HAFTALARDIR GÜNDEMDEYDİ, YIKIMI TAMAMLANDI
Van’da 1976 yılında ibadete açılan Hazreti Ömer Camii, depremlerde aldığı ağır hasar nedeniyle kontrollü şekilde yıkıldı. 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerde doğrudan etkilenen ve hasar görmesine rağmen güçlendirme çalışmalarıyla ibadete devam edilen yarım asırlık cami tartışmaların gölgesinde yıkıldı. Yıllardır vatandaşlara hizmet veren Hz. Ömer Camii ile birlikte caminin alt kısmında bulunan iş yerleri de yıkım kapsamına alındı. Caminin, Türkiye Diyanet Vakfı öncülüğünde, Van Büyükşehir Belediyesi ve hayırseverlerin destekleriyle yeniden inşa edileceği bildirildi.
ŞEHRİVAN İNŞA SÜRECİNİ İŞİN UZMANLARINA SORDU
Van’ın İpekyolu ilçesinde bulunan ve kentin simgesel ibadet mekânlarından biri olan Hz. Ömer Camii, 5 Temmuz Cumartesi günü yıkıldı. 1967 yılında yapımına başlanan, 1976 yılında ise ibadete açılan cami, 2011 Van depreminde hasar almıştı. Şubat 2025’te Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan teknik analizlerde yapının deprem performansının yetersiz olduğu ve mevcut haliyle yıkılması gerektiği raporlandı. Van Valisi Ozan Balcı’nın haftalar önce duyurduğu yıkım süreci tamamlandı ve Van’ın simgesel yapılarından Hz. Ömer Camii, 5 Temmuz Cumartesi günü yıkıldı. Caminin yıkılmasıyla birlikte yerine yapılacak yeni yapı da kamuoyunda tartışmalara yol açtı. TMMOB Şehir Plancıları Odası Van İl Temsilcisi Ferhat Kayalık ve Mimarlar Odası Van Şube Başkanı Ahmet Ortakçı, caminin bulunduğu yerin kent belleği açısından önemli bir odak noktası olduğunu vurgularken, yeni projenin yöntem ve içerik bakımından eksiklikler taşıdığını savundu.
KAYALIK: CAMİİ’NİN YERİ DOĞRU AMA YÖNTEM TARTIŞMALI
Hz. Ömer Camii ile ilgili Şehrivan’a konuşan TMMOB Şehir Plancıları Odası Van İl Temsilcisi Ferhat Kayalık, camiinin kent belleğinde önemli bir referans noktası olduğunu belirterek, yeniden inşasının yerinde yapılmasının planlama açısından doğru olabileceğini ifade etti. Projenin hazırlanış ve yürütülüş biçimini eleştiren Kayalık, kamuya açık bir mimari yarışma düzenlenmemesini, otopark ve ulaşım çözümlerinin yetersizliğini, park alanlarının yapılaşmaya açılmasını ve esnafa alternatif sunulmamasını önemli eksiklikler olarak değerlendirdi.
SADECE BİR CAMİ DEĞİL… KENT BELLEĞİNDE ÖNEMLİ BİR YERİ VAR
Kayalık, Hz. Ömer Camii hakkında bilgi vererek, “Hz. Ömer Camii’nin bulunduğu alan, İpekyolu ilçesi 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, Yukarı Norşin Mahallesi 1172 ada 34 numaralı parselde yer alıyor. Bu alan, imar planında ibadet yeri (cami), 10 metrelik taşıt yolu ve park alanı olarak planlanmış durumda. Caminin mevcut yeri, Van kentinin bellek alanlarından bir tanesi. Şehir planlama disiplininde odak noktaları ya da nirengi noktaları diye literatüre girmiş tanımlar vardır. İnsanlar bir yer tarifinde bulunduğunda, genellikle bu gibi bilinen kamusal yapıları referans alır. Hz. Ömer Camii ve çevresi de bu yönüyle kent hafızasında yer eden bir mekândır. Aynı zamanda caminin alt katında ticari faaliyet gösteren esnaflar da bulunuyor. Dolayısıyla hem kamusal hem de ticari anlamda bir odak noktası durumunda” dedi.
