Eğitim alanında yaşanan sıkıntıların gündemden düşmediği kentte tam anlamıyla ‘ibretlik’ ve ‘örnek’ olacak bir hikâye hayat buldu. Kayseri’den Van’a gelen ve öğretmenliğe başlayan Mansur Kılıç adında bir öğretmen “Bu okul geldiğim yerdeki okula benzemiyor” diyerek Van’da görev yaptığı okulda çocukların umudu olup onlar için ‘paha biçilemez’ işler yapmak için kolları sıvadı. Başardı da…

 

Her gün hevesimizin kaçtığı şeyleri bir bir terk ediyoruz, çöpe atıyoruz, kenara köşeye saklıyoruz. Israrla söylemek gerekiyor ki size lazım olmayan her şey bir başkası için çok çok gerekli olabilir. Sizin hevesiniz kaçmış olabilir ama bir başkasının içi hâlâ kıpır kıpır ve hareketli. Buna en yakın örnek Van’dan Gaia Dergisine ulaştı. Van’da öğretmenlik yapan Mansur Kılıç, “Biz artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyoruz, bizi destekler misiniz?” diye bir yazı yazdı. Gaia dergisine yazı yazan Kılıç Van’da da sesini duyurmaya çalıştı. Kılıç, gazetemizin iletişim bölümüne “Biz artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyoruz, bizi destekler misiniz?” notu bırakarak destek istedi. Kılıç ve öğrencilerine destek vermek için kolları sıvadık ve okulun yolunu tuttuk. Yapacağımız bir haberin bile onlar için ne kadar kıymetli olduğunu öğretmenlerin ve küçük çocukların gözlerindeki ışıkta görebildik.

 

 

HAYALLERİ GERÇEKLEŞTİRME ZAMANI

Türkiye’nin farklı köşelerinde öğretmenlik mesleğine başlayan ‘Çalı Kuşları’nın hikâyeleri sık sık gündemde yer almaya devam ediyor. Kayseri’de eğitimini tamamladıktan sonra ilk atandığı il olan Van’a gelen Mansur Kılıç, okula gelir gelmez devrim niteliğinde çalışmalara imza attı. Şimdilerde de çocukların sokakta kötü alışkanlıklar edinmemesi için müzikle uğraş sağlamaya çalışıyor. Ancak imkânları çok kısıtlı. Biraz da olsun sesini duyurabilmek için kaleme aldığı yazıyı ‘Gaia Dergisine’ yollayan Mansur Hoca, destek istediklerini dile getirdi. Bunun üzerine Şehrivan Gazetesi olarak Kılıç ve öğrencilerine destek vermek için okulun yolunu tuttuk. İpekyolu ilçesinde bulunan Şehit İbrahim Karaoğlanoğlu Ortaokulu’nda görev yapan psikolojik danışman ve rehber öğretmen Mansur Kılıç, Öğrencilerini müzikle tanıştırmayı, normal şartlar altında belki hiçbir zaman bir müzik aleti ile tanışamayacaklarını ancak desteklerimizle bu hayalin gerçek olabileceğinden bahsetti.

 

 

İLK İŞ KÜTÜPHANE KURDU

Öğretmenlikte ilk yılının Van olduğunu dile getiren Kılıç, Kayseri’den Van’a geldiğinde okulda birçok eksikliğin olduğunu belirtti. Kılıç, “Orada okuduğum hiçbir okula benzemiyor burası. Oradaki imkanlarla buradaki şartlardan çok çok farklı. Kısacası Kayseri ile Van arasında bir uçurum var. Ben bu uçurumu kapatmak istedim. Okula geldiğimde fark ettim ki bir kütüphane yok. Düşündüm ve dedim ki bir okulda nasıl kütüphane olmaz, bir çocuk nasıl okumaz. Sonra bir kütüphane kurma kampanyası başlattık. Ciddi bir destek aldık. 60’dan fazla kurum ve kuruluştan destek aldık. 6 bin kitabın içerisinde bulunduğu bir kütüphane kurduk okulumuza. Ve elimizde bin tane kitap arttı bizde bu kitapları Van’da ve Erzurum’da bulunan çeşitli köy okullarına gönderdik.” Dedi.

 

 

MÜZİK RUH HALİ BELİRLİYOR

İkinci bir proje olarak bir müzik atölyesi kurmayı planladıklarını dile getiren Kılıç, aslında müzikle çok iç içe bir insan olduğunu ve müziğin insanın ruhuna bir incelik kattığını ifade etti. Kılıç, “Kendimde psikoloji eğitimi alırken insan psikolojisinde müziğin etkilerini çok araştırdım. Nitekim bundan bir ay önce Boğaziçi Üniversitesinde ‘müzik ve psikoloji’ adı altında bir seminer düzenlendi. Ve orada müziğin ruh üzerindeki etkilerinden detaylıca bahsedildi. Benimde ilham kaynağım o sempozyum oldu. Sonrasında bende biz neden bir müzik atölyesi oluşturmayalım diye düşündüm. Sokakta gezerken önünden geçtiğin bir yerde çalan müzik, minibüste çalan bir müzik dikkatimizi çekiyor. Ve sabah dinlediğimiz müzik tarzı da insanın o anki ruh haline işliyor. Aslında müziği çocukların hayatına sokmak için ilk önce teneffüslerde zil yerine halaylı veya klasik müzik çalma fikrimizi gerçekleştirdik. Teneffüslerde dinlenen o müzik ruh halimize işleyince çocuklara da ona göre davranıyoruz. Çocuklarda ona göre konumlanıyor.” İfadelerini kullandı.  

