Yıllar önce okuduğum Mevlana’nın Mesnevi adlı eserindeki “Günahsız ağız ile dua” bahsi aklıma gelince, unutmadan bu konu ile ilgili bir yazı çalışması yapmaya karar verdim.  Konuyu kaynağından aktarıyorum:

Cenab-ı Hakk: Ey Musa! Bana günah etmediğin, kötü söz söylemediğin bir ağızla dua et, sığın! buyurdu..

Hz. Musa;

Benim öyle bir ağzım yok... dedi..

Cenab-ı Hakk da buyurdu ki;

Öyle ise bize başkalarının ağzı ile dua et!

Çünkü sen, başkasının ağzıyla günah işlemediğin için

O ağız senin için temizdir, günahsızdır...

Öyle hareket et ki,

Başkalarının ağzı gece gündüz sana dua etsin.

Sen, başka birinin ağzı ile kötü söz söylemediğin, günaha girmediğin için o başka birinin özür dileyen ve dua eden ağzı yok mu, işte o ağız senin için günah işlemediğin ağızdır....(Mesnevi)

Dua dinde önemli bir esastır. Dua için şöyle bir ayet vardır: Kullarım sana beni sorduklarında de ki ben çok yakınım; bana dua ettiğinde, dua edenin isteğine karşılık veririm…(Bakara;186)

Duanın adabı ve kabulünün bir takım şartları vardır. Duada öncelikle samimiyet olmalıdır. Yüce Allah bir ayet-i kerimesinde “...Biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf;16) diye  buyuruyor. “Şah damarından daha yakın olmak” bize bizden yakın olmak demektir. Dolayısıyla Allah’ı uzakta, belirli bir mekânda aramaya gerek yok. Bu yazımızda duanın fazilet ve adabına değinmeyeceğiz. Bu konuyu uzmanlarına bırakıp kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Günah işlenmeyen bir ağız ile dua istemek sadece dua değildir. Bu düşünce, bunu  arzu eden kişinin yaşamını terbiye eder.  Başkasından dua almaya şu gözle bakıyorum: Başkasına hakkın emrettiği gibi muamele edersek, kişi bizim gayretimizi görüp dua edecek. Dua edecek derken dua etmek zorunda bırakmayı kastediyorum. Bu da nasıl olur? Kişiye elimizden geldiğince samimiyetle yaklaşınca çoğu kişi diliyle söylemese bile kalbiyle dua eder.

İşini gördüğümüz veya iyilik yaptığımız kişi bize dua edebilir. Ancak bana göre daha önemlisi işini yapamadığımız kişinin duasını almaya çalışmaktır. Genelde işini yapamadığımız kişinin duasını alamayız ancak kişiyi samimiyetimize, elimizden geleni yaptığımıza  inandırmayı becerebilirsek duasını alırız ki bana göre diğer duadan daha değerlidir. Bunun için yaşamımızı dua almak üzerine kurgularsak hem kendimize hem de diğer kişilere  faydalı oluruz. Bu takdirde Sevgili Peygamberimizin şu sözüne mazhar olma ihtimalimiz güçlenir.

“İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.”

Rabbim dualı bir yaşam sürdürme gayretimize yardım etsin.