Ayrılık vakti geldi çattı, bu şehre efsane bir Vali geldi ve bugün gidiyor.

 

Büyük bir şehirden geldi, burası büyük şehir oldu ve daha büyük bir şehre doğru yola koyuluyor.

 

Depremlerde onun varlığı en büyük şanslardan birisiydi.

 

Kendisinin de ifade ettiği gibi Valilikten öte liderlik için gelmişti.

 

Sadece Lider olabildi mi?

 

Olamadı…

 

Kabına sığamadı, enerjisi doldu taştı, Van için atılan her adımı düşündü, tasarladı Osman Nuri’nin dediği gibi CEO’luk yaptı.

 

Liderden de öte öncü ve önder oldu.

 

 Van’ın sorunlarını dert edindi, Vanlının derdiyle dertlendi, sevincine ortak oldu.

 

Geldiği yerle Van arasında köprüler kurdu, gönül bağlarını, dostluk bağlarını buralara taşıdı.

 

Onu Münir Karaloğlu yapan tüm özelliklerini, tüm kazanımlarını, tüm bilgi ve birikimini Van’dan esirgemedi.

 

Onun gündemdeki ağırlığını doldurmak çok zordu.

 

Hangi gazeteyi açsanız onun icraatları, faaliyetleri ve vizyonu sizi selamlıyordu.

 

Vatandaşlar onu görünce aileden birini görmüş gibi oluyordu, çoluk çocuk yamacına koşuyordu, ona uzanan her el mutlaka bir karşılık buluyordu.

 

Seveni çoktu, doldurduğu boşluklar içinde yer bulamayanların öfkesiyle de sık sık karşılaştığı oluyordu.

 

Güçlüydü, ilkeli, prensipli ve duruş sahibiydi, seveni kadar olmasa da sevmeyenleri de vardı.

Van hiçbir döneminde bu kadar olumlu bir şekilde medyada hemen hemen her gün yer bulmamıştı.

 

Abalıyı büyük bir yatırımla hizmete açtırdı, açtırmakla kalmadı kayak sporuna başladı ve bugün Abalı’nın patronluğundan Uludağın patronluğuna doğru gidiyor.

 

Bir çok değerimizi onun başlattığı festivaller sayesinde tanıma fırsatı bulduk, memleketimizin değerlerini daha fazla benimseyip sahip çıkma fırsatımız oldu.

 

Çayda rafting yaptı, su sporları merkezinde kürek çekti, Artos dağına en önde tırmandı, dengbejlerin stranlarına eşlik etti, yoksulun sofrasında neydiyse zenginin davetinde de aynı olabilmeyi başardı.

 

Yanlışları olmadı mı oldu, doğruları daha ağır bastı, eleştiril dimi eleştirildi, takdir edildi mi, edildi.

 

Her başarılı yönetici gibi taraftarları da oldu, karşıtları da, bu zaten yöneticiliğin cilvesiydi.

 

İşte gidiyor, yenilenmesinde emeğinin olduğu havalimanından tarifeli bir uçağa biniyor ve yola koyuluyor.

 

Menzil Bursa…

 

Kocaeli’nden gelirken dostluk ve parklar getirdi, Van’dan giderken oraya getirdiğinden daha büyük bir dostluk ve doğu insanın gizli hazinelerinden önemli parçalar götürüyor.

 

Bursa Kestel’de türbesi olan İstanbul’da adına bir semt, Erzurum’da bir mahalle olan Vani Mehmet Efendi Bursa’yla Van arasındaki en önemi ortak bağdır.

 

Vani Seyid Mehmet Efendinin hatırasına biz sahip çıkamadık.

 

Bize Hemşerilerim diye hitap eden Vali Karaloğlu’ndan Bursa’da ki hemşerisi Vani Mehmet efendinin tarihteki önemine ve büyüklüğüne atfen bu hatırasına sahip çıkmasını rica ediyorum.

 

Van’da doğan, Bursa’da yatan çağının bu büyük ve muhterem zatının Van ve Bursa arasında güçlü ve kalıcı bir köprü kurabilmek için daha iyi tanınmasını ve bunun içinde uygun görürlerse Bursa Valisi Münir Karaloğlu’nun çabasının çok önemli olacağı düşüncesindeyim.

 

Evet gidene uğurlar olsun, gelene hoş geldin dediğimiz yeni bir dönemin içinde geçiyoruz.

 

Fazlasıyla bize benzeyen ve bizden olan Vali Karaloğlu’nun uğurlarken hoçcakal Sayın VA(n)Lİ demek ve gelecekte Bakan olarak muhakkak bekliyoruz demek  geçiyor içimden…