Bugün 2017’nin ilk mesai günü… Ne yazık ki yeni yıla İstanbul’daki gece kulübüne yapılan saldırıyla başladık… Öncelikle saldırıyı lanetliyor, bu terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Yeni yılın bizlere, ülkemize, milletimize ve devletimize acıların olmadığı günler getirmesini temenni ediyorum.

 

Koca bir yıl daha geride kaldı. Bugünkü yazımda Van’a dair 2016 yılını kapsayan bir takım değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. Amacım tabi ki bağcıyı dövmek değil, aksine üzüm yemek! Bu bakımdan en çok Van’ımızın kaybettiklerine değinmek istiyorum. Belki de bu yazıyı üstüne alacaklara bir mesajımdır bu: kaybettiklerimizi Vanlıların sözcülüğü adına 2017’de geri istiyoruz…

 

Bana göre büyükşehirleşen şehirlere kıyasla 2016’nın en çok kaybedeni Van oldu. Ne belediye yönetimleri bağlamında, ne ulusal ilerleyiş bağlamında, ne de kurumsal işletmeler bağlamında Van büyükşehir olamadı. Neden mi? Sıralayalım…

 

YENİ ÜNİVERSİTE HAYAL OLDU

17 Mart 2016 tarihli YÖK Genel Kurulu tarafından Fenerbahçe Üniversitesi ile birlikte;  Eskişehir Teknoloji ÜniversitesiSivas Bilim ve Teknoloji ÜniversitesiTarsus Teknoloji ÜniversitesiTrabzon Üniversitesi ve Van Zehra Üniversitesi adları ile vakıf üniversiteleri kurulacağı bildirilmişti. Van’a kurulması planlanan ve özellikle Irak, İran ve Suriye öğrencilerine dönük cazip bir uluslar arası üniversite olması beklenen, yabancı dilde eğitimi amaçlayan ve özellikle sosyal bilimlerde büyük bir kazanç sağlayacak olan Van Zehra Üniversitesi projesi maalesef raflara kaldırıldı. Şehrin ekonomik ivmesine artı bir boyut kazandıracağı şüphesiz olan, eğitimsel ve akademik gücü zirveye taşıyabileceği tartışılmaz kabul edilen, şehrin çokkültürlülüğüne ve sosyal ve kültürel yaşantısına büyük katkıları olacağı oldukça belirgin olan bir kurumu kaybettik. Nüfus ve coğrafik özellikler bakımından hemen yanı başımızda bulunan Erzurum’a oranla daha artı koşullara sahip olmasına rağmen Erzurum ikinci bir üniversiteye kavuşurken Van’a ne yazık ki bu kurum henüz kurulmadı.

 

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ERZURUM’A

Van’ın önemli kurumlarından biri olan ve adeta çevre illerle Van’ın münasebetini koruyan Van Bölge İdare Mahkemesi Temmuz 2016’da Erzurum’a taşındı. Ekonomik ya da sosyo-kültürel açıdan pek ilgili olmasa da yargısal ve bürokratik noktada Van’ın gözdeliğini kanıtlayan bu kurumun elimizden alınışı siyaseten sahipsizliğimizi kanıtladı. Her ne kadar hükümet-cemaat çatışmasından kaynaklı bir durum olduğu söylenip, bu şekilde elimizden göçmüş bir kurum olsa da Erzurum’a armağan edilmesi Van’ın kimliğini zedeleyen bir durumdu. Nihai olarak kimsesizliğimize bir dahası eklenmiş oldu.

 

VAN-URMİYE UÇUŞLARI İPTAL EDİLDİ

Ekonomisini daha çok İranlı turistlerle güçlendiren Van, yıllar önce Van’a müjdesi verilen Van-Urmiye uçuşlarının iptalinin şokunu yine 2016 yılında yaşadı. Ekonomik açıdan oldukça zorlanan ve ülkenin ekonomik bütünlüğüne ayak uyduramayan bir şehir olan Van, bu seferlerin iptaliyle büyük bir umutsuzluk yaşadı. Hem yerli esnaflar tarafından, hem de otel işletmecileri ve alışveriş merkezleri işletmecileri tarafından büyük bir kayıp olarak ifade edilen bu durum için de mücadele eden bir yapının olmadığı ispatlandı.

