Bir ilçe düşünün bundan asırlar öncesinde bir medeniyet tarafından ilk modern su sistemi kurulsun, yaklaşık 60 kilometrelik bir uzunlukta olan bir mimarı harikasının temelleri atılsın... Bir ilçe düşünün yine binlerce yıl öncesinde kurulan kalelerde dünyanın ilk altyapıları kurulsun, ilk kanalizasyonu oluşturulsun ve dünyaya adeta ‘medeniyet’ dersi verilsin... Bir ilçe düşünün dünyada ırkının tek örneği olan bir koyunu ile meşhur olsun, uçsuz bucaksız meraları olsun, tarım ve hayvancılığın dünya üzerindeki en ideal topraklarını barındırsın... Ve bir ilçe düşünün Türkiye’nin en geniş ilçe sınırlarını barındırsın... Bu ilçe Gürpınar... Binlerce yıl öncesinde medeniyetin temelinin atıldığı ilçede deyim yerindeyse tarih yerinde saymış. O sistemi tahrip edilmiş, devlet eliyle modernleştirilirken adeta yok edilmiş, HES kurbanı edilmiş. Kanalizasyon sistemlerinin kurulduğu kaleler turizme açılmak yerine bir tuvaletin, yolun bile olmadığı bir halde bırakılmış. Tarım ve hayvanclıık gözden çıkarılmış en büyük ilçe olma özelliği yine en az nüfusa sahip olunması ile gölgede bırakılmış... İşte tarihin en görkemli şehirlerinden olan bu ilçede artık tarih yeniden canlanmak istiyor. En azından birileri bunu yapmak istediğini söylüyor. Şehrivan Gazetesi olarak daha önce defalarca tarihi ile, tarımı ile, hayvancılığı ile tanıtımlara konu olan vaatlerin verildiği ama yapılmadığı bu ilçede bu kez yeni isimlerle temsiliyet arayan ilçenin belediye başkanları ile konuştuk. Belediyeyi eş başkanlık sistemi ile yöneten Zeki Yıldız ve Yıldız Çetin ile konuşup asırlardır yerinde sayan ilçenin kaderini sorduk. Onların medeniyetin beşiğinde nasıl bir belediyecilik yaptıklarını dinleyip belediye üzerine konuştuk...

 

 

ŞEHRİVAN ÖZEL SÖYLEŞİ: ORHAN AŞAN

 

Şehrivan Gazetesi olarak gerçekleştirdiğimiz haftalık söyleşilerimizin bir sonraki durağı Gürpınar Belediye Eş Başkanları Zeki Yıldız ve Yıldız Çetin oldu. Daha önce Erciş Belediye Eş Başkanı Diba Keskin ile yapmış olduğumuz söyleyişi de ilçenin sorunlarını ve çözüm önerilerini sizlerle paylaşmıştık. Erciş İlçesinden sonra ki durağımız ise gerek hayvancılığı, meraları, tarihi ve turistlik yerleri, kaleleri ve en önemlisi de suyu ve yeşilliği ile ön planda olan Gürpınar İlçesi oldu. Söyleyişi için bir araya geldiğimiz Gürpınar Belediye İlçe Eş Başkanları Zeki Yıldız ve Yıldız Çetin ilçenin tüm bu potansiyellerini, yaşanılan sorunları ve çözümleri bizlerle paylaştı. İlçenin en büyük sorunun bugüne kadar görmezden gelindiğini ifade eden ilçe eş başkanları bundan sonra mahalle mahalle her yere hizmet götüreceklerini ifade etti. Devlet kurumlarının ön yargılarını ortadan kaldırması gerektiğine vurgu yapan Eş Başkan Zeki Yıldız bu ön yargıların kaldırılması durumda ilçenin daha da güzel olacağını söyledi. Eşit bir şekilde ilçenin tüm mahallelerine hizmet götüreceklerini ifade eden Eş Başkan Yıldız Çetin ise ilk gün başladıkları enerjiyi 5 yıl boyunca devam edeceklerini ve ilçenin yüzde 70 sorunu bitirecekleri sözünü verdi.

 

Gürpınar’da seçimleri kazandığınızdan bu yana ilçede neler değişti? Sizin elinizle Gürpınar’da neler yapıldı?

