Kent açısından önemli pazara sahip olan ve 2007 yılında tescillenen öküzgözü üzümünün ardından, Elazığ Valiliğince 2 yıl önce Ağın leblebisi, geçen yıl da orcik ile Boğazkere üzümüne coğrafi bölge işaret tescilinin verilmesi amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuru yapıldı.Bu ürünlerin tescillenmesi yolunda atılan adım dahi orcik ve Ağın leblebisine ilginin artmasını sağladı. 3 ürünün tescilinin heyecanla beklendiği kentte talebe yetişmeye çalışan üreticiler satışlardaki artıştan memnun. "ÜRETİCİLERİMİZ TALEBE YETİŞEMİYOR"Vali Çetin Oktay Kaldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin öne çıkan yöresel ürünleri arasında yer alan öküzgözü üzümünden sonra orcik, Ağın leblebisi ve Boğazkere üzümlerinin de tescili için yaptıkları başvurunun sonuçlanma aşamasına geldiğini söyledi.Coğrafi işaret tescil belgelerinin bir kaç ay içerisinde ellerine ulaşacağını dile getiren Kaldırım, bu sayede ürünlerin Elazığ'a has olduğunun resmen belgelenmiş olacağını belirtti. Kaldırım, coğrafi işaret belgesinin müşterinin ürünü nereden alması gerektiği noktasında bir farkındalık oluşturarak ürüne katma değer kattığına işaret ederek, ürüne marka değeri kattığını vurguladı.Bu nedenle ürünlerde coğrafi işaret belgesinin alınmasının gündeme gelmesiyle talepte artış yaşandığına dikkati çeken Kaldırım, "Tescil haberleri duyulduktan sonra bu ürünlerimizde talep patlaması yaşandı. Orcik böyle gündeme gelince Amerika'ya kadar satılan, ihraç edilen, piyasada çok talep gören, rağbet edilen bir ürün haline geldi. Aynı durumu Ağın leblebisi için de söyleyebiliyoruz. Üretilen Ağın leblebisinin hepsi tüketiliyor, pazar sorunu yok. Üreticilerimiz şu anda üretmekle talebe yetişemiyor." diye konuştu.Kaldırım, tescillenen Öküzgözü üzümünün özellikleriyle hem ülkede hem de başta Fransa olmak üzere yurt dışında çok talep gören bir ürün haline geldiğini anlattı. "BU ÜRÜNLERİN ÜRETİM ALANLARINI GENİŞLETECEĞİZ""Ürün tescilleri ekonomik olarak dünyada çok önem verilir hale geldi. Adeta şehirler ve ülkeler ürünlerini tescilleme noktasında birbiriyle yarışıyor." diyen Kaldırım, bu yarışın temelinde yatan sebebin ciddi ekonomik getiri oluşturması, katma değer sağlaması ve tescillenen ürünün bölgenin tanıtımında çok ciddi bir enstrüman haline gelmesi olduğunu aktardı.Kaldırım, ürünlere artan talebi karşılamak için üretim alanlarını genişletme çalışmaları yürüttüklerini dile getirerek, daha fazla katma değer elde edebilmek adına da ilgili kurumlarla iş birliği halinde olduklarını kaydetti.Bu ürünlerin markalaşmasıyla güvenirliği konusunda da çalışma içerisinde olduklarına dikkati çeken Kaldırım, "Bu ürünleri gıda güvenirliği noktasında ve doğallığı noktasında korumamız ve yeni piyasalara ulaştırmamız gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde bu tür ürünler çok talep görüyor. Bunun için merdiven altı üretimden uzak, hijyenik ortamlarda üretilmesini sağlamak, kamu olarak gerekli denetimleri yapmak ve kamunun verdiği destekleri doğru yönlendirmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.Kaldırım, Elazığ'ın yöresel ürünleriyle çok zengin çeşitliliğe sahip olduğunun altını çizerek, tescillenmesi gereken diğer ürünlerin belirlenmesi noktasında da çalışma başlattıklarını belirtti. ÜRETİCİ TALEPTEN MEMNUNYöresel ürün satışı yapan Evren Sesli, kentin ürünlerinin tescil yolunda ilerlemesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.Sesli, tescil ile piyasadaki taklit ürünlerden kaynaklanan haksız rekabetin önüne geçileceğine işaret ederek, "Tescilin gündeme gelmesiyle aylık 1 ton olan orcik ve 600 kilogram olan Ağın leblebisi satışında yaklaşık yüzde 30 artış oldu. Artık dünya bu ürünlerimizi tanıyacak. Türkiye zaten ürünlerimizi biliyordu, dünyanın da bilecek olması bize büyük avantaj sağlayacak." dedi.İşletmeci Şükrü Erdem de ürünlerin tescili için yürütülen çalışmada emeği geçenlere teşekkür etti. Bu durumun satışlara olumlu yansıdığını vurgulayan Erdem, iki ürünün satışında aylık yüzde 30'a yakın artış sağlandığını sözlerine ekledi.