7 Haziran seçimlerinde büyük bir sürpriz yaparak AK Parti’ye karşı 7’ye 1 milletvekili kazanan HDP, 1 Kasım seçimleri öncesinde iddialı bir çıkış yaptı. Geçtiğimiz hafta Beşir Atalay öncülüğünde aday tanıtımını gerçekleştiren AK Parti’den sonra Van adaylarını tanıtan HDP’de ise Figen Yüksekdağ’ın ön planda olduğu toplantıda bir araya gelindi. 7 Haziran’da 7 milletvekili kazanan HDP’de il başkanı Veysi Dilekçi iddialı çıkış yaparak; “1 Kasım’da yapılacak olan seçim için temennimiz geride kalan 1 vekili de alacağız ve Van’da 8’de 8 yaparak gerek cevabı vereceğiz. Bu süreçte tövbe ederek, yaptığı hataların kusurlarını görmeyerek tekrara bu halkı sandığa götüren zihniyeti mahkûm edeceğiz.” Dedi. Van 1’inci sıra adayı HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise öz yönetim mesajı ile öne çıkarken Van’da 1 Kasım seçimlerinden sonra öz yönetim ilan edeceklerinin altını çizdi. Yüksekdağ, konuşmasında; “Biz yeni baştan, yeniden ve daha büyük kazanacağız, bunu çok iyi bilsinler. 7 Haziran akşamından sonra Van yeni bir güne uyanmıştı.” Dedi. Yüksekdağ

 

Van’da 1 Kasım gün yapılacak olan seçimler öncesi HDP Van Milletvekili adaylarını düzenlenen geniş katılımlı bir tören ile tanıtıldı. Tuşba ilçesinde bulunan Diren Düğün Salonu’nda düzenlenen aday tanıtım toplantısında HDP Eş Genel Başkanı ve Van Birinci sıra Milletvekili adayı Figen Yüksekdağ, Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Bekir Kaya ve Hatica Çoban, HDP Van İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, DBP Van İl Eş Başkanları Hamiyet Şahin, Münir Aras, HDP’li milletvekilleri, HDP, DBP Van il ve ilçe yöneticileri STÖ temsilcileri, ilçe belediye eş başkanlarının yanı sıra vatandaşlar katıldı.

 

DİLEKÇİ: HALKIMIZ MÜCADELESİNE SAHİP ÇIKTI

Aday tanıtım toplantısında ilk olarak konuşan HDP Van İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, 7 Haziran seçimlerinde halkın HDP’ye sahip çıktığını ifade etti. Dilekçi şu ifadeleri kullandı: “Bugün 3 canımızı, yoldaşımızı ve arkadaşlarımızı tefin ettikten sonra sizinle bir araya geldik. Biz bugüne bunları yaşayarak ve onlar sayesinde geldik. 35 yılı aşkındır yürüyen bu mücadele, bu yoldaşlarımızın verdikleri canlar ile biz bugünlere geldik. Belki birkaç kişi ile başlayan mücadele bugün milyonlara varmıştır ve bu daha da büyüyecektir. Bu milyonlar dünya halkları ile buluşacak ve milyarlara dönüşecektir, hep var olacaktır. Elbette sözün uzununu Eş Genel Başkanımız söyleyecektir. Biliyorsunuz ki kısa bir süre önce 7 Haziran’da bir seçim gerçekleşti. Bu seçimde Van halkı özellikle AKP’nin inkarcı, yok saydığı halkımızın kendi mücadelesine sahip çıkarak yüzde 75 oy ile 8 vekilin 7 vekili bizim partimizden seçildi.”

 

“1 KASIM’DA 8’DE 8 YAPACAĞIZ”

1 Kasım seçimlerinde 8’de 8 yapacaklarını ifade eden Dilekçi, “AKP buna tahammül etmeyerek halkımızı yeniden seçimle yüz yüze bıraktı. Bugün seçimin startını veriyoruz. Daha önce vekil seçilen arkadaşlarımız bu defa listeye giremediler. Kendilerine tekrar teşekkür ediyorum. Onlar bizim gönüllerimizde her daim milletvekili olmaya devam edeceklerdir. Bu temenni ile 1 Kasım’da yapılacak olan seçim için temennimiz geride kalan 1 vekili de alacağız ve Van’da 8’de 8 yaparak gerek cevabı vereceğiz. Bu süreçte tövbe ederek, yaptığı hataların kusurlarını görmeyerek tekrara bu halkı sandığa götüren zihniyeti mahkûm edeceğiz. Bu anlamda Van halkı bunları çok iyi tanıyor ve biliyor. Kazanmaya çok az kaldı ve bunu başaracağız.” Dedi.

