DTK Deklarasyonu keşke daha pozitif ve anlaşılır ifadeler içerseydi. Bir Kürt 

vatandaş olarak halkın beklentilerini içeren ifadeleri pek göremedim. Buna 

“kendi çalıp kendi oynar” denir.

Acaba hangi maddede aşağıdaki taleplerime cevap verebilir. DTK ruhu bu 

kadar mı Kürtlerden bağımsızdır? Bir kesim beyaz Kürtlerin düşüncelerini legalize 

etmek için mi çalışıp çabalıyor acaba?  

*Kürtlerin dertlerinden haberdar bir kongre olsaydı şöyle bir 

deklarasyon yayınlamalıydı;

Demokratik Toplum Kongresi yaptığı iki günlük çalışmayla halkımızın huzur 

ve mutluluğu için aşağıdaki çalışmaların bir an evvel yasal ve anayasal düzeyde 

ekonomik ve sosyal/siyasal açıdan gerçekleşmesinde acilen ihtiyaç olduğuna 

işaret etmekte olup talep etmektedir.

1-Gelişmiş dünya ölçülerinde insan onuruna endeksli bir anayasanın 

yapılması ve var olan dillerin ve inançların yaşaması için gerekli katkıyı vermesi 

icap etmektedir.

2-Toplumun aile yapısını korumak ve nitelikli bir toplum oluşturmak için ev 

kadınlarına parttaym iş imkanı sağlayarak aile sıcaklığı ve anne şefkatinin evlada 

yansıması için gerekli alt yapının hazırlanması ve eşitlik yerine adaleti ön plana 

çıkarması gerektiği inancını taşımaktadır. Evlenen her çifte ilk evliliğinde 1+1 

kapasiteli 5 yıllığına ev verilecektir.

3-Anadolu insanın tarzına uygun ademi merkeziyetçi bir başkanlık 

sistemiyle eyalet yönetimi getirilmeli ve bu eyaletlerden birinin adı Kürdistan 

olmalıdır.

4-Kürdistan eyaletinin başşehri Diyarbakır ve Ulu cami baş camiidir. 

5.Haremi şerif olarak canımız pahasına onu korumakla yükümlüyüz.

5-Diyarbakır surları tarihi ve kültürel değerimizdir, onu korumak 

boynumuzun borcudur.

6-Kürdistan eyaletinde yaşayan herkes güvenlikte olup, başkasına hakaret 

etmedikçe ifade özgürlüğüne sahiptir. Onun bu hakkına sahip çıkmak “Ben 

insanım” diyen herkesin görevidir.

7-Kürdistan eyaletinin kahir ekseriyeti Müslüman’dır, ancak burada 

yaşayan diğer dinlere mensup kimselerin de inançları da saygıya değer ve 

güvence altındadır, kimsenin kimseye sıkıntı vermeye hakkı yoktur. Bu adalet 

duygusu ecdadımız Selahattin-i Eyyubi’den bize kalmış olup, bu duruşu yaşatmak 

boynumuzun borcudur.

8-Kürdistan eyaleti Türkiye cumhuriyetinin bir parçası olup diğer eyaletlere 

barış içinde varlığını sürdürecektir. Eyalet valiliği seçim usulüne göre teşekkül 

etmiş, vali olma şartlarına haiz ve haklın onayını alan herkes bu makama 

çıkabilir.

9-Kürdistan eyaletinde görev alan her kamu görevlisi Kürtçe bilmekle 

yükümlüdür. Bilmeyenler en kısa zamanda öğrenmek durumundadırlar. 

10-  Çocuklarımız, anne babalarının istediği tarzda inançlarına uygun 

yetiştirme hakkına sahiptirler ve her çocuk en az bir mesleğe sahip olacak şekilde 

yetiştirmelidir. 

11-Trafik ve Zabıta dışında savcılık emrinde çalışan Kolluk kuvvetleri 

dışında olağan üstü haller dışında silahlı güçler eyaletimizde bulunamazlar.

12- Kürdistan eyaletinde hiç kimse imtiyaz sahibi değildir. Ayrıca bu 

eyalette yaşayan herkes Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olup ülke içinde hüviyet 

cüzdanıyla seyahat etme hakkına sahiptir. 

13- Eyalet ekonomisi için başta turizm olmak üzere pratik atölyeler, 

hayvancılık, tarım ve bilgi-beyin-emek üçlüsüne bağlı geliştirilecektir. Ayrıca 

gerek vergilerin gerekse tabii kaynakları getirisi %25 devlet hazinesine, %75 

eyalet bütçesine tevdi edilir.

14-Bu eyalette hiç kimse aç ve açıkta bırakılamaz.

15-Türkiye Cumhuriyeti Irak Kürdistan’ıyla iyi ilişkiler içinde olmakla 

yükümlü olduğu gibi Rojava Kürtlerine nüfuzunu esirgememelidir. Ayrıca en kısa 

zamanda Kürdistan’ı dört parçaya ayıran gereksiz sınır çizgiden ibaret haline 

getirilip sanal bir sınır haline getirilmelidir. 

 NOT:İfade özgürlüğü ve siyasi mücadele yolu açıkken bu taleplerin 

yerine getirilebilmesi için hiçbir şiddet yolunu kullanmaya gerek yoktur.

Yetersiz buluyorsanız buyurun gerisini siz tamamlayın. 

Buyurun bir Kürt olarak beklentilerim bunlar, küçümseyen varsa hodri 

meydan halk oylamasına sunalım %70’i geçmezsem bundan böyle Kürt ve 

Kürdistan’la ilgili bir değerlendirme yapmayacağım.

DTK’nın deklarasyonunda yer alan maddeler, gençler ve kadınları 

aldatmaya dönük ifadeler olup Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin uygulayıp 

devletini/milletini felakete sürüklediği sosyalist zihniyetin hayalci talepleridir.

Benden söylemesi

Email:[email protected]