Yıldız Çetin: Gürpınar Türkiye’nin coğrafi olarak en büyük ilçesi ama nüfus olarak Van’ın en küçük ilçelerinden bir tanesidir. Sürekli göç veren bir ilçe. Burada üretim tamamen yok olmuş, halk tamamen tüketime ve tembelliği zorlanmıştır. İlk kez DBP olarak ilçe belediyesini kazandık. Halkçı belediyecilik şiarıyla yola çıktık. Buradaki bütün köy ve mahallelere hizmet götürmeye çalışıyoruz. Daha önce birkaç araçla buralara hizmet götürmek zordu gerçekten. Bizler belediyeyi devraldıktan sonra daha önce gidilemeyen tüm alanlara hizmet götürmeye çalışıyoruz. Hatta tüm alanlara bu anlamda hizmet götürdük.

 

Zeki Yıldız: İlçemiz ciddi bir imkânsızlık ve yoksulluk içerisindedir ve gerçekten Ankara’dan yerel sorunların görülemeyeceği ve çözülemeyeceği anlaşılmıştır. Bizlerde artık bire bir ve yüz yüze halkla bir araya gelerek bu sorunların çözülebileceğini anlamış durumdayız. Bizde bu yönlü bir çalışma başlatmış olduk. Temel belediyecilik; yol, su ve buna benzer işleri yapmaktır. Ancak biz bunun yanı sıra biz ilçenin tarihi, kültürel, ekonomik, sosyal belediyecilik ile ilgilendik. Büyükşehir yasasından sonra artık belediyeler şehir merkezlerinden ve ilçe merkezlerinden daha çok alan yönetimine başladılar. Bizde büyükşehir ile birlikte ikili çalışmalar yürüterek bunu en iyi şekilde belediyenin temel hizmetlerini ve ilçenin kültürel değerlerini yaklaşımını, ekonomik ve iktisadi yönünü hem de sosyal belediyecilik anlayışını gençlere, çocuklara, yaşlılara, tüm kurumlara ve tüm kesimlere hizmet götürme planı yaptık. Tabi bunun yanı sıra hizmet alanlarımızda genişledi. Bildiğiniz gibi bir il komisyonu oluşturuldu. Bu netice mal paylaşımı yapıldı. Ancak bu tam olarak devlet ahlakına yakışmayan bir tutumla, Gürpınar Belediyesi’ne verilmesi gerekilen araçların hiç biri verilmediği gibi il özel idarenin, köydesin ve diğer kurumların bütün görevleri ve yapılamayan bütün görevler Gürpınar Belediyesi’ne devir edildi.

 

Siz göreve geldiğinizde en büyük sorun neydi?

Yıldız Çetin: En büyük sıkıntı imkânların sınırlı olmasıydı. Hiçbir yere hizmetin gitmemesiydi en büyük sıkıntı. Tek bir kepçe ve kamyonla, 1 kadın toplamda 46 personelle köy ve mezralara hizmet götürmek hiç kolay değildi. Bunlarla ilgili değişim ve dönüşüm sağlamaya çalışıyoruz.

 

Yaptığınız en önemli proje nedir?

Yıldız Çetin: Yaptığımız bütün çalışmaları halkı esas alarak, halkçı bir belediyecilik yaparak gerçekleştiriyoruz. Stratejik planlamamızı dahi tüm halkımızı kapsayacak bir hizmet programıyla yaptık. Kadın olarak yaptığımız hizmetleri ele alacak olursak, kadın hizmetleri anlamında herhangi bir plan proje yapılmamıştı. Bugüne kadar hiçbir kadın çarşı merkezinde dolaşmamışken, evinden, ailesinden ve eşinden izin almadan kendi sorun v düşüncelerini paylaşacak hiçbir ortam bulamazken şuanda kendi sorunlarını dile getirecek kendisini esas alan bir belediyecilikle karşılaştı. Bizim hem genel anlamda hem de kadını kapsayan çalışmalar mevcuttur. Yaklaşık 1 yılda ciddi bir değişim yaptık.

