Van’da 2 bin 700 yıl öncesinden bugüne ulaşan Ayanıs Kalesi, bilim dünyası içinde heyecan uyandırıyor. Urartu Kralı II. Rusa tarafından 2 bin 700 yıl önce inşa edilen Ayanıs Kalesi'nin yapımında kullanılan taşlar, bilim insanlarına araştırma konusu oldu.
HALDİ TAPINAĞI KOMPLEKSİNİN SIRRI ARAŞTIRILIYOR
Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı'nın başkanlığında antropolog, arkeolog, şehir plancısı, sanat tarihçisi ve restoratörlerden oluşan 25 kişilik ekiple yapılan çalışmalar, Haldi Tapınağı kompleksinin kuzey odalarında yürütülüyor. Ayanıs Kalesi'nde, geçen yıl ortaya çıkarılan ve Urartuların "baştanrısı" Haldi'ye ithaf edilen 3 bronz kalkan ve 1 bronz miğferin bulunduğu Haldi Tapınağı kompleksinin sırrı araştırılıyor.
AYANIS'TE 36 YILDIR KAZI ÇALIŞMALARI KESİNTİSİZ YÜRÜTÜLÜYOR
Geçen yıl, yönetici sınıfın kullandığı düşünülen ve Urartuların "baştanrısı" Haldi'ye ithaf edilen 3 bronz kalkan ve 1 bronz miğfere rastlanan anıtsal yapı grubunda, bu yıl da iki kapı, seramik parçaları ve kil topraktan yapılan küvet ortaya çıkarıldı. Kompleksteki tüm bölümlerin ve buluntuların gün yüzüne çıkarılarak tapınağın ziyarete açılması planlanıyor. Prof. Dr. Işıklı, basın mensuplarına, Urartuların son görkemli kalesi olan Ayanıs'te 36 yıldır kazı çalışmalarının kesintisiz yürütüldüğünü söyledi.
“AYANIS'IN EN ÖNEMLİ YAPISI, GÖZ BEBEĞİ, NAZAR BONCUĞU HALDİ TAPINAĞI'DIR”
Bu yıl temizlik çalışmasının ardından kazılara başladıklarını anlatan Işıklı, "Kazılarımızı büyük bir heyecan ve azimle başlattık. Sezonun başlangıç aşamasını temizlikle geçirdik. Son 4 yıldır tapınak kompleksinin kuzeyindeki odalarda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ayanıs'in en önemli yapısı, göz bebeği, nazar boncuğu Haldi Tapınağı'dır. Burası Urartu ve Anadolu arkeolojisinin incisi durumunda. Bütün çabamız onu korumak ve geleceği aktarmak. Son 4 yıldır tüm eforumuzu buraya verdik." dedi.
“GÖRKEMLİ VE ÜÇ KATLI BİR MİMARİ KALINTI VAR”
Kompleksin ilk odasında uzun zamandır kazı yaptıklarını anlatan Işıklı, şunları kaydetti: "Anıtsal, büyük ve 6 metre derinlikte, 3 metre kalınlığında kerpiç kalıntılar var. Bu kerpiç duvarlarının açıldığı başka odalar var. Urartular, mimari açıdan şaheser bir uygarlık. Topografyayı çok güzel kullanmış. Bu topografyada da birbiriyle bağlantılı odaları çok güzel şekilde inşa etmiş. Kerpiç ve taşta inanılmaz ustalar. Burada iki kapı bulduk. Bu kapılar nereye açılıyor, ilerleyen kazılar onu gösterecek. Çok ciddi bir yangın geçirmiş. Üç yılda burada çok değerli bronz eserler bulduk.
YENİ BULGULAR BULUNDU
Geçen yıl da bronz silahlar çıktı. Daha önce de bronz süsleme eserler çıkmıştı. İlk kez üzerinde dokuları kalmış yanmış bir insan iskeleti, birçok demir, bronz obje, yazılı belgeler, mühürler, seramik parçaları bulduk. Bu odaların çok özel olduğunu ve krali amaçlara (kraliyetle ilgili) hizmet ettiğini söyleyebiliriz. İlk odanın zemin katındayız. Görkemli ve üç katlı bir mimari kalıntı var. Zeminin girişinde iki kapı girişi bulduk. Pişmiş topraktan küvet ortaya çıkardık. Bu küvet depolama amaçlı kullanılmış ama henüz bir doku bulamadık. Doku ele geçirildiğinde ne amaçla kullanıldığını net bir şekilde söyleyebiliriz."