İşte Davutoğlu'nun konu ile ilgili ifadeleri:

"BENİ HERKES TANIR. KİMSEYE KARŞI TAVIR ALMAM AMA..."

Sırbistan yolculuğunda açıkladım. Beni HDP Eş Başkanları da kamuoyu da tanır. Kimseye karşı bariyer koymam, ötekileştirme yapmam. Ben kendileriyle 1 Ekim'de görüşmüştüm. 6 Ekim Kobani olaylarında halkı sokağa davet ettiler. 15 Temmuz'da biraraya geldik. 22 Temmuz'da 2 polisimiz enselerinden vurulmuştu. Bir kere ağızlarını açıp kınamadılar. Ardından da ayaklanma çağrıları geldi. Kimse "bu nedir, biz burada siyasi partiyiz, nereden çıkıyor bunlar" demedi. Çünkü onlar 7 Haziran'da Türkiye vehamete düştü sandılar.

"TERÖR OPERASYONALRI BİR ANDA ÇIKMADI"

Kimse teröre karşı operasyonlar bir anda çıktı zannetmesin. Bunu iddia etmesin. Onların "Ak Parti ile hiç bir şey yapmayacağız" demelerine rağmen ben bazı eleştirileri de göze alarak görüştüm. 15 Temmuz'da görüştük ve neler olduğunu gördük 22 Temmuz'da. Bu sefer de "yeni bir dönemdir şans verelim" dedim randevu talep ettim. Rusya ziyareti ayrıca eleştirilir ama yine de randevu aldım.

"SANKİ BEN HDP'YE HESAP VERMEYE GİDİYORUM"

Fakat onlardan bazıları "Başbakan'a Cizre'nin, Sur'un hesabını soracağız" dediler. Sanki oraya hesap vermeye gidiyorum. Çay meselesi ayrıca tartışılır. Ama beni terör konusunda sigaya çekeceklermiş gibi bir üslup kullandılar. Öyle bir hava oluşturdular.

"BEN HALKA KARŞI SORUMLUYUM"

Güneydoğu halkı 7 Haziran'dan çok daha yüksek bir oy ile Ak Parti'yi, bizi destekledi. Demek ki terörle mücadelede bizi haklı görüyor. Halk bu yetkiyi bana vermiş ve benim birinci sorumluluğum HDP Eş Başkanlarına değil. Onlara hiç bir sorumluluğum yok. En başta Güneydoğu ve Doğu'daki halklara karşı sorumluluğum var.

"SİZE SAYGIMIZDAN GELMİYORUZ!"

HDP öyle bir hava estirdi ki! Ben size siz olduğunuz için gelmiyorum ki! Size oy verenlere saygım için geliyorum. Yoksa ben 1 Ekim'de görüştükten sonra 6 Ekim Kobani olaylarında sokağa çağrı yaptığınızı bilmiyor muyum. 15 Temmuz'da görüştükten sonra 26 Temmuz'da polislerimizi katleden katillere, alçaklara bir şey söylemediğinizi bilmiyor muyum. Size saygımızdan gelmiyoruz biz. Oy verenlere saygımızdan geliyoruz.

"HDP İLE NE GÖRÜŞECEĞİM?"

Fakat HDP yaptığı tüm açıklamalarla gündemi bir noktaya odaklandırdılar. Ben niye gideyim oraya? Ne samimiyet var, ne ciddiyet var, ne görüşecem ben onlarla.

DEMİRTAŞ'IN GÖRÜŞELİM ÇAĞRISI

Selahattin Demirtaş'ın "diyalog kanallarımız açık" diyerek yaptığı "görüşelim" çağrısı üzerine de açıklama yapan Davutoğlu şunları söyledi:

Tavırlarını bi değiştirsinler. Samimi olsunlar. Türkiyeli olduğunu söylesinler... Dün Cizre'de 3 aylık Miray bebeğin babasıyla konuştum. Bebeği de dedesini de katleden bunlar! Yine 5 yaşındaki Hüseyin'in babasıyla konuştum. Her iki baba da "biz size güveniyoruz, devletimize sağdığız, bu milletin parçasıyız" dediler. Teşekkür ettiler. 

Şırnak'tan gelen doktor Hakan Bey, Cizre/Yasef'te 20 doktorun nasıl bir fedakarlıkla çalıştıklarını anlattı. "20 roket atıldı devlet hastanesine" diyor. Neden atıyorlar? İstiyorlar ki orada bir facia olsun ve halk proveke edilsin.

Buradan devlet hastanesinde zor şartlarda çalışan doktorlara ve güvenlik birimlerine teşkekkür ediyorum. Önce bu ülkenin bütünüyle ilgili herhangi bir operasyonun aracı, piyonu olmayacaklarını bilelim. Moskova'da başka, Washington'da başka konuşup Türkiye üzerinde operayson yapmayı planlıyorlarsa -ki öyel görünüyor- o zaman konuşacak zemin olmaz.

Önce olumlu bir tavır, bir açıklama görelim. "Şiddetin her türlüsüne, terörün her türlüsüne karşıyız. Biz TBMM vekiliyiz. Her şeyi siyaset içinde söyleriz" desinler. Böyle bir noktaya gelsinler.

Oysa demokrasi onalr için yalnızca kullandıkları bir araç. İstiyorlar ki o bölgede PKK ve HDP'den başka hiç bir fikir olmasın.

HDP'Lİ YÖNETİCİLERE YÖNELİK GÖZALTILAR

Terörle mücadelede en önemli dayanağımız demokrasi ve hukuk devletidir. Bir belediye devletten aldığı kaynakları baypas yollarıyla terör örgütüne aktarıyorsa, birileri çalışmadan belediyeden para alıp terörle işbirliği içerisindeyse gereken yapılır. Başkanların tutuklanması da budur. Teröre yaptıkları yardımı eksecekler! 

HDP ve KAPATMA İDDİALARI

Parti kapatmaya karşıyız ama bu suçlara kayıtsız kalamayız. Nasıl ben Başbakan olarak demoratik hukuk devletine uymak zorundaysam ve hesap vermek zorundayım. HDP vekilleri de, Eş Başkanları da hesap vermek zorundadır.

Editör: TE Bilisim