Önder ALTINAL – Ömer TOKTAŞ / Şehrivan


Başbakan Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos’taki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi dün Van’da düzenlenen mitingde Vanlılar ile buluştu. Mitingde sık sık diğer adaylar İhsanoğlu ve Demirtaş’a yüklenen Erdoğan, “Nasılsa ilk turu bile geçemeyecek, oylarınızı zayi etmeyin” diyerek HDP’nin adayı Demirtaş’a değil Vanlıların kendisine oy vermesini istedi. Erdoğan, Van mitingini, “Bana Van yeter” sözleriyle noktaladı.

Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van’ın Hastane Caddesi’nde düzenlenen mitingde halka hitap etti. 10 Ağustos’ta yapılacak seçimler önce halka seslenen Erdoğan burada önce İsrail’e tepki gösterdi ardından da diğer adaylara eleştiriler yöneltti. Sözlerine ilk olarak İsrail’e tepki göstererek başlayan Erdoğan konuşmasında "Bütün azınlıklar benim ülkemde huzur içinde barış içinde yaşayacak. Musevi komitesi ödülünü geri istiyormuş. Eğer bu zulme bu soykırıma destek veriyorsanız alın ödülünüzü başınıza çalın." dedi.

“BU SOYKIRIM DEĞİL DE NEDİR?”

Sözlerine İsrail’de yaşanan soykırıma tepki göstererek başlayan Erdoğan, ilk olarak şu ifadeleri kullandı; “İsrail Gazze’deki soykırımına Ramazan Bayramı’nda daha şiddetli bir şekilde devam etti. Ramazan demedi, bayram demedi, sivil-çocuk-kadın demedi, okul hastane demedi Gazze’ye ölüm yağdırmaya devam etti. Tabi soykırım deyince birileri rahatsız oluyor. İsrail’in yaptığını Hitler’in yaptığına benzetince birileri rahatsız oluyor. Buradan Van’dan tüm dünyaya sesleniyorum. Allah aşkına şu İsrail yönetiminin yaptığının, Hitler’in, Nazi’lerin yaptığının ne farkı var. Bunun adı soykırım değil de nedir? Bu ırkçılıktır, faşizmdir, Hitler’in ruhunu yaşatmaktır. Ne diyordu Hitler: İnsafsız olabiliriz ama Almanya’yı kurtardığımızda dünya insaflı bir yer olacak, ama Almanya’yı kurtardığımızda dünyaya adelet gelecek. Ahlaksız olabiliriz ama halkımızı kurtardığımızda ahlaklı bir dünyanın yolu açılacak. Hitler bu sapıkça düşüncelerin arkasına takıldı. Milyonlarca insanın ölümüne sebep oldu ve büyük bir soykırım yaptı. Şimdi Hitler’in yaptığının aynısını İsrail yapıyor. Sergilediği insafsızlığı, meşrümüdafa diyerek yaptıklarını dünyaya yutturmaya çalışıyor. Ne acıdır ki dünya ülkelerinin hepsi bunu yutuyor.”

"ALIN ÖDÜLÜNÜZÜ BAŞINIZA ÇALIN"

Erdoğan, "Bundan sonra da bütün azınlıklar benim ülkemde huzur içinde barış içinde yaşayacak. Bu arada bir şey oldu. Neymiş Amerikan Musevi Komitesi bana verdiği ödülü geri istiyormuş. Eğer bu zulme bu soykırıma destek veriyorsanız alın ödülünüzü başınıza çalın." diye konuştu. Erdoğan ayrıca; “Biz hem dua edeceğiz hem de sütün imkanlarımızla Gazze’nin yayında duracağız. Ne içeride ne dışarıda hakkı savunmaya devam edeceğiz. Şimdi bu CHP, MHP onların ortak adayları ne diyor? Gazze’yi bırak Suriyeli misafirleri bırak Türkmenlere bak diyorlar. Bunların dünyadan kendi ülkelerinden bile haberleri yok. Biz Gazze’ye nasıl ulaşıyorsak AFAD ile Suriye’ye de öyle ulaşıyoruz Somali’ye nasıl ulaşıyorsak Suriye’nin, Irak’ın Türkmenlerine de öyle ulaşıyoruz. Çünkü biz büyük devleti, Ak Parti iktidarıyız. Reklam yaparak değil davul zurna çalarak değil sessizce herkese her yere yardım elimizi ulaştırıyoruz. Ülkemize 12 yıl boyunca büyük hizmetler eserler kazandırdım. En büyük mücadeleyi eğitimde sağlıkta adalette çözüm sürecinde verdik. Kanı durdurmak için acıları gözyaşları dindirmek için samimi şekilde çalıştık. Karşılaştığımız engelleri sizler de görüyorsunuz. Biz gençler ölmesin dedikçe gençler ölsün diye çabalayanlar oldu.” Dedi.

