Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey ve Tüm Kalkınma İş Adamları ve Girişimciler Derneği (TÜMKİAD) Van İl Başkanı Müslim Birdal'ın ortak organize ettikleri Van ziyaretinde Beynelxalq Diaspor Merkezi Genel Başkanı ve Uluslararası İnsan Hakları Human Rights Azerbaycan Temsilcisi Dr. İsmayil Ağayev, Kafkasya Udin-Alban Hristiyan Cemaati Lider Yardımcısı Rafik Danaqari, Kafkasya Udin-Alban Hristiyan Cemaati Yöneticisi Sevan Maqari, Beynelxalq Diaspor Merkezi Genel Başkan Yardımcısı Samir Adıgüzelli ile birlikte ilk olarak Akdamar Adası’na giderek Akdamar Kilisesi'nde mum yakıp ayın töreni gerçekleştirdi. Ada dönüşü Van İl Müftülüğünü ziyaret eden heyet, son olarak 1915 yılında Ermeni komitacılar tarafından şehit edilen 2 bin 500 kişi için yaptırılan Zeve Şehitliği’ni ziyaret ederek kırmızı gül bırakıp dua etti. “15 bin Ermeni gönüllüsü bu bölgede yaptığı katliamlarda Van'da taş üstüne taş bırakmadılar” Şehitlikte açıklama yapan ASİMDER Genel Başkanı Göksel Gülbey, “Bugün Zeve Şehitliği’nde bulunmaktayız. Burada yaklaşık 2 bin 500’e yakın şehidimizi ziyaret ettik, onlara dua ettik. Bu şehitlerimiz 1915 yılından 1918 yıllarına kadar bu arada yapılan katliamlarla şehit olan silahsız sivil halk. Burada 1917 yılında gelen Rus ordusunun içerisinde bulunan 15 bin gönüllü Ermeni Andranik'in komutasında olan Ermeni gönülleri Rus askerleri buradan 1917'de Bolşevik ihtilali olunca geri gittikten sonra burada kalan 15 bin Ermeni gönüllüsünün bu bölgede yaptığı katliamlar Van'da taş üstüne taş bırakmadılar. Biz de bugün Van'a gelerek bu şehitlerimizi Azerbaycan'dan gelen üst düzey misafirlerimiz ile birlikte sağ olsunlar onlar da burada şehitlerimize dua okudular. İnşallah bundan sonraki programlarımızda şehitliğimize devamlı uğrayıp yad edeceğiz. Ben buradan tekrar onlara bu vesile ile şehitlerimize rahmet ve dua ediyorum Allah mekanlarını cennet etsin, ruhlarını şad etsin” dedi. “Hiçbir zaman anaların gözleri yaş olmasın“ Zeve Şehitliği'ne yaptığı ziyaret ile ilgili açıklama yapan Kafkasya Udin-Alban Hristiyan Cemaati Lider Yardımcısı Rafik Danaqari, “Alban-Udin Hristiyan cemaati olarak Alban-Udin kiliseleri adına burada şehit olan ana bacılarımıza Allah rahmet eylesin diyoruz. Hiçbir zaman anaların gözleri yaş olmasın. Bugünkü gün bizim için numune olmalıdır. Bu bölge İslam bölgesi. Biz bir Hristiyan gibi buradaki kardeşlerimizin bacılarımızın yanına geldik hiçbir görmedik. Biz de diyoruz ki bir daha böyle mezarlar olmasın. Bizim için de bu ağır bir olay. Allah'tan rahmet diliyoruz. Allah rahmet eylesin. Burada yatan şehitlerin ruhu şad olsun. Sadece Türklerin üzerinde değil, bizim Azerbaycan'ın da üzerine 30 yıldır siz de biliyorsunuz Karabağ işgal altındadır. Bu topraklarda tek Azerbaycanlılar yaşamıyor. Ermeniler Azerbaycanlı ile savaşırlar. Orada Ruslar da yaşıyorlar, Udinler de, Lezgiler de, Talışlar da, Kürtler de ve başka halklar da yaşıyor. Ermenilerin fikri odur ki yalnız özleri olmalıdırlar, denizden denize. Ama bizi de Allah bu toprakları yarattı. Biz de bu dünyada yaşamalıyız, tek Ermeniler değil. Bu topraklar onun için en iyi olmalıdır. Bir kardeş gibi yaşamalıyız. Allah'ımız bir, O'dur bizi yaratan" dedi. “Ermenistan tarihte 100 yıl önce baş vermiş bu olaylara cevap versin” Beynelxalq Diaspor Merkezi Genel Başkan Yardımcısı Samir Adıgüzelli ise “1915 yılında başlamış ve 2 bin 500'den fazla Müslümanın, Türk insanının Ermeniler tarafından, Ermeni taşnakları tarafından vahşicesine katliam neticesinde şehit olmuşlar. Hesap ediyorum ki bu şehitlik, bu anıt, bu tarih bütün dünyanın, diğer ülkelerin bütün dünya ülkelerinin gözüne bir daha açmasını. O bakımdan ki Türkiye'ye karşı, bugün Azerbaycan'a karşı kandırma soykırımı dağlarında olan Ermenistan aslında tarihte 100 yıl önce baş vermiş bu olaylara cevap versin. Bütün bunlar ister Van'da, ister Ardahan'da, ister Iğdır'da, Kars'ta, Güney Azerbaycan'da, Karabağ'da, Nahçıvan'da, Azerbaycan ve Türk köylerinde baş vermiş bütün bu toplu soykırımlar bu vahşicesine katliamlar aslında Ermenilerin insanlığa karşı tek Müslümanlara Türklere karşı değil bütün insanlığa karşı göstermiş oldukları bir münasebettir. O bakımından bugün Ermenilerin Türkiye'yi kandırma soykırımda itham etmesinin hiçbir esası yoktur” dedi.