ŞEHRİVAN ÖZEL: HAKAN İZGİ-UĞURCAN DEMİR Van ulaşım anlamında son dönemlerin en büyük kriz, sıkıntı ve sorunlu dönemlerini yaşarken kentin uçuş yapamaması, seyahat edememesi açıklamalara konu olmaya devam ediyor. Sefer sayısının artacağı ile ilgili açıklamalara rağmen kentin uçak seferlerinin artırılması ve diğer ulaşım konularında kriz yaşanırken birçok kurum ve kuruluştan açıklamalar ardına ardına geliyor. STK’larla birlikte kentteki turizmcilerin de tekrar tekrar ses yükselttiği uçuş krizinde dün Van Ticaret ve Sanayi Odası bir açıklama daha yayınladı. Sadece uçak seferi sorunları değil aynı zamanda İran’a açılan Kapıköy’ün 7/24 çalışması ve kimlikli geçiş sağlanması gibi konulardaki açıklamaların ardından Şehrivan’a görüş bildiren Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) Başkanı Abdullah Tunçdemir, söz konusu sorunlar nedeniyle Van’ın turizmde beklenen çıkışı yapamadığını söyledi. Yerli turist akınının en yoğun olduğu dönemlerde Van’ın uçuş eksikliği nedeniyle potansiyelini yitirdiğine işaret eden Tunçdemir, Kapıköy ile ilgili olarak yıllardır 7/24 çalışmaya başlayamamasının büyük bir eksiklik olduğuna işaret etti. HERKES KAZANIRKEN VAN KAYBEDİYOR! Van TSO’nun açıklamalarının ardından konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Tunçdemir: “Van’ın en canlı dönemleri maalesef kayıp dönemler olarak geçiyor. Pandemi sonrası adeta çöken turizm piyasasası yeniden şahlandı fakat Van bu dönemi diğer illerden çok geride takip ediyor. Yerli turizm hareketliliği kaldığı yerden devam ediyor, Doğu ve Güneydoğu illeri tam doluluk ve müthiş karlılıklar ile sezonu geçiriyor. Van ise ulaşılabilir bir kent olma özelliğini yitirdiği için kapasitesinin altında kalıyor. 20’nin üzerinde uçak inen kent 10 civarında uçağa düştü. Turizm sektörünün en önemli aracı da uçuşlar olduğu için bu sorunun çözülmemesi turizmde ciddi tahribatlar yaratıyor ve Van turizmde bir plan oluşturmaya çalıştığı bir dönemde kaybediyor. TUNÇDEMİR: ULAŞIM MESELESİ EN ÖNEMLİ ÖNCELİK OLMALIDIR” Van’da son dönemlerde turizm ile ilgili bir planlama yapılmaya çalışıldığını hatırlatan Tunçdemir; “Yeni Van Valimiz öncülüğünde Van’da farklı sektörlerle ilgili çalıştaylar yapıldı. Çalışmaların startı verildi. Turizm de bu başlıklardan birisi oldu. Çıktıklarını kısa zamanda göreceğiz fakat bence acilen gündeme alınması gereken konuların başında uçak azlığı, sefer sayısının ivedilikle artırılma çalışmaları gelmelidir. Sadece uçuş değil Van Gölü Ekspresi’nin de benzer şekilde daha cazip hale getirilmesi önemlidir. Tüm bunlar kapsamlı bir turizm master planı altında çalışılmalıdır. Zira insanların ulaşamadığı bir yerde turizm potansiyellerini ve diğer çalışmaları konuşmak anlamsız olacaktır.” “VAN GÖLÜ HAVZASI MARKALAŞMALI” Van’ın sadece uçuş ile değil karayolu, tren yolu, deniz yolu ulaşımına da müsait olmasına rağmen bu alanları çok kullanamadığını hatırlatan Tunçdemir, ulaşımda Kuzey Van Gölü Demiryolu hattı oluşturulmasının önemine de vurgu yaptı. Bu hattın Van Gölü’nün markalaşmasına katkı sunacağını ifade eden Tunçdemir; “Biz VAHATUDER olarak Van Gölü Havzası diye bir alan oluşturma gayesi içindeyiz. Yıllardır buna çalıştık ve nispeten yol aldık. Fakat bu bir plan çerçevesinde ilerlemeli ve Van bir marka bölge olarak anılmalı. İşte dediğim sorunlar çözülerek bu markalaşmaya çalışmaya başlamalıyız.” Dedi. TUNÇDEMİR: KAPIKÖY HALA İSTENİLEN NOKTADA DEĞİL Kapıköy ile ilgili de açıklamalarda bulunan Tunçdemir, Kapıköy’ün diğer kapılarla aynı statü ve çalışma şartlarına kavuşması gerektiğini söyledi. Tunçdemir konu ile ilgili olarak: “2019’da revize edilen Kapıköy Sınır Kapısı, büyük heyecan yarattı. Hepimizi heyecanlandırdı bu çalışma. Hatta İran tarafının bile Razi tarafında bir çalışma yapmasını zorunlu kıldı. Fakat bu modernlik ve kapasiteye rağmen Kapıköy diğer sınır kapılarının sahip olduğu haklara sahip olamadı. Halen 7/24 çalışmayan, geçişleri problemli, sürekli olarak açılıp kapanan bir sınır kapısının kaybı büyük oluyor. Yeniden İranlı turistlerin büyük ilgi gösterdiği kentte bununla sınırlı kalınmamalı. Giriş çıkış saatleri serbest olursa, kimlikli geçiş sağlanırsa Van aldığı turistin 2-3 katına daha çıkar.” Dedi. HER KESİMDEN SES YÜKSELTİLİYOR AMA NAFİLE… Öte yandan Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) kentte yaşanan uçak seferleri sorunu ve İran ilişkilerine yönelik basın açıklama yaparak iki konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde bir kez daha ses yükseltmişti. Havayolu ulaşımında yaşanan sorunlar ve son olarak THY yetkilileri ile yapılan görüşmelere rağmen sefer sayılarının artırılmadığı belirtilen açıklamada, sorunun çözümü konusunda çağrıda bulunulurken, İran turizmi konusuna de değinildi. 