Dikkat edin son 10-15 yılda zamanımızın, enerjimizin, konuşmalarımızın çok büyük çoğunluğunu hep ya bir türlü ‘başlamayan’ ya da ‘bitmeyen’ konular üzerine yapıyoruz.

Diğer kentlerde bir iş yapıldığı zaman.

Konuşulur, projelendirilir, başlar ve biter!

Biz de ise önce yıllarca konuşulur…

Sonra uzunca bir proje dönemi ardından da çok daha uzun bir inşa süreci olur.

Ki bu süreç hepimizi canımızdan bıktıracak, dilimizde tüy bitecek kadar konuşmamıza sebep olacak kadar uzar…

Kimi zaman biter, kimi zaman de Çevre Yolu gibi uzar da uzar!

İşte o işlerden birisi Van Park AVM.

İlk adı City Van AVM idi hatırlarsınız.

Van Çevre Yolu’ndan önce başlamıştı.

Ondan önce bitti.

Ama bitmesi ne yazıktır çare olmadı!
Vanlılar’ın adını “Bitmeyen aşkımız” koyduğu o aşk bittiğinde yaşanılan sevinç de boşa gitti.

Çünkü açılışı sonrası en az kendisi kadar sıkıntılı bir yönetim, yanlış tercihler yumağına dönen AVM, adeta kentin meydanında atıl bir pasaja döndü.

İnsanlar oraya büyük yatırımlar yaptı!
Bir çok insan sıfırdan markalar getirip mağazalar açtı.

Ama bir türlü olmadı…

Çünkü kentin göbeğindeki AVM’ye profesyonel ellere teslim etmek yerine daha karmaşık hale getirecek isimlerin eline verildi.

Böyle oldu.

Sonra elektriği, suyu, şusu, busu derken olmadı.

Olması gereken bu muydu?

Değildi!
Şehrivan’a konuşan AVM’nin müteahhiti de hatırlattı.

Oranın geçmişini hatırlayanlar bilir.

Özel İdare’nin eski binası yıkıldığında orayla ilgili esas amaç oranın çoğunluğu caddedeki kuyumcuların oluşturduğu yarı kuyumcu çarşısı yarı AVM modeliydi.

Çünkü kuyumcular Cumhuriyet Caddesi’nin büyük bölümünü oluşturan mağazalar olarak duruyordu ve kentin kalbi saat 5-6 olduğunda ışıkların sönmesiyle karanlığa bürünyordu.

Gaye kuyumcuları bu pasaja çekip caddeyi biraz daha kullanışlı hale getirmekti.

O dönem görüşmeler oldu, bir çok kuyumcu da onay verdi.

Başlangıç böyleydi zaten.

Sonra bitiş uzayınca işin şekli de değişti.

AVM kuyumcuların çarşısı olmaktan da çıktı.

AVM olmaktan da.

Oysa olması gereken bu şekliyle bir devam sağlamaktı.

Böyle olsaydı kuyumcuların büyük çoğunluğunun içerisinde yar aldığı, markaların restoranların yer aldığı hareketli bir AVM sorunsuz bir şekilde ilerleycekti.

Ama planlama yanlıştı.

Bazı düğmeler daha işin başında yanlış bağlandı.

Bir de işin içerisinde yarı-kamu olması süreci var.

Tamamıyla özel bir teşebbüs olmaması işlerin iki boyutlu bir süreçte kalmasına neden oluyor.

İşte tüm bunların çözümü de zor oluyor!

Şimdi yine AVM kapalı.

Kentte simge, bir buluşma noktası olacakken kapalı duran bir AVM sadece özel bir teşebbüs, merze değil.

Kenti yakından ilgilendiren bir konu.

Bence kamu ortakları ile özel mülk sahipleriyle, her kesimiyle hızlıca buranın açılışı için bir model düşünülmeli.

Bu kez profesyonel bir model uygulanarak, profesyonel eller ile buranın açılışı sağlanıp ilk zamanlarda olduğu gibi kuyumcuların da yer aldığı bir modele geçirilmeli.

Böyle olması cumhuriyet caddesindeki yoğunluğu azaltır, kiraların düşmesinde pay sahibi olur ve cadde olduğundan daha ışıl ışıl daha cazip bir hale gelir.

Ama bu halde kalması kötüdür.

Van adına iyi bir imaj değildir.

Emeğin, sermayenin, paranın heba olması demektir.

Satılacaksa da, kalacaksa da modellemesi iyi olması lazım.

Yoksa daha uzunca yıllar biz Vanlı’nın “Bitmeyen aşkımız” yakıştırmasını yaptığı o AVM’nin bitmeyenlerini konuşmaya devam edeceğiz.

Yeter artık.

Biz 10 yıldan uzun bir süre konuşup bu soruna doymuştuk.

Daha fazla sorun görmek, duymak istemiyoruz…