Türkiye ve Avrupa Birliğinin finansal desteği, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) uzmanlığı, Tarım ve Orman ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanlıklarının iş birliğiyle hayata geçirilen proje devam ediyor. Bu kapsamda çeşitli tarihlerde Van'da başlatılan kurslara katılarak başarılı olan çoğu kadın 200 kursiyere, kentte bir otelde düzenlenen programda sertifikaları verildi. Programa katılan Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Daire Başkanı Mehmet Ergün, tarımsal üretimde başta Suriyeliler olmak üzere göçmen ve mültecilerin, tarımsal iş gücünün önemli aktörleri olma yolunda ilerlediklerini söyledi. Bazı ürünlerin hasadında göçmen iş gücünün yerli iş gücüyle ortak çalıştığını belirten Ergün, şunları kaydetti: "Çay gibi bazı ürünlerin hasadında göçmenler tek işçi grubu olarak çalışmaktadır. Kırsaldaki yoğun göçmen iş gücü ve nüfusu gerçeğinden hareketle, kentlerde olduğu kadar kırsalda da sosyal uyuma dönük politikalara ağırlık vermek önem arz etmektedir. Bu kapsamda FAO ve Bakanlığımız iş birliğinde yürütülen sosyo-ekonomik entegrasyona yönelik bu tür projeler, ülkemizin etkili ve kapsayıcı göç politikalarına olumlu etkide bulunacağı gibi, tarımda vasıflı iş gücü yaratarak sürdürülebilir kırsal kalkınma için de önem arz etmektedir. Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı olarak istihdama yönelik eğitim ve yayım faaliyetlerini önemsiyor, kırsalda istihdam yaratmak amacıyla meslek ve iş alanlarında özellikle dezavantajlı kesimler için çalışmalar yapıyoruz. Bu projede mesleki veya teorik eğitimlerden, kooperatifleşme ve istihdam fuarlarına kadar yer alan tüm faaliyetleri başkanlığımızın yakından takip ettiği son derece verimli çalışmalardır." "Yıllık 5,95 milyar lira değerinde tarımsal üretim gerçekleştiriliyor" Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Görentaş da tarım sektörünün ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmesine önemli katkılar sağladığını ifade etti. Türkiye'nin sahip olduğu büyük tarım potansiyeliyle dünya tarımında önemli bir yer tuttuğunu anlatan Görentaş, şöyle konuştu: "Van'ın ekonomisinde tarım sektörü önemli bir yere sahip. Nüfusunun yarısına yakınının tarımla uğraştığı ilimizde, yıllık 5,95 milyar lira değerinde tarımsal üretim gerçekleştiriliyor. Bu değer il ekonomisinin yaklaşık yüzde 16'sını oluşturuyor. İlimiz bu projeye 2020 yılında dahil oldu. Proje kapsamında yerel halk ile koruma altında bulunan Suriye, İran ve Afganistan uyruklu 200 kişiye sebze yetiştiriciliği, sürü yönetimi elemanı ve ekmek üretimi eğitimleri verildi. Eğitimini tamamlayan kursiyerlerden 103'ünün hayvancılık, gıda, hizmet ve sanayi gibi farklı sektörlerde istihdamları sağlandı. 103 kursiyerden 43'ü koruma altındaki mültecilerden oluşmaktadır." "Bu faaliyetler istihdamı desteklemek için yapıldı" FAO Saha Koordinatörü Baran Kenan Polat da Türkiye'nin Suriye'deki iç savaştan kaçan 3,7 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yaptığını aktardı. FAO olarak Türkiye'ye sığınan mültecilere ve ev sahibi topluluklara daha iyi bir gelecek hazırlayabilmek adına tüm taraflarla yakın çalışmalar yürüttüklerini belirten Polat, "Yaptığımız araştırmalarda, Suriyeli mülteciler için en uygun geçim kaynağının tarım ve gıda sektörü olduğu sonucuna ulaştık. Bu araştırmalar Türkiye'de tarım ve gıda sektöründeki nitelikli iş gücüne olan ihtiyacı da gözler önüne serdi. Çalışmalardan hareketle proje kapsamına sadece Suriyeli mültecileri değil, kırılgan durumdaki ev sahibi toplulukları da dahil ettik. İhtiyaç halindeki bu toplulukların öncelikle tarım sektöründe etkili eğitim alabilmeleri için çalışmalarımıza başladık. Türkiye'nin farklı bölgelerinde 10 ilimizde uygulamalı çiftçi okullarıyla işverenlerimizi, mesleki eğitimler ve beceri geliştirme programlarıyla işçilerimize eğitimler verdik. Bu faaliyetler istihdamı desteklemek için yapıldı." ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından sertifikalarını alan kursiyerler, programa katılan işveren temsilcileriyle bire bir görüşme gerçekleştirdi. Programa, İŞKUR İl Müdürü Hidayet Kişi, kurum amirleri katıldı.