Gürpınar'a 15 kilometre mesafedeki Ortaköy İlkokuluna 7 yıl önce atanan sınıf öğretmeni Garip, görev yaptığı süre içerisinde kız çocuklarının okullaşması için büyük çaba sarf etti. Ailelerini ikna ederek okula kazandırdığı kız çocuklarının eğitime devam etmesi için mücadele eden Garip, tayini Bursa'ya çıkmasına rağmen hem ailelerle hem de kız çocuklarıyla irtibatını koparmadı. Geçen yıl lise öğrenimini başarıyla tamamladıktan sonra üniversite sınavlarına giren, eğitime kazandırdığı Rabia Kirazcı'nın, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümünü kazanması, en çok öğretmeni Garip'i mutlu etti. Amfide sürpriz yaptı Yıllar sonra öğrencisini üniversitede görmek ve başarılarından dolayı tebrik etmek için bir valiz dolusu kitapla yola çıkan Garip, Van'a geldi. Öğrencisinin ders gördüğü fakülteye giden Garip, amfide Rabia ile kucaklaştı. Duygusal anların yaşandığı buluşmayı diğer öğrenciler uzun süre alkışladı. Yıllar sonra karşılaştığı öğrencisiyle hasret gideren Garip, 7 yıl önce görev yaptığı köy okulunu da ziyaret etti. "Hayalim Rabia'nın üniversiteyi kazanmasıydı" Öğretmen Sibel Garip, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki yıl görev yaptığı okulda birçok anı biriktirdiğini, yıllar geçse de bu anıları unutmadığını söyledi. Köy sakinleriyle iletişimini hiç koparmadığını anlatan Garip, "Burayla gönül bağım hiç kopmadı. Bu sene çok güzel bir şey oldu. Rabia üniversiteyi kazandı. Büyük zorluklarla bugünlere gelen kızımı hem tebrik etmek hem de kucaklamak gerekiyordu. Ailesine bir teşekkür borcum vardı. Onun için Van'a geldim." dedi. Öğrencisiyle yıllar sonra üniversitede buluşmanın verdiği mutluluğu hiçbir şeyle değişemeyeceğini ifade eden Garip, şunları kaydetti: "Rabia benim için çok özel bir öğrenci. Çünkü onlar kaloriferli ve sıcak evlerde ders çalışmıyor, bazen ışıkları bile olmuyor. Kimi zaman mum ışığında ders çalıştı. O yüzden kardelendir, o yüzden çok kıymetlidir. Onunla gurur duyduğumu söylemem lazımdı. O yüzden bugün buradayım." Garip, çocukların okumaları için gösterilen çabanın anne ve babalar tarafından da fark edildiğine değinerek, şöyle devam etti: "İlk kez soba yaktığım yerdeyim. En büyük hayalim Rabia'nın üniversiteyi kazanmasıydı. Van'a da bu hayalle geldim. Rabia önce hayalimi gerçekleştirmemde yardımcı oldu, şimdi artık kendi hayaline doğru yürüyor. Bundan sonrası onun hayali. Görev yaptığım ilk gün 'Belki bir kişiye dokunurum, bir kişiye sebep olurum' diye gelmiştim. Rabia bana o fırsatı verdi, bu duyguyu yaşattı. Umarım o da başkalarına aynı hayalleri yaşatır. İnşallah ileride kendi ayakları üzerinde duran bir kadın olur. Buna da yürekten inanıyorum." "İyi ki hayatımda böyle bir öğretmen var" Öğretmeninin özel çabalarıyla üniversite hayaline kavuştuğunu dile getiren Kirazcı da "7 yıl önce gönlüme atılan bir tohum vardı, o tohum bugün yeşerdi. Çocuk yaşta iyi bir öğretmenle karşılaşmak bazen mucizeleri yaşatır. Ben o mucizeyi yaşıyorum. Hem onun hayallerini hem de kendi hayallerimi gerçekleştirdim." diye konuştu. Sibel öğretmenin kendisine her şeyden önce inanmayı öğrettiğini vurgulayan Kirazcı, şöyle devam etti: "İyi ki hayatımda böyle bir öğretmen var. Üniversite kazanmam hiç kolay olmadı. Neler neler atlattık. Ama bugün başardık. Uzun yıllar sonra onu karşımda görünce çok mutlu oldum. Bugün benim için çok özel bir gün. Onun bizim gönlümüze dokunduğu gibi ben de insanların gönlüne dokunmak istiyorum. Bundan sonra da insanlara faydalı olmak için mücadele edeceğim. Ben de öğretmenim gibi gönlümde insanlar biriktireceğim. Bu köyde üniversiteyi kazanan ilk kız öğrenciyim ama inanıyorum son olmayacağım." Baba İbrahim Kirazcı da öğretmen Garip'e teşekkür ederek, "Öğretmeni her zaman kızıma destek oldu. Onun sayesinde üniversiteyi kazandı. Hem öğretmeniyle hem de kızımla gurur duyuyorum. Onun okuması için tüm desteği sağlayacağım." ifadelerini kullandı.