ŞEHRİVAN ÖZEL: SONER İZGİ- Kente dair önemli konularda yaptığı çıkışlarla dikkat çeken Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, Kamu kurum ve kuruluşlarına kamu ihaleleri ile çağrıda bulundu. Van’da uzun süredir devam eden ve son zamanlarda şikâyetlere konu olan kamu işleri konusunda değerlendirmeler yapan Takva, bu noktada şeffaf, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ihale sürecinin şart olduğunu belirtti. Birçok işin oldu-bittiye getirildiğini söyleyen Takva, ekonomik olarak sıkıntılı günlerden geçilmesine rağmen Van’da kurumların aksi tavır sergilediğini söyledi. Kurumların birçoğunun şeffaflıktan ve rekabet koşullardan uzak işler yaptığını, yerel üreticiye sahip çıkmadığını söyleyen Takva, bu konuda yerel üreticilerin ve firmaların es geçildiğine de vurgu yapıt. Siyasileri de konuda duyarsız kalmakla eleştiren Takva, hem kamu kaynaklarının korunması, hem de rekabet ortamının sağlanması gerektiğini vurguladı. Takva, bu noktada kamudaki parçalanan, doğrudan teminlerle ve tekliflerle verilen ihalelerin yerel basını da etkilediğine vurgu yaparak bu konuda da kurumları hassas olmaya davet etti. Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Van’daki kamu kurumlarına kamu ihaleleri konusunda tepki gösterdi. Türkiye genelinde yaşanan dar boğaza rağmen kurumların ihaleler konusunda keyfi davrandığı, kamuyu zarara uğratacak şekilde işler yaptığını vurgulayan Takva, bu noktada kurumların hovardaca davrandığını belirtirken, siyasilere çağrı yaparak, “Siyasiler de bu noktada duyarlı değil.” Dedi. Takva, bazı kurumların bu konuda çok keyfi davrandığını belirterek, “Bundan sonra tepkimiz daha hissedilir olacak.” Dedi. İŞLER KAPALI VE REKABET KOŞULLARI SAĞLANMADAN VERİLİYOR Takva kamu ihaleleri ile ilgili değerlendirmesinde: “Son zamanlarda gerek üyelerimizden gerekse kamuoyundan sıkça gelen tepkilerin başında kamu ihaleleri geliyor. Yıllardır konuştuğumuz en önemli sorun olan kamu ihaleleri tartışmalı bir şekilde yürütülmeye devam ediyor maalesef. Son zamanlardaki işlere baktığımızda, görünen işlerin çoğu halka kapalı, rekabet koşullarını hiçe sayan ve adrese teslim edilecek bir şekilde yürüyor. Ve ne gariptir ki bu işlerin tamamı devletin sıkı para politikasının olduğu zamanlarda gündeme geliyor. Belli başlı firmalar ayrıcalıklı kılınmaya çalışılıyor. Yetkililerin, Karayolları bu konuda daha şeffaf, rekabet koşulları oluşmuş bir şekilde ve sürdürülebilir bir süreç ile mal alım ve hizmetleri yürütmesi gerektiğini düşünüyoruz.” Dedi. “İSTEYEN İSTEDİĞİ İŞİ İSTEDİĞİNE VERİYOR!” Birçok kurumun çok keyfi davrandığına değinen Takva, kentin önemli kurumlarına uyarıda bulunarak: “Bu konuda özellikle Ulaştırma Bakanlığı özelindi ilgili bakanlıkları ve ilgili kurumlar olan Karayolları Bölge Müdürlüğü’nü, DSİ’yi, Milli Eğitim Müdürlüğünü, belediyeleri ve diğer tüm büyük kurumları daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Daha şeffaf ve rekabet koşullarının oluştuğu süreçleri yürütmesi gerekiyor. Bu şekliyle büyük hak gaspları oluyor. Ben hep söylüyorum: Türkiye’de demokratikleşmenin önündeki en önemli engellerden birisi kamu ihale yasasıdır. Bunu çözmemiz gerekiyor. Kamuda işi isteyenin istediği işi istediği kişiyi verdiği düzeyden çıkarmak lazım.” Dedi. “SİYASİLER BOŞ İŞLERİ BIRAKIP BU KONUDA DUYARLI OLMALILAR!” Takva açıklamasında ayrıca: “Maalesef Van bu noktada kötü bir durumda... Siyasiler de bu noktada duyarlı değil. Siyasilerimiz de artık boş işlerle uğraşacaklarına biraz bu işlerin kimler üzerinden nasıl dönüştürüldüğünü iyi değerlendirmeli. Yoksa tepkilerimiz de bundan sonra daha hissedilir olacak. Kamudaki ihalelerini her isteyenin istediği kişiye ihaleye pas edebileceği anlayıştan hızlıca kurtulmamız lazım. Biz eğer haktan, hukuktan, adaletten bahsediyorsak bu işler ‘oldu-bitti’ye getirilmemeli. Bu konuda kamu ihale kurumu da denetim konusunda üzerine düşeni yapmalı. Çünkü bu en nihayetinde devlete olduğu kadar Van’a da kaybettiriyor. Van aş, iş üreten büyük bir kesimi işin dışında bırakılıyor. Birçok işte sadece belli çevreler korunup kollanıyor. Biz buna karşıyız. Bu konuda tepkimizi ortaya koyuyoruz. Duyarlı kesimleri de tepki koymaya davet ediyoruz” Dedi. MESELA ŞEHRİN ANA CADDESİNİ AYLARCA BU HALDE TUTMAK KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİL! Kamu kaynakları ile ilgili israfa da değinen Takva, bu