AK Parti’nin Tuşba’daki en iddialı ismi olan Fezvi Özgökçe, adayların açıklanmasına günler kala Şehrivan’a konuştu. Gazetemize adaylık süreci ve yaklaşan yerel seçimler ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, adaylığı ile ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Van’da şu anda en çok konuşulan adaylar ve partiler meselesinden önce konuşulması gereken daha önemli şeylerin bulunduğunu ekleyen Özgökçe, bunun da siyaseti temiz, şefaf ve doğru yapmak olduğunu kaydetti. Adaylık sürecinden çok ‘temiz siyaset’ anlayışını benimsediğini söyleyen Özgökçe; “Biz AK Parti’nin bu ülkede köklü değişiklikler yaptığını ve bundan sonra yapabileceğine yürekten inanan insanlarız. Bu ülkede olunmaz denilenleri olduran bu hükümetin Van’da da yapacağı daha çok şey var. Biz de bu anlamda göreve talibiz elbette. Ak Parti’nin yapacaklarının hayata geçirilmesi noktasında hem bir partili hem de bir belediye başkanı olarak birşeyler katabileceğimiz inancını taşıyoruz. Nasipse ve hakkımızda ve halkımız hakkında hayırlıysa bu hizmet yarışında varız. Tamamen etik kurallar çerçevesinde ve insani ilişkilerimizde kaynaklı kamuoyundaki yüksek tevecühlerden dolayı bölgenin akil insanlarının ve kanaat önderleriyle görüştük. Özellikle Üniversitedeki Bilim insanlarının teşvikleriyle ortaya çıktıklerını ve gerek seçim aşamasından ve seçim sonrasından da değerli bir cenahın destekleriyle Tuşba’ya hizmete talibiz” dedi.

 

“TUŞBA’DA BİRLİKTE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”

 

Tuşba ilçesinde kendisinin de mensubu olduğu Buruki aşiretinden birden fazla adayın olmasının hatırlatılması üzerine konuşan Özgökçe bu noktada tamamıyla bir birliktelik hazırlığında olduklarını ve ilk günden bu yana yaptıkları ortak görüşmeler neticesinde koşulsuz, şartsız kim aday gösterilirse gösterilsin arkasında durup birlikte çalışma kararı aldıklarını belirtti. Özgökçe konuyla ilgili olarak, “Bizim ilk günden bu yana birliktelik hedefimiz ve sözümüz var. Biz Tuşba’da birşeyleri birlikte başarmak istiyoruz. Bunu yapmak için de başta yakınımzdaki insanlar olmak üzere Tuşba’da hizmet gönüllüsü olmak isteyen herkesle beraber çalışmamız gerekiyor. Biz de bunu göz önünde bulundurduk ve son olarak bir kaç gün önce yaptığımız görüşme neticesinde de yine kararımızı yeniledik: Ne olursa olsun biz Tuşba’da birlikte çalışacağız. Benim ya da bir başka ismin telafuz edilmesi önemli değil. Bizim için önemli olan birlikteliktir. Bunu sayın vekillerimizin ve AK Parti il başkanımızın davetli olduğu bir toplantıda da kendilerine deklere edeceğiz: Biz Buruki aşireti mensupları sonuç ne olursa olsun bir isimde birleşip Ak Parti’ye hizmet edeceğiz, buna tüm aile mensupları tamamen canı gönülden katılıp kim olursa olsun mutlaka Tuşba’da ve Büyük Şehirde reylerimiz ile tam destek sunacağız vaadinde bulundular. Ayrıca Tuşba’da ve il genelinde tüm akrabalarımızla kenetlendik, sadece Tuşba için değil diğer ilçlerdeki akrabalarımız ile Büyük şehire en büyük desteği sunacaklarını belirtirken, kendisinin Muhabbet fedaisi olarak hem Kürhesini, hem de bölgedeki Yerli, Şevi, Mamhuran, Mehmediyan, Memani, Milli, Milan, Şemsiki ailelerinede rahatlıkla ulaşabilecek çok geniş dost çevresine sahip olduğunu belirterek herkesle rahatlıkla görüşüp oylarına ve hizmetlerine talip olacağız. Van’da aşiretçilik yapmadan ancak aşiret gerçeğini de bölgede inkâr etmeden bir siyasi anlayışı uygulamak, bölgenin gerçekleriyle uyuşacaktır.” Dedi.

