Van Valisi Münir Karaloğlu; çevre kirliliğinin kentin geleceğini ilgilendiren en önemli konu olduğunu belirterek, “Çevre kirliliği, yalnızca bizlerin şehri değil, bu şehir aynı zamanda çocuklarımızın, torunlarımızın, onların çocuklarının da şehri. Bu nedenle de çevreyi korumamız gerekiyor” dedi. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İl Genel Meclisi üyesi ve Çevre Komisyonu Başkanı Ali Kalçık, beraberinde Van Belediyesi Meclis Başkan Vekili ve Ulaşım Eğitim Komisyon Başkanı Cahit Bozbay ve bir grup meclis üyesiyle birlikte Van Valisi Münir Karaloğlu’nu ziyaret ederek şehir merkezindeki ahırların kaldırılması, hava kirliği ve katı atık sorununun çözümü konusunda fikir alışverişinde bulundu. Vali Yardımcısı Mehmet Yüzer’in de hazır bulunduğu görüşme, Vali Ali Paşa Toplantı Salonunda yapıldı. Yaklaşık 1,5 saat süren toplantıda Karaloğlu, İl Genel Meclis üyesi ve Çevre Komisyonu Başkanı Ali Kalçık ile Belediye Meclis Başkan Vekili ve Ulaşım Eğitim Komisyon Başkanı Cahit Bozbay’ın hava kirliliği, katı atık ve hayvan ahırlarının kent merkezi dışına çıkarılması ile ilgili önerilerini dinledi. “HALKIN VAN DENİZİ İLE İRTİBATI KESİLDİ” Toplantıda ilk olarak söz alan İl Genel Meclisi ve Çevre Komisyonu Başkanı Ali Kalçık, Van Gölü kıyısında kamu kurumları ve vatandaşların yaptığı işyeri ve konutlar sebebiyle halkın denizle irtibatının kesildiğini belirterek, vatandaşların daha fazla denizden faydalanması için sahil şeridinin kıyı kanuna göre yeniden düzenlenmesini istedi. Van’ın havasının kirli olduğunu ileri süren Kalçık, şehirde toplanan katı atıkların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesini ve bu konuda Avrupa Birliği’ne (AB) sunulan projenin de bir an önce hayata geçmesini beklediklerini kaydetti. Kalçık, ayrıca İskele Mahallesi’ndeki sahil bandında bulunan ve 1650 kodundan dolayı mağdur olan vatandaşların imar ve konut sorunun çözülmesi talebini ileterek Vali Karaloğlu’ndan destek istedi. VAN’DA 700 AHIR VAR Van Belediyesi Meclis Başkan Vekili ve Ulaşım Eğitim Komisyon Başkanı Cahit Bozbay da, ahırların kent merkezinden çıkarılmasıyla ilgili yapılan çalışmaları anlattı. Bozbay, “Belediye olarak Van’da ahır tespitlerini yaptık. Reel olan 700 ahır. Ancak müracaat aldığımızda bu sayı bin 500’e çıktı. Arsa tahsisi için yazışma yaptık. Bir gelişme olmadı. Ancak Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın (VATSO) bununla ilgili çalışması var. Onların da Gürpınar ilçesinde bir yer tahsis talepleri var. Onun sonuçlanmasını bekliyoruz. Ahır yapımı için arazi tahsisi konusunda valimizin desteğine ihtiyacımız var” dedi. Heyeti dinleyen ve sık sık not alan Vali Münir Karaloğlu ise, çevreye duyarlılıklarından dolayı da misafirlerini tebrik ederek destek sözü verdi. Van’da göreve başladığında dar gelirli vatandaşlara dağıtılan kömürün Şırnak’tan getirildiğini kaydeden Karaloğlu, daha sonra yoğun girişimlerinin sonucu Kütahya-Linyit kömürünün Van’a getirilerek dağıtıldığını bildirdi. “EN BÜYÜK ÇEVRE PROBLEMİMİZ KATI ATIK” Van’ın en büyük probleminin katı atık olduğunu belirten Vali Karaloğlu, nehirler ve dereler vasıtasıyla tonlarca çöp, pet şişe, naylon torba ve araba lastiğinin Van Gölü’ne gittiğini kaydetti. Van