YERİ DOĞRU AMA...
Caminin yeniden eski yerine yapılmasını değerlendiren Kayalık, caminin bulunduğu konumun merkezi olduğuna dikkat çekerek, “Caminin yeri zaten belirlenmiş durumda. Ancak biz şehir plancıları olarak şöyle yaklaşıyoruz: Sosyokültürel donatı alanları dediğimiz hastane, park, ibadet alanı gibi yapılar belirli normlara göre planlanır. Örneğin, bir mahalledeki cami için o bölgenin merkezinden 500 metre yürüme mesafesi dikkate alınır. Hz. Ömer Camii ise mahalle ölçeğinden çıkmış, merkezi bir camidir. Erişilebilirlik açısından 1500–2000 metre mesafeye kadar insan çekebiliyor. Bu yönüyle yerinde yapılması planlama açısından doğru olabilir” diye konuştu.
“NEDEN AZ SAYIDAKİ YEŞİL ALAN BETONA ÇEVRİLİYOR?”
Kayalık, projenin kamuya açık yarışmalarla yapılması gerektiğini dile getirerek, “Ancak bizim esas itirazımız nasıl yapıldığıyla ilgilidir. Neden bu proje kamuya açık yarışmalarla, mimarlar odasıyla birlikte yürütülmedi? Neden ödüllü projelerle, halkın katılımıyla daha nitelikli bir yapı ortaya konulmadı? Esnafın mağduriyeti nasıl giderilecek? Zaten ulaşım ve otopark sorunu yaşanıyor. Neden caminin altına otopark yapılmıyor? Bunları sorguluyoruz. 3194 sayılı imar kanununda belirtildiği üzere; kişi başına düşen yeşil alan oranı 10 metrekare olması gerekirken, Van ilinde neredeyse yüzde 1’in bile altında olan bir kentte, neden kalan az sayıdaki yeşil alanı da betona çeviriyoruz?” şeklinde konuştu.
İNŞA SÜRECİ İÇİN DEPREM HATIRLATMASI
Afet riskine karşı alınacak tüm önlemlerin planlamaya dahil edilmesi gerektiğini vurgulayan Kayalık şunları söyledi: “Van, 2011 yılında çok acı bir deprem yaşadı. Bu bir gerçeklik ve bu gerçekle hala yüzleşemiyoruz. O depremden sonra imar planlarını, zemin sıvılaşma riski yüksek olan alanlara yapılaşma izni verildi. Hz. Ömer Camii’nin 2011’de hasar gördüğü biliniyor. Ancak o zaman neden “az hasarlı” denildi? Neden yıkılmadı ve bugüne bırakıldı? Demek ki o günden bu yana her gün oradan geçen insanlar büyük bir risk altındaymış. Bu tarz alanlarda yapı güvenliği maksimum düzeyde sağlanmalı. Zeminin uygunluğu, yapı tekniği ve afet riskine karşı alınacak tüm önlemler en hassas şekilde planlanmalıdır.”
BİR DİĞER SORUN DA ULAŞIM!
Hz. Ömer Camii projesi kapsamında 10 metrelik taşıt yolunun iptal edilmesine dikkat çeken Kayalık, “Hz. Ömer Camii özelinde konuşursak, bahsettiğim gibi burası ibadet alanı (camii), 10 metrelik taşıt yolu ve park alanı olarak planlanmış. Ancak yapılacak değişiklikle 10 metrelik yolun iptali ve projenin park alanının bir kısmını da içine alacak şekilde düzenlendiğini görüyoruz. Bu da zaten hali hazırda yoğun olan Beşyol mevkiinde ulaşım sorununu artıracaktır” diye konuştu.
İNŞAAT SÜRECİ DE TRAFİĞİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK!
