Gayret, zekânın yavaş yavaş düşünüp bulduğunu acilen gerçekleştirir. Telaş aptalların başarısızlığıdır; çünkü onlar can alıcı noktayı bilmezler ve işe hazırlıksız girişirler. Diğer yandan, akıllılar da harekete geçmeyi fazla erteledikleri için başarısızlığa uğrarlar; öngörü düşünüp taşınmayı gerektirir ve geciken eylem genellikle hızlı alınan kararları boşa çıkarır. Sürat, iyi şansın annesidir. Yarına iş bırakmayan kişi, her zaman daha fazla yol kat eder. "Yavaşça acele et” kuralı, yani asla koşuşturma, ama asla gevşek de davranma; krallara yakışır bir ilkedir. Baltasar garcian

Acelecilik tehlikeli, ağır davranmak ise başarısızlık demektir. Yavaşça Acele Et felsefesi yani kontrolü ve tedbiri elden bırakmadan işleri hızlı yapma, kişileri selametle hedeflerine ulaştırır. ‘Ne fırsatları kaçıracak kadar tez canlı ol, ne de fırsatları kaçıracak kadar yavaş’. Yani asla koşuşturma, ama asla gevşek de davranma.

Bir işe acele karar verip işe de acele başlanırsa önceden görülmeyen ve hesaplanamayan hususların ortaya çıkması kuvvetle muhtemeldir. Bazı işler beklemeye tahammülü olmadığı için bu işlerde acele etmekte fayda var. Ancak bu durumda da yavaşça acele etmek gerekir. Böyle bir durumda alınacak kararlar, işin ehli ve feraset sahibi kişilerce gözden geçirilmesi sağlanırsa olası zararların büyük ölçüde önüne geçilmesi sağlanmış olur.

Özel ve kamu sektöründe 30 yılı aşkın yöneticilik deneyiminde şunu gördüm: Verilen kararlar kararların aciliyetine göre bir iki gün demlenmeye bırakılınca ilk etapta görülmeyen hususlar veya hesaplanamayan riskler görülmeye başlanır. Demlenme süresini çok fazla tutmak ta başarısızlığı getirebilir.

Yine, Eflatun’a atfedilmiş bir söz vardır: "Aklın gerektirdiğinden daha hızlı gidenler yarışın sonunu getiremezler."

Hızlı yaşayarak yaşamı ıskaladığımızın farkında değiliz. Şöyle bir düşündüm de, altı yıldır Van’dayım. Hemen hemen her yıl Gaziantep’te ikamet eden kızıma özel aracımızla gidiyoruz. Giderken biran önce varmanın telaşıyla yol molası haricinde hemen hemen hiçbir yerde durmadan gidiyoruz. Dönünce de bir an önce eve varıp dinlenmek için acele ediyoruz. Halbuki yolumuz üzerinde birçok yerleşim merkezi var. Onlara ayak basmadan tablo gibi seyrederek gidiyoruz.

İş yaparken acele karar vermemeyi yıllardır uyguluyorum. Bundan çok faydalar gördüm. Diğer taraftan yolculuk gibi hususlarda acele etmekle ne çok şeyler kaybettiğimin yeni yeni farkına varıyorum. Bundan sonra yaşam felsefem kararlarda olduğu gibi yaşamda da becerebilirsem yavaşça acele et olacaktır. Yavaşlık tembellik değildir. Aksine yaşamı deneyimlemektir.