2014 yılında atılan adımlar neticesinde İran ile gelişen ilişkilerin istenilen seviyede olmadığı, Kapıköy Sınır Kapısı’nın 7/24 hizmet vermesi ve Kapıkule Sınır Kapısı’nda olduğu gibi kimlikli geçişlerin hayata geçirilmesi gerektiği ifade edildi. VAN TSO: BU SEFERLER KENTİN İHTİYAÇLARINA KARŞILIK VERMİYOR! Van TSO tarafından yapılan açıklamada uçak seferleri ile ilgili şu ifadelere yer verilmişti: “1 milyon 150 bin nüfuslu ilimiz, ülkenin en doğusunda yer alan ve uzaklık nedeniyle ulaşımda genellikle havayolunun tercih edildiği önemli bir kenttir. Her yıl artan yolcu sayısı şehrimizin potansiyelini ortaya koyarken günlük 7 ile 10 arasında değişen uçak seferi, kentin ihtiyacına karşılık verememektedir. Koronavirüs salgını öncesi 22 seferin gerçekleştiği ilimizde 15 seferin iptal edilmesi nedeniyle uçak bileti sorunu yaşayan yolcular, bölgedeki diğer havalimanlarını kullanmak zorunda kalmaktadır. Turizm acenteleri grup yolcularını ya başka havalimanına yönlendirmekte ya da grupları iptal etmek zorunda kalmaktadır. Yaşanan sorun, turizm sezonu olması hasebiyle konaklama sektörü ve diğer organizasyonları da sekteye uğratmaktadır.” YAPILAN GÖRÜŞMELERE RAĞMEN ADIM ATILMADI! “Şehrimizin uzak mesafede olması ve buna bağlı kar marjının düşük olmasını bahane göstererek, havayolu şirketlerinin yakın mesafe uçuşlarını tercih etmesi kabul edilemez. En azından devlete ait Türk Hava Yollarının bu bakış açısını değiştirmesi, başta Türk Hava Yolları olmak üzere tüm hava yolu şirketlerinin uçak sefer sayısını adil bir şekilde paylaştırması gerekmektedir. Yaşanan sorun nedeniyle ilimiz bürokrasisi THY yetkilileri ile bir görüşme gerçekleştirmiş ve sorun dile getirilmiştir. Görüşmenin üzerinden uzun süre geçmesine rağmen ne yazık ki herhangi bir adım atılmamış ve şehrimizin havayolu sorunu çözülmüş değildir. Bu noktada; başta Cumhurbaşkanımızın talimatları, ilgili bakanlıkların girişimleriyle THY ve diğer özel havayolları şirketleri ivedilikle sefer sayılarını artırmaları elzemdir.” “KAPIKÖY 7/24 ÇALIŞMALI” Kapıköy ile ilgili olarak ise Van TSO yönetimi şu şekilde bir değerlendirme paylaştı: “Türkiye-İran arasında bulunan 534 kilometrelik kara sınırın yaklaşık 300 kilometresi İlimiz sınırları içerisinde yer almaktadır. 80 milyonu aşkın nüfusu ve yer altı zenginliği ile dünyaya ismini duyuran İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilerimizin gelişmesi, turizm gelirlerimizin artması ve ticaretin daha aktif bir şekilde yapılması adına 2014 yılında atmış olduğumuz adımlar gelinen noktada sevindirici olsa da yeterli seviyeye ulaşmış değildir. İran ile ilişkilerin gelişmesi ve istenilen seviyeye ulaşması adına atılması gereken ilk adım Kapıköy Sınır Kapısı’nın 7/24 esaslı hizmete açılmasıdır.” “KİMLİKLİ GEÇİŞ BAŞLATILMALI” “400 yıllık kadim komşuluğumuza rağmen gerek gidiş-gelişler gerekse ticarette bürokratik engeller ile karşı karşıya kalınmakta ve pasaport ile geçişler yapılmaktadır. Gürcistan ve son olarak Yunanistan gibi komşu ülkelerin vatandaşları ülkemize kimlik ile giriş yaparken, hiçbir savaşımızın olmadığı dost ülke olan İran’a Kapıköy Sınır Kapısı ve diğer kapılardan pasaport ile giriş-çıkışlar yapılmaktadır. İran ile kimlikli geçişlerin yakın zamanda başlatılması ilişkilerimize olan etkisinin yanı sıra turizm ve ticaretimize katkısı da oldukça büyük olacaktır. Bu katkı sadece sınır kenti olan ilimize değil, rekabet üstünlüğü doğusu ile olan ülkemize yansıyacaktır. Ayrıca; pasaportlu geçişlerin yanı sıra 2 ülke arasındaki araç geçişlerinde alınan triptik ücretleri de kabul edilir seviyede değildir. Bu nedenle triptik ücretlerinde düzenleme yapılarak makul seviyeye indirilmelidir.”