Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ‘Madde Bağımlılığına Hayır, Yaşama Evet’ kampanyası ile bir kez daha gündeme gelen Van’daki madde bağımlısı gençlerin durumuyla ilgili yankılar devam ederken YYÜ’ye destekler gelmeye devam ediyor. YYÜ’ye ilk destek Van Kadın Derneği (VAKAD)’dan gelmiş, VAKAD ise konuya STK’larında el atması gerektiğini belirtmişti. VAKAD’ın bu açıklamasının ardından Van’daki STK’larda konuya destek vererek, sorunun çözümü için her zaman hazır olduklarını ifade etti. STK’ların ardından YYÜ’nün başlattığı MaddeyeHayır kampanyasına bir destekte siyasi parti İl Başkanlarından geldi. Siyasi parti İl Başkanları gazetemize yaptığı açıklamada devlet yetkililerinin bu konuya el atması gerektiğini söyleyerek, toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini anlattı. BDP Van İl Başkanı Musa İtah, “Bu konuda bireyleri yetiştirmek ve bilgilendirmek gerekiyor.” dedi.

CHP İl Başkanı Cemal Şen, “Tedavi merkezlerinin kurulması konusunda çok ciddi bir uğraşın olması gerekiyor.” dedi. MHP İl Başkanı Salih Güngöralp, “Bizim üzerimize ne düşüyorsa biz her zaman yapmaya hazırız ki bizde gençliğe çok önem veren bir partiyiz.” dedi. SP İl Başkanı Özay İlhan ise, “Bu bağımlılığı ortadan kaldırmak için ilk önce maddenin ortadan kaldırılması lazım.” Şeklinde konuştu.

 

BDP İL BAŞKANI İTAH: DEVLET YETERSİZ KALMAKTA VE GÖZ YUMMAKTADIR

 

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İl Başkanı Musa İtah, uyuşturucu ve benzeri madde bağımlığının toplumun ahlaki yapısını dejenere eden ve yozlaştıran bir saplantı ve raydan çıkma hali olduğunu söyleyerek, “Bu konu bizlerin en hassas olduğu konulardan bir tanesidir. Bu mesele bizim toplumumuzu en çok yaralayan meselelerden bir tanesidir. Bunun dışında fuhuş, asimilasyon ve toplumu kötü bir şekilde zedeleyen tüm konular bizleri derinden yaralayan ve toplumu olumsuz bir şekilde etkiliyor. Bu konuda özellikle uyuşturucu ya da madde bağımlılığı bizlerin en önemli meselelerinden bir tanesidir. Bu konu karşısında bizlerin her zaman bir fikri var olmuştur. Ama projeler anlamında şuan için hiç bir şey yapmış değiliz. Bir öz eleştiri olarak bakacak olursak. Bunun dışında açıktan yapılan bu uyuşturucu satıcılığında devlette yetersiz kalmakta ve göz yummaktadır. Tutukladığı kişileri de bu işten kurtarmak yerine, diğer yollara başvuruyorlar. Biz bu konudan dolayı devletin yaklaşımından müzdaribiz. Biz bu önemli konunun devlete bırakılmaması taraftarıyız. Çünkü devlette toplumun sırtında bir kamburdur. Bu gibi ortamların yok edilmesi ve insanların bu gibi ortamlardan uzak tutulması için öncelikle toplumun bunlara karşı toplumu örgütlü kılmak gerekiyor. Bu konuda bireyleri yetiştirmek ve bilgilendirmek gerekiyor.” dedi.

 

BDP İL BAŞKANI İTAH: ÖZ SAVUNMAMIZ VAR

 

Toplumun kendini koruyabileceğine inandıklarını söyleyen İtah, “Bu konuda bizim bir öz savunmamız var. Ancak biz bu öz savunmadan bahsettiğimiz zaman, insanlar bizden ürküyor ve korkuyor. Çünkü insanlar bu savunmayı şiddete karşı şiddet diye biliyorlar. Silah ve Molotof kokteyli sanıyorlar. Ancak bu savunma bir toplumun kendini savunma ve kendini ifade etme savunmasıdır. Bununla karşıda toplum bilinçlendirilir ve meclis haline getirilir ki bu gibi sorunlar örgütlenmeler ile birlikte çözüme kavuşturulsun. Ancak biz bu konuda çalışmalar yaptığımız zaman bizlere alternatif devlet kuruluyor diye engelleniyor. Devlet bu konularda bizleri boşa çıkarmaktadır. Mesela bir mahallede bir alkol satan yer açıldığı zaman devlet buna karşı çıkmamaktadır. Ama insanlar ve toplum buna karşı çıktığında devlet zaman zaman bu gibi olaylara köstek olabilmektedir. Bütün bu konularda toplumun bunlara karşı herhangi bir güce getirilmesi gerekiyor. Devletin toplumu koruması gibi bir derdi yok. Sadece kendini koruma gibi bir derdi var. Devlet bu konuda bir toplumsal yapı değil, o yüzden bu gibi olaylar yaşanıyor. Ancak toplum bu şekilde bilgilendirilirse bu gibi şeyler ortadan kaldırılabilir.” Dedi.

