Van’daki dersaneler özel okula dönüştürmeden ziyade yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini savunuyor:

Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak dersanelerin 2014-2014 Eğitim-Öğretim yılı ile birlikte özel okullara dönüşeceğini söyleyen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın açıklaması Van’daki dersaneleri kara kara düşündürüyor. MEB dersanelerin şikayetlerine yönelik “Kapatma yok, dönüştürme” var derken, dersaneler ise özel okula dönüştürülme için sunulan şartların zor olduğunu bu haliyle dersanelerin farklı bir şekilde mecburen devam etme çabası içinde olacağını söylüyor. Dersanelerin özel okula dönüştürülmesi projesinin uygulanması zor olan bir program olduğunu söyleyen yetkililer ayrıcı devletin bunu uygulamadan önce bir dizi tedbirleri alması gerektiğinin de altını çiziyor. Van’daki yetkililer Şehrivan’a yeni sistemi şöyle değerlendirdi:

 

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan son yapılan açıklamalar üzerine dershanelerin kapatılmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan dershane yetkilileri herhangi bir kapatılma durumunda eğitim alanında düşüş yaşanacağı konusunda hem fikirdi. Yaptıkları açıklamalarda dershanelerin kapatılması konusunda sessiz kalmayan dershanelerden olan Atak-Çaba, Çınar, Açı ve Kavram dershaneleri yetkilileri dershanelerin kapatılması durumunda başarı yakalamış öğrencilerin de heba olacağını belirtti. Yetkililer yaptıkları açıklamalarda dershanelerin vergilerini ödeyen ve bir iş istihdamı sağlayan kurumlar olduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Atak-Çaba Dershanesi kurucu müdürü Kenan Sevgin Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaların öğrenci sayısını olumlu etkilediğini ve asıl yapılması gerekenin dershanelere disiplin sağlamak olduğunu belirtti. Kavram Dershanesi müdürü Lokman Tekin ise dershanelerin kapatıldığı takdirde bile farklı isimlerde bu işi sürdüreceklerini ve öğrenciler için sebep değil sonuç olduklarını dile getirdi.

 

DERSHANELERE DİSİPLİN ŞART

 

Yaptığı açıklamalarda asıl yapılması gerekenin dershanelerin kapatılmasından ziyade belli bir disipline bağlanması gerektiğini belirten Atak-Çaba Dershanesi kurucu müdürü Kenan Sevgin “Dershanelerin kapatılması uzun zamandan beri gündemde olan bir konu. 1970’lerden bu yana baktığımızda dershanelerin kapatılması hususunda ciddi çalışmalar var. Bu düşünceler ve çalışmalar iktidarda olan hükümet tarafından gündeme getiriliyor. Son zamanlarda da gündeme geldiği anda halk tarafından sevinç ile karşılanmıştı. Dershaneler kapatılıyor biz öğrencilerimizin eğitimi için ek bir ücret ödemekten kurtuluyoruz gibi bir algı vardı. Sonra ki süreçte öğrenci velisi biraz daha mantıklı düşününce dershanelerin kapatılmasının öğrenciye ve aileye bir şey katmayacağını anladı. Ardından dershanelerin öğrenciler için bir nimet olduğunu anlayan veliler kapatılmasını değil kapatılmamasını savundu.” Dedi.

 

“DERSANELER REHABİLİTE EDİLECEK”

 

Sevgin açıklamasında ayrıca, “Milli eğitim bakanımızın yaptığı açıklamalar başbakanımızın 2012 yılında yaptığı açıklamalara paralel açıklamalardır. Yani asıl düşünce dershaneleri tamamen kapatmak değil dershaneleri rehabilite etmektir. Yani rehabilite ederken de dershanelerin bir disipline, bir düzene oturtulması ve gereğinden fazla dershanenin de açılmaması planlanmaktadır. Bunu milli eğitim bakanımız gerek yazılı gerek sözlü olarak açıkladı. Bu yüzden bizler işin içinde olan kişiler olarak dershanelerin kapatılmasından ziyade daha nezih ortamlara dönüştürülmesi hakkında yasalar çıkacağını düşünüyoruz.“ diyerek ekledi.