 

YÜKSEKDAĞ: DAHA BÜYÜK KAZANACAĞIZ

Dilekçi’nin ardından HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ söz aldı. Konuşmasına ‘Kazanacağımız bir güne yeniden merhaba’ diyerek başlayan Yüksekdağ ilk olarak şunları kaydetti: “Bizler her zaman yeniden başlamanın ve buna cesaret etmenin ne olduğunu çok iyi bildik. Birilerinin zulmü ile saltanat ve iktidar hırsıyla bir seçimi bizlere yeni baştan zorladıysa eğer alacağı tek bir cevap var. Biz yeni baştan, yeniden ve daha büyük kazanacağız, bunu çok iyi bilsinler. 7 Haziran akşamından sonra Van yeni bir güne uyanmıştı. Bütün Türkiye’de olduğu gibi yeni bir güneş doğmuştu. Demokrasi isteyenler eşitlik ve adalet, bütün insanların bir arada yaşamak istediği güneş doğmuştu. Tüm Türkiye kol kola vermiş ve 7 Haziran’dan sonra kopan köprüler yeninden kuruldu. Saray tarafından dağılmaya yüz tutan birliğimiz yeniden çok güçlü bir şekilde kurulmuştu. Van halkı 8 Haziran’a umutla uyandı.”

 

“HDP’YE OY VEREN HALKIMIZ TEHDİT EDİLDİ”

 

7 Haziran seçimlerinde kendilerine devlet terörü uygulandığını ifade eden Yüksekdağ, “7 Haziran kampanyası boyunca partimize bir devlet terörü dayatıldı. Partimizin seçim kampanyası üzerinde tam bir saray terörü uygulandı. Miting alanlarımız bombalandı, parti binalarımıza saldırılar düzenlendi, yakıldı ve yıkıldı. HDP’ye oy veren halkımız tehdit edildi. Van ve ilçelerindeki halkımız bunu çok iyi bilir ve şahitlik etmiştir. Bu kadar yoğun bir saray terörü altında HDP Van’da çok büyük bir başarı elde edildi. Ayaklar altına alınan bütün değerler yükseltildi ve başarı olarak elde edildi. Biz bunu siyasi bağlılığımıza borçluyuz. Ama birileri bizler kadar bu demokratik değerlere bağlı değildi. 7 Haziran’dan sonra sandıktan çıkan sonuçlara saygılı değildi. Ve 7 Haziran’dan kısa bir süre sonra çıkan bu sonuçları yok saydılar ve halka saygısızlık ettiler.” Dedi.

 

YÜKSEKDAĞ: HAK ETTİKLERİ CEVAP VERİLECEK

Yüksekdağ, 1 Kasım’da Van’da 8 vekili alacaklarını ve bu şekilde gereken cevabı vereceklerini söyledi. Yüksekdağ şöyle devam etti: “Neden 1 Kasım’da seçim yapıyoruz. 1 Kasım’da seçimlere giderken sanki hiç 7 Haziran olmamış ve böyle bir şey gerçekleşmemiş gibi 6 ay sonra yeniden seçime gidiyorlar. Bu bir rezalettir ve biz bu rezaleti unutturmayacağız. 7 Haziran’da çıkan sonuçları görmeyen ve bizleri 1 Kasım’da yeniden seçime sürükleyenleri affetmeyeceğiz. Bunu çok iyi bilsinler. Van halkı 1 Kasım’da da kendisine bu saygısızlığı reva görenleri affetmeyecek. Bu bize yapılmış en büyük saygısızlık. 7 Haziran’da bu halk nasıl 8 vekilin 7’sini çıkardıysa, 1 Kasım’da 8 milletvekillini 8’ini alacak hak ettikleri cevabı verecektir. Eğer ki siyaseti siyaset gibi yaparsanız biz size elimizi verir ve sizinle beraber yürümeyi biliriz. Çünkü biz bu saygı ve ahlakı halkımızdan gördük. Ama karşımızdaki rakibimizde bu saygının zerre olmadığını görüyoruz.”

 

“ELİNİZDEKİ KANI NASIL TEMİZLEYECEKSİNİZ?”