 

BDP İL BAŞKANI İTAH: DEVLET BİRŞEYLER YAPMAMIZA İZİN VERMİYOR

 

Madde bağımlılığı konusunda herkese büyük işler düştüğünü belirten İtah, “Bu konuda öncelikle kendimizde bir özeleştiri yapmamız gerekiyor. Şimdi burada madde bağımlılık yaş sınırının 10’a 9’a düşmesinin sorumlusu olarak bizler kendimizi görmemiz gerekiyor. Bu konuda bizlere büyük işler düşüyor. Çünkü biz burada çoğunluklu olarak toplumu temsil ediyoruz. İşte bu yüzden de bizim üzerimize çok iş düşüyor. Çocuklarımız eğer ki bu bataklığa sürükleniyorsa bizim kendimizi öz eleştiri ile eleştirmemiz lazım. Burada devleti eleştiriyor ancak bizim kendimizi de zaman zaman değil her zaman eleştirmemiz lazım. Bizler bu konuda bazen elimizden geleni yapıyoruz. Ancak bir yürüyüş düzenlediğimizde ya da karşı çıktığımızda hemen yüzlerce binlerce polis ve TOMA üzerimize geliyor ve üzerimize kimyasal maddeler ve biber gazları sıkıyorlar. Bunu yapmak yerine onların bu konuya daha çok ilgili ve müdahil olması lazım. Bu maddeleri satanları toplaması gerekiyor. Ancak bazı yerlerde duyuyoruz ki, devletin aksine buralarda devletin eli bulunuyor. Biz bu konularda bir şey yapmak istediğimiz de çıkıp karşımızda duruyorlar. Ve bizlerin üzerine kimyasal maddeler kullanıyor ve insanları öldürüyorlar. Bizimde bu konuda bir projemiz falan yok açık konuşmak gerekirse. Bu konuda imkânımız da yok. Aklımızda çalışmalar ve projeler var. Ancak elimizden gelen pek bir şey yok. Bu yüzden devletin bu konuya müdahil olması gerekiyor. Herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Bu konuda projeler yapılırsa bizim ilk önce o projeleri görmemiz gerekiyor ki bunun topluma gerçekten bir faydası var mı? Eğer ki bu projeler toplumu bu büyük yaralardan kurtaracak projeler ise bizde bu projelere elbette ki desteklerimizi veririz. Bu konuda kim bir adım atarsa bizde on adım atarız ve her kim olursa olsun destek oluruz. Bizim de gençlik meclisimizde bir broşür dağıtma çalışması var. Bu konuda belki pek yeterli olmaz, bunun önüne geçemeyiz ancak biz elimizden gelen her şeyi yapmaya hazır. Ayrıca gençlerimizin bu konuda siyasete girmesi gerekiyor. Kendini ifade edebilen bir gençliğin olması gerekiyor. Bu yüzden de biz gençliğin siyasete katılması gerekiliyor. Dediğim gibi biz her zaman yanlarında olmaya hazırız, yeter ki adımlar atılsın ve bu toplum adına çalışmalar yapılsın.” Şeklinde konuştu.

 

CHP İL BAŞKANI ŞEN: TEDAVİ MERKEZİ ŞART

 

