Van’da 3 arkadaş bir araya gelerek, Van’ın önemli bir değeri haline gelen ve Van şivesi ile ‘Zırtçılık’ olarak bilinen atma kültürünün yok olmaması için kitap çalışması başlattı. Kitap çalışmasının fikir babaları büyük umutlarla başlattıkları bu projeyi esprili bir dille ile Şehrivan’a anlattı. Şehrivan Gazetesi olarak onların o tatlı sohbetlerine ortak olduk ve sizlerle paylaştık.

 

Van’da değerlerin yok olmaması için çalışmalar zaman zaman kamuoyuna yansıtılırken, son zamanların belki de en güzel çalışmalarından bir tanesine şahit oluyoruz. Van’ın birçok noktasında rastlayabileceğimiz örneklerinin olduğu atma kültürü Van şivesi ile 2 arkadaş tarafından koruma altına alınarak kitaplaştırılacak. Sürekli kendi aralarında Van şivesi ile atma kültürünü kullanan bu arkadaşların, atma kültürünü koruma serüvenleri de çok çarpıcı. Kitap çalışmasının fikir babaları büyük umutlarla başlattıkları bu projeyi esprili bir dille ile Şehrivan’a anlattı. Tamamen Van kültürü ile yaşayan bu ekip bizi de Van’ın misafirperverliği ile karşıladı. Ve Van’ın ‘Zor Çayını’da hiç eksik etmediler.

 

HER ŞEY BİR ŞAKA İLE BAŞLADI

Zırt projesinin nasıl başladığı konusunu Şehrivan’a anlatan projenin ortağı Aytaç Araz Selçuk, “Öncelikle kendimi tanıtmak isterim. Ben Aytaç Araz Selçuk, öğretmenim. Vanlıyım. Geçenlerde arkadaşımla birlikte hamamda göbek taşında otururken, arkadaşım Turgut Biran Balka biz Vanlıların deyimiyle bir zırt attı. Sonra ‘Ben bu zırtın kitabını yazarım’ dedi. Ben de sen bu zırtın kitabını mı yazacaksın, o zaman gel gerçekten bu zırtın kitabını yazalım dedim. Sonra oturduk ve bu iş için biran önce gerçekleşmesi için kolları sıvadık. Ben bilgisayarda ‘Zırtçılığın el kitabı’ diye bir görsel yaptım. Ve bu görseli sosyal medya ortamında paylaşıp arkadaşlarımı etiketledim. Tamamen bir esprisine yaptığımız bir olaydı. Ancak bir süre sonra yaptığımız bu küçük espri sosyal medyada çok konuşulmaya başlandı. Tutunca bizde bu duruma çok sevindik.” Diye konuştu.

 

SELÇUK: BİZİ MOTİVE EDEN DÖNÜŞLER YAPILDI

Yaptıkları bu çalışmanın bu kadar tutmasının insanların anılarını tazeleme ihtiyacı duyduğunu bir nebzede olsa ortaya koyduğuna dikkat çeken Selçuk, “Geçmişte hafızalarda tutukları bu şeylerin yeniden ifade etme ihtiyacı htik. Kısa zaman içinde Van’daki çeşitli kamu kurumlarından, medya dünyasından, sivil toplum örgütlerinden böyle bir çalışma yaparsanız güzel olur bizde size destek oluruz gibi bizi motive eden dönüşler yapıldı. Bizde ardından bu zırtın gerçeğe dönüşmesi için çalışmalara başladık.” Dedi.

 

“2 YILIN SONUNDA BİZ ZIRTI ARŞİVLEMİŞ OLACAĞIZ”

Selçuk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Belli hedeflerimiz var. Bunlarda Van’da ortalama 200 civarında yaşlı insanlarla iletişim halinde olacağız. Bunlar 55-60 yaşın üstünde insanlar olacak. Onların eski hikâyelerini, anlatılarını, zırtlarını alıp derleyeceğiz. Bunun haricinde tabi ki bütün yaş guruplarında destek almaya çalışacağız. Çünkü genç inşaların büyüklerinden duydukları komik hikâyeler vardır. Biz ortalama 2 yıl gibi bir süre koyuyoruz önümüze ki kitap çıkarmak o kadar da kolay bir şey değildir. 2 yılın sonunda umuyorum ki biz zırtı arşivlemiş olacağız. Bunu gerçekten yapmak istiyoruz. Daha yolun başındayız ama daha şimdiden bilgi sahibiyiz. Ve bize bilgi sunmak isteyen çok kişi var.”  

