Bir eğitim programı için Van'a gelen Araz, halk arasında "şeker hastalığı" olarak bilinen diyabetin kanda şeker seviyesinin normal aralığının üzerine çıkmasıyla görüldüğünü söyledi. Diyabetin en sık görüldüğü ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirten Araz, diyabetle mücadelede en önemli faktörün kilo vermek, ideal kiloda kalmak olduğuna işaret etti. Diyabetin uzun sürede komplikasyon olarak adlandırılan organ hasarlarına yol açtığını aktaran Prof. Dr. Mustafa Araz, şunları kaydetti: "Diyabet göz, böbrek, kalp, damar ve sinir hasarlarına yol açabiliyor. Hastaların mutlaka kan şekeri kontrolünü yapmaları gerekiyor. Burada hayat tarzı değişikliği ile ilaç tedavisi karşımıza çıkıyor. Hayat tarzı değişikliği şeker hastalarının diyetine uyması, karbonhidrattan göreceli fakir beslenmesi, sporunu ve egzersizini yapması olarak biliniyor. Aslında herkesin haftada en az 150 dakika egzersiz ve tempolu yürüyüş yapmasını öneriyoruz. Zaman bulamıyorsak haftada en az üç gün birer saat egzersiz yapmamız lazım. Diyet ve egzersizle yeterli kan şekeri kontrolünü sağlayamıyorsak elimizde çok farklı ilaç seçenekleri var. Bunlardan bir veya birkaçıyla mutlaka kan şekeri kontrolünü sağlamamız gerekiyor." Diyabet tanısını koymak için kan şekerinin 126'nın üzerinde olması gerektiğini ifade eden Araz, şu bilgileri verdi: "Kan şekerini normal olarak kabul ettiğimiz yüzler civarında tutmayı hedefliyoruz. Diyabette riskli gruplar var. Tip2 diyabette hastaların üçte biri hastalığından haberi olmuyor. Prediyabet dediğimiz gizli şeker dönemini uzun süre geçiriyorlar. Özellikle riskli hastalar, kilolular, birinci derecede akrabalarında şeker hastalığı olanlar, yüksek tansiyonlular, kan yağları yüksek olanlar, kolesterolü düşük olanlar, hareketsiz yaşam sürdürenler, gebelikte iri bebek doğum öyküsü olan kadınlar risk altında. Bunların yılda en az bir kez kan şekerlerini kontrol ettirmeleri gerekiyor."