Değerli okurlarım.

 

Bugün gelin torunlarımıza nasıl bir dünya bırakacağımız ile ilgili bir mektup yazalım.

 

Torunlarımıza neler yaptığımızı bugünden açıklayalım.

 

Onlar için bugün neler yaptığımızı, onlara nasıl bir dünya bırakmaya çalıştığımızı…

Herkesin torunlarına söyleyeceği bir şeyler vardır.

 

Benim de var.

 

Şöyle bir mektup bırakmak istiyorum.

 

“Adını bilmediğim ama güzel adlarının olduğunu düşündüğüm sevgili torunlarım!

 

Bu satırları size 2017 yılının Temmuz ayından yazıyorum.

 

Siz bu satırları okurken biz çoktan toprak olmuşuzdur.

 

Dönüşümüz elbette toprağa olacak.

 

Sizin bizi iyi yad etmeniz bize huzur verecektir.

 

Sizler için yaşanabilir bir çevre, doğa, kültür ve toplum bırakmak için günümüz koşulları ve imkânlarımız ölçüsünde mücadele vermeye çalıştığımızı belirtmek isterim.

 

Bu çalışmalarımızdan size söz etmek istiyorum.

 

2017 yılında yaşadığımız Van Gölü Havzasında çeşitli aktiviteler ve kampanyalar yürüterek kamuoyunun desteğini almaya çalışıyoruz.

 

Kamuoyunun sorunlara çözüm getireceğine olan inancımız bizi bu tür çalışmalara itiyor.

 

Sevgili torunlarım,

 

Günümüzde Dünya harikası mavi Van Gölü bize eşsiz imkânlar sunuyor.

 

Ancak, Van Gölü gittikçe kirleniyor ve biz de size bu doğa harikasını temiz bırakmak için çaba gösteriyoruz.

 

Sizlere MAVİ mi ya da ÇÖL mü olmuş bir göl bırakacağımızı bilemiyorum.

 

Dedelerimiz bize mavi ve temiz olarak bıraktı. 

 

Allah izin verirse bizler de burada yaşayan Van Gölülüler olarak size bu emaneti bize verildiği şekilde teslim edeceğimize inanıyorum.

 

Van Gölü'nü size emanet edeceğiz sizler de gelecek kuşaklara.

 

Biz bu doğa harikasını temiz tutmak için sürekli çabalıyoruz.

 

Ne mi yapıyoruz?

 

Anlatayım.

 

Kıyı etkinlikleri, çevre temizliği, tanıtım faaliyetleri, sportif-doğa faaliyetleri, eğitim, seminer, sosyal ve yazılı medyada sürekli bu konuyu canlı tutmak için mesai harcıyoruz.

 

Van Gölü etrafında bilinçsizce bir yapılaşma var ve bu bilinçsiz yapılaşma büyük zararlar veriyor. 

 

Bununla mücadele için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. 

 

Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan Van Gölü Balığımız var bir de...

 

Yumurtlama döneminde derelere göç edip suya karşı âdete uçarak mücadele veriyor.

 

Öyle güzel görsel şölen oluyor ki, şükrediyoruz böyle bir güzelliğe sahip olduğumuz için...

 

Bu güzelliği sizin de görmeniz için Van Gölülüler kaçak avcılara ve HES’lere karşı mücadele veriyor. 

 

Umarım bu güzelliği sizler de görürsünüz...

 

Van Gölü için elzem bir önem arz eden Van Gölü Koruma Kanunu çıkması için büyük bir çaba sarf ediyoruz.

 

Çünkü, ancak böyle bir kanunla Van Gölü’nün kurtulacağına inanıyoruz.

 

Sevgili torunlarım,

 

Bir diğer konumuz Van merkezdeki yeşil alanlar.

 

2017 yılında kişi başına 10 metre kare yeşil alan düşerken Van'da ve havzada bu rakam 2 metre karenin altındadır.

 

Sizlere daha yeşil ve dinlenebileceğiniz bir Van Gölü Havzası bırakmak için şuanda var olan yeşil alanların satışını durdurmak için çaba sarf ediyoruz.

 

Van Merkezde bulunan Milli Egemenlik Parkı bugünlerde satılıyor. 

 

Sosyal medyada ve yazılı medya yoluyla yürüttüğümüz kampanya ses getirdi.

 

İlimize yeni atanan Vali Murat Zorluoğlu parkın satışını engelledi ve sizlere armağan etti.

 

Sizler adına kendisine müteşekkiriz.

 

Büyük bir hizmet...

 

Valimiz bize umut oldu.

 

İnşallah sizlere daha güzel bir yaşam bırakmamızda bize destek olacaklarını biliyoruz.

 

Van'ın ve bölgenin yeşil alanlarını korumak ve çoğaltmak için Van merkezde bulunan iki büyük askeri kışlanın şehir dışına çıkarılarak yerlerinin park bahçelere dönüşmesi için çabalar sarf ediyoruz.

 

Bu iki yer Van'a yeşil alan olarak kazandırılırsa sizler daha rahat nefes alacak ve büyük parklara sahip olacaksınız.

 

İnsan doğanın bir parçasıdır.

 

Mayası topraktandır.

 

Gittikçe betonlaşan dünyamızda sizler için doğal yaşam alanları bırakmaya uğraş veriyoruz.

 

Sevgili torunlarım,

 

Günümüz ve gelecek için en önemli konulardan biri de eğitim-öğretimdir.

 

Gelişmiş ve dünya ile yarışabilecek bir toplum olmamız için daha çok okumalı ve araştırma yapmalıyız.

 

Şehrimizde ve bölgemizde eğitim-öğretimin gelişmesi için yeni üniversitelere ihtiyaç duyulmaktadır.

 

Günümüzde (2017 yılı) Van Gölü Havzasında sadece 2 üniversite bulunmaktadır.

 

Meclis gündemine gelen Van Zehra Üniversitesi’nin ivedilikle hayat bulması için çalışmalar yürütüyoruz. 

 

Edremit ilçesinde yeni yapılan 11. Karayolları Kampüsünün Van Zehra Üniversitesi kampüsüne tahsis edilmesini toplum olarak istiyoruz.

 

Eğer tahsis olursa Van Gölü’ne nazır güzel bir kampüs alanı sizi bekleyecektir. 

 

Yeni üniversiteler ve eğitim kurumlarının modern teknoloji ile donatılarak sizlere bırakmak için çabalarımız sürecek. 

 

Sevgili torunlarım:

 

Sizlere yaptığımız çalışmalar ile ilgili mektuplarım devam edecek. 

 

Sözlerimi burada bitirirken diğer mektuplarda görüşmek dileğiyle...

 

Hepinizin gözlerinden öper, topluma ve tüm insanlığa faydalı bireyler olmanızı Cenabı Allah'tan niyaz ederim...”