Konu hakkında açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Van İl Başkanı Cemal Şen, sorunun bölgedeki ekonomik yapıdan kaynaklandığını söyleyerek, “Bölgemiz ekonomik yapısı ile çok yoksul ve bir bölge olduğunu ve bu yaşamın olduğunu görmekteyiz. Çocuklarımız burada ilkokul ve liseyi bitirdikten sonra çok zorlu şartlarda yine üniversiteyi kazanıyor. Ancak işsiz kalıyorlar. İşte bu yüzden çocuklarımız ve gençlerimiz okullarını bitirdikten sonra bir uğraşları olmadığı için kahve, internet ve cafe köşelerinde zamanlarını geçirmek zorunda kalıyorlar. Bu çocuklar olur olmaz bazı arkadaşlarının etkileri altında kalarak maddeye bağımlı hale gelmektedirler diye düşünüyorum. Yüzüncü Yıl Üniversitemizin başlatmış olduğu bu kampanyayı önemsiyor ve destekliyoruz. Madde bağımlılığı bir insanlık suçudur. Bunu ticaretini yapanlar, bunu üretenler, bunun üzerinde hakikatten büyük paralar kazanan insanların kendi vicdanları ile hesaplaşmaları gerekiyor. Bunlar insanlık suçu işlediklerinin farkında değiller. Bu konu devletin çok önemli bir uğraşı gerekiyor. Bunun dışında tedavi merkezlerinin kurulması konusunda çok ciddi bir uğraşın olması gerekiyor. Bu tedavi merkezi sadece Elazığ’da bulunuyor. Ama bakıldığı zaman buda eksik geliyor. Bu yüzden insanlar, bu tedavi merkezlerine gidememektedirler. Bunun dışında toplumdan utanan ve kimse onun madde bağımlısı olduğunu bilmemesi için bu merkezler gitmeyenlerde var. Burada sizlere yani basına da çok büyük işlerin düştüğünü düşünüyorum. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak YYÜ Rektörlüğünün başlatmış olduğu bu kampanyanın yanında olduğumuzu ve üzerimize düşen her görevi üsteleneceğimizi belirtmek isterim.” Dedi.

 

CHP İL BAŞKANI ŞEN: OKUL YÖNETİMLERİ VE AİLELER SORUMLULUK ALMALI

 

Sorunun çözümü için işsizliğin ve yoksulluğun önüne geçilmesi gerektiğini ifade eden Şen, “Kahvelerde, internet cafeler de, barlarda ve bunun gibi diğer birçok yerlerde çok sıkı denetimlerin yapılması gerekiliyor. Anne ve babaların bu konuda çocuklarını denetim altında tutmaları gerekiyor. Bu tedbirler alınırsa, konunun netliğe kavuşacağını ve daha güzel bir ortamın oluşacağına inanıyorum. Bu konuda bana göre eğitimin yanı sıra özellikle okul yönetimlerine de büyük işler düşmektedir. Bence emniyet güçleri ile birlikte halledilecek bir mesele değildir. Emniyet güçleri gerekli midir? Evet, gereklidir. Ancak bu konuda okul yönetimlerine ve ailelere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bunun dışında STK’lara da büyük işler düşmektedir toplumu bilgilendirmek için. Ama özellikle eğitimcilerin bu konuda büyük rol oynaması lazımdır. Okullarda sadece Tarih, Coğrafya, Türkçe, Matematik dersleri verilmiyor. Bu konuda çocukları bilgilendirmek ve diğer birçok sorun için çocuklara eğitimler verilmelidir. Bu çalışma bana göre çok önemli bir çalışmadır. O yüzden lafla yürüyecek bir çalışma değil. Bu çok derin bir sorundur. Bugüne kadar toplumu hep kapsamış ve derinde etkilemiş bir konudur. O yüzden bana göre öncelikle o maddeleri satanların ve getirenlerin kurutulması gerekiliyor. O işi yapan insanların ilk olarak toplumdan teşhir edilmesi gerekiliyor. Ancak baktığımız zaman aksine bu insanlar toplumda saygı görüyor ve seviliyorlar. O yüzden öncelikle bu işin kökünden başlatılması gerekiliyor. Bunun dışında bu konuda çalışma yapan YYÜ ve VAKAD’a maddi, manevi ne desteğimiz olacaksa biz hazırız. Bu konuda ayrıca STK’ların ve bizim dışımızda tüm siyasi partilerin inisiyatif alması gerekiyor. Bu ciddi bir hastalıktır, bu çocukların hepimizin çocuklarıdır hepimizin bunlara sahip çıkması ve bu çalışmaları desteklemesi gerekmektedir.” Şeklinde konuştu

 

MHP İŞ BAŞKANI GÜNGÖRALP: RAPOR HAZIRLADIK MECLİSE SUNDUK

 

