“Cennetlikler üç gruptur. Bunlar: Âdil ve başarılı devlet başkanı, yakınlarına ve Müslümanlara karşı merhametli ve yufka yürekli olan kişi, ailesi kalabalık olduğu halde haram kazançtan sakınıp kimseden bir şey istemeyen adamdır.” Hadis

Resulullah (sav) yöneticiliğe çok önem verirdi. Çünkü bilirdi ki bir yörenin ihyası adil yönetim, dolayısıyla da adil yönetici ile sağlanabilirdi. Bu bağlamda, idarecilik görevi isteyen Ebu Zer’e: “Ey Ebu Zer! Görüyorum ki sen zayıfsın. O (yönetim sorumluluğu) ise, bir emanettir. O, onu hakkıyla alan ve o hususta üzerinde olanı yerine getiren kimse dışında, kıyamet günü utanç ve pişmanlıktır.»

Gazali idarecilere altın değerinde tavsiyeler bildirmiştir. Şöyle ki:

“İnsanlarla muamelelerinizde daima kendinizi bir vatandaş, diğerinin de sultan (yönetici vs.) olduğunu düşünerek hareket etmelisiniz.”

Aslında bu tavsiye sadece yöneticilere değil, özelde kamu çalışanlarına genel olarak da tüm insanlara yöneliktir. Başta yöneticiler olmak üzere herkesin bu tavsiyeyi uyguladığını düşünün; her gittiğimiz yerde sultan muamelesi görmez miyiz? Annemizin, babamızın çocuğumuzun sultan muamelesi görmesini istersek karşımızdakilere sultan muamelesi yapmaya başlamalıyız.

Gazali’nin tavsiyenin bir benzerini Ömer b. Abdülaziz'den de duyuyoruz: Ona "Adaleti tarif et" diye sorulunca şunları söylemiştir: "Sizden yaşça büyük olanların çocuğu, yaşça küçük olanların babası, denginiz olanların ise kardeşi olunuz.”

Gazali şöyle devam eder: “Ey sultan! Önce, insanları idare etmenin kıymetini biliniz; onun tehlikelerini de öğreniniz. Çünkü liderlik büyük bir nimettir. Eğer onu hakkıyla yerine getirirseniz, kendisinden sonra başka mutluluk düşünülemeyen bir mutluluğa ulaşırsınız. Şayet onun hakkını yerine getirmeyip zulümden geri durmazsanız, kendisinden sonra ancak kâfirliğin olabileceği bir bedbahtlığa düşersiniz.” Dolayısıyla idareciliğe talip olanların idareciliğin maddi ve manevi tehlikelerini öğrenmeleri gerekir ki dünyasını, özellikle de ahiretini heder etmesin.

Bir hadiste şöyle buyrulmuştur: "Nefsimi kudret elinde bulunduran Allah'a yemin olsun ki; Allah, adaletli sultanın amelini halkının ameli derecesine yükseltir. Adaleti müddetince kıldığı her namazın sevabı yetmiş bin rekat namaza denktir." Bu nedenle de bu görevi hakkıyla yapabileceklerin görevden kaçmamaları, hakkıyla yapamayacakların ise şiddetle kaçınmaları gerekir.

Yönetici sadece kendi yaptığı işlerden sorumlu değildir. Aynı zamanda emri altındakilerden ve aracı olduğu kişilerden de sorumludur. Bu nedenle emri altındakileri her zaman denetlemenin yanı sıra geri dönüş kanallarını da basitleştirmelidir. Böylelikle yöneticiye ulaşmanın kolay olduğunu bilen görevliler, yanlış yapmaktan çekinerek hem vatandaşı mağdur etmeyecek hem de kendi dünya ve ahiretlerini de yakmayacaktır.

Yazımızı şöyle bir duayla bitirelim. Ya Rab, bize lütfettiğin görevleri hakkıyla yapabilmek ve huzuruna yüz akıyla çıkmak için kuvvet ver.