 

Zeki Yıldız: Gürpınar’da ilk defa kanalizasyon yapılıyor. Dünya’daki ilk kanalizasyonu Urartular döneminde Çavuştepe’de yapılmıştır. 2 bin 800’lü yıllarının öncesinden bahsediyoruz. Ama bugün bir şehir kuruyorsunuz, halen kanalizasyonu yok ve zengin olan sularda fosseptik çukurları ile yok ediliyor ve kirletiliyor. Bu kadar görmezden gelinen bir nokta var. Düşünün Gürpınar böyle. Peki, köyler ne halde? Köyler orta çağdan kalma köyleri andırıyor. Bütün atıklar köy içerisinde, üretimden uzak, eğitim çok ciddi bir problem, kadın yaşamı ciddi bir problem, hijyen yok derecede, ağaçlandırma yok. Bütün bu ilkel yapıya yıllarca sabreden ve seyreden kimi insanlar utansın. İşte bizler artık bu köylerdeyiz. Bu yıl 25’e yakın çocuk oyun parkı yapacağız, 12 köyün kilit taşını yapacağız. Geçen yıldan bu yana hemen hemen talep eden bütün ilkokulların yolları mıcırlandı, bahçeleri ise asfalt malzemeleri ile düzenlendi. İlk dönemimiz olmasına rağmen, yaşanılan birçok soruna rağmen 5 tane okulumuzun bahçesine oyun parkları yaptık. Bu şekilde şehir içindeki birkaç çalışma yerine aslında genele hitap eden ve her kesime hitap eden bir yaklaşım geliştirdik.

 

Asırlar önce kanalizasyonun yapıldığı bu topraklarda yerel yönetimler o halde neden hala su ve kanalizasyon ile uğraşıyor? Biz neden yıllardır hep aynı yerdeyiz? Yani neden kabuğumuzu bir türlü kıramıyoruz ve diğer illerin ilçelerine göre hep yerimizde sayıyoruz?

Zeki Yıldız: Bence devletin kırsal politikası yok. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’nun üretimden düşürülmesi bu ilgisizlikten kaynaklanıyor. Buranın ürünleri daha fazla bir şekilde desteklenseydi ya da hayvancılık politikası ön planda olsaydı ve buradaki kırsala yönelik ciddi bir politika olsaydı, emin olun ki şu an çok daha iyi bir yerde olurdu. Mesela fındığın 60’lı yıllardan beridir desteklenmesi, pamuğun aynı şekilde desteklenmesi bu desteklere örnektir. Fakat ihmaller bizi değerlerimizin çürüdüğü yerlere kadar getirdi. Bazen görmezden gelme politikası gelişir. Devletler bunu bazen yaparlar ve bu maalesef burada yapıldı. Örnek olarak Çavuştepe Kalesi. Kale dünyanın ilk tuvalet örneğinin bulunduğu yerde maalesef bir tuvalet yok. Yol kalenin tepesine kadar çıkıyor, araçların park edileceği bir yer yok, su dahi içilecek ve dinlenilecek bir yer yok. Bu bir ihmal değil de nedir? Urartu Medeniyeti herkes tarafında kabul görülen bir medeniyettir. Bu yüzden turistler gelip burayı görmek istiyorlar ancak bu tür mağduriyetlerle karşılaşıyorlar. Buna benzer daha çok kalede, kanalda ve birçok tarihi yerde bunlar var. İşte, bu nedenle çoraklaştırıldık, tarihi yerler yağmalandı ve bu nedenle hiçbir hizmet gelmedi ve büyüyemedik. Ne oldu? Seçimlere yönelik bazı çalışmalar artık bize götüremeyecektir. İşte, bu nedenle artık böyle değil. Artık samimiyetle her yere gidilecek ve çalışmalar yapılacak.

 

DBP yerel yönetimlerde yeni olmanın dezavantajlarını yaşıyor mu? Mesela siz yaşıyor musunuz?

Zeki Yıldız: Elbette dezavantajları yaşıyoruz. Şöyle anlatayım. Her tehdit fırsat yaratır deniliyor. Evet, buradaki her hizmet bir tehdittir, bu halk için bir tehdittir. Ancak biz bunu fırsata dönüştürebiliriz. Biz bu duyguda ve tutumdayız. Eğer ki burada kanalizasyon ve park yok ise bu hizmet bize verilmiştir. Bunlar bizim için tehditti ve zordur ama biz bunu çalışma ve hizmet etme fırsatına çevirebiliriz ve bunu yapacağız.

 

Siyasi kimlikten sıyrılarak çalışmalarınızı yapabiliyor musunuz?

Yıldız Çetin: Bütün çalışmalarımızı siyasi kimlik dışında gerçekleştiriyoruz. Bizler bütün halkı kapsayacak hizmetler gerçekleştiriyoruz. Biz kimsenin siyasi kimliğine bakarak hizmet üretmiyoruz. Zaten yıllardır burada yaşayan halk hizmetlerden mahrum kalmıştır. Hiçbir şekilde hak ettikleri hizmeti görmediği için bizim ayrıştırma yapma gibi bir lüksümüz yoktur. Burada yaşayan herkese eşit hizmet götürüyoruz.

