Geçtiğimiz günlerde Ak Parti’nin Van İl Başkanı Abdullah Aras ile yaklaşan yerel seçimler ve siyasetin genel durumu ile ilgili kısa bir sohbet gerçekleştirdik.

 

Konuşacak konu çok, vakit kısıtlıydı. Dolayısıyla şu sıraların en çok merak edilen konusu olan ‘Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ sorusunu sorduk.

 

Dedik ki, “Sayın Aras, Van’da büyükşehir belediye başkan adaylarının büyük çoğunluğu Hüseyin Çelik’in Van’a büyükşehir belediye başkanı adayı olarak gönderileceğini düşünerek aday olmuyor. Herkesin aklında aynı şey var. Ne olacak bu işin sonu? Çelik aday mı değil mi?”

 

Bu soru üzerine Aras da “Tam üstene bastınız” der gibi hemen girdi konuya: “Evet, Van’da aynen böyle bir durum hâkim. Adaylığı düşünen herkesin aklında aynı konu vardı. İşte bu yüzden ben de geçtiğimiz günlerde Sayın Hüseyin Çelik’i aradım ve sordum konuyu. Çelik’in cevabı net oldu. Çelik kesinlikle Van’dan aday olmayacağını net bir şekilde dile getirdi. Hatta şöyle bir ifade kullandı: Yüz defa söyledim, bir kez daha söylüyorum Van’dan aday olmayı düşünmüyorum.’ Yani Çelik net bir şekilde aday olmayacağını belirtti. Tabi Başbakanımızın ve Genel Merkezi’mizin kararı ne olur bilinmez”

 

Bence Başkan Aras’ın Hüseyin Çelik ile yaptığı bu görüşme aday adayları için ‘milat’ niteliğinde.

 

***

 

MAHMUT TÜNCEL MESELESİ

 

Konu Hüseyin Çelik’ten açılmışken önemli bir konuya da değinmek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Bilindiği gibi Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik Van’da olmamasına rağmen hala Van siyaseti üzerinde etkileri büyük olan bir siyasetçi.

 

Van’da onun talimatıyla siyasete giren ve siyaset arenasında kritik adımların arifesinde kendisinde ‘icazet’ alan çok.

 

Şimdi Aras’ın açıklamaları ışığında şöyle bir şey düşünmek mümkün: Şu ana kadar büyükşehir belediye başkanlığı adaylığını açıklayan tek isim Mahmut Tüncel. Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı’nın önemli projelerin başında görev alan bir bürokrat. Ve Tüncel deyim yerindeyse Hüseyin Çelik’in kadrosunda yetişmiş bürokratlardan birisi.

 

Dolayısıyla Ankara’dan gelip bir anda adaylığını açıklayan Mahmut Tüncel, Çelik’in bir rızasını ve olur’unu almadan gelip “Adayım” demiş olamaz.

 

Bu da Çelik’in Van’a gelmeyeceği ile ilgili etti mi ‘ikinci’ kanıt.

 

Bence bu kadarı yeterli. Hani çocukken saklambaç oynarken takım arkadaşlarımız için kullandığımız bir cümle vardır: ‘Elma desem çık, armut desem çıkma’ diye. İşte aday adaylarının içini kurtlar kemirirken bir de Aras’tan ‘Elma’ talimatı geldi. Yani adaylar artık ‘gönül’ rahatlığı ile meydana çıkabilir. Çelik yoksa eğer başkanlık için niyet getirmiş siyasetçilerinin halkla tanışmasının vakti gelmiş demektir.

 

Şimdi ‘adaylığı’ açıklama zamanı!

 

***

 

BAŞBAKAN’IN VAN ZİYARETİ

 

Yerel seçim öncesi iyice büyükşehirlere odaklanan Ak Parti’de Van’da da bir hazırlık var şu sıralar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçim öncesi ziyaretlerinden birini de 26-27 tarihlerinde Van’a düzenleyecek. Üstelik başbakan bu gezisinde Van’da iki gün kalacak.

 

Ak Parti’nin yeni il binasının açılışını yapacak olan Başbakan Erdoğan ayrıca burada çok önemli mitinglerde yapacak. Merkez dışında 3 ilçede miting yapacak olan Başbakan Erdoğan’ın en önemli ziyaretlerinden birisi de Özalp’e olacak.

 

Şahsen ben Özalp ziyaretinin birkaç açıdan önemli buluyorum. Bunları da şu şekilde ifade edebiliriz.

 

-Son zamanlarda PKK’nın Özalp, Saray ve köylerde ciddi bir hâkimiyet sağladığı konuşuluyor. Bu anlamda Ak Parti’nin gitmeye çekindiği bir ilçeye Başbakan’ın gidip bir de buraya ziyaret yapması Ak Parti il teşkilatı adına güven verici bir durum olacak.