"İŞTE ŞİMDİ İNLERİNE KADAR GİRİLİYOR"

Diyorlar ki “Başbakanım sen Çankaya’ya çıkarsan bu Pensilvanya ile mücadele ne olacak?” Bu can bu tende oldukça bu mücadele sonuna kadar devam edecektir. Bizim ulusal güvenliğimi tehdit eden unsurlar nerede nasıl olursa olsun karşılarında bizi bulacaklar. Türkiye’nin başbakanı olarak 12 yıl boyunca milletime, ülkeme hizmet ettim. Allah’a hamdolsun ki ülkemize 12 yıl boyunca büyük eserler, büyük yatırımlar kazandırdım. En büyük mücadeleyi eğitimde, sağlıkta, adalet ve emniyette bunlarla birlikte çözüm sürecinde verdik. Türkiye birlik, beraberlik ve kardeşliği yüceltmek için 12 yıl mücadele verdik. Hataları telafi etmek ve kanı durdurmak için samimi şekilde çabaladık. Karşılaştığımız engelleri görüyorsunuz. Çözüm sürecini sizler de yaşıyorsunuz. Biz gençler ölmesin dedikçe, gençler ölsün diye çabalayanlar olsun. Biz annelerin gözyaşı dinsin diye çırpındıkça anneleri ağlatmak için ellerinden geleni yapanlar oldu. Nice sabotajlar, saldırılar ve tuzaklarla karşılaştık ama hepsini aştık. Çetelerle tehdit ettiler, örgütle tehdit ettiler, Pensilvanya ihanet çetesini üstümüze saldılar eyvallah demedik. Kürt olduğu için Said-i Nursi’nin yanına gitmeyen Pensilvanya süreci sabote etmek için çok uğraştı. Onun çetesine şimdi hakettiğini hukuk ile mücadele veriyoruz. İnlerine gireceğiz demiştik, şimdi inlerine kadar giriyoruz.

FEQÎYÊ TEYRAN MÜJDESİ!

Konuşmasında çözüm sürecine de vurgu yapan Erdoğan, sürecin yasallaşmasıyla birlikte Kürtçeye yönelik çalışmalarının da sürdüğünü belirtti. Erdoğan’ın Mem û Zîn’in ardından şimdi de Dîvan’ın Kürtçeye çevrildiği müjdesini vererek sözlerini şöyle sürdürdü; “Çözüm sürecinin önündeki engelleri de aştık mı? Yasal düzenlemeyi yaptık mı? Yaptık. Son yaza ile birlikte de çözümün temelini iyice güçlendirdik. Eğer bizi seçerseniz inşallah çözüm süreci daha kararlı, daha güçlü bir şekilde devam edecek. On yıllar boyunca bu ülkede kitaplar yasaklandı, türküler-şarkılar yasaklandı. Hatta anadilde konuşmak yasaklandı. Kürt demek, Kürtçe demek bu ülkede adeta suçtu. Ceza evlerinde anne evladı ile Kürtçe konuşamıyordu. Şimdi ise 24 saat Kürtçe yayın yapan devlet televizyonu var. TV’lerde, radyolarda, farklı dil ve lehçeler serbest. Üniversitelerde bölümler açıldı. Okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimi mümkün hale getirdik. Artık bilgisayarın klavyelerine özgürlük getirdik. Köylerin eski isimlerini iade etmeye başladık. Devletin kurumlarıyla yine Kürtçe eserleri bizzat biz basıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız daha önce Ehmedê Xani’nin eserini basmıştı, şimdi de Feqîye Teyran’nın Divan’ını bastı. Tüm araştırmalar yapıldı 2 cilt halinde Osmanlıca harflerle, Kürtçe ve Türkçe latin harflerle de bugün yayına çıktı. Bu bizim nereden nereye gelmemiz açısından bir başka müjdeyi daha vermek istiyorum. Ensar Vakfı çok anlamlı bir işe imzasını attı. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i Kürçe meaili ile hazırladı ve bastı. Ensar Vakfı’na da bu güzel çalışması için özellikle teşekkür ediyorum. 12 yıl önce bu kitapların devlet eliyle basılacağını söyleseler kim inanırdı? İşte biz hayalleri gerçeğe dönüştürüyoruz. Kardeşliği yüceltecek her adımı cesaretle atıyoruz.”