 

“HASSASİYETLERİ GÖRMEMİZ GEREKİYOR”

 

Seçim dönemi olması hasebiyle tüm siyasi çevrelerde sadece belediye başkanlığının ve yönetimin konuşulduğu şu günlerde konuşulması gereken başka konuların da bulunduğunu belirten Özgökçe, bunların başında da toplum hassasiyetlerinin ve mevcut sorunların doğru okunup AK Parti ile nasıl çözülebileceğine dair tespitlerin yapmak olduğunu kaydetti. Özgökçe, özellikle sosyolojik yapının çok iyi analiz edilmesi gerektiğini kaydederek, “Elbette ki bu süreçte siyaset konuşacağız, partileri konuşacağız dahası kazanmayı konuşacağız ama bizim önümüzde sadece kazanılması gereken bir seçim yok. Bizim bu memlekette kazanmamız gereken yüzbinlerce insanımız var. Bakınız gün geçtikçe daha büyük ayrışmaların yaşandığı bir zaman içerisindeyiz. Yıllardır bir çok sıkıntıyla imtihan olan bu halk daha fazla baskı ve otoriter yönetimler ile yönetilmek istemiyor. Hal böyle olunca da tepkisini çok çabuk ortaya koyabiliyor. Bunun bir neticesi olarak da özellikle gençlerimiz bir kefeye konulup bir etiket ile değerlendiriliyor. Bu memlekette bizim ciddi bir genç potansiyelimiz var ve bu gençlerimiz hep görmezlikten gelinmiş bir kitle. Bizim bu genç kardeşlerimizi bir partiye mal etmeden önce onların yaşadığı toplum içinde siyasetsiz bir anlayışla rehabilite edilmesini düşünmeliyiz. Çocuklarımız küçük yaşta ilgisiz bırakılıyor, gençlerimiz ise tamamıyla siyaset eksenli bir düşünce ile görmezlikten geliniyor. Bu algı değiştirilmeli. Biz sadece ‘Kazanırsam bunu yapacağım’ mantığı ile bakmıyoruz olaya. Biz kazanırsak gençlerimizi, çocuklarımızı, ihtiyar ve kadınlarımızı da kazanacağız, burada ne insanımız nede bu cennet parçası memleketimiz bu kadar ilgisizliği hak etmiyor, tüm iktidar nimetlerini bölgemize proje, plan ve belirli stratejiler ile tam anlamıyla yağdıracağız.

Bu yüzden hem devletimizin geleceği hem de halkımızın huzur ve refahı için AK Parti, bölgemizde kazanmaya mahkûmdur. Bu nedenle Ak Parti’nin her seçimden zaferle çıkması için adaylarını bölgenin ve ilin gerçeklerini/dengelerini de göz ardı etmeden temsil kabiliyeti olan, dürüst, mazisi temiz, şaibelere bulaşmamış, vatandaş tarafından sevilen ve halk arasında oy potansiyeli olan kimselerden seçmelidir. Bunların tespiti için bağımsız bilgi kaynaklarından istifade edildiğini ve AK Partinin, yalnızca parti başarısı için veya Belediye kazanma kaybetmesini ötesinde; ülkemizin, Van’ın ve burada yaşayan vatandaşlarımızın geleceğini teminat altına alma adına başarılı olmak zorundayız.” diye konuştu.

 

ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ EN GÜÇLÜ YANI

 

Uzun yıllardır Van’da en çok eksikliğinden yakınılan ve son yıllarda bir nebze de olsa aşama katedilen şehir-üniversite işbirliği konusunda da konuşan Özgökçe, bu noktada yetiştiği Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin potansiyelini çok iyi bildiğini ve üniversiteden faydalanma konusunda ezbere değil, projeler üzerinde konuşabileceklerini belirtti. Üniversitenin Tuşba’nın elini en çok güçlendiren kurum olduğunu belirten Özgökçe, “Biz bir kere üniversitede yetişmiş ve bu bölgenin çocuğu olan bir akademisyen olarak üniversiteden ezbere faydalanacağımızı söylemiyoruz. Biz hangi birimin bir yerel yönetime ne gibi bir katkı sunacağı konusunda yeterince tecrübe edindik ve bunu da kullanmaya hazırız. Nasip olduğu takdirde üniversite ciddi anlamda bizim elimizi güçlendiren en önemli kurum olacaktır. Bu konuda üniversitedeki yüzlerce akademisyenin gönülden desteğini de alarak yola çıktık zaten.” dedi.