 

 

YETENEKLER VE İMKÂNSIZLIKLAR!

Atölyelerini oluşturmak için birçok yere ulaşmaya çalıştıklarını ancak istedikleri imkanlara ulaşamadıklarını kaydeden Kılıç, “Şuan elimizde sadece 2 gitar, 2 bağlama ve 2 tanede zilimiz bulunuyor. Birde kendi imkânlarımızla bir org aldık. Bir boş sınıf ayarladık atölyemizi kurmak için. Polisan boya bayii bize sponsor olup atölyemizi boyamamız için boya gönderdi. Onun dışında aletleri sağlayabilirsek bir okul korosu oluşturmayı düşünüyoruz. Gerçekten yetenekli öğrencilerimizde var öğrenme kapasitesine sahip öğrencilerimizde var.” Dedi.  

 

 

“HAYALLER ŞEKİLLENSİN İSTİYORUM”

Bölgenin şartlarından dolayı çocukların çok içe kapanık bir hayat sürdürdüklerine dikkat çeken Kılıç, “Çocukların hayatı Şehit İbrahim Karaoğlanoğlu İlköğretim Okulundan ibaret. Buraya neyi getirirsek çocuklar onu görüyor. Buraya kitap getirirsek çocuk kitapla tanışıyor, müzik aleti getirirsek çocuklar müzikle tanışıyor ve ona göre hayatını şekillendiriyor. Ama ne yazık ki burada imkânsızlık var, terör var, fakirlik var. Çocuklarda ona göre şekilleniyor. Sokakta dolaşıyorken çocuğun, zırhlı araç taşladığına şahit oluyorsun. Çocuğun suçu değil bu durum. Çünkü çocuğun çevresinde bunlar var ve bunları gördüğü için ruh hali de ona göre şekilleniyor. Benim üniversite hocam hep bana ‘çocuklar kulaktan değil gözden terbiye olur’ derdi. Bende bu sözün burada ne kadar gerekli olduğunu görebildim. Ama biz farklılık olsun diye daha nazik ve anlaşılır oluyoruz ki bizim dediğimizden ders alabilsin. Neden ŞİKO’daki bir çocuk ileride bir piyanist, kemancı ya da gitarist olmasın.” Dedi.  

 

 

“ÇOCUKLARI MÜZİKLE ŞEKİLLENDİRMELİYİZ”

Bilge Üniversitesinden Tolga Zafer’in kendilerine ciddi anlamada destek olduğunu belirten Kılıç, “Tolga hocamız bize anlatıyor. Hocamız çocukluğunda müzikle büyümüş ve hayatı ona göre şekillenmiş. Biz bütün ŞİKO’yu müzik dünyası haline getireceğiz demiyoruz. Ancak bir tane çocuğunda hayatını kurtarırsak bu büyük bir başarı olur. Bir çocuğumuzun yeteneğinin farkına vardırmayı başarırsak, alet çalmayı öğretirsek o çocuk dağa değil de orkestraya katılmayı tercih edecektir. Sigarayla değil de kemanla tanışacak. Gerçekten bunların farkına varacak. En azında hareketlerinde düzeltmeye gideceklerini düşünüyorum. Çünkü müzik insan ruhunu inceltiyor.” Dedi.

 

 

“DESTEK BULAMIYORUZ”

Proje kapsamında barış için müzik vakfı ile iletişime geçtiklerini söyleyen Kılıç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Eğer biz müzik aletlerini sağlayabilirsek, gelip bizim çocuklarımıza müzik aletlerini çalmayı öğreteceklerini hatta bir koro kuracaklarını ve bu vakfın ulusal ve uluslararası çocuk korosu konserleri oluyor. Onlara katabileceklerini söyledik. Bende düşündüm ki neden Van’dan bir çocuk bütün imkânsızlıklar içinden çıkıp Almanya’da bir koroda gitar çalmasın. Çünkü bu çocuklar için hayati bir şey. Bunlar güzel düşünceler ancak destek bulmakta zorlanıyoruz. Müzik aletlerini almak o kadar basit bir şey değil ne yazık ki. Çocuklara bunları al da diyemeyiz. Zaten zor şartlarda yaşıyorlar. Ama inşallah bunu başaracağız. Ve bu çocuklar hayatın ne kadar farklı olduğunu anlayacaklar. Umarım sağlayabiliriz. Destek bekliyoruz.”  

