Türkiye’de ortalama insan ömrü 2015 verilerine göre 78. Aslına bakarsanız bu ortalamanın bu kadar yüksek çıkacağını tahmin etmiyordum. Zira artan sağlıksız gıda tüketimi, çevre kirliliği, alkol ve sigara bağımlılığı ömrümüzden takvim yapraklarını bir bir yırtıp atıyor. Şimdi külahımızı önümüze koyup şöyle bi düşünelim. ( Düşünürken kokusu üstünde bir kahve bu yazıyı okumanızda size mutluluk verecektir.) Yedi yaşına kadar hatırladığınız kaç olay var. Taş çatlasın bir iki..Derken okul yılları…İlk, orta, lise desen daha dün gibi. Sonra üniversite ve iş güç telaşı… Rutin bir yaşam . Sabah kalk işe git, akşam yorgun argın eve gel. Yat uyu. Sabah desen aynı terane. Dün yaptıklarınızdan bugün daha farklı ne yaşıyorsunuz? Günümüz, düne göre bazen daha mutlu bazen daha hüzünlü geçmiyor mu? Takvim yaprakları sıra sıra dökülürken alnımızda çizgiler, göz çevremizde kaz ayakları, saçlarımızda aklar çoğalıyor, kaybetme sırası bize geliyor ve değer verdiklerimizi yitiriyoruz… Peki… N’apalım o zaman böylesi her günü aynı olan ve insanların hayat dediği zaman diliminde? Aslında çok basit. Mademki 78 yıllık ömrümüz var, o zaman zengin olmanın peşinden koşalım. Zenginlik para pulla mı olur sadece? Kalp kırmadan, değer vererek, yücelterek, gönül kazanarak, yetimin başını okşayarak, büyüklerine saygı duyup, küçüklerini kollayarak, olmayana vererek, şükrederek, doğayı, insanları ve kitapları severek en büyük zenginliği yaşarsınız. Öyle ki bu zenginlikle 78 yıllık ömrünüzün son deminde gözleriniz kapalı ve huzurlu bir ölümü hak edebilirsiniz. Mutluluk çift taraflıdır. Siz mutlu ederseniz bunun karşılığını da mutlaka alırsınız. Eğer sizi merak eden, ne yiyip ne içtiğinizi hatta ne giydiğinizi kafasına takan , her anını sizlere adamış kişiler hayatınızdaysa bırakın zengin olmaya çalışan bu adamlar zengin olsun. Zira merak duygusu da sevgiden doğar. Bakarsınız bu kişiler zengin olamadan göçüp giderler. Onlara şans verin ya da göz göre onların fukaralaşmalarına müsaade etmeyin. Bir rica: Bu mecradan Van Büyükşehir Belediyesine sabahın ilk saatlerinde sokaklarda dolaşan sokak hayvanlarının açtığı tehlikeleri hatırlatmak isterim . Zira çok erken saatlerde okul yoluna düşen çocuklarımız ciddi saldırılara maruz kalmakta. DE Bilirsin çok severim seniDeDilim dönmez anlatmayaKurtlu kuşluÇiçekli böcekliAllı beyazlıCümleler kuramam sanaİyiyim derim,Özlemedim derimİnanırsın tüm yalanlarıma Bilirsin çok özlerim seniDeAnlatamam süslü laflarlaBeyazlı siyahlıYazı kışlıAfili janjanlıHasetim derimYangınım derimAğlarsın. HA DESEM Kırkına varmışım nerdeyseHa desem ellerime dökülecek gençliğim Daha dün mahallenin en zengini bendimBabamın üstüme aldığı gocuklaEn fiyakalısıydım. Yüzümde kırışıklıklarAğzımda yalanlarım var artık kendimeYakışır mı hiç, siz söyleyin bu koca adama? Çok sevdim ben seni oysaBir çocuğun bırakmadığı oyuncağıGecenin sabahı, kışın baharı gibi Üstüme geliyor sanki geçen zamanBen hala sinendeki kokuyu özlerimYaşlandım dememHer gün, ilk günkü gibi severim Kırkına varmışım nerdeyseHa desem sevdam, yüreğine düşecek