Cumhuriyet caddesinde 1950’li yıllarda inşa edilen ardından Gümrük ve TEKEL binaları olarak kullanılan yapı yıllardır atıl bir durumda beklemeye devam ediyor. Madde bağımlılarının mekanı olan, zaman zaman ateşe verilen ve deyim yerindeyse kaderine terkedilen Van’ın en eski yapılarından birisi olan tarihi TEKEL binasının bitmeyen çilesi son buluyor.

 

Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Van’ın tarihi yapılarından biri olan TEKEL binasının ve bulunduğu arazinin sahibi, yıllardır verdiği hukuk mücadelesinde sona yaklaştı. Tapusu Osmanlı’dan bu yana kendilerinde olan Aslan ailesinin mensubu Nesih Aslan TEKEL binasını cafe olarak açmayı planladıklarını belirtti. TEKEL binası daha önce satışa çıkarılmıştı, satışa çıkarılmasının ardından itiraz ederek mahkemeye başvuran Aslan ailesi, mahkemeyi kazanınca satış iptal edildi. 40 yılı aşkın bir süredir emlak vergisi ödeyen Aslan, arsanın hak sahibinin kim olduğunun kanıtlanması için konu Yargıtay’a taşındığını söyledi. Şimdi gözler Yargıtay’dan gelecek kararda.

 

TEKEL CAFE OLUYOR!

TEKEL Binasının bulunduğu arazinin sahibi olan Nesih, yıllardır bir çivi bile çakılmayan binanın sahibi verdiği hukuk mücadelesinde sona yaklaştığını ve son kararın Yargıtay’da olduğuna dikkat çekti. Osmanlı’dan bu yana arazinin sahibi olan Aslan, uzun zamandır bina ile ilgili çıkacak kararı beklediğini ve son olarak Kültür Varlıkları Koruma Müdürlüğünün kendisine binayı istediği gibi kullanabileceğini ancak hiçbir şekilde üzerinde oynama veya değişiklik yapılmayacağını söylediklerini kaydetti. Bu karar üzerine TEKEL binasının boş kalarak bir fayda sağlamayacağını ifade eden Aslan, otantik bir cafe olarak halka kazandırmayı planladığını belirtti.

 

ÖNCE GÜMRÜK SONRA TEKEL BİNASI OLDU

Nesih Aslan, O alanın kendisine Osmanlı’dan bu yana hak sahibi olan ailesinden kaldığını belirterek, 1950’li yıllarda Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan tarihi yapının inşa edildiğini ardından da 90’lı yıllardaki ek binaların yapıldığını kaydetti. Aslan o alan ile ilgili konuyu ise şu şekilde anlattı; “Bu yer Osmanlı döneminden beri bize ait. Önceleri gümrük daha sonra ise Tekel binası oldu orası.”

 

TARİHİ BİNA RESTORE EDİLECEK

Arazisi üzerine yapı inşa eden TEKEL dahi Osmanlı’dan kalan o tapuyla işlem yapmayınca çareyi emlak vergisi ödediğine dair belgeleri ilgili kurumlara sunmakla buldu. Sonunda ise Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nde hak sahipliğini kanıtladı. Aslan o mücadeleyi ise şöyle dile getirdi; “Valilik, Belediye ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden resmi olarak bu binaların yıkım yazısını aldım. Ve yıkımını gerçekleştirdim. Şu anda o alan bizim ancak yapı için izin alamadık. Çevre düzenlemesini yapıp etrafını kapattıktan sonra mahkemenin vereceği kararı bekliyoruz. Mahkeme sonucuna göre artık buranın kullanım hakkını almış olacağız. Ön tarafta bulunan 330 metrekarelik alanın kullanım hakkı bende. Ancak geri kalan yer için mahkeme kararını bekleyeceğim. Tekel binasıyla ilgili Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğüne gittim. Binanın sit alanına girdiğini ancak kullanım hakkının bana ait olduğunu söyledi. Binanın yıkılmayacağını ancak restorasyonun yapılarak kullanılacağını söylediler. Restorasyon kararı çıkana kadar üzerinde değişiklik yapmadan istediğim gibi kullanabileceğimi söylediler. Bende binanın yeterince boş kaldığını düşünüyorum. Bu karar üzerine bende TEKEL binasını otantik bir cafe yapmayı düşünüyorum. Tam olarak ne zaman açılacağına dair bir tarih veremem ama en kısa zamanda açmayı planlıyoruz. Belki 20 gün içinde de açabiliriz. Birkaç eksik malzeme var onları tamamlayıp temizliğe başlayacağız en kısa zamanda.”

 

DAHA ÖNCE BAĞLILARIN MEKÂNIYDI!

Aslan, “Ben resmi olarak kullanmasam da hak sahibi olduğum o alanı hep korumaya çalıştım. En çok da tarihi yapı için mücadele verdim. Hatta 2 bekçi ile son birkaç yıldır tarihi yapıya zarar gelmesin diye uğraşıyorum.” Şeklinde konuştu. TEKEL’in arkasındaki binalar yıkılmadan önce madde bağımlıların mekânı haline geldiğini anımsatan Aslan, binaların yıkımında çok ilginç manzaralarla karşılaştığını da anlattı. Aslan, “Arka taraftaki binaları yıkmaya karar verdiğimizde birçok sıkıntıyla karşılaştık. İçeriyi boşalttığımız zaman 100’den fazla madde bağımlısı çıktı. Bunlarla ben şahsım gidip konuşup oradan çıkardım. Gerçekten çok vahim bir tablo ile karşılaştık. Yaşları çok küçük hatta çok büyük yaşları olan kişilerde burada kalıyordu. Hepsiyle ben görüştüm. Binanın yıkılacağını kendilerinin binayı terk etmeleri için ikna ettim ve binanın yıkımını gerçekleştirdik. Binanın çevresinde bulunan esnaf bu durumdan çok şikâyetçiydi. Esnaf artık iş yapamaz duruma gelmişti. Çünkü esnaf erken saatte dükkânını kapatıp buradan çıkmak zorunda kalıyordu. Esnaf bu binaların yıkılması için defalarca dilekçe toplamıştı.  Biz zor da olsa bu binaları yıkarak esnafın rahat nefes almasını sağladık. Çevre esnafı şimdi gelip bize teşekkür ediyor. Artık esnaf daha rahat geç saatlere kadar dükkânını açık tutabiliyor. Güzel bir iş yaptığıma inanıyorum. Kent merkezine yakışmayan bir durumdu. Bizlerde el birliği yaparak kenti bu kötü görüntüden kurtardık.” Dedi.

 

TEKEL BİNASININ TARİHÇESİ

1915 sonrası yeniden yapılanmaya başlayan Van’ın erken Cumhuriyet dönemi geleneksel mimariye sahi kamu yapılarından bir tanesi. Taş kesme işçiliği ile yapılmış olan Tekel binasının yapımında Artvinli taş ustaları çalışmış. Yaklaşık 1940’lı yıllarda inşa edilen bina İhsar (Bir maddenin alım veya satımını tek elden yürüten) daha sonra Tekel adıyla işlevini sürdürdü. Van Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korkma Kurulu tarafından korumaya alınan bina tescillenerek yıkılması, değiştirilmesi, üzerinde izinsiz restore yapılması yasaklandı. 


ŞEHRİVAN ÖZEL: MERAL YILDIZ

Editör: TE Bilisim