Milliyetçi Hareket Partisi Van İl Başkanı Salih Güngöralp ise madde bağımlılığı ile ilgili bir rapor hazırladıklarını raporu genel merkeze gönderdiklerini söyleyerek, “Gençlerimizin birçoğu hatta çocuklarımızın bu madde bağımlığından dolayı bu bataklığa girdiğini biliyor ve görüyoruz. O yüzden biz bunu rapor halinde meclise kadar taşıdık. Bu konuda STK’lar olsun ya da diğer insanlarımız olsun, bir adım atarlarsa bizde kesinlikle destekçileri olur ve yanlarında bulunuruz. Bizim üzerimize ne düşüyorsa biz her zaman yapmaya hazırız. Biz gençliğe çok önem veren bir partiyiz. Bunun dışında ilk olarak da devletin bu konuya el atması gerekiyor. Bu konuda nasıl eğitim verilecek, sağlık kuruluşlarında ne gibi önlemler alınmalı bunların hepsine devlet karar vermeli. İlk olarak devletin çalışmalar yapması gerekiyor. Bu konuda ailelerden de bize birçok şikâyet geliyor. O yüzden ilk olarak devletin el atması gerekiyor. Bizde bu konuda her zaman her şeyi de yapmaya hazırız. Bu konuda biz gen soru olarak da rapor şekilde meclise sunduk. Onun dışında biz yine kim bir adım atarsa kendilerinin yanında olmaya hazırız.” Dedi.

 

SP İL BAŞKANI İLHAN: EĞİTİM KURUMLARI ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI

 

Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Özay İlhan ise eğitim kurumlarının üzerine düşeni yapması gerektiğini söyleyerek, “Ben şahsım olarak bu olaya dışarıda şahit olmadım. Ancak okul önlerinde ve diğer birçok ara sokakta bu maddelerin satıldığını ve kullanıldığını duydum. Bu bağımlılığı ortadan kaldırmak için ilk önce maddenin ortadan kaldırılması lazım. Satışa engel olunması gerekiyor. Bu konuda ne yazık ki Van, Türkiye’den Avrupa’ya açılan eroinin içerisindedir. O yüzden maddenin kendisi öncelikle ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunun dışında ailelerin çocuklarına sahip çıkması gerekiyor. İmanı bir nesil olursa bununda üstesinden gelineceğine inanıyorum. Ancak biz öyle olaylara şahit oluyoruz ki; anne ve babasından aldıkları harçlıkları götürüp bu maddeye veriyorlar. Kendi şahsım adına buna şahit olmadım. Bunun fiyatı satışı nedir bilmiyorum. Ancak bunu en açık şekilde görebiliyoruz. Bir 10 yıl öncesinde baktığımız zaman bu gibi yerlerde satılan madde yerleri ile şimdiki yerler arasında dağlar kadar fark var. Nedir bu fark? Depremden sonra bu sayı daha da arttı. Şimdilerde Van’ın caddelerinde yürüdüğüm zaman bu açık bir şekilde görebiliyorum. Çünkü depremden önce memleketimizde olmayan ancak şimdilerde hemen hemen her yerde bulunan barlar ve diğer birçok yerler bulunuyor. Bu maddelerin çok açık bir şekilde buralarda satıldığını da biliyoruz. Öncelikle devletin bu konuda dik durması gerekiyor. Bu satışlara öncelikle bir son vermesi gerekiyor. Bu madde ortalıkta durdukça bu bağımlılık sayısı yükselmeye devam edecektir. Baktığımız zaman artık eskisi gibi bir hayatta yaşamıyoruz. Devletin şuanda insanların evlerine kadar rahat bir şekilde girdiğini ve oralarda neler yaşadığını görebildiklerini görüyoruz. O yüzden bu zor bir şey değil. Öncelikle bu maddenin ortadan kaldırılması lazım. Bunun üzerine devlettin ciddi bir şekilde gitmesi gerekiyor. Ayrıca STK’larında üzerlerine düşmesini gerekiyor. Bu konuda bizler birey olarak pek büyük şeyler yapamıyoruz. Ama en azından kendi ailemizdeki, yakın aile dostlarımıza bu konuda bilgilendirmeleri yapmamız gerekiyor. Çocuklarımızı bu konuda sportif aktiviteler olsun, sohbetler olsun, seminer ve diğer birçok kongreler olsun bu yerlere yönlendirilmesi gerekiyor ki bu çocuklarımız o ortamlardan uzak dursunlar. Bu konuda eğitim kurumlarının üzerine düşeni yapması lazım sosyal aktiviteler ortaya çıkarıp çocukları oralara yönlendirmesi gerekiyor. Bundan dolayı da bizim insanlarımızın zamanı geldiğinde pişman olmamaları için üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor. Bu konuda kim yararlı bir proje yürütürse ya da bir adım atarsa bizde her zaman onları desteklemeye hazırız. Çünkü bu çocuklar bizim çocuklarımızdır. Bizim memleketimizin, ülkemizin çocuklarıdır. Onlara her ne olursa olsun sahip çıkmamız gerekiyor.” Şeklinde konuştu.  


Orhan AŞAN-Önder ALTINAL/Şehrivan

 

Editör: TE Bilisim