VANLILARDAN İHSANOĞLU’NA OY YOK!

İhsanoğlu’nun Türk Solu dergisi ile boz verdiğini de hatırlatan Erdoğan, bu dergi ile poz vermesini de eleştirerek; “Eline bir dergi almış poz veriyor. O derginin eski kapağında benim Kürt kardeşlerime hakaret var. Ben biliyorum ki benim Vanlı kardeşlerimden o adayı oy yok. Vanlılar bir adaya sadece Kürt olduğu için mi oy verecek? Siz bir adayı millet olarak, benim menfaatlerimi koruyacak diye mi oy vereceksiniz? Heralde ikincisini seçeceksiniz. Bu HDP’nin adayının benim kardeşlerime yönelik yaptığı ne var?” dedi.

“HDP VAN’A HİZMET YAPAMAZ!”

Konuşmasının bir bölümünde 30 Mart yerel seçimlerine de vurgu yapan Erdoğan, bu seçimde büyükşehiri kaybettiklerini ama seçimi kazanan HDP’nin de Van’a bir şey yapmayacağını kaydetti. Erdoğan; “Maalesef yerel seçimlerde büyükşehiri HDP’ye teslim ettik. Çünkü bunların yaptıklarını, yapacaklarını biliyoruz. İnanıyorum ki Van halkı ve Kürtler bunların buradaki hizmetlerine şahit olamayacaklar. Bunların tek anlayışı var, bu anlayış da şudur: Bunlar hizmetle gelmiyorlar, tehditle geliyorlar. Öyleyse bu tehdidi yapanlara en büyük dersi siz sandıklarda oylarınız ile vermelisiniz. 1980’li yıllarda Kürt kökenli bir kardeşimiz olan Nurettin Yılmaz Cumhurbaşkanlığına aday olduğunda, Cumhurbaşkanı mı olacak diye ırkçılar ayağa kalktı. Hatta Yılmaz’ı aldılar Diyarbakır cezaevinde işkence yaptılar. İşte o günlerden bugünlere geldik. Şu anda HDP istediği gibi aday gösterdi. Aday da özgürdür ve çalışmalarını yürütüyor.” Dedi.

“DEMİRTAŞ DOĞU’DA AYRI BATI’DA AYRI KONUŞUYOR”

Ardından Demirtaş’a yüklenen Erdoğan, HDP’nin adayının mitinglerdeki tavrını da eleştirerek; “Dün bir TV kanalında izledim kadınlarla bir program yapıyor. Sorarım: Sizde kadınlarla ilgili bir çalışmanız olsa Diyarbakır’daki çocukları daha çıkaran insanları ağlatır mısınız? Onlara bu zulmü yapan siz değil misiniz? Ben Kürt annelere sesleniyorum: Bunun bedelini onlara ödetmelisiniz. Diyor ki; CHP ile ittifak yapacaktık CHP istediğimiz adayı çıkarmadık diyor. Batı’da konuşurken Kürt kelimesini ağzına almıyor, Doğu’ya gelince Kürtleri hatırlıyor. Biz 81 vilayette aynı dili kullanıyoruz. Van’da ne diyorsak Trabzon’da, Çankırı’da, İstanbul’da da onu söylüyoruz. Şimdi CHP’nin Genel Müdürü Diyarbakır’a gelip sitem ediyor: Bölgeden istediğimizi alamadık diyor. Siz buraya kısıtlama getirdiniz, zulüm getirdiniz, çözüm sürecinin önünde adeta duvar oldunuz. İşte bu yüzden şimdi ittifak ediyorsunuz. Çünkü CHP’nin de HDP’de bir farkı var. CHP’nin vekilleri paralel yapının elemanlarının sorgulandığı davada şov yapıyor, Ergenekon’da şov yapıyorlardı, Balyoz’da şoy yapıyorlardı. Şimdi de kalkmış ihanet çetesine sahip çıkıyorlar. Nerde Türkiye aleyhine bir hadise varsa CHP’liler var. Hem darbecilerle hem de çözüm sürecinin hasımlarıyla oynuyor hem de Diyarbakır’dan oy istiyor.”

“VAN’DAN VESAYETE OY ÇIKMAYACAK”

“Bu seçimde iki aday var: Bir milletin adayı. İki vesayetin ve statükonun adayları. Bir yeni Türkiye’nin adayı, iki eski Türkiye’nin adayları. Onun için Van çok dikkatli olmalı. İnanıyorum ki Van hizmet, eser siyasetine oy verecek. Van inanıyorum ki yeni Türkiye diyecek. Vanlı kardeşim inanıyorum ki eski Türkiye’nin, statükonun adayına değil, CHP-MHP zihniyetindeki HDP’ye değil milletin adayına oy verecek. Van buna hazır. Bizim Allah’tan başka kimseye borcumuz yok. Ben Van’ın bu tercihini dolayısıyla alkışlıyorum. İnanıyorum ki Van’dan vesayete oy çıkmayacak.”