 

SELÇUK: BÜYÜKLERİMİZİN ANLATILARINI MUTLAKA ARŞİVLEMEK LAZIM

Projenin yararları konusuna dikkat çeken Selçuk, “Büyüklerimiz ölüyor, onların anlatılarını mutlaka arşivlemek lazım. Belki de git gide yozlaşan ve kültürel kayıplar yaşayan Van kentinde sözlü halk kültürüne ait bir oluşum gerçekleştireceğiz. Bu zırttan yola çıkarak Van’ın eski hikâyelerini, manilerini ve tekerlemelerini yeniden gün yüzüne çıkaracağız. Çünkü laf lafı açacak ve insanlar bildiklerini bizimle paylaşmaya başlayacak. Biz tabi ki bu çalışmamızı bilimsel temellere de oturtarak yapacağız. Çünkü zırt yani atma kültürü dünyanın birçok ülkesinde ve özelliklede Anadolu’da mevcut bir kültürdür. Bu işin gramerinden tutunda Van boyutuna kadar her alanda bilimsel temellere oturtacağız.” İfadelerini kullandı.

 

“BİZ SADECE İŞİN ZIRTINDAYIZ”

Anlatı kültürünün kuşaktan kuşağa düzenli bir şekilde aktarılması gerektiğine dikkat çeken Selçuk, “Tabi ki bu iş, arkadaşım Turgut Biran Balka ve benim üzerinden yürüyecek. Ama biz istiyoruz bütün Van bu çalışmaya katılsın. Biz bir nevi bu çalışmanın editörleriyiz. Ama yapacağımız bu çalışma tüm Van’a mal olacak bir çalışmadır. Kesinlikle hiçbir şekilde ekonomik bir kazanç peşinde değiliz. Zaten bu işin bir ekonomik bir beklentisi de olamaz. Biz sadece işin zırtındayız.” Dedi.  

 

SELÇUK: UNUTULMUŞ KELİMELER ARŞİVLENMİŞ OLACAK

Bu çalışmalarının tarihte atma kültürü olarak bilindiğini ifade eden Selçuk, “Bununla alakalı olarak bizi bekleyen bir takım zorluklar var. Biz bu kitabı hazırlarken anlatılması ile yazılması çok farklıdır. O yüzden bize çok işler düşüyor. Yazma esnasında Van’ın unutulmuş kelimelerini yeniden gün ışığına çıkarmış olacağız. Unutulmuş kelimeler arşivlenmiş olacak. Kitabın can sıkıcı olmaması lazım her şeyden önce. Vanlı ressamlar ve karikatüristlerden de destek bekliyoruz. Onlarda kitabımızı zırtların karikatürlerini çizsin isteriz böylece kitabımız daha renkli olacak.” Diye konuştu.

 

“ZIRT KÜLTÜRÜ SADECE ERZURUM’A AİT DEĞİLDİR”

Van kültürü adına çıkaracakları bu kitabın güçleri yettiği taktirde Türkiye’deki tüm kütüphanelere ve tüm kültür müdürlüklerine göndermek gibi bir arzularının olduğuna vurgu yapan Selçuk, “Raflarda yer alsın ki Van kültürünün ne kadar kadim ve köklü olduğu anlaşılabilsin. Ayrıca bu yapacağımız çalışmanın görüntülü olarak çekilmesi de şart. Kendimizde bunu yapacak potansiyeli görüyorum. Çünkü biz uzun yıllardır tiyatro ile ilgilenen insanlarız. Amatör tiyatrocularız. Böyle bir proje olduğu zaman birçok insan iştirak eder. En azından bu çalışmamız ölümsüzleştirilmiş olacak. Zırt kültürü sadece Erzurum’a ait değildir. Bunu en azından göstermiş oluruz.” Şeklinde konuştu. 


ŞEHRİVAN YAŞAM: MERAL YILDIZ – ÖZEL HABER

 
Editör: TE Bilisim