İnşaatın başlayacağı dönemde merkez trafiğinin ciddi şekilde etkileneceğini ifade eden Kayalık, “Yapım aşamasında trafik daha da sıkışacaktır. Merkezi İş Alanı (MİA) dediğimiz bölgede ulaşım ve yaya sirkülasyonu anlamında zaten ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bu sorunların çözümü için ulaşım ana planlarının hazırlanması, kent merkezinin yeniden düzenlenmesi ve kavşak düzenlemelerinin yapılması elzem bir konudur. İnşaat başladığında, zaten sıkışık olan trafiğe bir de inşaat alanının kapladığı yer eklenecek. Bu da ciddi sorunlara yol açacaktır” ifadelerini kullandı.
“ESNAFA ALTERNATİF SUNULMADI”
Camii esnafının mağdur edilmemesi gerektiğini vurgulayan Kayalık, “Gördüğümüz kadarıyla yapılan yeni proje içinde ticari alanlar daha da küçültülmüş. Oysa tam tersi, bu alanların daha kullanışlı hale getirilmesi gerekirdi. Şu an oradaki esnaf mağdur durumda. “Cami yıkılacak, çıkın” denildi, ama esnafa alternatif sunulmadı. Nereye taşındılar? Geçimlerini nasıl sağlıyorlar?” ifadelerini kullandı.
BELİRSİZLİK KAFA KARIŞTIRIYOR
Camiinin projesini titizlikle takip edeceklerinin altını çizen Kayalık, “Bu projeye dair kamuoyuna yalnızca görsel bir model sunuldu. Billboardlarda cami modeli gösteriliyor ama altındaki plan, proje detayları paylaşılmıyor. Cami gibi ibadet yerleri toplum açısından hassas ve kutsal bir yapılardır. Ancak bu yapının ve projelerinin eleştirilemez olduğu anlamına gelmemeli. Bu yapılar kamu kaynaklarıyla yapılıyor. Bizler de bu kaynakların nasıl ve kime hizmet ettiğini sormakla yükümlüyüz. Mevcut plan değişikliğiyle park alanının projeye dahil edildiğini gördük. Ama bu alan yerine yeni bir yeşil alan yapılacak mı, peyzaj düzenlemesi olacak mı, belli değil. Bunları biz de takip ediyoruz” dedi.
“KENT KİMLİĞİNE UYSUN” ÇAĞRISI
TMMOB Mimarlar Odası Van Şubesi Başkanı Ahmet Ortakçı, Van’ın kent belleğinde önemli bir yere sahip olan ve kısa süre önce yıkılan Hz. Ömer Camii’nin yeniden inşasına ilişkin hazırlanan mimari projeyi Şehrivan’a değerlendirdi. Başkan Ortakçı, camiinin yalnızca bir ibadet yapısı olarak değil, kente değer katan, çağdaş ve çok işlevli bir mekân olarak yeniden tasarlanması gerektiğini ifade etti.
BAŞKAN ORTAKÇI: İMAR PLANI İHLAL EDİLDİ
Başkan Ortakçı, projeyle ilgili bilgi vererek, Mimarlar Odası Van Şubesi İmar Komisyonu’nun Hz. Ömer Camii Mimari Projesi’ni incelediğini belirterek, “Mimarlar Odası Van Şubesi İmar Komisyonu tarafından, yapım ihale aşamasında olan Hz. Ömer Camii Mimari Projesi incelenmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda aşağıda belirtilen eksiklikler tespit edilerek ilgili kurumlara (Van Valiliği ve Van İl Müftülüğü) gerekli eksiklerin giderilmesi hususunda bilgi verilmiştir. Yukarı Norşin Mahallesi 1172 Ada 34 Parsel ve doğu yönünde bulunan alan, imar planında 'ibadet yeri (camii)', '10 metre yol' ve 'park' olarak planlanmıştır. İncelenen projede 10 metrelik imar yolunun kaldırıldığı ve bodrum katta parsel sınırları ihlal edilerek doğu yönünde yer alan yol ve park alanına, camiinin bodrum katında yer alan ticari faaliyetlerle ihlal yapıldığı tespit edilmiştir” dedi.