 

“EĞİTİMİ PRATİKLEŞTİREN DERSHANELERDİR”

 

Dershanelerin okullara rakip olmadığını, aksine dershanelerin okullarda verilen eğitimi pekiştirdiğini dile getiren Sevgin “Dershanelerin okula dönüştürülmesi ise Türkiye şartlarında oldukça zor. Çünkü okul olma şartlarına baktığımızda okul olma statüsünü taşıyan dershane sayısı çok az. Çünkü standartlara baktığımızda bağımsız bir bahçenin olması gerekiyor, bağımsız bir binanın olması gerekiyor. Buna rağmen sizlerde biliyorsunuz ki dershaneler bugün herhangi bir iş merkezinin katlarında yer alıyor. Bunların okula dönüştürülmesi de söz konusu olamaz. Gerçekten şura da şunu belirtmek istiyorum ki dershaneler zararlı kuruluşlar değil. Dershaneler okula da engel değildir. Dershaneler öğrencinin okulda aldığı eğitimde eksik kaldığı taraflarını biraz daha pratikleştirerek dolduran anlatan kuruluşlardır. Onun dışında okula rakip olan okulu gereksiz kılan bir yapı değil. Bu nedenle önemli olan öğrencileri bu imkânın dışında bırakmak değil bu imkânın dışında kalan öğrencileri de bu yola alabilmek için çalışmalar yürütmektir. Fakat vatandaşların düşüncesi çocuğu için dershanelere yıllık 2500 TL’lik bir ücret ödeyerek gelecek kazandırmak oluyor. Tabi durumu kötü olan vatandaşlarımızda var. Onlar için bir düzenleme yapılması daha iyi olacaktır. Fakat siz gelir de bu özel ders imkânını ücreti karşılayabilen öğrencilerin de elinden alırsanız haksızlık etmiş olursunuz. Eğer ki şimdi dershaneye gidemeyen %10’luk bir kitle varsa dershaneler kapatıldıktan sonra bu kitlenin sayısı %70’e çıkacak. Bu durumda yapılması gereken en iyi şey ekonomik sıkıntılardan dolayı devre dışı kalan kesime de gerekli yardımı sağlayarak sistemin içine almaktır.”dedi.

 

ÜLKE ÖĞRENCİYE DESTEK ÇIKMAYA MÜSAİT

 

Öğrencilerin okulda aldıkları eğitimi pekiştirmek için farklı ortamlara girmesi gerektiğini belirten Sevgin “Dershanelerin milli eğitim ile iş birliği içerisinde olarak ekonomik nedenlerden dolayı dershanelere gelemeyen öğrencileri de bu alanlara sokması mümkün. Çünkü sosyal projeler çerçevesinde birçok kurum maddi anlamda destek alıyor. Bütün bakanlıklarda bu geçerli. O zaman milli eğitim bakanlığının da sosyal destek projeleri kapsamında maddi durumu iyi olmayan öğrencileri dershanelere göndermesi mümkün. Fakat bu yapılacağına halk eğitim kurslarında amacına uygun olmayan eğitimler veriliyor ve gerçekten bu eğitimler için de büyük miktarda bir bütçe sağlanıyor. Bizlerde buradan söylemek istiyoruz ki bunlar yapılacağına ekonomik nedenlerden dolayı devre dışı kalmış öğrencileri işini profesyonelce yapan dershanelere göndermek daha uygun olacaktır. Çünkü alınan eğitim hep aynı ortamda, aynı öğretmen eşliğinde ve aynı çevrede verildiği zaman pek de sonuç alınamıyor. Ama öğrenci okuldan çıktıktan sonra ya da farklı bir seans içerisinde dershaneye geldiğinde ve profesyonel bir çerçevede eğitim aldığında birçok alanda kendini geliştirmiş olur. Türkiye’nin kalkınma projelerine ve bütçesine baktığınızda da yine Türkiye için gelecek vaat eden bir nesle bu gibi bir yatırım yapmak pek de zor olmaz.”dedi.

 

“ÖĞRENCİMİZE NE OLACAK?”