konuda İpekyolu Caddesi üzerindeki yürüyen ve son günlerde sıkça basına konu olan çalışmaları da değerlendirerek; “Genel politikalar çerçevesinde bakıldığında kamu kurumları açısından gidişat iyi değil. Mesela son günlerde gündemden düşmeyen, gazetelere haber olan ve sosyal medyanın da gündeminde olan bir konu var. Mesela Karayolları Bölge Müdürlüğü eliyle İpekyolu üzerinde bir kaç ayrı çalışma yürütülüyor. Durumdan vazife çıkararak örnek vermiyorum. Her gün kullandığım bir güzergâhta yapılan bir çalışma olduğu için örnek veriyorum. O çalışma aylardır bitmedi. Ve şehri adeta kilitlemiş durumda. Oradaki esnaflar, hastaneye giden vatandaşlar isyan ediyor. Bu aynı zamanda ekonomiye, kamuya da zarardır. Kaş yaparken göz çıkarmamak lazım... Şehrin ana caddesi bu kadar uzun süre inşaat halinde, karanlıkta olmamalı. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Farkındalığı yüksek düzeyde ele alınması gereken güzergâhlar ve işler bunlar. Türkiye’nin dar boğazdan geçtiği bir süreçte İpekyolu üzerinde bir çalışmaya gerek var mıydı bilmiyorum?” dedi. O PARALAR ÇEVRE YOLUNA HARCANABİLİRDİ! Takva o çalışma ile ilgili olarak tepkisini şu şekilde dile getirdi: “Van’ın en güzel zamanlarında ana caddelerinden birisinin kapalı olması, yolların kazılı durması, ışıklandırılmanın olmaması kötü oldu. Keşke önceden haber verilseydi ya da ne bileyim bu kadar uzun uzadıya sürmeseydi. Köprülü kavşak elzem bir çalışma ama bu kadar uzatılması, caddeyi kullanılmaz hale getirmesi olumsuzdur. Bununla birlikte cadde boyunca kaldırım ve refüjlerin aylardır kazılı halde kalması kent adına hoş görüntüler değil. Ve bu alanda yapılan çalışmalara çok büyük paralar harcanıyor. Buralara harcanan devasa bütçeler çevre yolu gibi alanlara aktarılabilirdi. Bu sosyal medyada, Van halkının da dile getirdiği bir konu. Orada trafiğin kapatılması, imalat yapılması çok doğru değil. Orada iki aydır bir karanlık bölge ölü alan oluşmuş durumda. Orası Van’ın can damarı, başka alternatifi de yok zaten.” YEREL DESTEKLENMELİ Kamu ihaleleri konusunda Van Valiliği’ne de çağrıda bulunan Takva, “Kurumlar yaptıkları işlerde yerli işletmeleri de desteklemiyor. Ve bu kronik bir vakadır. Ben bu konuda şanslı olduğumuzu ve bu konuda duyarlı bir valimiz olduğumuzu düşünerek Valilik üzerinden bir çağrı yapılması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Valilik eliyle bu konuda bir genelge ile kurumlar bir kez daha şeffaf, rekabetçi bir sürece davet edilmeli. Özellikle kurumlar bu konuda uyarmalı. Van’da yapılan işlerde Van’da üretilen ürünler konusunda bir uyarı yapılmalı. Ki bu duyarlılıkta bir mülki idare amirimiz olduğuna da düşünüyorum. Biz bunu elimizden geldiğince yapıyoruz. Zaman zaman yasaları bile zorlayan kampanyalar ile yerel esnafın korunması konusunda çalışmalar yaptık.” dedi. KURUMLARIN BU HOVARDALIĞINA DUR DENİLMESİ LAZIM! Takva sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konuda hassasiyetleri de var. Ama iş pratiğe dönünce maalesef ihaleci kurumlar çok hovardaca davranıyor. Artık bu hovardalığa dur denilmesi lazım. Bunun da tek muhatabı biz değiliz. Bu vurdumduymazlığı bitirip yereli koruyan anlayışı egemen hale getirmemiz de gerekiyor. Biz bunun için bilboardlara çıktık, çalıştık. Ulusal zincirlerin hedefine de oturduk ama bu şehirde üretilen ürünlerin öncelikli olduğu anlayışından vazgeçmedik. Kamu kurum yöneticilerinin bizden daha fazla bunu sahiplenmesi ve bürokratik körlükten çıkması gerekiyor.” YEREL BASIN DA MAĞDUR EDİLİYOR Kamu ihaleleri ile ilgili sıkıntılardan dolayı yerel basının da mağdur edildiğini vurgulayan Takva, “Son zamanlarda yerel basın kuruluşlarının da zor süreçlerden geçtiğini biliyoruz. Onlar da kamu ihale kanunundaki sıkıntılardan mustaripler. Çünkü kurumlar ihaleleri kanun hükümlerine göre yapmıyor. İhaleler bölünüyor, parçalanıyor, doğrudan temin ve teklif usulüyle yapılıyor. Haliyle hiçbir şekilde duyurulmadan veriliyor. Bu noktada da Sayın Valimizin de çağrısıyla yine aynı şekilde ilanların rekabet ortamı oluşturacak şekilde yapılması ile ilgili bir genelgesi çok yerinde olacaktır. Bu noktada birçok kurum hala keyfi davranmaya devam ediyor. Doğrudan teminler, bölmeler, kişiye özel hale getirmeler kamu zararı ile birlikte yerel basına da darbe vuruyor. Bu konuda da tüm kurumların olağan şekliyle süreçleri yürütmesi gerektiğini düşünüyorum.” Dedi.