Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur Sen), kamuda çalışanlara kılık kıyafet serbestliği için '10 Milyon İmza' kampanyası başlattı. Kampanyaya birçok sendika, sivil toplum kuruluşu ve sanatçı destek verdi. Memur- Sen Van’da da düzenlediği basın açıklamasında vatandaşlara imza kampanyasına katılmaları için çağrıda bulundu.Memur-sen Van Şubesi adına basın açıklamasını okuyan Diyanet-Sen Van şube Başkanı Nurullah Arvas, “Kamu Kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin kılık ve kıyafetine dair yönetmelikle kadın çalışanların ayakkabısının şekline saçını tarama şekli ve modeline tırnak kesimine ve başını örtüp örtmeyeceğine kadar düzenleme yapma yetkisini kendisinde bulan çarpık zihniyetin bakiyesi halen devam ediyor.” Dedi. “HER ZAMAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ SAVUNDUK” Beşyol Dabbağoğlu parkında bir araya gelen Memur-sen üyeleri imza kampanyasıyla ilgili basın açıklaması düzenledi. Memur-sen Van Şubesi adına basın açıklamasını okuyan Diyanet-Sen Van şube Başkanı Nurullah Arvas, Memur-sen konfederasyonu olarak kuruldukları günden bu yana hak ve özgürlükleri savunduklarını söyledi.Arvas, “Memur-Sen konfederasyonu olarak, kurulduğumuz günden beri temel hak ve özgürlükleri savunarak, haksızlığa uğrayanların yanında olduk. Başörtüsü yasağı ve katsayı engeliyle başlayan baskı ve dayatmaların yoğun olduğu zamanlarda, bu duruşumuzdan taviz vermeden mücadelemize devam ettik. Temel hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla sağlanması, din ve vicdan hürriyetinin en geniş şekilde yaşanabilmesi için birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirdik. Savunduğumuz değer ve ilkelere yönelik dayatmaların da her zaman karşısında durduk. Bu kararlılığımızın yansıması olarak 30 Kasım 2012’de TBMM önünde kamu görevlilerinin kılık kıyafet özgürlüğü elde etmeleri kapsamında başörtüsüne özgürlük eylemi gerçekleştirdik. Konfederasyonumuza bağlı Eğitim-Bir-Sen de bu sürecin içinde, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde 81 ilde basın açıklamaları yapmış ve yeni yılın ilk mesai gününde ülke genelinde serbest kıyafetle işe giderek ‘sivil itaatsizlik’ göstermiştir.” Dedi. İMZALAR BAŞBAKANLIĞA SUNULACAK Memur-sen olarak yeni bir adım attıklarını ifade eden Arvas, “Milletimizi dâhil edecek yeni bir adım atarak ‘Özgürlük için 10 Milyon imza’ kampanyası başlatmış bulunuyoruz. Düzenlediğimiz kampanya sonucunda toplanacak imzalar merkezimize ulaştırılacak ve sendika genel merkez yöneticilerimiz ve genel başkanlarımızca Başbakanlığa sunulacaktır.Kamu Kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin kılık ve kıyafetine dair yönetmelikle kadın çalışanların ayakkabısının şekline saçını tarama şekli ve modeline tırnak kesimine ve başını örtüp örtmeyeceğine kadar düzenleme yapma yetkisini kendisinde bulan çarpık zihniyetin bakiyesi halen devam ediyor. Aynı yönetmelikte erkek çalışanların ayakkabısından çizmesine topuğuna bıyığına favorinin bitiş noktasına kravat ve giyilecek süvetere kadar müdahale etme hakkını kendinde bulan zihniyetin hazırladığı yönetmeliğin bıyıkla ilgili bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum. “Her gün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılmaz. Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez, üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir.” Dedi. TBMM İÇ TÜZÜĞÜNE TEPKİ Bir yandan büyüyen Türkiye, bir yandan da kılla, tüyle uğraşan tek tipçi mantığın olduğunu söyleyen Arvas, “Burada dikkat çekmek istediğimiz bir anti demokratik hüküm de TBMM içtüzüğünün 56.maddesider. İçtüzüğün ilgili maddesi şu şekilde: “Genel kurul salonunda yer alan milletvekilleri, Bakanlar Türkiye Büyük Millet Meclisi teşkilatı memurları ve diğer kamu personeli ceket giymek ve kravat takmak zorundadır. Bayanlar tayyör giyerler. Görevlilerin kıyafeti Başbakanlık divanınca tespit edilir. ”Bir yandan Büyüyen Türkiye ideali, bir yandan kılla tüyle uğraşan, tek tipçi devlet mantığı. Karşımızdaki tablo şudur: Milletin seçtiği vekiller, kendi kıyafetini seçememektedir. Başbakanı, Cumhurbaşkanını seçen kadınlarımız, çalışma hayatında kendi kıyafetini seçememektedir. Başı açık çalışabilen kadınlar varken, başını örterek çalışma hakkını kullanamayan kadınlar gerçeği de göz ardı edilmemelidir. Milyonların oyuyla milletvekili seçilen Merve Kavakçı’ya, darbe dönemi ürünü bir içtüzükle haddi bildirilmiştir.” Dedi. “KILIK KIYAFET YÖNETMELİĞİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ İSTİYORUZ” Kılık kıyafet özgürlüğünün okullara ve derslere tanınmış bir özgürlük olduğunu söyleyen Arvas, Öğrenciler ve öğretmenlerin tamamına tanınmış bir hak olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:“Okullarda kılık kıyafet özgürlüğü takdir ettiğimiz ve desteklediğimiz bir uygulamadır. Ancak, derse ve okula tanınmış bir ayrıcalık ve özgürlüktür. Öğrenciler ve öğretmenlerin tamamına tanınmış bir hak değildir. Okula ve derse özgürlük tanıyan anlayış, bireyi görmezden gelmemeli, özgürlüğün herkese tanınması beklentisine karşılık vermelidir.Saydığımız gerekçelerden dolayı saç, sakal, bıyık, favori ve tırnak uzunluğu ile ilgilenen, kadınlara başı açık olmayı dayatan, kazağın yakasıyla, pantolonunun kumaşıyla, ayakkabının topuk boyuyla ilgilenen, Anayasada ve herhangi bir kanunda olmayan 1982 model darbe dönemi kalıntısı kılık kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesini istiyoruz. Referandumda kadınlara ayrıcalık hakkını onaylayan milletimiz bilsin ki; kamuda kadınlar kategorize edilmekte ve kadınlar arası ayrımcılık uygulanmaktadır. Ülkenin hür ve eşit bütün yurttaşları aynı hakları kullanamamakta, kadın erkek eşitsizliğine neden olunmakta, özellikle inancı gereği başörtüsü takan kamu çalışanlarına zorla başları açtırılmakta ve bu uygulamaya bizzat devlet tarafından kadına psikolojik şiddet uygulanmaktadır. Yapılan, cinsiyet ayrımcılığıdır, demokratikleşme yolunda önemli adımlar atan ve lider ülke olma konumunda olan Türkiye, bu ayıbından en kısa zamanda kurtulmalıdır.” “TBMM VE SİYASİ PARTİLERE DE BİLGİ VERECEĞİZ” İmza kampanyasıyla ilgili vatandaşları kampanyaya katılması için çağrıda bulunan Arvas, “Başörtüsü yasağının kalkması talebimizi de içeren ve 30 günde toplayacağımız imzaları hayata geçirilmek üzere Başbakanlık’a sunduktan sonra konuya ilgi ve destekleri için başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere TBMM ve siyasi partilere de bilgi vereceğiz. Bunun yanı sıra toplumsal duyarlılığı olan sivil toplum örgütleriyle, kurum ve kuruluşları imza kampanyamıza destek olmaya çağırıyoruz. İmza kampanyamız, konfederasyonumuza bağlı 11 sendika, şube başkanlıkları, il, ilçe ve işyeri temsilcileri tarafından stantlar açılarak yürütülecektir. İmza kampanyamız konuyla ilgili yapılacak sempozyum, panel, konferans, afiş, ve benzeri çalışmalarla gündemde tutulacaktır. Şubelerimizde toplanacak imzalar daha sonra konfederasyonumuza aktarılacak ve tüm genel başkan ve genel merkez yöneticilerimizin katılımıyla Başbakanlığa teslim edilecektir. ‘Özgürlük için 10 Milyon imza’ kampanyamıza internet ortamından katılmak ve destek vermek isteyenler için www.ozgurlukicin10milyonimza.com adıyla bir site açmış bulunmaktayız. Milletimizden istediğimiz desteklemek için imza formlarını sendika sitelerimizden yâda www.ozgurlukicin10milyonimza.comsitesinden indirerek etrafında ki insanlara imzalatıp formu Memur-Sen Van şubemizin (0432) 215 69 11 faksına göndermelidir.” Şeklinde konuştu. Haber: Orhan AŞAN / Şehrivan