 

YILLARCA DİLLENDİRİLEN FİYASKO: TRAMVAY

Van büyükşehir yapılınca, en çok ümitlenen durumlar arasında Van’ın toplu taşımacılığı vardı. Büyükşehirlerin markası olan toplu taşıma araçları minimal seviyede Van’a getirildi ancak hala kasabavari usullerle büyükşehircilik oynanıyor. Elektronik biletin hâkim olduğu büyük şehir toplu taşımacılığındakinin aksine, Van’da hala klasik yöntemler uygulanıyor. Haliyle bu sebeple de Van 2016 büyükşehirciliğinde sınıf tekrarı yaptı. Yıllardır Van’ın ütopik gerçeği olan ‘Van’a bir tramvay’ fikri 2016 yılında da konuşulma güncelliğini korudu. Defalarca haber yapılan ve kimi zaman hakkında ümitlendiren açıklamalar yapılan tramvay projesi Van’ın 2016 fiyaskosu oldu. Vekillerimizin neredeyse gündemi bile olmadı.

 

VAN YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ

Deprem zaten maddi ve manevi Van’ı yeterince yıprattı. Depremin en büyük yıkımı sağlık kurumlarınaydı. Elbette yapılan çok şey oldu. Bölge Devlet Hastanesi ve Kadın Çocuk Hastalıkları Hastanesi Van’a vizyon getiren iki yeni ve büyük kurum oldu. Bu noktada söylenecek çok şey yok. Ancak Van’ın sembollerinden olan ve kalp ve damar hastalıkları noktasında sadece Van’ın değil, Hakkâri, Şırnak, Bitlis, Muş, Ağrı ve Iğdır gibi illerin yanı sıra İran’ın uğrak merkezlerinden olan Van Yüksek İhtisas Hastanesi elimizden sır gibi alındı. Yapının yerine yeni bir ihtisas hastanesinin kurulacağı dedikodusu 2016 yılında da olsa da gerçekliğe kavuşturulamadı. Bu noktada siyasetçilerin, meslek odalarının ve sağlık kurumlarının sessizliği sahipsizliğimizi haklı çıkardı.

 

URARTU DEPREM MÜZESİ

Depremin yıkıcılığına rağmen önceden olmayıp sonradan varlığı bina iskeletine dönüştürülen yapı… 2016 yılının en favori yapısı olacağı iddia edilen Van tarihinin mizacını yansıtacak, sosyal, kültürel, antik ve antropolojik varlığımızı ortaya koyacak olan minyatür Urartu müzesi ne yazık ki boş bir levha olmaktan öteye götürülemedi. Modern bir kompleks görünümünde olan binanın sahipsizliği de Van’ın her zamanki bikesliğini ortaya koydu. 2016 müzeye veda etti.

 

EDREMİT TURİZM MERKEZİ

Van’ın zengin bir tabiat güzelliğinin ve tarihi yapısının varlığı 2016 yılının yine değerlendirilemeyen tarafı oldu. Akdamar Adası için hiçbir şekilde bir yeşillendirme çalışması yapılmayan 2016 yılında, Edremit sefil bir doğal güzellik olmaktan öteye gidemedi. Van’a her gelen siyasetçinin kocaman harflerle telaffuz ettiği Edremit Turizm Merkezi sonrasında varlığı ispatlanan kocaman bir yalandan öteye gidemedi. 2016 Edremit Turizm Merkezliğinin olmayışıyla veda etti.

 

Kısacası Van 2016 yılında büyükşehirliğe veda etti. Aslında sahip olmadan veda ettiğimiz o kadar çok şey oldu ki. Eğer bana sorarsanız bu kimin suçu diye, ben cevaben şunu çok net ifade ederim: Bu kimin suçu, tartışılır, ancak BU asla ve asla Van’ın SUÇU DEĞİL SAYIN YETKİLİLER!

 

2017’de bu kurumların bize lütfedilmesi dileğimle…