-Uzun süre PKK’nın gözetiminde görev yapan Özalp İlçe Başkanı Naif Önder’in istifasının ardından uzun arayışlardan sonra bir başkan atanması gibi dezavantajların yaşandığı ilçeye bir başbakanın gelmesi ilçe halkının yeniden önemsendiğini anlamasını sağlayacak.

-Ak Parti ve adayları Özalp’e daha rahat gidecek. Büyük ihtimal son milletvekili seçimi hariç diğer ilçelere göre daha az önemsenen ilçe biraz daha önem kaydeden bir yer haline gelecek.

-Son seçimde bu ilçeye vekil verilmesine rağmen Özalp’te neyin yanlış yapıldığını bizzat kendisi görecek.

 

Tüm bunları düşündüğünüzde bence Özalp’te ‘ciddi’ anlamda bir eksiklik yaşayan AK Parti’ye Başbakan bu hareketi ile bir ders vermiş olacak. Yani AK Parti İl Teşkilatı’nın yapamadığını Başbakan yapacak. Gönül alıp, nabzı tutacak. Bir nevi…

 

Hatta ben Özalp ziyaretini göz önüne aldığımda AK Parti’nin geçen seçim yapılan hataların farkında olduğunu ve Özalp için bir şans vereceğini de düşünüyorum. İşte bu noktada AK Parti’nin doğru strateji ve isim üzerinde konuşmaya başlamasından önce konuşulması gereken bir isim daha var.

 

***

 

ZAHİR SOĞANDA VE SONRASI

 

Dönüp şöyle bir geçmişe bakalım. 2011 yılında yapılan Genel Seçim seçim sonuçları sık sık açılıp bakılması gereken dersleri barındırıyor içinde. Şöyle bir bakıyoruz Başbakan Özalp halkının sesini duyup Özalp’e bir aday verin diyor. AK Parti İl Teşkilatı Zahir Soğanda’yı aday gösteriyor. Sonuç ise koca bir hüsran. Kendi köyünde bile oyların tamamını alamayan Zahir Soğanda, Özalp’te 5 bin 722 oy alıyor. AK Parti’nin yıllarca ‘çantada keklik’ gözüyle baktığı o ilçede BDP’nin oy oranı ise 16,871.

 

Halbu ki Abdullah Aras’ın bile şu an özeleştiri olarak ‘yanlış yapıldı’ diye kabul ettiği ve eksiklik olarak gördüğü Başkale ile birlikte iki ilçeden biri olarak gördüğü Özalp’te çok güçlü iki isim de vardı o zamanlar. Bir Nizamettin Ağar veya Sabri Aykaç ismi düşünülmüş olsaydı belki durum çok daha farklı olacaktı. Ya da Zahir Soğanda kazansaydı Van’da durum 5-3 olacaktı ve bu şu anda Van siyasetinin belki de yerele yansımasını da etkileyecekti.

 

Ama doğruya doğru. AK Parti Özalp’te sert kayaya çarptı!

 

***

 

MURAT DURMAZ DEVRİ

 

Konu başbakan ile açılıp tamamıyla Özalp odaklı olmuşken devam edelim bari. Özalp derken bir noktayı konuşmadan geçmek doğru olmaz. Her ne kadar BDP ve üst karar merci PKK’nın onun yeniden Özalp’e aday olmasını istemediği konusunu konuşulsa da ortada büyük bir Murat Durmaz gerçeği var.

 

Murat Durmaz, zamanında Özalp’e yapılması gerekenleri yapmayanların yaptıkları ile büyük bir sempati ve bununla birlikte oy topladı BDP için. BDP cephesinin bile ‘doğru isim mi?’ şeklinde konuştuğu bir isimken Özalp’te yaptıkları ile adından çok söz ettirdi.

 

Hatta hani hep bahsettiğimiz bir konu vardır. BDP, seçmeninin istediğinden ziyade kendisinin belirlediği ve halkın da ‘koşulsuz şartsız’ oy verdiği adaylarla seçimlere giriyor diye… İşte Durmaz, tüm bunların aksine bir aday. Yani BDP, vatandaşa “Kim?” diye soracak olursa Özalp halkına hiç şüphesiz Murat Durmaz ismini işitecektir. Belki de yeni bir isme soğuk bile bakılacaktır. Hem bu gerçek, hem de yukarıda bahsettiğim PKK’nın ciddi anlamda hakimiyet sağladığı Özalp’te AK Parti’nin işi zor.

 

Biz bunu tarihinde ilk defa ‘yanlış’ da olsa Özalp’e aday gösterilmesine rağmen 5 bin civarında oy aldığı zaman gördük ve şahit olduk. Özalp halkı yıllardır “Vekil istiyoruz” demesine rağmen AK Parti’ye sırtını dönüp, BDP’yi zirveye çıkardı.

 

O yüzden başbakanın Özalp ziyareti AK Parti için “Yetmez ama evet” niteliğinde.

 

Parti başkanlığının dikkatine. 


ÖMER AYTAÇ AYKAÇ yazdı...

Editör: TE Bilisim