Corona, deprem, çığ... Musibetler silsilesi... 

Musibet;
"isabet etmek, uğramak" manasına gelir. 
Çatının altından geçerken, başına buz kütlesi isabet etti ve öldün, musibet. 
Kahvede çay içerken, üstüne çay döküldü, yine musibet.
Yolda yürürken ayağın taşa çarptı, kendini sorgulaman için mükemmel bir fırsat, ama adı musibet. 

Ölüm...
Kimsenin başına gelmeyecek gibi, bizi yaşatan şey. Ölüm yaşatır mı? Hiç aklına getirmezsen evet. İstediğin kadar kul hakkı ye, haram lokma yağ gibi geçsin boğazından, iftira at, hor gör, kalp kır ama ölümü getirme sakın aklına. 

Kalp...
Arapça bir sözcük... Kırmak, eşittir Kabe yıkmak. Kudsi hadiste buyuruyor: "Yere göğe sığmadım, mümin kulumun kalbine sığdım. Ama hesap etmiyoruz, başımıza gelen/gelecek bilinmeyen olaylara rağmen yine de kaçınmıyoruz bu eylemi yapmaktan. 
Musibet kötü müdür? Ölüm bir musibet midir?  Kalp kırmak bir musibettir.

*

"Bir ayağımız çukurda" bana göre sadece ihtiyarlar için kullanılan bir deyim değil. Ayak; doğduktan sonra girer çukura, yaş kuru fark etmez. Yaşlı olmak ve ihtiyar olmak arasında da fark vardır. Koruyamadık o farkı. Yaşlı, moruğa terfi etti. İhtiyar gibi "iradesiyle seçebilen" anlamına gelen ve yaşı ilerlemiş olanlara çok yakışan bir kelimeyi "kocamış" manasına gelen yaşlı kelimesine tercih ettik. "Beli bükülmüş ihtiyarlar olmasa üzerinize sağanak sağanak bela yağar" demişti oysa Rahmet Peygamberi, "yaşlılar" dememişti. Ondan kaybettik belki de... Kaybetmeyi istedik! 
Evet, istemek demişken;
Regaib...
Ra, ğayn ve be harfleri kökünü oluşturuyor. "Şiddetle arzulanan şey, istek" anlamına geliyor. Bu gece istek gecesi. Kız istemeye gidince "ya vermeseler" korkusunun olduğu bir gece değil. Çünkü "kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar iste" diyor Hadis-i Şerif'te. Hazinesinde "yok, yok" olan zattan isteyin. 

Gönül kandillerinizi yakın bu gece, artık kalp kırmayacağım deyin mesela... Başıma her an bir şey gelebilir gibi davranın insanlara. Gidin girin gönüllere... Çocukları sevindirin, sokaklara yemek koyun "sessiz kullar" için. Okşayın bir yetimin başını... Ölümü ensenizde hissedin, dedik ya: bir ayak her zaman çukurda...