 

Öğrenci velilerinin ilk başta dershanelerin kapatılma konusuna sevindiğini fakat sonradan bunun iyi sonuçlar yaratmayacağına değinen Sevgin “Söylemek istediğim asıl nokta şudur ki dershaneler kapatılmayacak. Dershaneler sadece biraz daha rehabilite edilecek. Eğer dershaneler kapatılırsa biz Atak-Çaba dershanesi olarak mutlaka özel okula dönüşürüz zaten. Yalnız okula dönüştüğümüz zaman da eğer şimdi 2000 öğrenciye hitap ediyorsak o zaman maalesef 200-300 öğrenciye ancak hitap ederiz. Bu da demek oluyor ki birçok insanın özel eğitim hakkı elinden alınacak. Bu yüzden kesinlikle dershanelerin kapatılmasını istemiyoruz fakat belli bir düzene konulmasının başlıca yandaşlarındanız. Bakanlığın çeşitli açıklamalarda bulunması bizim öğrenci sayımızı olumlu etkiliyor. Bunun iki nedeni var. Bizler sayın bakanımızın açıklamalarından sonra günde 50 kayıt alıyoruz sadece Atak-Çaba dershanesi olarak. Bunun asıl nedenine değindim daha önce. İnsanlar dershanelerin kapatılmasını duyunca sevindi para vermeyeceğine fakat para vermeyeceğimde benim çocuğum ne olacak? Hemen ardından tüm velilerin ve öğrencileri düşündüğü tek şey bu benim için son şans, üniversiteyi kazanmam için son fırsat hemen, kaçırmadan dershaneye başvurmalıyım. Eğer böyle bir açıklama olmasaydı veliler ve öğrencilerin diyeceği tek şey ‘Seneye bakarız olacaktı.’ Ama kayıtlar gecikmeli geliyor. Biz mesela geçen senelerde Haziran ya da Temmuz ayında kayıtlarımızı alırken bu sene Ağustos ayında çok ciddi bir şekilde fazla fazla kayıt alıyoruz. Yani bakanımız her yıl çıkıp böyle bir açıklama yapsa bizim işletmemiz için çok yararı olur.”diyerek ekledi.

 

DÖNÜŞÜM OLSA EL YAKAR

 

Özel okullara öğrenci göndermenin daha da zor olacağını belirten Kenan Sevgin “Dershanelerin gerçekten hiçbir zararı yok. Diyorlar ki paralı eğitim. İyi der bizler üzerimize giydiğimiz giysiyi ağzımıza götürdüğümüz yemeği de para ile alıyoruz. İnsanlar tabi ki ihtiyacı olan şeylere para verecek. Hem sağlık, hem giyiniş, hem de yemek bunlar insanların temel ihtiyaçları fakat kimse gelip insanların bu ihtiyacını ücretsiz olarak karşılamaz. Bunlar belki imkânsız olacak fakat keşke bu ülke öyle bir düzene otursa da barınmadan tutun sağlığa kadar her şey ücretsiz olsa. Fakat bunlar mümkün olmayacağı gibi eğitiminde iyisi ve kalitelisi belli bir ücret istiyor. Bugün bir dershanenin öğrenci fiyatları 2500 TL’dir. Ki şu anda en pahalı dershane bizim dershanemiz. Fakat ben bir özel okul açtığımda en vasat şekilde bile o işi yürütürsem en az 6000-7000 TL gibi bir ücret almam gerekir. Fakat eğer o okulu da tam bir özel okul havasına sokarsan çok uçuk ücretlerle velilerin cebini zorlaman gerekir. Kaç veli bu özel okul için gerekli bütçeyi sağlayabilir?  Hiç olmazsa şimdi vatandaş 2500 TL’lik bir ücret ödeyerek özel ve güzel bir eğitim alabiliyor dönüşüm gerçekleştikten sonra vatandaş özel kelimesini ağzına bile almaz. Tekrar tekrar söylüyorum ki bu tartışmalar bizim gücümüzü arttırıyor, gücümüze güç katıyor. Öğretmenlerimiz de bu konu ilk gündeme geldiğinde biraz tedirgin olmuştu fakat ben onları yatıştırarak dershanemizin kapatılması durumunda bile özel okula dönüşerek bu işi yapabileceğimizi bildirdim. Zaten Van’da ki diğer dershaneler ile de sık sık bir araya geliyoruz. Hepsinin de kanaati ve görüşü bizim görüşlerimizle paralel.”diyerek sözlerini noktaladı.

