Vadi Doğa Sporları Kulübü üyeleri, 4-8 Ağustos 2018 tarihlerinde 8 kişilik bir ekiple 5671 yüksekliği olan Demavend Dağı zirve tırmanışını başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler. Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Demez başkanlığında Ali Mamizadeh, Fatih Arsakay, Leyla Helvaci, Hulusi Helvacı ve Diyarbakırspor Kulübü'nden Kadri Sencar ile İran Tebriz’den İbrahim ile Behruz Mamizadeh kardeşlerle beraber 4-8 Ağustos 2018 tarihlerinde 5671 yüksekliği olan Demavend Dağı zirve tırmanışı gerçekleştirdiler. Demavend Dağı tırmanışı ilgili açıklama yapan Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Demez, İranlı kardeşler İbrahim ile Behruz Mamizadeh kardeşlerle rehberliğinde Ali Mamizadeh, Fatih Arsakay, Leyla Helvaci, Hulusi Helvacı ve Diyarbakır’dan Kadri Sencar ile Tebriz’den yolaçıktılar. Etkinliğin 4 Ağustos cumartesi günü sabah saat 08:00’da Van’dan başladığını ifade eden Demez, “Saray Kapıköy Sınır Kapısı'ndan geçtik. Sınır kapısı çok yoğun olduğundan 3-4 saat beklemek zorunda kaldık. Sınırı geçtikten sonra Tebriz’e kadar yola devam ettik. Kısa bir istirahatten sonra Tahran’a doğru yola devam ettik. Gece yarısı İranlılar gibi yol kenarında gelişi güzel matlarımızı serdik tulumlarımıza giydik uyuduk. Şafakla beraber uyanıp yola koyulduk. Demavend ilçesinde vardığımızda çay molası verdik. Türkiye saatiyle saat 13:00’da Demavend Dağı eteklerinde yol kenarında bulunan eski arazi araçları ile tozlu yoldan 3 bin rakımlı kamp alanına doğru yola koyulduk. 3 bin rakımlı kampa vardığımızda yüklerimizi katırcılara teslim ettikten sonra 4 bin 200 rakımlı dağ evi kampında doğru 4 saatlik bir yürüyüş sonrası kampa vardık. Çadırların kurulması, akşam yemeği, serbest zaman ve uyuma zamanı sonrası gece saat 01:30 uyandık. Kalktıktan sonra kahvaltı hazırlıklar tamamlandı ve saat 02:40’da yola koyulduk. 6 saatlik yolculuk sonucu zirveye vardık. 5671 metre yüksekliğe sahip olan Demavend harika bir konuma sahip. Zaman zaman kar yağışı ile birlikte yola devam ettik. Kar yağışı ve soğukla birlikte buza dönmüş kar kütlesi, büyük bir kısmı rüzgarın aşındırdığı dikili taşlara benzer kar bölgesinde zorlukla ilerledik. 5671 rakımda kükürt püskürten bacaya vardık. Burada biraz dinlenip ısındıktan sonra tekrar yolumuza devam ettik. “40 yıllık hikaye” Zirveye yaklaştıklarında bir koyun fosili ile karşılaştıklarını ifade eden Demez, “Rehberlerimize sorduk koyunun ne işi var burada. ‘40 yıl önce kurt tarafından 6 koyun sürüden ayrılmış zirveye kadar kovalanmış ve burada hepsinin öldüğünü rivayet ediliyor’ dediler. Sadece 6 koyundan birinin fosili kaldı. Bunu da kayaya monte etmişler ve 40 yıldır burada. Kurt öldü, ama onu ve diğer koyunların fosilleri zamanla kayboldu” dedi. İki saat boyunda zirvenin tadını çıkardıktan inişe geçtiklerini ifade eden Demez, “Üç saatlik inişten sonra 4 bin 200 rakımlı kampına vardık. Burada kısa süre dinlenip yemek yedikten sonra çadırları toplayım 3 bin rakımlı kampa indik. Bu güne kadar İran hakkında bize anlatılanlar hepsi yalan, yanlış. Özgürlük, hoşgörü, samimiyet güven ve herkesin birbirine saygılı olduğu bir ülke. Yine eski araçlarla en aşağı alana indik. Bu seferde Türkiye’ye gelmek için Tahran’a doğru yola çıktık. Gece yarısı yol kenarında çadırlarımızı kurduk, sabahın erken saatinde Tebriz’e doğru yol aldık. O gün sabaha kadar zamanımızı Tebriz’de geçirdik. Çarşamba sabah erkenden Hoy üzerinden Kapıköy Sınır Kapısı'ndan Van sınırlarına girdik. Bu etkinlik te bizi yalnız bırakmayan evinde konuk eden bize aile fertleri gibi davranan Behruz ile İbrahim Manizadeh kardeşlere ve ailelerine teşekkür ederiz. Kendilerine minnet borçluyuz” şeklinde konuştu.