Sokakta oynaması gerekirken, henüz 8-9 yaşındayken çalışmaya başlayan çocuklar adeta tüm köşe başlarını işgal ederken Van bu duruma kayıtsız kalmaya devam ediyor. En ilgili müdürlük başta olmak üzere ilgisizlik diz boyu iken çocuklar göz göre sokağa terkediliyor. Sokakta çalışma uyuşturucu bağımlılığı gibi büyük tehlikeleri de beraberinde getiriyor!

 

Bölgede yaşanan ekonomik sorunlar ve bölgenin geri kalmışlığından kaynaklı hemen hemen her alanda aileye katkı sunmaya çalışan işçi çocukların sayısında her geçen gün artış yaşanıyor. Van’da her köşe başında sigara ve mendil satan, elinde tartısıyla bekleyen ya da ayakkabı boyayan, sırtlarında koca yüklerle para kazanmaya çalışan çocuk işçilerin sorununa çözüm bulunamadığı gibi önüne de geçilemiyor. Kurumların her seferinde ‘çocuk işçiliğine karşıyız’ söylemleri ise sadece lafta kalıyor. Çocuk işçiliğiyle ilgili çalışma yapması gereken kurumlardan biri olan Van Aile ve Sosyal politikalar Müdürlüğü yetkilileri yaptığı açıklama ile sorumsuzluk sergilerken çocuk işçiliğinin zirve yaptığı bir dönemde Van Aile ve Sosyal politikalar Müdürlüğü yetkilileri konuyla ilgili bir çalışmalarının olmadığını ifade etti.

 

Bugün Türkiye'de emek piyasalarının en ciddi ve yüz kızartıcı sorunlarından birisinin hiç kuşkusuz çocuk işçiliği olduğu bir gerçektir. Gerek tarım gerekse sanayi ve son yıllarda hizmet sektöründe yoğunlaşan çocuk işçiliğinin özellikle kayıt dışı ve marjinal alanlarda varlık kazandırıldığı ve çocuk emeğini sömürü odağı haline gelmiş durumda. 2006 tarihli TÜİK Çocuk İşgücü Araştırması'na göre 6-17 yaş grubunda bulunan 16 milyon 264 bin çocuktan yüzde 5,9'u (958 bin kişi) istihdam edilmekte olup, bunların yüzde 47,7'si kentsel, yüzde 52,4'ü kırsal yerlerde yaşamakta. Öte yandan, DİSK Araştırma Enstitüsü'nün (DİSK-AR), TÜİK Çocuk İşçiliği İstatistikleri 1994, 1999, 2007 ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 2000-2004 ve 2004-2008 eğilim araştırması sonuçlarını kullanarak yaptığı hesaplamaya göre ise, ev içi çalışan çocuk sayısındaki devasa artış, çalışan çocuk sayısının azalmadığını aksine ev içine çekilerek arttığını göstermektedir. Benzer şekilde, enformel sektörde, kötü şartlarda çalışan çocuk sayısı da artmış. Daha da kötüsü, rapora göre çocuk istihdamındaki düşüş bir önceki döneme göre hız kesmiş durumda. TÜİK'e göre Van'da işsizlik oranı ise 2009 yılında yüzde 15,6 2010 yılında yüzde 17,2 olarak açıklanırken, 2011 yılında gerçekleşen iki büyük deprem sonrasında işsizlik oranının ziyadesiyle arttığı gözlendi.

 

ÇALIŞMA YAŞI 9’A KADAR DÜŞÜYOR

Mevsimlik tarım işçilerinin çocukları, doğumlarından itibaren aileleriyle göçer olmalarından ötürü mevsimlik tarım göçünün beraberinde getirdiği şartlardan etkileniyorlar. 2012'den bu yana sahada ve saha dışında faaliyetler yürüten Hayata Destek ekibinin gözlemlerine göre, mevsimlik tarımda çocuklar, ortalama 11 yaşından itibaren tarlalarda/bahçelerde çalışmaya başlıyorlar. Bazı durumlarda yaş 9'a kadar iniyor. Türkiye İş Kanunu'na göre 15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasak. 14 yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış çocukların hafif işler dışında çalışmaları, 16 yaşını doldurmamış çocukların ağır ve tehlikeli işlerde çalışmaları, 18 yaşını doldurmamış çocukların çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinde çalışmaları kanunlar ve uluslararası sözleşmelerle yasaklanmış.