 

TEKİN: ŞARTLAR ESNETİLMELİ

 

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Kavram Dershanesi Müdürü Lokman Tekin dershanelerin vergilerini düzenli bir şekilde ödeyen ve iş istihdamı sağlayan kuruluşlar olduğunu dile getirdi. Yaptığı açıklamalarda “Yaklaşık bir yıl önce Türkiye’nin tüm dershanelerine özel okula dönüşebilir misiniz önergesi gönderildi. Bu göndermeler sonucunda dershanelerden gelen cevaplarda Türkiye geneli olarak sadece 55 dershaneden evet cevabı alınmış. Bu anlamda dershanelerin özel okula dönüştürülmesi için ya şartların esnetilmesi gerekir ya da bu gibi bir durumun ortadan kaldırılması gerekir. Şartların esnetilmesinden kasıt da mesela bina bağımsız olacak. Tamam, bizim binamız bağımsız. Binanız yerleşim alanlarından 300 metre uzakta olacak. Türkiye’de neredeyse hiçbir dershanenin bu uzaklığa sahip olması mümkün olmaz. Ayrıca bahçesi olacak, çok az binanın bahçesi var. Yani bu üç şart biraz esnetilebilirse dershaneler özel okula dönüştürülebilir. Ama bu durumda mümkün değil. Eğer bir konuda bir sınav varsa o yerde başarı için çekişme olması gerekir. O yarış içerisinde olan insanlar ve vatandaşlar mutlaka birbirlerini geçme çabasında olacaklardır. Birbirleri ile yarışacak insanlar varsa onları da yarıştıracak kurum ve kuruluşların olması da gerekir. Resmi veriler göre şu anda dershanelerde 150.000 civarında öğretmen çalışıyor. Bir de bunların yanında resmi olmayan kuruluşlar var. Onların da çalışan eleman sayılarını göz önünde bulundurduğumuzda büyük rakamlar ortaya çıkıyor. Dershaneler vergilerini düzenli bir şekilde ödeyen, sigortalarını ödeyen ve bulunduğu binanın kirasını günü gününe ödeyen kuruluşlardır. Yani söylemeliyiz ki şartlar esnetilmedikçe dershanelerin özel okula dönüştürülmesi gibi bir uygulama söz konusu olamaz.”sözlerini kullandı.

 

‘SEBEP DEĞİL SONUCUZ’

 

Dershanelerin öğrencileri üniversiteye hazırlayan en iyi seçenek olduğunu belirten Tekin “Milli eğitim bakanımız bu sene çıkıp ‘Çocuklarınızı dershanelere kaydetmekte acele etmeyin’ dedi. Tabi ki bu söylem dershanelere yapılan kayıtları 1 ay boyunca tesiri altında tuttu. Bu muhabbet 2001 yılından beri var. Hep ısıtılıp ısıtılıp söyleniyor. Dershaneler kapatılacak da kapatılacak. Dershaneler için her kapatılacak denilen sene dershanelerin öğrenci sayılarında ki artışın temel kaynağı oldu. Bizler dershane kayıtlarımızı her sene dolduruyoruz ama kayıtlarımız en erken doldurduğumuz seneler bu tür söylemlerin yapıldığı senelerdir. Çünkü vatandaşlar dershaneler kapatılmadan ellerinde ki fırsatı kaçırmadan kayıt yaptırmaya koşuyorlar. Ki dershanelerin kapatılması da bir ülkede gerçekleşecek en zor ilerden biridir. Çünkü bunlar için yasaların değişmesi gerekiyor siz böyle bir önergeyi meclise sunduğunuz zaman bu önergenin kabul edilmesi en az 3 yıl çeker. Çünkü fazla sayıda mezun öğrenci var eğer dershaneler kapatılırsa bu öğrencilerin hazırlanması imkânsız hale gelir. 11. Ve 12. Sınıf öğrencilerinin şu anda üniversiteye hazırlanacakları en iyi ortam dershane ortamıdır. Öğretmenlerimizde ise hiçbir sıkıntı yaşamadık her sene olduğu gibi yetkin, kişilikli ve işinin eri olan öğretmenlerimiz işinin başına döndü. Çünkü onlarda bu gibi bir sürecin kolay olmayacağını biliyorlardı. Bizler öğrenciler için ‘Sebep değil sonucuz.” diyerek sözlerini noktaladı.

 

(Yarın Çınar ve Açı Dersaneleri’nin özel okula dönüştürme ile ilgili görüşleri Şehrivan’da)


Ömer Faruk TOKTAŞ-Erol CANSEVER/Şehrivan ÖZEL

Editör: TE Bilisim