Erken seçim iç savaş başlatılarak kardeşkanı döküldüğünü belirten Yüksekdağ, “Şimdi, 1 Kasım’da büyük bir başarı elde edeceklerini umuyorlar. Hadi 276, 376, 400 vekil çıkardınız. Peki, elinizdeki kanı nasıl saklayacaksınız. Bu kadar genç insanın vebalini ne yapacaksınız? Bu vebalden nasıl kurtaracaksınız. Bir iktidar için hırstan gözü kararmışlar elinizde ki kanla, anaların gözyaşıyla adap olacağınızı mı sanıyorsunuz? Peki, çalıp çırptığınız paralarla rahat bir şekilde yaşayacağınızı mı sanıyorsunuz. Bu iktidar size haramdır. Bunun hesabını kul sormazsa Allah soracaktır. İşte böyle bir iktidarın kana ve gözyaşına rağmen artık kendini sürdürebilmesi mümkün değildir. Sizler onlara 7 Haziran’da en büyük demokrasi dersini verdiniz, inancın en güzel örneğini sergilediniz. Şimdi 1 Kasım’da daha güçlü bir kararlılıkla yine kazanacağız.” Sözlerine yer verdi.

 

YÜKSEKDAĞ: BARIŞIN ALTINDA KALACAKLAR

1 Kasım seçimlerinde hiçbir gücün kendilerini baraj altında bırakamayacağını ifade eden Yüksekdağ, bunu isteyenlerin ise barış altında kalacağına vurgu yaptı. Yüksekdaş şu ifadeleri kullandı: “3 gün önce seçim beyannamemizi ve adaylarımızı halka açıklarken ‘İnadına barış, inadına HDP’ dedik. Van’ın inadının ne olduğunu çok iyi bir şekilde göstereceğimize inanıyorum. Van’ın inadı bu zalim iktidarı, savaştan beslenen ve ölümden medet uman iktidarı da barışın altında bırakacak. 7 Haziran seçimlerinde dertleri davaları bizleri baraj altında bırakmaktı. Geldik 1 Kasım seçimlerine. Bu seçimde hiçbir güç bizleri baraj altında bırakamaz. Hepimizin barış mücadelesi sarayı ve savaş baronlarını barış altında bırakır. Barış annelerimizin çığlığı, gençlerimizin, kadınlarımızın ve bütün halklarımızın; duruşu, inandı ve iradesi bugün sarayı barış altında bırakacak. Biz bugün Van’da aynı kararlılıkla ama bu sefer daha güçlü bir inatla 1 Kasım’da kazanacağız.”

 

“BUNLAR IŞIKTAN KORKUYORLAR”

Halkın 7 Haziran’dan sonra kendi ayakları üzerinde durduğunu ifade eden Yüksekdağ, “1 Kasım’da yapılacak olan seçim için bütün Türkiye’yi savaş alanına dönüştürdüler. Türkiye’de başlatılan bu savaşın kim tarafından ve ne için başlatıldığını bütün dünya çok iyi biliyor. 7 Haziran’da Türkiye’de ilk defa barışın demokrasi ile kazanılacağı bir noktaya geldi. Ama bunlar ışıktan korkuyorlar, demokrasi dinamiği ve umudundan korkuyorlar. Yıllarca iktidarlarını faşizme ayakta tuttuğunu sananlar, bugün Türkiye toplumunun 7 Haziran’dan itibaren kendi ayaklarının üzerinde durabileceğini gördüler. İşte bunlar böyle bir halk istemiyorlar, karşılarında diz çökmüş bir halk istiyorlar. Halk ne zaman kendi ayakları üzerinde durdular o zaman halktan korktular. Bu halkın siyasi yönetime demokratik bir karakter katabileceğini görünce korktular. Çünkü yıllar boyunca savaşla beslendiler. İktidarları ve çıkan odaklarını bu savaş üzerinden vurdular. Karşılarında böyle bir demokratik ayak gördüklerinde korkmaya başladılar.” Dedi.

 

YÜKSEKDAĞ: BU ALÇAKLIĞI ASLA UNUTMAYACAĞIZ.