“KAMUYA AİT PARK ALANI TİCARİ FAALİYETLERE AÇILMIŞ”
Ortakçı, imar planı ve parselasyon işlemleri tamamlanmadan projeye geçildiğini dile getirerek, “Ayrıca; imar planına uyulmadığı, imar ve parselizasyon planlaması yapılmadan projelerinin hazırlandığı ve yapım ihalesi aşamasında olduğu, kamuya ait park alanının ticari faaliyetlerle ihlal edildiği, kentte trafik yoğunluğunun en yüksek olduğu bölgede otopark ve sosyal donatı alanlarının düşünülmediği, projede planlanan ticari faaliyetler için Otopark, Sığınak, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki İlgili Yönetmeliklere uyulmadığı tespit edilmiştir. Planlanan ticari alanlarda kullanım açısından fonksiyonel olmayan işlevsiz çözümler (0.90x2.00 metre ölçülerindeki iş yeri çözümleri gibi) tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı.
“KATLI OTOPARK VE SOSYAL ALANLAR PLANLANMALI”
Projeye ilişkin önerilerini sıralayan Ortakçı, bölgedeki trafik ve altyapı sorunları nedeniyle bodrum katların artırılması gerektiğini aktararak, “Bölgenin trafik ve alt yapı sorunu göz önünde bulundurulduğunda bodrum kat sayısının arttırılarak, katlı kapalı otopark düşünülmesi, yapılacak olan ticari faaliyetlerin mümkünse çıkartılması veya arttırılmaması, park alanın korunması, projenin çevresiyle birlikte tasarlanarak işlevsel hale getirilmesi, sadece ibadet alanı olarak değil sosyal ve kültürel aktivitelerin de gerçekleştirilebileceği projelerin uygulanması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
BAŞKAN ORTAKÇI’DAN ÇAĞRI: HZ. ÖMER CAMİİ MİMARİSİ İÇİN YARIŞMA DÜZENLENMELİ
Ortakçı, mimari tasarımın yarışma yoluyla belirlenmesinin kent kimliğine katkı sunacağını ifade ederek şunları söyledi: “Hz. Ömer Camii kent hafızasında önemli bir yere sahip. Bir yarışmayla yüzlerce alternatif tasarım elde edilebilir. Bu sayede kent kimliğine katkı sunacak, çağdaş, sürdürülebilir ve çevre dostu bir mimari ortaya çıkabilir. Bu yaklaşım yalnızca bu cami için değil; valilik binası, otogar, sebze hali gibi tüm kamusal yapılar için benimsenmeli. Sadece yıkım kararı almak yeterli değil. Alternatif projelerle, halkın ve çevre esnafının taleplerini dikkate alacak bir tasarım geliştirilmeli. Bu sayede memnuniyet ve katılım artar, proje toplumla bütünleşir.”
“SÜREÇ ŞEFFAF VE KATILIMCI YÜRÜTÜLMELİ”
Kamusal yapıların toplumla uyumlu, estetik ve sürdürülebilir nitelikte olması gerektiğini belirten Ortakçı, “Kamusal yapılan tasarlanma süreci; kent kimliği ve toplum ihtiyaçları ile uyumlu işlevsel, estetik değeri olan, sürdürülebilir nitelikli yapılar ortaya çıkarmayı amaçlayan çok aşamalı ve disiplinler arası bir süreçtir. İlgili meslek odaları ve STK'ların kentin planlama ve yapılaşma sürecine dâhil edilmesi, sürecin şeffaflığını, teknik yeterliliğini ve toplumsal faydasını arttırmak için önemli bir adımdır. Bu bağlamda Mimarlar Odası Van Şubesi olarak kamu yararı doğrultusunda atılacak adımlarda ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği ve dayanışma içerisinde bulunacağımızı belirtiriz” diye konuştu.