Bitlis'in Hizan ilçesinde yüksek rakımlı yaylalarda üretilen ve tadı, aroması ve kalitesiyle benzerlerinden ayrılan karakovan balında bu yıl yüksek verim bekleniyor. Kışın Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine göç eden Hizanlı ve diğer gezgin arıcılar, ilkbahar aylarında yerleşim birimlerinden uzaktaki ilçenin yaylalarına dönerek, içerisinde herhangi bir katkı maddesi bulunmayan karakovan balını üretiyor. Türkiye'nin birçok bölgesinde arıcılar, aşırı sıcak ve nemli havadan olumsuz etkilenirken, Hizanlı arıcılar zengin floraya sahip ilçede 3 bin rakımlı yaylalarda ürettikleri karakovan balında yüksek verim hedefliyor. Hizan Bal Üreticileri Birliği Başkanı Seyithan Ekinci, yaptığı açıklamada, Hizan yaylalarında bu yıl ürettikleri balın kalitesinin çok güzel olduğunu ve geçen yıllara göre daha iyi verim beklediklerini söyledi. Bu yıl İstanbul'da düzenlenen, "Kovandan Sofraya Kongresi"ndeki yarışmada karakovan balının dünya birincisi seçildiğini anımsatan Ekinci, şöyle konuştu: "Bitlis balı denildiğinde akla ilk Hizan gelir. Çünkü karakovanın merkezi Hizan'dır. Buranın yaylalarında halen yeni yeni açan çiçekler var. Tütsü, süt otu ve geven gibi bitkiler bazı yerlerde yeni açtığı için arılar oldukça polen alıyor. Arıcılarımız sürekli çiçekleri takip ediyor. Çiçekler nerede açarsa arıcılarımız oradalar. Karakovan balında geçen sene 840 ton olan rekoltenin bu yol bin 200 ton olması bekleniyor. Yaklaşık 70 bin karakovanda bal hasadı yapılacak. Bu yıl yaylalarda havalar serin geçtiği için balın akışı katıdır. Su ve nem oranı oldukça az. Su ve nem oranı az olduğunda bal kaliteli olur." Ekinci, karakovan balının yüzde yüz doğal olduğunu, içerisinde şeker ve glikoz gibi katkı maddeleri bulunmadığını bildirdi. Ege Üniversitesinde her yıl bal analizi yaptırdıklarını, analizlerde polen ve protein değerlerinin yüksek çıktığını vurgulayan Ekinci, karakovan balıyla düzenlenen tüm bal yarışmalarına katılacaklarını ifade etti. "EN KALİTELİ BALI BEKLİYORUZ"Bal üreticilerinden Çetin Sönmez ise bu yıl son yılların en kaliteli balını beklediklerini söyledi. İlkbaharda Gayda bölgesinde çiçeklerin erken açtığını ve bu nedenle kovanları ilk önce oraya bıraktıklarını anlatan Sönmez, şunları kaydetti: "Orada çiçekler tükendikten sonra yaylalara çıkmaya başlıyoruz. Yaylalar serin olduğu için burada hasat yapıyoruz. Süzme bal hasadına başladığım halde dışarıdan aşırı şekilde polen geliyor. Çiçek çeşitleri devam ediyor. 10 gün sonra kasnak balının hasadını, havalar iyice soğuduktan sonra da karakovan hasadını yapacağım. Hava soğuduğunda bal akımı duracak. Bal sertleşecek ve petek kırılmaz duruma gelecek. O balı yediğimizde ağızda mum kalmaz. Yani mum yok denecek kadar az." Bu arada karakovan balının kilogramının 150 ila 300 liradan satıldığı belirtildi.