 

Gürpınar’ın hayvancılıkla ismi çok ön plana çıkıyor. Norduz koyunu ve meralar gibi birçok potansiyeli var. Ama ortada bir katma değer yok! Sizce bunlar nasıl değerlendirilir?

Zeki Yıldız: Gürpınar en başta Yıldız başkanımın belirttiği gibi Türkiye’deki en büyük coğrafyalardan bir tanesidir. Türkiye’de aslında hayvancılığın başkenti nasıl Doğu Anadolu Bölgesi ise Van’ında hayvancılığın başkenti Gürpınar’dır. Dünyada başka yerde olmayan sadece Gürpınar’da olan bir koyun türü de var. O da Norduz koyunudur. Bunun gerçekten el üstünde tutulması gerekiliyor. Ama buna rağmen buda görmezden gelinmiş, ihmale edilmiş ve neredeyse ırkı başka ırklara karışarak melezleşmiş. Bunun desteklenmesi içinde bizim bir çalışmamız ve projemiz var. Bu tür projeler biraz ağır yürüyen projelerdir. Bunları da neticelendirip sizlerle paylaşacağız. Bunu somutlaştırdıktan sonra kırsal kalkınmaya, kurumlarımıza, DAKA’ya proje olarak sunacağız. Bu desteği de onlardan aldıktan sonra neticelendireceğiz. Destek alacağız çünkü bunun bir maddiyatı var. Ve bildiğiniz gibi Gürpınar Belediyesi’nin çok büyük bir geliri de yok. Biz bunu bu kurumlarla birlikte çok iyi bir şekilde yapacağımıza inanıyorum. Meracılık en kaliteli etin adresidir aslında. Siz besi ile elde edemediğini bir eti meracılıkla çok kısa sürede elde edebilirsiniz. Bu yüzden bizde bunu elde etmek için en iyi şekilde çalışacağız.

 

Hayalinizdeki en büyük proje nedir?

Yıldız Çetin: Van’a gelen herkesin uğrayıp görmeden gitmemesi gereken ilçelerden biri pozisyonuna gelmektir. Halkın hak ettiği değer ve hizmetlere ulaşmak ve hiç kimseyi ayrıştırmadan halkçı belediyecilik hedeflemekteyiz. Bütün yaşam alanlarında halkın yaşam koşullarını üretmek ve o ortamı bulmak en büyük hayalimiz. Kadınlara ayrıcalık gösteriyoruz. Belediye’ye gelen tüm kadınlar işi ne olursa olsun çözülmeden gitmeyecek. Yani belediyeye işi düşen kadınlara öncelik veriyoruz.

 

Zeki Yıldız: Ben Gürpınar’ın bir kimliği olsun istiyorum. Gürpınar ciddi bir medeniyet beşiğidir ve tarihi eserlerinin öne çıkmasını sağlamak gedet. Bunun yanı sıra Gürpınar bir su havzası olması sebebiyle, ben suyun yaşamın her alanda kullanılabilecek bir hayatın hayalini kuruyoruz. Ciddi anlamda bütün alanlara hizmet olarak bu su aracını kullanabilirsek bu hayalimizin gerçek olması demektir. En büyük hayalimiz bu ve Gürpınar’ın tarihi anlamında bir geçiş noktası olmasıdır.

 

7 Haziran genel seçimleriyle ilgili görüşleriniz nelerdir? Zor bir seçim olacak gibi görünüyor…

Yıldız Çetin: HDP’nin bütün halkı kapsayacak ve herkesin sorununa değinecek aynı ülkede aynı çatı altında bütün halkların haklarını kapsayacak bir siyaset moduyla meclise gitmeyi hedefliyor. Bizim inancımız barajı aşarak güçlü bir potansiyelle meclise gitmek ve halkların haklarını kapsayacak siyaseti üretmek. Ülkede barışı istemeyenlerin ekmeğine yağ sürmeyeceğimizi belirtmek istiyoruz. Barajı aşmak ve milletvekillerimizi parlamentoya göndermeyi hedefliyoruz.