7 Haziran’dan sonra ülkenin büyük bir savaşa götürüldüğünü ifade eden Yüksekdağ şöyle devam etti: “Bu büyük korkudan dolayı büyük bir savaşın fitilini ateşlediler. Türkiye’de barış ve çözüm umudu bu kadar güçlenmişken, bütün haklarımız ve haklarımızın çocukları bir çatışmanın ve savaşın içinde buldular kendilerini. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı bütün Türkiye halklarına; ‘Çocuklarınızı bu savaşa feda edin, bu kutsal bir savaştır.’ Dediler. Bu savaşın neresi kutsal buna hiç kimse cevap veremiyor. 7 Haziran günü Türkiye’de bölünme tehlikesi mi var? Türkiye ilk defa bu kadar birleşmenin eşiğine gelmişti. HDP olarak bu birleşmeyi ortaya koyduk. Bu süre içerisinde bir ülke tarafından Türkiye’ye bir işgal durumu söz konusu oldu? Hayır. Komşusun toprağına göz koyan ve iç işlerine karışan bir siyasi hareket vardı. Kimsenin Türkiye’nin toprağına göz koyduğu yok. Ama bugün sanki bu halkına evlatlarına işgalci bir ordunun askerlerine saldırır gibi saldıran bir siyasi iktidar var karşımızda. Bu zulüm unutulur mu? İşte Van’ın bunu asla unutmaması gerekiyor. Çocuklarımıza, gençlerimize yapılan bu alçaklığı asla unutmayacağız.”

 

“KENDİMİZİ VE KENTİMİZİ BİZLER YÖNETİYORUZ”

Eş Başkan Yüksekdağ, Türkiye'nin 4 yanında "Zulümle iktidar olmaya çalışanları" iktidar yaptırmayacaklarını ve demokratik direnişleriyle gereken cevabı vereceklerini söyledi. Yüksekdağ, “Tüm bu yapılanlara rağmen Tayyip Erdoğan ve Davutoğlu gelip Van’daki bu halktan oy isteyecekler. İşte o zaman Vanlılar size 7 Haziran’da olduğu gibi 1 Kasım’da da gereken cevabı verecektir. Bizler gerek Van’da gerekse de ülkenin 4 bir yanında zulümle ve savaşla iktidar olmaya çalışanları iktidar yaptırmayacağız. Savaşla, ölümle, gençlerin kanıyla yüzünü yıkayanlara asla ve asla diktatörlük yaptırmayacağız. Bizler 1 Kasım seçimleri öncesi ve sonrasında demokratik direnişimizle bu zalimler saltanatına gereken cevabı vereceğiz. Halkımız her yerde öz yönetim iradesini de yeni yaşamın ve yeni demokratik Türkiye'nin kurucu temeli olarak inşa ediyor. Van'da da 'kendimizi bizler yöneteceğiz' diyerek irademize sahip çıkacağız. Bizlere teslimiyeti dayatanlara, savaşla halkımızdan oy almaya çalışanlara karşı 'kendimizi de kentimizi de bizler yönetiyoruz' diyeceğiz. Bizler 1 Kasım'da emin olun bütün halklarımızdan kaçırdıkları, yakıp yıkmaya uğraştıkları barışı kazanacağız. 1 Kasım'da halklarımızın özgürlüğünü, eşitliğini, demokrasiyi, geleceğimizi kazanacağız. Seçim sandıklarından 400 milletvekili kazanmayı düşünenler yine kaybedecekler.”

 

YÜKSEKDAĞ: ÜZERİMİZE NAMLU DOĞRULTTULAR

Önceki gün Van’a geldiğinde yolun özel hareket timlerince kesildiği ve namlunun kendilerine doğrultulduğunu söyleyen Yüksekdağ son olarak şunları kaydetti: “Ben önceki gün Van’a adım attım beni Van girişinde panzerler yolu kesmiş ve namlusunu benim konvoyun üzerine doğrultmuş özel harekât timleri karşıladı. Sokaklarda, ilçelerde ve köylerde panzerlerle bize çevirdikleri namlularla hiçbir zaman tereddütte düşüremediler. Bizi yıldıracaklarını sanıyorlar, böyle bizi hiç tereddütte düşüremediler, düşüremeyecekler. Sizlerde değerli halkımız en küçük bir kararsızlığa düşmeyin. Onların bize doğrulttuğu namludan korksaydık biz bu mücadele trenine binmezdik. Gücümüze güvenelim, bizden korkuyorlar. Elimizde silah, tank yok ama korkuyorlar, işte demokrasi, halkın gücü budur. Elinde bir taşı bile bulunmayan halktan korkuyorlarsa, işte halkın zaferi budur. Onlar en çok iktidarın kurşun olurlar, başka bir şey değil.”


ŞEHRİVAN SİYASET: ÖNDER ALTINAL

Editör: TE Bilisim