 

ÇOCUK İŞÇİLİĞİ GELENEK HALİNE GELDİ!

Bölgesel düzeye bakıldığında ise, çocuk işçiliğinin özellikle bölgede neredeyse bir gelenek halini aldığı kolaylıkla söylenebiliyorken, özellikle Van'da had safhaya ulaşmış bulunan çocuk işçiliği günlük hayata dair basit gerçekliklerinden biridir ve sokağa çıkan herkesin hemen her an gözlemleyebileceği bir olguya dönüşmüş. Sadece Van değil çevre illerde de sayıca dikkat çekici boyutlara ulaşmış bulunan çocuk işçiler, çoğunlukla şehir merkezlerinde kâğıt mendil satıcılığı, ayakkabı boyacılığı, dolmuş muavinliği, çaycılık gibi işler yapmak. Van şehir merkezinde ise daha çok kaçak ürün, özellikle de kaçak sigara satıyorlar. Zorlu, kuşkusuz çocuk işçiliği gibi bir olguyu oluşturan birden fazla nedenden bahsedilebileceği gibi, bu sorunu ortadan kaldıracak ya da asgari düzeye indirecek birden fazla çözüm önerisi de sunulabilir.

 

HİÇBİR ÇALIŞMA YAPILMIYOR!

2011 yılında yaşanan depremden önce Van’da Van Valiliğine ait gençlik merkezi vardı ve faal bir şekilde çalışma yürütüyordu. Ancak depremden sonra bina yıkılınca yeni binada yapılmadı. Hal böyle olunca da özellikle sokakta çalışan çocuklarla da ilgilenilmedi. Konuya dair görüştüğümüz Aile ve Sosyal politikalar Müdürlüğü yetkililerinden Cahit Eldemir, çocuk işçiliği ile ilgili hiçbir çalışma yapmadıklarını söyledi. Çalışmasını yaptıkları bir projenin kabul edildiğini ifade eden Eldemir, bu projenin çocuk işçiliğini kapsamadığını da sözlerine ekledi.

 

ÇOCUK İŞÇİLİĞİ ALDI BAŞINI GİDİYOR!

Van Büyükşehir Belediyesi yetkililerinden aldığımız bilgilere göre geçtiğimiz Ocak ayında yapılan anket çalışması dışında bir çalışma yapılmadığı gözlendi. Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz Ocak ayında "Van'da sokakta çalışan ve yaşayan çocukların tespiti, sosyal ağlarla destekleme projesi" kapsamında sokakta çalışan ve yaşayan 237 çocuklara yaptığı ankette ürkütücü sonuçlar elde edilmişti. Ankette çocukların yüzde 50'si sokakta şiddette maruz kalırken, şiddet gören çocukların yüzde 60,2’si polislerden şiddet gördüğünü söyledi. Çocukların yüzde 76,7’si madde kullanan arkadaşına eşlik ettiğini söylerken, sokakta çalışma yaşanın ise 8'e kadar düştüğü ortaya çıktı.

 

“EN ÖNEMLİ ÇALIŞMA ALANI SİGARA SATICILIĞI”

