Türkiye’nin, ülkenin zor zamanlardan geçtiği aşikâr.

Ekonomik olarak büyüklerimizin bize anlattığı gibi sıkıntılı zamanlar yaşıyoruz.

Yokluktan dolayı tüp, yağ, ekmek kuyruğuna girmiyoruz ama daha ucuza almak için benzer kuyruklar görür olduk.

İnsanlar birkaç kuruş ucuz yağ alabilmek için market market geziyor.

Bir koli yumurtayı 2 TL daha ucuza yemek için büyük bir mücadele veriyor.

Çoğu yoksul bayat ekmek alıyor.

Birçok ürün aileler için lüks oldu.

Anlayacağınız zor zamanlardan geçiyoruz.

Bu durumun bizimle alakalı olmadığını, sadece bu kentin konusu olmadığını biliyoruz.

Bu zor zamanların geçeceğini de biliyoruz.

Ama bazı şeyler var ki unutulmuyor.

Bu pandemi bittiğinde…

Alt üst olan dünya ekonomisi rayına girdiğinde…

Vatandaş yeniden normalleştiğinde bazı şeyler hafızalardan silinmeyecek.

Hafızalarda hep yaşayacak olan şey fırsatçılık, stokçuluk, yalancılık olacak.

Hatırlarsınız Van depreminde de yaşanmıtı.

Van depremi sonrası en büyük ihtiyaçlar bir anda fırlamıştı.

Vatandaşın en çok ihtiyaç duyduğu ürünler, gıdalar fahiş fiyatlara satılmaya başlamıştı.

Fırınlar ekmeği 5-10 liradan satar olmuştu.

Sonra bu günler sona erdiğinde herkes “Allah Allah neden deprem oluyor?” diye düşünmeye başlamıştı.

Depremi, belaları, felaketleri bizim çağırabildiğimiz ihtimalini bunların bir azap bir ceza olabileceği belki de hiç akıllara gelmedi.

Bizim afetlerden ders almadığımız her defasında aynı gaflete düştüğümüz hiç konuşulmadı.

Oysa konuşulmalıydı.

Bugün de aynısı oluyor.

Doları fırsat bilenler zammı basıyor.

Komşusundaki bir üründe artış gören dönüp hemen tüm ürünlere zam yapıyor.

Dövizde düşüş varken de zam, yükseliş varken de zam yapmak için bahane bulunuyor.

Anlayacağınız hiçbir fırsat kaçırılmıyor.

Ürün tedariğinde gerçek manada zorlanıp bu nedenle zam yapanları tenzih ediyorum.

Ama…

KDV indirimi yapılmasına rağmen zammı basan, eski etiketin üzerine biraz daha bindirim yapıp “İndirimleri uyguladık” diye yalan konuşan zincir marketlerin yaptığı bu zulmü anlayamıyorum.

Dedim ya bugünler geçecek.

Yeniden her şey normale dönecek.

Ama bunlar unutulmayacak işte.

Yoksa kaç kez aynı badireleri atlattı bu ülke.

Kaç defa krizler yaşandı.

Kaç yıl zor zamanlar geçirdi.

Ne kadar kıtlık dönemleri yaşadı.

Sonrasında illa düzeldi.

Güzel günler oldu.

Her şey unutuldu.

Bu da geçer ama bu vicdansızlık unutulmaz.

Günlerdir soruyoruz, gözlemliyoruz, araştırıyoruz.

Marketlerde yüzde 8’den 1’e düşen KDV’den eser yok.

Bunu yapmak insanlık işi mi?

Bu bir vicdan meselesi mi?

Aklım almıyor.

Gerçekten idrak edemiyorum.

Birkaç kuruş kar için bu dünyadaki itibarı, ahireti yapmak akıl işi mi?

Bu kazanç ne kadar büyük bir kazanç ki tüm insanı ve ahlaki duvarları böylesi yıkıp geçiyor.

İnsanlıktan daha büyük ne kazandırıyor da böyle oluyor.

Gerçekten anlaması zor, kabul etmesi zor.

Şahsen ben kabul etmiyorum.

Bunun bir vebal olduğunu düşünüyorum.

Dünyanın, ülkenin yaşadığı zor zamanların fırsatçılarının bu halkın umutlarını, geleceğini çaldığını düşünüyorum.

Bu vicdan hırsızlığı vebaldir.

Ben bu yapılanları kabul etmiyorum.

Hakkımı da helal etmiyorum.

Haklı kazancı bir kenara bırakıp haram peşinde koşup fırsatçılık edenlere hakkımız haram olsun.