Tunceli Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nden görevli Basketbol Antrenörü Çetin Pınar ve Atletizim Antrenörü Murat Sağıroğlu, çocuklara sporu sevdirmek amacıyla bir yandan okullardaki spor sahalarını rengarenk boyuyorlar, bir yandan da müfredat gereği sınıf öğretmenlerinin girmesi gereken ilkokul öğrencilerinin derslerine gönüllü olarak girerek sporu teşvik ediyorlar.

 

Okul yönetiminin sağladığı boyalarla hafta sonları veya mesai bitimlerinde okul bahçelerinde gönüllü olarak çalışmalarını sürdüren Pınar ve Sağıroğlu, belirledikleri 3 okuldan birinin bahçesini tamamlamak üzere. Okul bahçesinin zeminini boyayan gönüllü hocalar, ortaokul öğrencileri için basket ve voleybol sahası, ilkokul öğrencileri için ise renkli oyun alanları yapıyor.

 

Antrenör Sağıroğlu ile yaptıkları bir sohbet esnasında böyle bir çalışma yapmaya karar verdiklerini söyleyen Antrenör Pınar, yaptığı açıklamada, "Murat hocamla görüştüğümüzde Tunceli'deki okul sporlarının ve spor sahalarının sporcu sağlığı için iyi olmadığını, çocukların oyun alanlarının spora elverişli olmadığını kararlaştırarak bu çalışmalara başladık. Böyle bir fikrimiz oldu ve bu düşüncemizi bu okul sahalarında hayata geçirdik. Hedefimizde üç dört tane okul sahası daha bulunmakta." diye konuştu.

 

Hiç bir çıkar ve karşılık almadan bu işe başladıklarını belirten Pınar, okul yönetimlerinin sağladığı boya malzemeleriyle gönüllü olarak gelip çalıştıklarını kaydetti. İlkokul çağındaki öğrencilerin beden eğitimi derslerine müfredat gereği sınıf öğretmenlerinin girmesi gerekirken kendilerinin gönüllü olarak bu derslere girdiklerini ifade eden Atletizim Antrenörü Sağıroğlu, amaçlarının çocuklara küçük yaşta sporu sevdirmek ve yetenekli oldukları branşlara yönlendirmek olduğunu söyledi.

 

Sağıroğlu, "Birinci kademedeki öğrencilerin beden eğitimi öğretmenlerinin olmamasından dolayı böyle bir çalışma hazırladık. Şu anda üç okula gitmekteyiz. Sahaların donanım olarak yetersizliği, çocukların spor yaparken hiç bir donesinin olmaması, çocukları da bizleri de ister istemez bir yılgınlığa götürüyordu. Sahaları boyayarak çocuklara rengarenk, oyun oynarken bile eğlenebileceği bir ortam yaratmaya çalıştık. İlk hedefimiz buydu. Gerçekleştirdiğimize inanıyoruz." şeklinde konuştu.

 

Sağıroğlu, giderek spordan uzak bir nesil yetiştiğini bu nedenle herkese büyük görevler düştüğünü belirterek şunları kaydetti: "İlk amacımız, ildeki bütün çocuklara sporu sevdirmek. Bununla birlikte aileleri spora alıştırmak. Çünkü şehrimizin en büyük sorunlarından biri bu. Ailenin spora bakışı, idarecinin spora bakışı, şehir olarak spora bakışımız çok kötü. Sporu hep angarya yani ikinci iş olarak gördük. Bu, yaşadığımız süreç içerisinde hep önümüze geldi. Birinci öncelik eğitimdi. Ama bir çocuğun fiziksel gelişimi tamamlanmadığı sürece zihinsel olarak gelişemeyeceğini bizler biliyoruz. Bizim çocuklarımız, hem spor yapıp hem ders çalışıp, hem fen lisesini okuyup, hem hukuk, tıp kazanabilecek yetenekteler. Yani günde bir veya iki saatini spora ayırarak daha iyi şeyler yapacağını düşündük. Çocuklarımız okullara artık hep servislerle gelip gidiyor. Normal yaşamında bile yürüyüş yapmayan bir nesille baş başayız. Bunu ilk aşamada birinci kademeye yaymayı düşündük. Birinci kademede sporu sevdirip ondan sonra ikinci kademede bu çocukların branşsal anlamda hangi branşa yatkınlığı varsa onu değerlendirip diğer antrenör arkadaşlarımıza da bu konuda destek olmaya çalışacağız. Yapabileceğimize inanıyoruz. Bu iki kişiyle üç kişiyle olmaz. Herkesin bir şekilde bu işe katkı sunması lazım. Diğer antrenörlerin, beden eğitimi öğretmenlerimizin bizim yanımızda olması lazım. Bu çocuklar bizim çocuklarımız."

Editör: TE Bilisim