 

Zeki Yıldız: Bizim bir tarafımız bu hizmetleri yaparken bir tarafımızda siyaset ile ilgilenen bir bireyleriniz. Siyasetten gelen bir belediye olduğumuz için bu konu elbette ki bizleri de ilgilendiriyor. Belediyeden ziyade bu belediyeyi değil bizleri ilgilendiren bir konudur. Burada Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP) Türkiye’de yaşayan bütün insanların ortak yaşama merkezi olabileceği görüşündeyim. Bu kardeşlik projesinde tüm Türkiye’de sonuç alabileceğimiz gibi Gürpınar’da da iyi bir sonuç alacağımıza inanıyorum. Bu kardeşlik projesi herkes tarafından ihtiyaç duyulan bir projedir. Bu bazı kesimlerin öfkesini ve nefretini de ayrıca sarsıyor. Mesela Ağrı’daki olay. Bazı karanlık güçler tarafından yapılsaydı, neyse derdim. Ancak bilinerek ve açık adresler tarafından yapılması gösteriyor ki kardeşlik birçok kurumun saltanatını sarsıyor. Bu netice iyi bir sonuç alacağımızı düşünüyorum.

 

Halkın bir sonraki seçimlerde sizi tercih etmesi için vaatleriniz nelerdir?

Yıldız Çetin: Biz parti olarak bir daha bu alanları kimseye bırakmayacağız. Halkımızla birlikte bu mevzileri terk etmeyeceğiz.

 

Çok geride olduğumuzu sizlerde söylediniz. Peki, kurtuluş reçetemiz nedir?

Zeki Yıldız: Gürpınar ilçesi için öncelikle belediyenin ciddi bir bütçe politikası olacak. Bu bütçe politikasında cari oranlara düşmek ve yapılacak yatırımları üst seviyelere çıkarması gerekiyor. Buranın acil olan imarı ve kanalizasyonu tümden çözmektir. Bunun yanı sıra tarihi eserlerin hepsinin koruma amaçlı imarlarının yapılması ve tanıtılmasıdır. Bunun yanı sıra emeği burada toprakla ve suyla buluşturmalıyız. Yani sür-git modeli ile sürdürülebilir bir modeli artık hayata geçirmeliyiz. Bunu yaparak hem göçü önlemiş oluruz hem de üretim ahlakını geliştirebiliriz. Bu nedenle bu ahlakı ve bu yapıyı burada sürdürmeliyiz. Bu 3 önemli konu başlığını burada hayata geçirdikten sonra artık rahatlayabiliriz.

 

Kendi yağınızda mı kavruluyorsunuz yoksa gerek Van’daki gerekse de Gürpınar’daki kurum, kuruluşlarla beraber mi çalışıyorsunuz?

Zeki Yıldız: Büyükşehir yasasından sonra ilçeler Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ikili çalışmalarla birlikte çalışıyor. Büyükşehrin ve bizlerin yapmış olduğu hizmetler var. Büyükşehir ile birlikte ortak bir şekilde çalışıyoruz. Ancak şunu söyleyeyim. Devletin bütün kurumları, bütün ön yargılarını bir tarafa atarak ilçede, köyde, kırsalda hepsi beraber eş güdümlü çalışarak bütün ön yargılarımızı hepimiz atalım. Elbette ki kötü niyet yoktur, ama inanın ön yargılar vardır. Hep birlikte bu ön yargıları kıralım ve hizmete odaklanalım. Artık parçalı çözümlerle bir yere gidemeyeceğimizi hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu yüzden hep birlikte ortak çalışmalıyız. Her kurum üzerine düşeni en iyi bir şekilde yaparsa burada çok iyi bir üretim sistemi de sağlayabiliriz. Bu sadece Büyükşehir ya da Gürpınar Belediyesinin yapabileceği bir iş değildir. Bütün kurumlara büyük işler düşüyor ve artık hizmeti siyasetten ve partilerden ayırmamız gerekiyor. Böyle olursa biz çok kısa sürede çok iyi yol kat etmiş oluruz.

 

Seçimlerin ardından birçok belediye borçlu bir şekilde bırakıldı ve yeni belediyeler borç belediyeler devir aldı. Sizin borç konusunda durumunuz nedir? İlk devir aldığınız zaman ile şimdi zaman arasındaki durum nedir?