 

PROJELER HAZIR…

 

Şu sıralar adının baskın olarak anılması ve önümüzdeki günlerde isminin açıklanması beklenen olası adaylardan olması hasebiyle projelerinden de bahseden Özgökçe, Tuşba bölgesine fazlasıyla hakim olduğunu belirterek, buradaki yapıya ve beşeri dengeleri dikkate alarak çalışacaklarını kaydetti. Bu anlamda başta belli başlı projeler üzerine çok ciddi hedefler ile yola çıktıklarını belirten Özgökçe, bu projeleri kısaca şöyle özetledi; “Öncelikle Tuşba Kent Bilgi Sistemi adında günümüz teknolojine uygun bir sistem ile Tuşba’da hizmet edeceğiz. Bu sistem ile e-devlet ile entegre olup kurumların bütün iş yüklerini üzerine alacak ve 7/24 hizmet verecek bir sistem kuracağız. Yine TUŞGÖK (Tuşba Gönüllü Akademisi) ile Tuşba’da, gönüllü olarak çalışmak isteyen genç, yaşlı, çocuk her kesimden insanın öncülüğünde, eğitimlerimizin rehberliğinde toplumsal farkındalık, dayanışma ve sivil toplum kuruluşlarını destekleme projesini hayata geçireceğiz. Yine toplumun en önemli meselelirnedn birisi olan istihdama yönelik olarak TUŞMEK ( Meslek Edindirme Kursları) projesi üzerinde çalışacağız. Bir başka proje olan TUŞTOGEM (Tuşba Toplumsal Gelişim Merkezi) ile yoksullukla mücadele sürecinde etkin bir rol almak, rehberlik ve öncülük yapmak ve hayırseverlerle ihtiyaç sahiplerini ve özellikle ihtiyaç sahibi Üniversite öğrencileriyle buluşturmayı hedefliyoruz. Bunnu gibi daha bir çok proje bizim uygulanabilirlidiğini çalıştığımız ve görev verilmesi halinde uygulayacağımız projeler arasında yer alıyor. Özellikle beledinin ilgi alanına girecek tüm kamu kurum ve STK’lar ile çok sıkı ilişkiler içinde olacaklarını, Ekosistem, Canlı odaklı olarak tüm insanlığa Yüz yıllık perspektifte hizmetler üreteceklerini, gelecek kuşakların bunda dolayı bizleri hayırla yad edeceklerini vurgulayan Özgökçe, bir önceki dönem Milletvekilliği sürecinede değinerek AK Partini kendilerini tam anlamıyla tanıdığını Fevzi ÖZGÖKÇE ile nelerin kazanılacağını ve Büyük Şehirinde sigortası konumunda olduklarını belirterek Osman Nuri Gülaçarın Üniversitede İmam Hatip görevinden dolayı çok iyi tanıştıklarını nasip olursa kendileriyle hem seçim sürecinde hemde Başkanlıkları sürecinde çok iyi çalışabileceklerini” vurguladı.

 

DOÇ. DR. FEVZİ ÖZGÖKÇE KİMDiR?

 

Tuşba İlçe sınırlarında yer alan Kalecik Köyünde 1971 yılında doğdu. İlköğrenimini Van’da tamamladıktan sonra Orta ve Lise öğrenimini Kastamonu tamamladı. Yüksek öğrenimine 1989 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünde başladı ve 1993 yılında tamamladı. Yüksek Lisans eğitimini 1995 yılında ve Doktora eğitimini 1999 yılında tamamladı. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünde Öğretim Üyesi olarak çalışan Özgökçe 2002 yılında Yardımcı Doçentlik unvanını ve yakın zamanda Doçentlik unvanını aldı. Özgökçe Dört çocuk babası olup iyi derecede İngilizce bilmektedir. Ekoloji, Çevre, Biyolojik Çeşitlilik, Bitki Sistematiği, Vejetasyon, Etnobotanik ve Ekoturizm alanlarında; 45 uluslararası ve 12 ulusal dergilerde yayınlanmış toplam 57 makale ile 95 uluslararası ve ulusal sempozyumlarda sunulmuş toplam 152 araştırması bulunmaktadır. Doğa Koruma, Biyoçeşitlilik, Çevre koruma konularında ulusal ve uluslararası çalıştaylara katılmış ve çözümleri hakkında araştırmalar yapmıştır. Şu ana kadar 26 (2 uluslararası, 24 ulusal) araştırma projesinde çalışmıştır. 2007-2011 yılları arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürlüğü (VANÇAM) ile Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Dernek (BİYOÇAD) Başkanlığı yapmıştır. 2 doktora öğrencisi ve 5 yüksek lisans öğrencisi yetiştirmiş, Ulusal ve Uluslar arası alanda Türkiye, Doğu Anadolu Bölgesi ve özellikle Van Gölü havzası ile ilgili birçok komisyon ve çalışma gurubunda bulunarak sorunların belirlenmesinde ve çözüm önerilerine destek olmuştur.

Editör: TE Bilisim