ŞEHRİVAN ÖZEL: ORHAN SAĞLAM- Son dönemlerde sadece birkaç yapının restorasyon görün turizme kazandırıldığı Van’da Van Kalesi, Akdamar Adası gibi her yıl yüzbinlerce turist çekecek alan ve yapı onarılmayı ve turizme kazandırılmayı bekliyor. Bunun dışında turizm altyapısının iyileştirilmesi noktasında önemli eksikliklerin de bulunduğu Van’da turizmciler koronavirüs nedeniyle dünyanın kapandığı süreçte kentin turizmi noktasında önemli çalışmalar yapılması gerektiğini söylüyor.
Şubat ayından bu yana kapısını İran’a kapatan, Mart ayından bu yana da yerli turist anlamında çok az kişi ağırlayan Van’da turizm alanında tarihin en sıkıntılı sürecinden geçiliyor. İranlılar’ın son yıllarda ziyaretlerde rekor kırıp ekonomisine büyük can verdiği Van’da esnaf bu süreçten dolayı büyük sıkıntı yaşarken turizmciler cephesinden de Kapıköy için sürekli olarak çağrılar yapılıyor. Kapıköy’ün açılması konusu tartışılmaya devam ederken turizmciler bir taraftan bu durgun ve hareketsiz süreçte kentin turizm alanları ile ilgili çalışma yapılmasını öneriyor. Son 10 yılda sadece Van Kalesi’nin, Akdamar Adası’nın restore edilip turizme kazandırıldığı kentte bunun gibi onlarca, yüzlerce alan sırasını beklerken Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) Başkanı Abdullah Tunçdemir ve Van Otelciler Derneği (VANODER) Başkanı Reşat Yeşilağaç bu noktada çalışmalar yapılması gerektiği hususunun altını çizdi. İki isim kapıların açılması ile birlikte, restorasyonlar, düzenlemeler, İran Bankaları’nın gelmesi, tren hattı, uçuşlar gibi birçok konuyu da önerileri arasına sıraladı.
TUNÇDEMİR VE YEŞİLAĞAÇ’TAN ÖNEMLİ UYARILAR
Van’ın ekonomisine büyük katkı sağlayan İranlıların pandemi nedeniyle gelememesi, kent esnafını zor durumda bırakırken, sınır kapısının pandemi nedeniyle kapatılması, kentteki turizm sektörünü oldukça olumsuz etkiledi. Aylardır kentin gündemini meşgul eden sınır kapısının kapalı kalması hali konuşulmaya ve tartışılmaya devam ederken kentin turizmcileri bu ve kentin turizmine dair diğer konuları Şehrivan aracılığı ile değerlendirdi. Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) Başkanı Abdullah Tunçdemir ve Van Otelciler Derneği (VANODER) Başkanı Reşat Yeşilağaç, Van’da turizmin gelişmesi için sınır kapılarının açılmasından restorasyonlara, hava alanının genişletilmesinden Van-Şırnak karayolunun yapılması ve bir İran bankasının açılmasına varana kadar birçok konuyu değerlendirdi.
TUNÇDEMİR: KAPIKÖY AÇILMALI, 7/24 ÇALIŞMALI!
Sınır kapılarına ilişkin bilgi veren VAHATUDER Başkanı Abdullah Tunçdemir, “Gürbulak, Esendere ve Kapıköy sınır kapılarının bir an önce açılması için çalışmalar yapılmalıdır. Sınır kapısının kapalı oluşu, ilimizin sanayi, ticaret ve turizmini olumsuz yönde etkilemektedir. Pandemi sürecinin ne zamana kadar süreceğini bilmiyoruz. Ancak sağlıklı olduğuna dair rapor alan Türkiye ve İran vatandaşlarının seyahat edebilmelerinin sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Kapköy Sınır Kapısı’nın 24 saat esasına göre transit geçişlere açılması ve Kapıköy Sınır Kapısı açılıncaya kadar çalışma saatleri kış tarifesi saat 08.00-18.00 arası, yaz tarifesi de saat 07.00-22.00 arası olarak değiştirilmelidir” önerilerinde bulundu.
VAN İÇİN İRAN BANKASI, TREN VE HAVAALANI PİSTİ ÖNEMLİDİR
İran’ın Van turizmi üzerindeki etkisine dikkat çeken Tunçdemir, “Van’da bir İran bankası şubesinin açılmasının da Van turizmine ciddi bir katkı sağlar. Hem İran’la ilişkilerin gelişmesi hem de turizme daha fazla katkı yapması için banka şubesinin yanı sıra İran Başkonsolosluğunun da Van’da açılması gerektiğini düşünüyoruz. Öte yandan turistlik açıdan Van Gölü Ekspresi treninin sefere konması, İstanbul’dan Van’a ve Tebriz ile Tahran’a tren seferlerinin başlatılması lazım. Hatta Van hava alanının pisti uzatılması ve ikinci bir pistin yapılması gerekiyor. Çünkü Van havaalanı pistinin her türlü uçağın iniş kalkış yapabileceği nitelikte olduğuna inanıyoruz.” Dedi.
YENİ TURİZM ALANLARI KAZANDIRILMALI!