“OYLARI ZİYAN ETMEYİN”

“Bizim için ülkenin Doğu’su Batı’sı diye bir ayrım yok. Biz 81 ilin tamamına en iyi hizmeti kazandırmanın peşindeyiz. Türkiye’yi 2023’e hazırlamanın çabasındayız. Milletimiz de bunu gördüğü için ülkeyi yönetme yetkisini hep bize verdi. 12 yıl boyunca Van ve ilçelerini hep ziyaret ettim. Sizce Van’ın şu anki adayının seçim kazanma şansı var mı? O yüzden oyları zayi etmenin anlamı yok. Daha birinci turda sirkelenecek. Ama burada bana vereceğiniz destek Van’ı çok daha farklı bir yere taşıyacak. Aynen referandumda yaptığınız gibi nasıl evet’e mührü vurduysanız, nasıl yüzde 90’ı yakaladıysanız inanıyorum bu seçimde de bunu yapacaksınız.”

“İYİ GÜNDE DE KÖTÜ GÜNDE DE VAN’IN YANINDA OLDUK”

“Biz iyi günde de kötü günde de Van’ın yanında olduk. Yaptıklarımızla, okullarla, hastanelerle, köylere kadar ulaşan yollarla Van’ın her yerine ulaştık. 12 yılda Van’a 15 katrilyon TL’lik yatırım yaptık. Depremin hemen ardından bir yılda bütün yaraları sararak adeta yeniden bir Van inşa ettik. Van’da 25 bin 172 konut yaptık. Proje ve ihale çalışmaları devam eden 1200 konut ile bu rakam daha da artıyor. Bunun dışında liseler, sağlık tesisleri, camiler yaptık. 400 yataklı Araştırma Hastanesi’ni kazandırdık. O hastane olmasa depremde işimiz çok zordu. Çok şükür ki onu bitirmiştik. 300 yataklı kadın doğum hastanesinin ve 500 yataklı şehir hastanesinin yapımına devam ediyoruz. Şehir hastanesini seneye hizmete açacağız. Van’da 450 yataklı şehir hastanesi ve 100 yataklı merkez onkoloji hastanesi de yapıyoruz. Şu anda altyapı çalışmaları devam ediyor. Van’a 2002 yılına kadar Van’a 79 yılda sadece 36 kilometre yol yapılmıştı. Biz 12 yılda 434 kilometre yol yaptık. 36 kilometre nere, 436 kilometre nere. Farkımız bu. Ama biz diyoruz ki at denize balık bilmese, halık bilir. Güzeldere ve Başkale tüneli de yine sürüyor. Yine Van Çevre yolu da çalışmalar devam ediyor. Ayrıca şu anda Van’da inşa edilen tersanede 2 geminin inşası sürüyor. Van gölünü iskele mahremiyetinden kurtarıyoruz. Van Ferit Melen havalimanını da yine genişletiyoruz. Bu çalışmalar da yılsonuna kadar bitecek. Bu hizmetleri siz gayet iyi biliyorsunuz. Bunları tek tek saymaya gerek yok.”

“SEÇİLİRSEM VAN İHYA OLACAK”

Son olarak konuşmasında yeniden Vanlılardan destek isteyen Erdoğan seçilmesi halinde Van’ın yatırımlar ile büyümeye devam edeceğini söyledi. “Sizlerin teveccühü ile cumhurbaşkanı seçilmem halinde Van’daki tüm projelerin de takipçisi olacağımı da bilmenizi istiyorum. Hiçbir proje yarım kalmayacak. Ülkenin tüm meseleleri ile ilgilenecek bir cumhurbaşkanı olmaya talibim. Sizlerden bunun için destek istiyorum. İnşallah 10 Ağustos bir milat olacak. Tehditlere, baskılara, yalan ve iftiralara asla boyun eğmeyin. İlerde çocuklarınıza ve torunlarınıza diyeceksiniz ki: Biz 10 Ağustos’ta tarih yazdık. Halkın oyları ile belirlenen benim oylarım seçti diyeceksiniz. Şimdiden bu seçimlerin ve bu seçimde kullanacağınız oyların hayırlı olmasını niyaz ediyorum. Bana Van yeter.”

Editör: TE Bilisim