Zeki Yıldız: Bu belediye 1954 yılından sonra Gürpınar’a taşınmış. Fakat demin söylediğimiz gibi belediyenin hali ortada. Bir kamyonu ve bir kepçesi olan bir belediyedir. Bunun yanı sıra birde temizlik aracı olan bir belediyedir. Belediyenin meclis salonu bile yok. Belediye binası çok eski bir bina bunun tadilatı ile uğraşıyoruz. Son dönemde giden belediye başkanı bir iş geliştirme merkezi, bir düğün salonu ve birde bir mezbahana projesi yaparak bu ilçeye bir değer kattı. Ancak bütün yapılan bu işlerin belediyeye düşen payı bunun yanı sıra kaldırım, kilit taşları için iller bankasından alınan krediler ile birlikte toplamda 1 milyon 200 bin civarında bir borç vardı. Biz geldikten sonra bu borçları da ödedik ve belediyeyi borçsuz bir hale getirdik. Diğer belediyelerle oranla Gürpınar ve Başkale Belediyeleri borç konusunda çok iyi bir yerde ve ben inanıyorum ki bu bir avantaj olacak ve daha iyi bir bütçe ile daha iyi hizmet verecektir. Bizim ilçemizde daha önce görev yapan ve giden belediye başkanına da şöyle bir teşekkür etmek gerekiyor. Çok belediye başkanı gelip geçti. Ancak son olarak giden başkan buraya 3 güzel proje kattı. O dönemde yapılan yeni binalar ve bunun yanı sıra park olsun diğer birçok alanda buraya güzel katkıları oldu. Bunu görmezsek vicdansızlık etmiş oluruz.

 

Son olarak siz neler eklemek istersiniz?

Yıldız Çetin: Biz ilk gün nasıl başladıysak 5 yılsonuna kadar bu performansla geriye kalan süre zarfında çalışmalarımızı hızlandırıp ve yön vereceğimizin sözünü veriyoruz. Belki yüzde 100’lük sorunlara çözüm bulacağız dememiz doğru olmaz. Ama yüzde 70’lik bütün mahallelerimizin ve merkezin sorunların çözümünün sözünü veriyoruz. Kadını, genci, çocuğu, engelliyi, yaşlıyı bütün hereksin siyasi görüşü ne olursa olsun herkese eşiti bir yaklaşım ve eşit bir hizmet götüreceğimizin sözünü veriyoruz. Gürpınar bugüne kadar görmediği hizmetlerinin sözünü ve gözde bir ilçeye ulaşmayı hedefliyoruz.

 

Zeki Yıldız: Duyarlılık gösterdiğiniz için teşekkür ederiz. Bundan sonra halkın kaynaklarını en iyi şekilde koruyarak, halkla paylaşan, şeffaf, katılımcı, yaptığı çalışmaları listeleyen ve halka sunan, demokratik ve gerçekten herkese ulaşan bir belediyecilik anlayışla 4 yıl daha hizmet vereceğiz. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalardan ne kadar meyve aldıysak bundan sonrada her kesime hitap eden bir çalışma yürüteceğiz. Bize oy veren oy vermeyen herkese eşit yaklaşan ve hizmet veren bir tutum içinde olacağız. Biz sürekli hiç parti gözetmeksizin, siyasi gözetmeksizin hizmet vereceğimizi söylüyoruz ama bana göre bunu söylemek bile ayıptır. Gerçekten bunu yapmamak gerekiyor. Ciddi anlamda hiçbir fark gözetmeksizin çalışmamız gerekiyor. Biz burada hizmete başladığımız zaman bizden daha önce hizmet alımı için işe alınan 33 işçimizin hiç birini işten çıkarmadık. Hiçbir şekilde siyasi görüşe bakmıyoruz. Yeter ki bu ilçeye hizmet etsin. Bu nedenle bu arkadaşlar bugün 100-150 kişinin yapacağı işi yapıyorlar ve bizlere değer katıyorlar. İşte bu halkın kendini burada görmesidir. Eminim ki bu alımlar seçimi kazanmak için yapılan alımlardır. Peki, neye dönüştü? Eşit davranıldığında, emek göz ardı edilmediğinde o zaman insanlar işte doğrusu buymuş diyorlar. Biz bunu siyasi işe almalar olarak görmedik, o insanları çalışan olarak gördük ve o şekilde değerlendirdik. Bunun neticesinde o insanlar çalışıyorlar. Bu yüzden bunun söylenmesi doğru değil. Biz bunu söylemiyoruz ve bütün herkesin hizmetinde olacağız. Sadece Gürpınar değil Van’daki sorunlarda bizi ilgilendiriyor, bunlar içinde muhakkak duyarlı olacağız. 

Editör: TE Bilisim