Dünya üzerinde yaşayan insanların sağlığını tehdit eden en önemli etkenlerden biri sigara ve tütün ürünleri kullanımı. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan sigara kullanımı aynı zamanda birey ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyen bir alışkanlık. Dünya Sağlık Örgütü tarafından tütün mücadelesi kapsamında 1987 yılından bu yana 9 Şubat, Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak anılıyor.

 

Dünya Sağlık Örgütü tarafından tütün mücadelesi kapsamında 1987 yılından bu yana 9 Şubat “Dünya Sigarayı Bırakma Günü” olarak kabul ediliyor. Sigara bağımlılığının tedavi edilmesi gereken ‘kronik bir hastalık’ olduğunu vurgulayan Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Serap Bilen Hızel, tiryakilere çağrıda bulunuyor:“Tüm diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi sigara bağımlılığının tedavisinde de profesyonel destek ve farmakolojik yöntemlerle başarı sağlanabiliyor. İlaç tedavilerinin psikolojik destekle birlikte verilmesi, başarılı bir tedavi için çok büyük önem taşıyor. 9 Şubat’ı sigaradan kurtulmak için başlangıç günü olarak kabul edin ve bir uzmandan destek alarak sigarayla vedalaşın.”

 

Dünya üzerinde yaşayan insanların sağlığını tehdit eden en önemli etkenlerden biri sigara ve tütün ürünleri kullanımı. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan sigara kullanımı aynı zamanda birey ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyen bir alışkanlık. Dünya Sağlık Örgütü tarafından tütün mücadelesi kapsamında 1987 yılından bu yana 9 Şubat, Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak anılıyor.

 

Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Serap Bilen Hızel, 9 Şubat’ın sigaradan kurtulmak isteyenler için önemli bir başlangıç günü olabileceğini belirtiyor. Bir bağımlılık olan sigara içiminden kurtulmak için bireysel çabaların çok değerli olduğunu vurgulayan Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Serap Bilen Hızel, “Ancak bir hastalık olarak kabul edilen bu davranıştan kurtulabilmek için sağlık çalışanlarından destek almak gerektiğini de unutmamak gerekiyor” diyor. Uzm. Dr. Serap Bilen Hızel, sigara bağımlılığının nedenleri ve sonuçları hakkında şu bilgileri veriyor:

 

HER SİGARA ÖMÜRDEN ÇALIYOR

Dünyada her yıl 4 milyon, Türkiye’de ise 100 bin insan sigaradan hayatını kaybediyor. Sigara kullanan kişilerin kanser nedeniyle ölüm oranı, kullanmayanlardan 15 - 25 kat daha fazla. Hatta yapılan araştırmalarda, içilen her bir sigaranın insan ömründen 12 dakika çaldığı hesaplandı.

 

İLK SİGARA 18’İNDEN ÖNCE İÇİLİYOR

Sigara kullanımı hemen hemen vücuttaki tüm organlarda değişik hastalıklara yol açıyor. Sigarayı bırakma, yaşamın daha sonraki dönemlerinde ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının erken yaşlarda önlenebilir olması nedeniyle özellikle gençlerde büyük önem taşıyor. Erişkinlerde sigara kullanımının ergenlik dönemi ile yakından ilişkili olduğu belirtiliyor. Araştırmalar, sigara kullanan erişkinlerin yüzde 90’ının ilk sigaralarını 18 yaşından önce içtiğini gösteriyor.

 

BİZE NİKOTİNİN BİR OYUNU BU

Nikotin; sigara, elektronik sigara ve nargile gibi yöntemlerle dışarıdan alındığında başlangıçta hoşlanma duygusu, gevşeme ve rahatlama hissi veriyor. Nikotinin yarattığı hoşlanma duygusu ve konsantrasyonu artırıcı etkisi, kişilerde tekrar sigara içme ihtiyacına yol açıyor. Bir süre sonra tolerans gelişiyor ve kanda azalan nikotin seviyesi, ortaya çıkan huzursuzluğu giderebilmek için güçlü sigara içme isteği oluşturuyor.

 

ÖNCE ZEVK SONRA HUZURSUZLUK

Nikotinin bağımlılık yapma potansiyeli, diğer bağımlılık yapan maddelerle kıyaslandığında daha fazla. Bir süre sonra artık kişiler sigarayı zevk almaktan çok huzursuzluk, sinirlilik, baş ağrısı, ani sigara içme isteği gibi nikotin yoksunluk belirtilerini yaşamamak için tüketmeye başlıyor. Nikotin bağımlılığı, sigara kullanımının sürdürülmesinde en önemli etken oluyor.

 

BAŞLAMAK KOLAY BIRAKMAK ZOR

Sigarayı bırakma döneminde hissedilen yoksunluk belirtilerinin tedavi edilmesi gerekiyor. Bu dönemde, fizyolojik olarak bağımlı kişilerde nikotin yoksunluk belirtileri, yeniden sigaraya başlamalarında önemli bir rol oynuyor.

 

TİRYAKİLER KRONİK HASTA

Sigara içenlerin yüzde 70’inin sigarayı bırakmak istemesine ve yaklaşık yüzde 30 ila 40’ının ‘kendi başına’ bırakmayı denemesine karşın, yalnızca yüzde 5’inden daha azı uzun süre içmemeyi başarabiliyor. Tütün kullanımı, başarısız bırakma girişimi yani nükslerle seyreden, tedavi edilebilir kronik bir hastalık olarak kabul ediliyor. Tüm diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi bu hastalığın da tedavi başarısı, profesyonel destek ve farmakolojik yöntemlerle önemli ölçüde artıyor. İlaç tedavilerinin psikolojik destekle birlikte verilmesi başarılı bir tedavi için çok büyük önem taşıyor.

 

SİGARAYI BIRAKIN HAYATI YAKALAYIN

Sigara ve tütün kullanımını bıraktığınızda;

 

20 dakika sonra, kan basıncı ve nabız normale döner.

8 saat sonra, kandaki oksijen seviyesi normale döner ve kalp krizi geçirme riski azalmaya başlar.

24 saat sonra, vücut karbonmonoksitten temizlenir.

48 saat sonra, kandaki nikotin düzeyi azalır, tat ve koku alma duyularının etkinliği artar.

72 saat sonra, hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlar, solunum yolları fonksiyon görmeye başlar ve hava yolları kendi kendini temizlemeye çalışır. Enerji düzeyi artar.

2-12 hafta sonra, tüm vücuttaki dolaşım düzelir, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski azalır, yürürken yorulma ve nefes tıkanması daha az görülür.

3-9 ay sonra, öksürük, kısa aralıklarla nefes alıp verme ve hırıltılı soluk alıp verme gibi solunum yolu problemleri düzelir, akciğer fonksiyonları yüzde 5 ila 10 oranında artar.

12 ay sonra, koroner kalp hastalığı riski yarı yarıya azalır.

12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalır.

5 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski, yemek borusu ve ağız boşluğu kanserlerine yakalanma riski yüzde 50 azalır.

 

10-15 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski hiç sigara içmemiş kişilerle aynı seviyeye iner, akciğer kanseri riski sigara içenlere göre yüzde 50 azalır.

 

Bayındır Sağlık Grubu Hakkında: Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası iştiraklerinden olan grup, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda, tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu; Bayındır Hastanesi Söğütözü ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Hastanesi Kavaklıdere, Bayındır Hastanesi İçerenköy, Bayındır Tıp Merkezi Levent ve İstanbul’da sayısı 5’e ulaşan Bayındır Diş Klinikleri’nde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir. 

Editör: TE Bilisim