Sokakta çalışan çocukların yüzde 56'sının 14-17 yaş aralıklarında, yüzde 33'ünün 11-13 yaş aralığında olduğu, yüzde 9.1'inin ise 8-10 yaş aralıklarında olduğu belirtildi. Ankete katılan 243 sokakta çalışan çocuğun yüzde 99.2'sinin erkek yüzde 0,8'nin ise kız çocuğu olduğu ortaya çıktı. Sokakta çalışan ve ankete katılan çocukların yüzde 76,5'nin okula devam ettikleri yüzde 23,5'nin ise devam etmediği belirtilirken, okula devam eden çocukların yüzde 62,9'unun ortaokul yüzde 27,4'ünün  lise ve %9,7'sinin ise ilkokula devam ettiği ortaya çıktı. Sokakta çalışan ve yaşayan çocukların çalışma ve barınma durumları ile ilgili bölümde ise çocukların yüzde 23.5'nin sigara satıcılığı, yüzde 20.6'sının mendil satıcılığı, yüzde 11.5'nin tartıcılık, yüzde 8.6'nın eşya yükleme-indirme, 5.8'inin çaycılık, 4.1'nin dilencilik, yüzde20'sinin diğer ve 1.6'sının ise ekmek dağıtıcılığı yaptıklarını belirlendi. Ankette sigara satıcılığının yüksek oranda çıkması büyük bir tehlike olarak belirlendi. 243 çocuğa sorulan neden sokakta çalışıyorsunuz? sorusuna ise yüzde 46'sı ailemin geliri yok ondan çalışıyorum, yüzde 35'i ailemi ekonomik destek sunmak için çalışıyorum, yüzde 15.6'sı ise kendi paramı kazanmak istiyorum cevabı verdi. Çocukların yüzde 4'ü ise ailesinin kendisini zorla çalıştırdığını söyledi. Burada ortaya çıkan sonuçlara göre çocukların sokakta çalışma nedenlerin en büyüğü ailenin yaşadığı ekonomik sıkıntılar. Çocukların sokakta çalışmaya başlama saatlerinde ise ilginç veriler ortaya çıktı. Çocukların 56,8'i saat 06:00 ile 09:00 arasında, yüzde 28,4'ü 9:00 ile 12:00 arasında, 13.6'sının 12.15 ile 15.00 saatleri arasında çalıştığı ortaya çıktı. Günün ikinci yarısına doğru ilerledikçe sayınında düştüğü görülüyor.

 

“SOKAKTA ÇALIŞMAYA BAŞLAMA YAŞI 8”

Anketin en önemli verileri ise sokakta çalışmaya başlama yaşı. Ankete katılan çocukların yüzde 48,6'sı 8-10 yaş aralığında başladığı, yüzde 28,4'nün 11-13 yaş aralığında sokakta çalışmaya başladığı, yüzde 16,0'ının ise 5-7 yaş aralığında sokakta çalışmaya başladığı, yüzde 5,3'ünün ise 14 ve üzeri yaş aralığında sokakta çalışmaya başladıkları ortaya çıktı. Sokakta çalışma yaşanın giderek 10 yaş altına düşmesi çocukların nasıl bir risk altında olduklarını açıkça ortaya koyuyor. Sokakta kazandıkları geliri nereye harcadıkları sorusuna ise çocukların yüzde 54,3'ünün ev ihtiyaçlarında kullandığını, yüzde 23'ü ailesine verdiğini ve yüzde 20.2'si ise kendi ihtilaçlarında kullandığı belirlendi. Bu sonuçlar ışığında çocukların sokakta çalışmaya başlamasının en temel noktası ailenin ekonomik sıkıntılarının varlığı.

 

“ÇOCUKLARIN YÜZDE 98'İ AİLELERİ İLE BİRLİKTE YAŞIYOR”

Ankete katılan çocuklara yöneltilen Geceyi sokakta geçirdiğin oldu mu? sorusuna çocukların yüzde 74,1' i hiçbir zaman olmadı, yüzde 24,7'si bazen cevabını verirken, çocukların yüzde 98'i ailesinin yanında yaşadığını söyledi. Babalarının yaptığı işe ilişkin sorulara ise katılımcıların yüzde 44'ü babasının işsiz olduğunu, yüzde 11,9'u babasının inşaatta çalıştığını, yüzde 5,3'ü babasının esnaf olduğunu, yüzde 3,3'ü babasının çiftçi olduğunu, yüzde 0,4'ü babasının memur olduğunu, yüzde 0,4'ü babasının emekli olduğunu, yüzde 31,7'si ise babasının farklı iş alanlarında çalıştığını belirtti. Çocukların yüzde 99'u ise annelerinin ev hanımı olduğunu söyledi.

 

MADDE KULLANAN ARKADAŞA EŞLİK EDİLİYOR!

Sokakta çalışan ve yaşayan çocukların madde kullanım durumu ile ilgili sorulara verilen cevaplar ise oldukça ürkütücü bir boyutta. Ankete katılan çocuklara madde kullanılan ortamda hiç bulundun mu? Sorusuna yüzde 49.4'ü evet, yüzde 46'sı ise hayır cevabını verdi. Madde kullanımına eşlik ettin mi? sorusuna ise ürkütücü cevaplar verildi. Bu soruya çocukların yüzde 76.7'si evet madde kullanılan ortamda yer aldım, yüzde 23.3'ü is hayır yer almadım cevabını verdi. Yine ankete katılan çocukların yüzde 87'si sigara kullandığını, yüzde 13'ü ise uyuşturucu madde kullandığını söyledi.  Sigara ve uyuşturucu madde kullananlara yöneltilen Hangi sıklıkta kullanıyorsunuz? Sorusuna ise çocukların yüzde 63.6'sı her gün kullandığını, yüzde 26'sı ise 2-3 günde bir kullandığını yüzde 11'e yakını ise ayda ya da haftada bir kullandığını söyledi.