 

ÖN YARGILAR KIRILMALI

Kılıç, çocukların yaşam şartlarının elverişsizliğine de dikkat çekerek, “12 yaşındaki bir çocuktan terörist olmaz. Eğer çevren bu tür olumsuzluklarla dolu ise ister istemez onlarla büyür. Çünkü bir çocuğa neyi gösterirsek onu sever. Kitabı gösterirsek kitabı sever, müziği gösterirsek müziği sever. Ama silahı gösterirsek silahı sever. 12 yaşındaki bir çocuk asla terörist olmaz, o çocuğu nereye yönlendirirsek oraya gider. Biz o çocukları müziğe, sanata, edebiyata alıştırmaya çalıştırıyoruz. Biz onlara okulu çekici hale getirmeye çalışıyoruz. Bu bölgede okula karşı bir ön yargı var, ama biz o ön yargıyı kırmaya çalışıyoruz. Okuluna zarar vermesin istiyoruz. Okulu sevsin istiyoruz. Bizim en büyük amacımız budur. Çocukların ön yargılarını kırmak için müzik atölyesi kurmak istiyoruz. Büyük işlere imza atmak istiyoruz.” Dedi.  

 

 

KARTAL: ZOR AMA SEVEREK ÇALIŞIYORUZ

Mansur Kılıç, okulun müzik öğretmeni Özlem Kartal ve Türkçe Öğretmeni Ferhat Türkoğlu ile birlikte oluşturduğu müzik korusu için büyük çabalar sarf ettiklerini kaydetti. Yaptıkları güzel çalışmalara dair Gazetenize konuşan okulun müzik öğretmeni Özlem Kartal, yaptıkları çalışmanın çok güç olduğunu ancak bunu severek yaptıklarını ifade etti. Kartal, Mayıs ayında oluşturdukları müzik korusu ile hem müzik çalıp hem de şarkı söyleyeceklerini dile getirerek, Şehrivan Gazetesi olarak orada bulunmamızda büyük memnuniyet duyduklarını belirtti.” Dedi.

 

GAİA DERGİSİNE YAZI YAZDI

İşte Gaia Dergisi’ne ulaşan yazı: Kurmak istedikleri müzik atölyesi için desteklerimize ihtiyaç var. Van’da, İpekyolu’nda, bir ortaokulda. Müzik aletlerimiz köşelerde tozlanacağına bir çocuğun elinde çiçek açsın notalarla. Ne tazecik öğrenciler betonlarla soğuk ve sessiz kalsın, ne müzik aletlerimiz tozlu raflarda, yatak altlarında. Siz ne var ne yok yoklarken aklınızın köşelerini, lafı sevgili öğretmenimize bırakalım: Ben Şehit İbrahim Karaoğlanoğlu Ortaokulu’nda Eylül ayında göreve başlayan Okul Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmeni Mansur Kılıç. Okulumuz Van ilinin İpekyolu ilçesinde bulunmaktadır. Okulumuzun bulunduğu mahallede, sosyoekonomik durumu zayıf ya da çeşitli sebeplerden dolayı parçalanmış aileler ikamet etmekte ve onların çocukları okumaktadır. Öğrencilerimizi müzikle tanıştırıp onlara en azından bir müzik aleti çalmayı öğretmek istiyoruz. Böylece hayatlarında içinde bulundukları koşullar gereği belki hiçbir müzik aletiyle tanışma fırsatı bulamayacak öğrencilerimize biz bu fırsatı okulumuza bir müzik atölyesi kurarak sunacağız.”

 

 

“BİZ ARTIK ŞARKI DİNLEMEK DEĞİL ŞARKI SÖYLEMEK İSTİYORUZ!”

“Önünden yürüdüğünüz mekândan sesi gelen şarkı bütün acelenize rağmen dikkatinizi çekti. Sabah otobüste dinlediğiniz şarkı gün boyunca dilinizdeydi. En büyük zevklerinizden biri sevdiğiniz bir müzisyenin konserine gitmek, belki de öyle bir konserde sahnede olmak. Olası onlarca şey arasında kendinizi anlatabileceğiniz en büyük araç müzik, üzerinizdeki en büyük iyileştirici etkiye müzik sahip belki de. Düşünün ki hiç özel bir çaba göstermemişsiniz ama arka planda olan bir ses var hep, ya da en fazla buna çaba göstermişsiniz; arka planda olan sesler sizin ellerinizden çıkmış, sizin sesinizle dile gelmiş. İnsan ve müzik arasındaki ilişkiye dair bu örnekler kolaylıkla çoğaltılabilir.” Bizde öğrencilerimize müzik sevgisini aşılayıp sanatla tanıştırmak istiyoruz. Yani biz artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyoruz! Bu amaçla başlatmış olduğumuz müzik aleti bağış kampanyasında öğrencilerimiz adına bize katkı sunarsanız seviniriz.”


ŞEHRİVAN YAŞAM: MERAL YILDIZ – ÖZEL HABER

Editör: TE Bilisim