HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Van'da gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldikten sonra 3 gün önce Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde PKK saldırısında şehit düşen Abdulhalik Araz'ın Özalp'in Mollatopuz Mahallesi'ndeki baba evine taziye ziyaretinde bulundu. Taziyede şehidin babası Saim Araz'a sarılarak teselli eden Demirtaş, barış mesajları verdi. Demirtaş, hükümetin de Kandilin'de barışın sesini duyması gerektiğini söyledi.

 

DÜNYANIN EN AĞIR YÜKÜ İÇİNDE GENÇ ÖLÜLERİN OLDUĞU TABUTLARDIR

Barış için yola çıktıklarını belirten Demirtaş, çatışmaları durdurmadıkça gençlerin toprağa düşeceğini söyledi. Demirtaş,"Halkımızın tek isteği barıştır. Dünyanın en ağır yükü, içerisinde genç ölülerin olduğu tabutlardır. Bundan daha ağır bir yük yoktur. Biz cenazelerimizi bir birinden ayıramayız. Biz Kürt'ün, Türk'ün cenazesi diye ayıramayız. Biz askerin, polisin, gerillanın cenazesi diye ayıramayız. Her ananın babanın yürek acısı aynıdır. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Biz evlatlarımız arasına ayırım koyamayız. Şehit düşen asker de bizim kardeşimizdir, bu topraklarda defnettiğimiz bütün gençler bu halkın evlatlarıdır. Bu acıları durdurmanın tek yolu da barışta ısrarcı olmaktır. Biz bütün ailelerimize bu sözü vermişsek, bu sözün gereğini yerine getirmek için daha fazla çalışmak zorundayız. Çok şükür bu kadar büyük acıya rağmen ailelerimiz ısrarla barış olsun diyorlar. Bu çok kıymetli bir mesajdır. Herkesin bunu yüreğinde hissetmesi lazım. Benim yüreğim yandı, başkasının yüreği yanmasın, başkasının evladı gitmesin diyorsa bu bizim için bir talimattır" dedi.

 

EVLADINI FEDA EDENLER BARIŞ DİYOR, TUZU KURU OLANLAR SAVAŞ İSTİYOR

Demirtaş, "Bütün Türkiye'nin artık çatışmaların durması ve sorunun diyalogla, konuşarak müzekereyle çözüme dönülmesi için halkın sesini duyurması lazım. Acılı bir baba barış diyebiliyorsa, halen utanmadan sıkılmadan kendi köşklerinden masalarından savaş isteyenler, artık bu ülkede bu kadar güçlü olmamalılar. Evladını feda edenler barış diyor, tuzu kuru olanlar savaş diyor. Bu savaştan en küçük zarar görmeyenler gece gündüz savaşı kışkırtıyor. Ama dünyanın en değerli varlığını yitirenler barış diyor. Bizim için esas almamız gereken budur. Biz siyasetçiler için emirdir, talimattır halkın barış talebi. Bizde Allah’ın izniyle el ele vereceğiz ve başaracağız. Bütün bu kaybettiğimiz evlatlarımıza layık olmanın tek yolu bu topraklarda huzuru sağlamaktır. Bizler inanırsak eğer, hükümetler de savaş isteyenler de barıştan kaçamazlar. Halk barış istiyor. Hükümetin özellikle bu savaş politikalarından vazgeçmesi gerekir, Kandil’in bu sesi duyması lazım. Barış çığlığını herkesin duyması lazım. Halkımız her yerde barışı sahiplenmeye hazırsa, inşallah kısa sürede de sonuç alacağız. Ben yürekten buna inanıyorum. Çok acı bir şey. Öleni geri getiremeyiz. Bu Allah’ın takdiridir. Ama başkalarının ölümünü durdurmaya insan oğlunun gücü yeter. Biz eğer yerimizde oturursak, gencecik çocuklar ölmeye devam ederse bu kader değildir. Bu bizim suçumuz hatamızdır. Uğraşacağız, çabalayacağız, didineceğiz ve başaracağız" dedi. 

Editör: TE Bilisim