 

“ÇOCUKLAR SOKAKTA BÜYÜK SORUNLAR YAŞIYOR”

Anketin sonunda ise Van’da Çocuklara Yönelik Ne Tür Çalışmalar Olsun İstersiniz? Sorusuna ise çocuklar; Spor salonlarının arttırılması, El sanatları kurslarının açılması, Sosyal etkinliklerin arttırılması, Kürtçe-Türkçe eğitim verilmesi, madde bağımlılığını önleyici çalışmalar yapılması, oyun alanları ve yeni okulların açılması, çocuk sineması kurulması, çocuk kütüphanesinin kurulması, yüzme havuzunun oluşturulması, Çocuklara yönelik kurslar açılması ve bedava halı sahaların açılması istedi. Size göre çocukların en önemli sorunu nedir? Sorusuna ise çocuklar; sokakta kaldıkları için sağlık sorunları yaşadıklarını, eğlence alanlarının olmadığını, ekonomik sebeplerden dolayı çalışmak zorunda kaldıklarını, sokakta başkaları tarafından şiddete maruz kaldıklarını, sokakların akşamları karanlık ve güvensiz olduğunu, çalıştıkları için okula gidemediklerini ve park alanlarının olmamasını en büyük sorun olarak gördüklerini dile getirdi.

 

ÇOCUK İŞÇİLİĞİ NEDİR?

Çocuk işçiliği, çocukların uygun olmayan koşullarda ve gelişimlerine zarar verebilecek bir tarzda çalışmaları sürecidir. Bu süreç çocuk haklarına uymayan bir şekilde işlemekte ve çocukların geleceğini ipotek altına almaktadır (Erbay, 2008:4). Fiziksel veya zihinsel olarak henüz yeterli düzeye gelmemiş bireylerin fiziksel veya zihinsel yeterliliğini aşacak veya gelişimini tehlikeye düşürecek işlerde çalışması veya çalıştırılmasıdır. Demografik araştırmalara baktığımızda 14-65 yaş arasındakilerin çalışan nüfus olarak değerlendirildiklerini görürüz. Buna göre 14 yaşın altındaki bireyler çalışan nüfus kategorisinde değerlendirilmeyip çocuk işçi olarak ifade edilmektedir. Yine eğitim açısından baktığımızda da ilköğretimin sekiz yıl zorunlu okutulması, bu sekiz yılın bitimi olan 14-15 yaşın altındaki bireylerin çalıştırılmasının uygun olmadığı, eğitimlerini olumsuz yönde etkileyebileceği söylenebilir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi’nin 9. ilkesine göre; çocuklar her türlü istismar, ihmal ve sömürüye karşı korunmalı ve hiçbir şekilde ticaret konusu olmamalıdır. Çocuk uygun bir asgari yaştan önce çalıştırılmayacak, sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek bir işe girmeye zorlanmayacak ve izin verilmeyecektir.

 

ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN NEDENLERİ

Çocuk işçiliğine ekonomik, sosyal, devlet kaynaklı veya aile içindeki bazı özel durumlar vb. sebep olabilir. Bunlarla ilgili birkaç maddeyi açıklayalım.

- Yoksulluk

- Toplumsal Normlar

- Devletten Kaynaklanan Nedenler

- Ailede Yaşanan Olumsuzluklar

 

ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN SONUÇLARI

Çocuk işçiliğinin çocuklar için birçok tehlikeli sonucu beraberinde getirdiği bilinen bir gerçektir. Çocuk işçiler, gelişme döneminde olduklarından, yetişkin işçiler için tehlike oluşturmayan koşullar onlar için tehlikeli olabilir (Bequele and Myers,1995:3-4). Serter (1997:13)’e göre çocukların çalışma yaşamıyla ilgili sorunları; en genelde uzun çalışma süreleri, düşük ücret, işçi sağlığı ve iş güvencesinden yoksunluk, sağlıksız çalışma ortamı, kötü beslenme ve sosyal güvenceden yoksunluk olarak sıralanabilir. Çocuk işçiliğinin sonuçları arasında çocuğun bazı temel haklarını kullanmasına engel teşkil etmesi sayılabilir. 6-14 yaş arasındaki çocukların zorunlu olan sekiz yıllık ilköğretim eğitimine devam etmesi gerekirken devam etmesini engelleyecek şekilde çalıştırılması buna örnek olarak verilebilir. Kaldıramayacağı sorumluluklar yüklenen ve kontrol edilmeyen böyle çocuklar, bazı kötü alışkanlıklara bulaşabilir hatta tiner bağımlısı olup ailesinden ve toplumdan uzaklaşabilir. Bugün Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan sokakta yaşayan çocuklarla çocuk işçiliği altında göz ardı edilmemesi gereken önemli bir bağlantı vardır. Çocuk işçiliğine maruz kalan çocuklar zararı hiç olmasa bile en azından akademik eğitiminde akranlarından geri kalacak ve toplumsal statü olarak daha altta kalacaklardır.

 

ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN ÖNLENMESİ

Çocuk işçiliği Türkiye’nin ve hemen hemen her ülkenin en büyük sorunlarından biridir. Bunun önüne geçmek için ulusal ve uluslararası bazı düzenlemeler mevcuttur. Türkiye’deki uygulamalara örnek olarak anayasa ve ilköğretim kanunundaki ilgili maddelerden bahsetmiştik. Ancak bu meseleyi sadece kanun gücüyle, cezai yaptırımla çözmek mümkün değildir. Çocuk işçiliğinin kaynak bulduğu unsurları ortadan kaldırmak gerekir. Çocuk işçiliğinin en önemli nedenlerinden birinin yoksulluk olduğu belirtilmişti. Yoksulluk ortadan kalktığı vakit çocuk işçiliğinde de önemli oranda azalma olduğu gözlenecektir. Devlet tarafından ailenin geçimini üstlenen kişiye örneğin babaya iş verilmeli ve eve düzenli olarak maddi gelir girmesi temin edilmelidir. Böylece çocukların çalıştırılmasını gerektirecek bir durum ortadan kalkmış olur. Ayrıca okullara yeterli düzeyde ödenek yapılarak çocuklardan her ne ad altında olursa olsun para alınmasının önüne geçilmelidir. Seminerler, konferanslar yoluyla çocuk işçiliğinin çocuğa vereceği zararlar hakkında aileler bilinçlendirilmelidir. Yetimlere hayatını rahatlıkla idame edebilecek ve çalışmasına meydan vermeyecek şekilde yardımlar yapılmalıdır.

 

YASALAR BU KONUDA NE DİYOR?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın, ‘Çalışma şartları ve dinlenme hakkı’nı düzenleyen 50. maddesinde, “kimse yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar, ücretli hafta sonu ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir” ifadeleri yer alıyor. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 71 ve 85. maddelerine göre 15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasak.5 Türkiye özelinde 14 yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış çocukların hafif işler dışında çalışmaları. 16 yaşını doldurmamış çocukların bazı ağır ve tehlikeli işlerde çalışmaları, 18 yaşını doldurmamış çocukların diğer bazı ağır ve tehlikeli işlerde çalışmaları ile 18 yaşını doldurmamış çocukların çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinde çalışmaları, çocuk işçiliği kapsamındadır. 222 sayılı Temel Eğitim ve öğretim Yasası, ilköğretim çağında olup okula devam etmeyenlerin ücretli veya ücretsiz çalıştırılamayacağını, okula devam edenlerin ise sadece ders zamanları dışında çalıştırılabileceğini belirtiyor. 18 yaş altı ve gezici olarak çalışan çocuklar, Türkiye tarafından ILO'nun 182 sayılı Kötü Şartlardaki çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına ilişkin Acil önlemler Sözleşmesi'ne göre en kötü biçimdeki çocuk işçiliği olarak tanımlanmış. Bu şekildeki işçiliğin 2015 yılına kadar sonlandırılması taahhüt edilmiş, ancak bu konuda hiç bir somut adım atılmamıştır.


ŞEHRİVAN ÖZEL – MERAL YILDIZ

Editör: TE Bilisim