu istihdam meselesi, işsizlik meselesini çözmemiz lazım.” “KAMU YATIRIMI ALMADAN, DEVLET DESTEĞİ ALMADAN OLMAZ!” Kamu yatırımları hususuna dikkat çeken Takva, sürekli olarak altını çizdiği dezavantajlı bölge ve şehir algısından kurtulmak için devlet desteğinin şart olduğunu söyledi. Takva ayrıca, “Türkiye ortalamasının 3 katı üzerinde olan bu genç insanları bizim hızlı bir şekilde kaybedecekleri bir şeyleri varmış düzeyine taşımamız gerekiyor. Sürekli bunu söylüyoruz tabi bunu kamu yatırımları almadan, devletin desteğini almadan başarmamız mümkün değil. Sadece Van kendi dinamikleriyle bu sorunu çözemez. Ekonomik olarak bizi en büyük endişeye sevk eden konu budur. Pırıl pırıl gençlerimiz var ve bu insanların çok fazla boş zamanları var ve her türlü illegaliteye meyleden bir yapı var. Bunu bizim çözmemiz lazım. Bu da birinci derecede devletin görevidir ama devleti bu konuda uyarmak, bu konuda devlet yetkililerini farkındalığa sevk etmek de kentteki sivil toplum alanının görevidir. Biz görevimizi yaptığımızı düşünüyoruz. Bu konuda farkındalık oluşturmayı düşünüyoruz. Elimizden geleni yaptığımızı düşünüyoruz.” İfadelerini kullandı. VAN’DA YATIRIM YAPAN, İŞ YARATAN İNSANLARIN SAYISINI ARTIRMAMIZ LAZIM Turizm faaliyetleriyle ayakta duran bir kent olduğumuzu belirten Takva bu faaliyetleri diğer ülkeleri de işin içine katarak geliştirmemiz gerektiği vurgusunu yaparak “Şimdi tekstilde ciddi bir istihdam oranına ulaştık, yine çağrı merkezlerinde ciddi bir istihdam oranlarına ulaştık, insanları motive ediyoruz, insanların hayatını kolaylaştıracak tedbirleri almamız lazım, özellikle vergi verenlerin sayısını artırmamız gerekiyor. İstihdam yaratanları, iş alanı yaratanları bizim önemsememiz lazım. Bunlar önemli kıymetli insanlardır. Devletin, kamu kurumlarının, sivil toplumun, halkın bu anlamda bir kişiyi istihdam eden insanların ne kadar kıymetli olduğunun farkına varmaları gerekiyor, bu iç piyasayı da diri tutacaktır.” “KIRSAL YATIRIMLARA AĞIRLIK VERMELİYİZ” Kırsal anlamda hayvancılık ve tarım ile uğraşan insanlara kulak verilerek onların ihtiyaçlarına eğilim gösterilmesi gerektiğini belirten Takva “Özellikle hayvancılık örtü altı sebzecilik faaliyetlerinde son yıllarda Van'da göreceli bir başarı elde ettik, seracılık önemli bir aşamaya geldi ama bizim 2,7 milyon olan küçükbaş hayvan varlığının önümüzdeki 5 yıl içerisinde belki 4 milyona çıkarmamız gerekiyor. Bu hepimizin zenginliği, hayvancılıkla uğraşan insanları önemsememiz gerekiyor. Onların ihtiyaçlarını acilen çözmemiz gerekiyor. İhtiyaç duydukları konularda mutlaka onları dinlemeliyiz, hatta yerinde onları ziyaret edip kamu kurumlarının köy, köy, mezra mezra dolaşıp bu insanlara ihtiyaç duydukları müdahale alanlarına sahip çıkmaları gerekiyor ve sorunlarını çözmesi gerekiyor. Bunları yaparsak ben şehrin kendi potansiyelleriyle Türkiye'nin zengin şehirlerinden biri olacağını düşünüyorum. Yani imkânsız değil ama dediğim gibi bunu organize edecek, motive edecek, koordine edecek bir ortak akıl yaratmamız gerekiyor.” Diyerek sözlerini noktaladı.