Turizme kazandırılması gereken yapıları sıralayan Tunçdemir, şunları kaydetti: “İlimiz sınırları içinde bulunan camii, mescit, medrese, kilise ve şapellerin restorasyonlarının ve çevre düzenlemelerinin yapılması ve turizme kazandırılması gerekir. Eski Van Şehri’nin restorasyonunun tamamlanması, Yedi Kilise’nin restorasyonu, Çarpanak Adası ve Adır Adası’nın restorasyonu, Aziz Bartholomeos Kilisesi’nin restorasyonun yapılması, Vanadokyanın çevre düzenlemesiyle turizme açılması, Van Kalesindeki Abdurrahman Baba Türbesi’nin (Analı Kız Kaydırağı) İnanç Turizme Kazandırılması, Gürpınar Eski 40 Değirmenlerin restorasyonları ve Çevre düzenlemesi ile turizme açılması.”
OTOGAR, YOLLAR ÖNEMLİ…
Cümlelerini devam ettiren Tunçdemir, son olarak şunları ekledi: “Van Yeni Van Otogar Terminalinin acilen yapılması. Van otobüs terminalinin ilimize yakışır, yolculara güven veren, modern ve estetik bir şekilde düzenlenmesini gerekli görüyoruz. Van’da ve Van Gölü Havzasında göl kıyısında hizmet verecek beş yıldızlı otellerin (tatil köylerinin) yapılmasının teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Urartular döneminde dünyanın ilk barajı olarak kullanılmış olan Keşiş Gölü’nün, yayla turizmine kazandırılması için gerekli yol ve peyzaj çalışmalarının yapılması gerektiğine inanıyoruz.”
PLAJ SAYISI ARTMALI
“Şamran Kanalı’nın Turizme Kazandırılması, 2700 yıldan bu yana halen kullanılan, dünyanın en önemli mühendislik şaheseri olan Şamran Kanalımızın turizme kazandırılması gerektiğine inanıyoruz. Kanalın bakımı ve onarımı için kullanılan yolun ıslahının yapılması, yürüyüş ve bisiklet yolu olarak da kullanılabilecek şekilde tasarlanması, ağaçlandırma ve peyzajının yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Mollakasım mahallesinde yapılmış olan Mavi Bayraklı Plajın benzerlerinin Ayanıs, Amik ve Gevaş, uygun olan diğer kıyı alanlarında da yapılması gerektiğine inanıyoruz.”
YEŞİLAĞAÇ: KAPIKÖY BULAŞ RİSKİNİ Mİ ARTIRIYOR?
Van Otelciler Derneği (VANODER) Başkanı Reşat Yeşilağaç, “Pandemi dünya da olduğu gibi ülkemizde de ciddi anlamda sıkıntılara neden oldu. Özellikle kendi ülkemize baktığımız zaman farklı şehirler için yurt dışından uçuşlar yapıldı. İran’dan İstanbul’a günde 6-7 uçuş gerçekleştirildi. Yani kısaca yurt dışından gelen turistleri bazı şehirler ağırlama şansı buldu. Fakat bizim bölgemizde böyle bir şansı elde edemedik. Koronavirüs salgınına baktığımız zaman Rusya vaka sayısında ilk beşte yer alırken Antalya’ya gitme durumları oluyordu. İran’dan İstanbul’a uçuşlar yapılıyordu. Peki, söz konusu Kapıköy olunca mı virüs bulaş riski ortaya çıkıyor? Sadece bunu sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum.” İfadelerinde bulundu.
“KAPIKÖY KONUSUNDA VAN KENDİ AYAĞINA SIKTI!”
Cümlelerini devam ettiren Yeşilağaç, şöyle devam etti: “Biz günde 5 bin veya 6 bin insan gelsin de demedik. Sınırlı ve kontrollü bir şekilde izin verilebilirdi. Kapıköy’ün kapanıp açılmamasının tek nedeni biz Vanlılarız. Sosyal medya da kapanması için elimizden geleni yaptık ve başardık. Şimdi açma konusunda uğraşıyoruz kim bilir sosyal medya sayesinde kaç sene sonra açılır. Biz bir nevi kendi ayağımıza sıktık, bu sadece turizmi ve otelcileri etkilemiyor. Bu durum tüm Vanlıları etkiliyor. Öte yandan Van’a gelen turistler bir iki gün içerisinde dönüyorlardı. Bunun nedeni ise Van’da bulunan değerleri turizme kazandıramamamızdan kaynaklanıyor. Kapı açıkken bir gün içerisinde gelip gidiyorlardı ve Van’ın birçok eksiğini düşünmeye vaktimiz olmuyordu. Şimdi ise turizme kazandırılacak değerler Van’ın potansiyelini de artıracaktır.”
VAN-ŞIRNAK KARAYOLU’NA DİKKAT ÇEKTİ!
Son olarak Yeşilağaç, “Biz sadece Akdamar Adası’na bağlı kalırsak konaklama gecemizi düşürmeye de gidiyoruz. Van’da bulunan bütün kilise ve yapıların restorasyonunun yapılması taraftarıyım. İki gece kalan bir misafir bu yeni yapılan yapılar sayesinde daha fazla konaklama şansı elde edebilirler. Bunun yanı sıra Van- Şırnak karayolu yapılırsa Irak’tan gelen turistleri de misafir edebiliriz. Bununla birlikte çevre yolu ve otogar gibi yeni yolların yapılması farklı ülkelerden daha çok turistlerin gelmesi anlamına geliyor. Yani bunlar yapılırsa sadece İran’a bağlı kalmıyoruz. Irak’ta en az İran kadar önemlidir. Ama yolların uzun olması turistlerin buraya gelmesini engelliyor. İç pazar dış pazar kadar önemlidir ve Güneydoğu’ya kadar iç pazar yapılıyor ama Doğu Anadolu Bölgesi’ne kadar gelemiyor. Çünkü sıkıntılar var. İç ve dış pazarda gelişmek için bu sorunlara çözüm bulunmalı.” Diye ekledi.