Mahalli İdareleri Sürdürülebilir Çevre Yönetim Birliği Başkanlığı (VANÇEB) tarafından hazırlanan katı atık projesinin; Avrupa Birliği’ne sunulduğunu kaydeden Karaloğlu, projenin de tamamlanarak Van Belediyesi’ne teslim edileceğini kaydetti. Proje onaylanana kadar VANÇEB tarafından düzenli depolama yapıldığını anlatan Vali Karaloğlu, “Lot projesinin içinde çöplerin sularının toplandığı bir havuz yapılacak. Çöpler toplanacak ve orada suyu alınarak arıtma tesisine dökülecek. Çöp tehlikeli değildir. En büyük tehlike çöpün suyundadır. Biz orada çöpü düzenli depolasak ve suyunu almazsak, yine bir iş yapmış olmayız” dedi. “AB PROJESİ İLE ÇÖPŞÜK ALANINA REHABİLİTASYON YAPILACAK” Katı atık için Avrupa Birliği’ne (AB) verilen 26 milyon Euro’luk projenin tüm işlemlerinin bitirilerek Brüksel’den onay beklendiğini kaydeden Karaloğlu, “Van’ın genelinin katı atık sorununu çözecek 26 milyon Euro’luk büyük bir proje var. Bu kaynağın yüzde 75’ini Avrupa Birliği, yüzde 25’ini ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı karşılayacak. 2009 yılında Van’da göreve başlarken, bu proje ihale aşamasındaydı. Avrupa Birliği’nin Ankara’daki Merkezi İhale Birimi projesinin ihalesini yaptı. 2013 yılında proje başlayacaktı. Ama Avrupa Birliği’ndeki bürokrasinin ağır işlemesi nedeniyle henüz başlamadı. Projenin hayata geçmesiyle birlikte çöplük alanda ciddi bir rehabilitasyon yapılacak. Çöplüğün gazı alınacak, üzeri örtülecek ve hatta üzerinde bir de park yapılacak. Orada da 4 düzenli çöp depolama alanı olacak. Erciş ve Gevaş’taki toplama merkezleri çöpü alacak, bir aracın içerisinde sıkıştırdıktan sonra 8-9 araçlık çöp sıkıştırıldıktan sonra tek araçla Van merkezdeki alana getirilecek. Bunun içinde Kompos Fabrikası da var. Yani organik çöplerin tekrar toprağa dönüştürülmesi ile ilgili Kompos Fabrikası da var. Van Arıtma’nın kapasite ve niteliği artırılarak oradan buraya hat çekilecek” diye konuştu. “HAVA KİRLİLİĞİ İFADE EDİLDİĞİ DERECE DEĞİL” Van’ın havasının ifade edildiği gibi kirli olmadığını ve Türkiye ortalamasından çok daha temiz olduğunu vurgulayan Karaloğlu, “Van, Türkiye’deki en temiz iller sıralamasında 36. il. Van’ın havasının ‘gül’ gibi olduğunu iddia etmiyoruz. Bizim iddiamız şu, hava kirliliğini olandan fazla göstermek bir şey kazandırmaz. Çevre Bakanlığı kırmızı olan şehri gizlemiyor da, Van’ı niye yeşil yapsın. Aynı sitede kırmızı olan şehirler de var. Kahve renk olan şehirler var. Sarı olan ve yeşil olan şehirler var. Van’ın havasının kirli olduğu kış mevsiminde ocak-şubat aylarında kaloriferlerin ilk yakıldığı saat 16.00 ile 17.00 saatleri arasındadır. Rüzgârın az olduğu çukur olan yerlerde bu kirlilik daha çok hissedilir” dedi. Sahil yolu projesinin hayata geçmemesinin sebeplerinden birinin buranın imar planına işlenmemesi olduğunu bildiren Vali Karaloğlu, sahil yolunun yeni imar planıyla beraber çözüleceğini ve yapımının da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından üstlenileceğini kaydetti. Ahırların Van’ın çok ciddi problemlerinden biri olduğunu belirten Karaloğlu, Gürpınar’daki Organize Hayvancılık Bölgesi’nin (OHB) 3-5 hayvanı olanların sorununu çözmeyeceğini, bunlarla ilgili yeni bir projenin hazırlanmasını önerdi.